Helga Toker, Almanya'nın Kassel kentinde doğdu. Freie Universitat Berlin'de Almanca ve Fransızca Dili ve Edebiyatı Bölümlerini yüksek lisans dereceleriyle bitirdi. 1974 yılından beri Türkiye'de yaşayan Toker, 2006 yılına kadar Bilkent Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Resim çalışmalarını Ankara'da İsmail Gümüş Atölyesi'nde sürdürdü. Ressam İsmail Gümüş'ün vefatından sonra kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor.

     Türkiye'ye 1974 yılında yerleşen ve Türkçe öğrenmek için çok sayıda kursa giden Alman Helga Toker, Atatürk, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Atilla İlhan ve Aziz Nesin hayranı. Toker Türkçenin yanı sıra Osmanlıca ve Arapça da öğrendi.

      Resim yapmanın, insanın özüne doğru çıktığı bir içsel yolculuk olduğunu anlatan Ressam Helga Toker, sanat anlayışını şöyle özetledi;

    Resimlerim tuvalin önünde oluşur. Taslak çizmiyorum. Beni yönlendiren renktir. İlk fırça darbesinden sonra, resim o andaki duygu akışına göre değişir. Zihnim o anda kapalı ya da oluşacak resimle ilgili olmayan bambaşka düşüncelerle meşguldür. Başta kafamda bir taslak oluştuysa, onunla ilgili olmayan bir resim de ortaya çıkabiliyor. Öyle ki, bazen bitmiş bir resmime bakınca bir sürprizle karşılaşabiliyorum. Resim yaparken içe, öze çıktığım yolculukta ne ile karşılaşacağım belli olmuyor. Ama bir birey olarak çıktığım bu yolun sonunda evrensele varacağımı söyleyebilirim. Renkler ise bir araç. Renklerin alemine girmek, yaradanın merkezine girmek gibi bir şey. Sözlerle ifade edemediğim her şeyi renklerin diliyle söyleyebilirim. Bence her resim otoportredir. Ressamın içinden geçenleri açık seçik ortaya koyar.

    Sanatçı duyarlılığını, yaşadığı toplumun sorunlarına odaklayan sanatçı, bu sergide ki  tablolarının gelirini  Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışlayacak.