Başkentin parkları nasıl doğdu?

BEN DE ‘VAY ARKADAŞ’ DEDİM!

Son yazılarından birinde “Güvenlik Anıtı ya da yaygın söylemiyle Güven Anıtı”nı anlatan ve söz verdiği gibi, peşi sıra “Güven Park’ın bilinmeyen öyküsünü” yazan Ankara uzmanı dostum Taner Topçu (5 Kasım 2023), yazısının başlığını, “Güvenpark’ı neye borçluyuz?” diye soru olarak yöneltince apıştım! “Yazımı oku” dedi, okudum ve ‘vay arkadaş’ demekten kendimi alamadım. Okumanız için özetliyorum…

TEDİRGİN EDEN BİR İDDİA

- Güven Parkı da ilgilendiren çok ironik bir konuyu anlatmak istiyorum. Jonsen planının tamamladığında bir önceki planı hazırlayan Lörcher uluslararası düzeyde hukuk yollarını deneyerek Jansen'in kendi planını kopyaladığını iddia eder. Bu iddia Ankara'da tedirginlik yaratır. Dönemin yerel yöneticileri de tedirgin olur ve her iki planı ikna edici bir biçimde birbirinden farklılaştırmak üzere arayışlar başlar.

KESİN ÇÖZÜM: DEĞİŞİKLİK…

Her iki planda, üç alanla ilgili değişiklik yapılır…

- Daha önce üst gelir grupları için villa düzeninde planlanan Güvenpark alanı, mübadiller için konut alanı olarak planlanan Kurtuluş Parkı, orta ve orta alt gelir grupları için konut ve ticaret olarak planlanan Gençlik Parkı hızla planda yeşil alan ve parklar olarak yeniden düzenlenir ve her iki planda radikal farklar oluşturulur.

HER İHTİLAF BÖYLE OLSA!

Böylece hem Ankara üç değerli parka kavuşur hem de ihtilaf konusu dava hukuken ve fiilen düşer.

Keşke her ihtilaf böyle güzeller doğursa! Güvenpark, Kurtuluş Parkı ve Gençlik Parkı’nı dolaşırken bu ihtilafı hatırlayın. Taner Topçu üstada teşekkürü de ihmal etmeyin.