DEVLET SERT, Yenilenen Genel Kurulda, Bismillah diyerek Yeniden Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı

Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Yavuz, Mustafa  Özüpek, Remzi Karataş ve Süleyman Doğan da güven tazeleyerek yeniden Genel Başkan Yardımcılıklarına seçildi.

Yenilenen 3. Olağan Genel Kurula HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı, Öz Taşıma-İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Ali Kayabaşı ve Yönetimi Kurulu üyeleri, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci ve Yönetim Kurulu Üyeleri, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Halil Çukutli ile Yönetim Kurulu Üyeleri, HAK-İŞ Genel Sekreteri Eda Akbulut, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı Fatma Zengin, Kayyım Heyeti Prof. Dr. Ali Akyıldız, Av. Mustafa Avcı, Emin Tazegül, AK Parti Manisa 22-23-24. Dönem Milletvekili, Hizmet-İş Sendikası Kurucu ve Onursal Genel Başkanı ve HAK-İŞ Filistin ve Kudüs’e Destek Sendikal Dayanışma Komitesi Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Öz Güven-Sen Sendikası Genel Başkanı Ömer Yılmaz ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Öz Toprak-İş Sendikası Genel Başkanı Metin Özben ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Öz İnşaat-İş Sendikası Genel Başkanı Zekeriya Koca ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Liman-İş Sendikası Genel Başkanı Önder Avcı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Öz Ağaç-İş Sendikası Genel Başkanı Tuncay Dolu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, OLEYİS Sendikası Genel Başkanı Vedat Böke ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Öz İletişim-İş Sendikası Genel Başkanı Semih Aydıner ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Enerji-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmud Altunsoy ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Öz Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Fahrettin Kütükçü ve Yönetim Kurulu Üyeleri, KKTC Kamu Sen Sendikası Genel Başkanı Metin Atan ve Yönetim Kurulu, Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay ve Yönetim Kurulu, Öz Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Kudret Örgel ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Sezai Ballı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Halil Özdemir ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Öz Taşıma-İş Sendikası Onursal Genel Başkanı Mustafa Toruntay, Öz-Sam İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Merve Özaydın katıldı.

 

AÇILIŞI GENEL SEKRETER AV. MUHAMMET ESAT EYVAZ YAPTI

Genel Kurulun açılışını Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri Av. Muhammet Esat Eyvaz yaptı. Süreçle ilgili kısa bilgi veren Eyvaz konuşmasında şunları söyledi:

“Sizlerin de yakından bildiği üzere Sendikamız hukuki bir süreç yaşamıştır. 21 Kasım 2021 tarihinde yapmış olduğumuz 3. Olağan Genel Kurulumuza yapılan itirazlar üzerine başlayan yargı süreci 31 Temmuz 2023 tarihinde atanan Kayyım Heyeti ile devam etmiş, 74 ilde delege seçimlerinin yenilenmesi ardından da 3. Olağan Genel Kurulumuzun yeniden yapılması kararı ile özetlenebilecek bir süreç yaşanmıştır.

Türkiye genelinde 74 ilde yapılan delege seçimlerinin ardından alınan Genel Kurulun yenilenmesi kararı ile toplanmış bulunmaktayız. Öncelikle delege seçimlerini 1.5 ay gibi bir sürede tamamlayarak Sendikamızı kısa süre içerisinde Genel Kurula taşıyan tüm personelimize ve teşkilatımıza bu özverili çalışmalarından dolayı huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.”

DİVAN BAŞKANLIĞINI HÜSEYİN TANRIVERDİ YAPTI

Genel Kurulun Divan Başkanlığı’nı Hizmet-İş Sendikası Kurucu ve Onursal Genel Başkanı, 22, 23, 24. Dönem AK Parti Manisa Milletvekili ve Konfederasyonumuz Filistin ve Kudüs’e Destek Sendikal Dayanışma Komitesi Başkanı Hüseyin Tanrıverdi yaparken, Divan Heyeti ise HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Taşıma İş Sendikası Genel Başkanı Av. Mehmet Ali Kayabaşı,  Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, Öz Güven-Sen Genel Başkanı Ömer Yılmaz ve Hizmet İş Sendikası Genel Başkanvekili Halil Özdemir’den oluştu. Genel Kurulumuz saygı duruşu ve okunan İstiklal Marşı ile başladı.

TANRIVERDİ: FİLİSTİN’DEKİ SOYKIRIMA KARŞI DÜNYANIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Yenilenen 3. Olağan Genel Kurulun hayırlara vesile olmasını dileyen Divan Başkanı Tanrıverdi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Genel kurulumuz önemli bir günde yapılıyor. Dün 10 Aralık’tı. Dünya insan hakları günüydü.  Tüm dünya bugünü hatırladı ama halen gözlerimizin önünde çocuklar katlediliyor, kadınlar katlediliyor, hastaneneler bombalanıyor, sivil yerleşim alanları yok ediliyor ve dünya buna sesiz kalıyor. Yetmiyor BM’de acil ateşkes önerisi getiriliyor ama vahşi Amerika orada veto hakkını kullanarak 200’e yakın ülkenin içinde tek başına reddediyor. Ateşkes yürürlüğe girmiyor Filistin’den bahsediyorum Kudüs’ten, Mescid -i Aksa dan bahsediyorum. Orada bir katliam var, orada soykırım yaşanıyor.

Bu soykırıma karşı dünyanın ikiyüzlülüğünün ortaya çıktığını görüyoruz. Ama insani değer taşıyan insanların sokaklarda, meydanlarda, alanlarda olduğunu görüyoruz.

Varsın BM ve batı ülkesi liderleri sırtını dönsünler. Görüyoruz İngiltere, Amerika meydanlarını, insanlar duyarlı davranıyorlar.

Türkiye bu noktada çok istisnai bir ülke. Milletiyle yönetiminin aynı duyguyu paylaşıyor. Recep Tayyip Erdoğan ne düşünüyorsa millet aynı şeyi düşünüyor. Millet neyi düşünüyorsa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da aynı şeyi düşünüyor.

Siyonist oyunla karşı karşıyayız ama biliyoruz ki hakkın olduğu yerde zulüm payidar olmaz. Dünya 5 ten büyüktür diye Cumhurbaşkanımızın sözü dünkü oylamada ortaya çıktı. Dünyada gerçek adaleti bir an önce tecelli ettirmek lazım ama bu gerçek adalet insan hak ve özgürlükleri temel hakların bu medeniyetlerle olmayacağını bizim medeniyetimizle olacağını bir kez daha gördük.

Sendikamız için konfederasyonumuz için kenetlendik. İnşallah dünyanın değişik bölgelerindeki yoldaş ve dindaşlarımız için de kenetlenmemiz gerekiyor. Filistin için ayaktayız Kudüs için buradayız”.

ARSLAN: BU ÖRGÜTÜN TEMELİNDE BESMELE VAR

Genel Kurulda konuşan HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK İş ve  Öz Sağlık İş örgütünün temelinde besmele olduğunu belirtti. Arslan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öz Sağlık-İş Sendikamızın olağan dışı bir süreci yaklaşık 4 aydır yaşadığını hep beraber biliyoruz. Yargı kararlarına elbette saygı duyuyoruz, yargı kararlarına karşı yapmamız gerekenlerin hepsini yapmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.

Bu genel kurulun 4 ay gibi kısa bir zamanda gerçekleşmiş olması Türkiye’nin en büyük 3. işçi sendikasının 74 ilde delege seçimlerinin başarıyla bitirilip bugün genel kurulun yapılması aşamasına kadar bize destek veren bu süreçlerin gerçekleşmesinde büyük fedakârlık yapan ve bu büyük işçi örgütünün kongresinin yeniden toplanmasını sağlayan Kayyum Heyetine de teşekkür ediyoruz.

Uzun zaman atandıkları görevleri yapmadan görevlerini sürdürenleri de biliyoruz. Bizim için çok önemli bir süreyi başarılı bir şekilde tamamladık. Bu genç ve büyük bir örgütün kısa sürede bu süreci tamamlamasından dolayı sizlere, şube başkanlarımıza, birlikte yol yürüdüğümüz genel başkan ve yönetim kurulu üyelerimize büyük bir teşekkürüm var. Sizlerden de Allah tazı olsun.

Bu örgütün temelinde besmele var, Allah rızası için yola çıkmış inanmış kardeşlerimizin imzası var. Bundan sonraki süreçte de aynı sıkıntılar yaşamasın diye mücadelemize devam edeceğiz.

Bu sendika 100 yıllık bir sendikanın başaramadığını 10 yılda yaptı. Bu, samimiyetin ve fedakarlığın sonucu.

Öz Sağlık-İş’in bugün yaşadığı bu süreçte Allah’a şükür başımızı öne eğdirecek, bir ihanetimiz ahlaksızlığımız yolsuzluğumuz olmamıştır. Teknik bir eksikliğin yanlışlığın düzeltilmesi süreciydi bu. Sendikamızın hedeflediği o istikametten canla başla ilerleyerek daha ilerlere, içerden ve dışardan bir kısım aklı evvellerin HAK İŞ ve Öz Sağlık İş arasında sorun oluşturmak istemesine rağmen bu ayrılık asla olmayacak. HAK-İŞ ve Öz Sağlık-İş tokmağın bütün bir parçası olarak devam edecek. Öz Sağlık-İş HAK-İŞ davasının bir parçası olarak dünyaya gelmiştir. Öz Sağlık-İş bunu daha da birleştirerek devam edecek.

HAK-İŞ büyük bir marka, büyük bir değerdir. Bu değerden kopmak, koparmak isteyenleri kaybettirir. HAK-İŞ’in büyüklüğünü, gücünü, ağrılığını, etkinliğini bilen herkes kendisi için de önemli bir imkan bulur. Herkesi HAK-İş davasına daha fazla sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bu birlikteliğin bize yeni başarılara yürümek için imkan vereceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Yeter ki birlikteliğimize fitne sokulmasın.

Yapacak o kadar işimiz yürüyecek o kadar yolumuz var ki, bütün bu yolları birlikte aşacağız. Öz Sağlık-iş Sendikamızın halen yürüyecek yolu, yapacak işleri var. Öz Sağlık-İş Sendikamızın her çalışmasında her hayırlı işinde yanında olmaya devam edeceğiz. Kayyum kararının hemen öncesinde bundan sonraki sürecin nasıl yürüyeceğini konuştuk. Kayyum kararından sonra yönetim kurulumuzla birlikte giderek bu süreci de konuştuk. Geçici süreçlerdir bunlar, bunların üstesinden geleceğiz demiştik. Konfederasyon olarak kucağımızı sonuna kadar açtık, bundan sonra da inşallah aynı hassasiyeti sürdüreceğiz ve sendikamızı olması gereken yere taşıyacağız.

Kayyum kararından sonra bu sendika artık ayağa kalkamaz diyenlere fırsat vermedik, vermediniz. Bu süreçte karşılaştığımız zorlukları hep birlikte aştık ve bugünlere geldik.

DEVLET SERT: YENİDEN BİSMİLLAH DİYEREK, EMEĞİN EN GÜZEL HİKAYESİNİ YAZMAYA DEVAM EDİYORUZ

Seçimlere bir önceki yönetim listesi ile giren Devlet Sert, delegeye hitaben yaptığı konuşmasında “Yeniden bismillah diyerek, emeğin en güzel hikayesini yarım bırakmıyoruz” dedi.

Sert salonda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Hepinizin bildiği gibi 2021 yılında yaptığımız 3. Olağan Genel Kurulumuz, yargı kararı ile bugün yeniden yapılmaktadır. Mahkeme süreçleri ve üst yargı kararı ile atanmış olan Kayyum Heyeti Ağustos ayı itibariyle başlattığı çalışmaları bitirmiş, 3. Olağan Genel Kurulumuzu yeniden icra etmek üzere 11 Aralık 2023 tarihini belirlemiştir. İşte bugün bu nedenle buradayız.

Bundan 4 ay önce elimize ulaşan Kayyum Kararını hem teşkilatımıza hem sağlık ve sosyal hizmet işçisine, hem de kamuoyuna bizzat kendimiz açıkladık.

Çünkü bizim alnımız ak. Çünkü bizim başımız dik. Çünkü; alınan kararda bizler için hırsız denilmedi, ahlaksız denilmedi, dolandırıcı denilmedi. Bizler için “işçinin çoluk çocuğunun parasını pulunu yediler, çar çur ettiler” denilmedi.

Peki ne denildi; delege seçimlerinde şunlara şunlara dikkat etmediniz, evraklarınız eksik, işlem hatası yaptınız denildi. Sahada-kurumlarda kendilerine yer bulamayan, işçinin tenezzül etmediği kurt görünümlü sırtlanlar bu durumu kendi çaresizlikleri için fırsat saydılar.

Ama bu işçi, bu teşkilat onlara bu fırsatı vermedi. Vermeyecek. Ya sendikacılık nasıl yapılır öğrenecekler ya da onlar için kaçınılmaz son olan silinip kaybolduklarını hep birlikte göreceğiz      

Yaşadığımız bu süreç, başkaları için kıyamet olabilir. Başka sendikalar için bu bir yok oluş olabilir. Başka kurumlar için bu bir facia sayılabilir.

Ama bizler için öyle olmadı. Bizler için bu bir rahmete, bir yenilenmeye, bir değerlendirmeye, birbirine kenetlenmeye vesile oldu. Üyesinden teşkilatına, Genel Merkezinden Konfederasyonuna, kardeş sendikalarından, demokrasiye ve hukuka inanan tüm sivil toplum örgütlerine kadar bizler için desteğe, duaya, bir olmaya, tazelenmeye vesile oldu.

Kimse hatadan, yanlıştan bâri değildir Arkadaşlar. Hiç kimse yaptığı işin kusursuz olduğunu iddia edemez. Hepimiz insanız, yaptığımız işlerde yanlışlar olabilir, kusur olabilir, ihmal olabilir. Ama kasıt olamaz. Ama hainlik olamaz. Olursa bunun adı ihanet olur, kalleşlik olur.

Biz yaptığımız işlerde haramın, zilletin ve zulmün olmadığını biliyorduk. Ben Genel Başkan Devlet Sert olarak, Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımız da Öz Sağlık İş yönetimi olarak zaten kendimizden emindik. Gelinen süreçte ise,  hem Mahkeme, hem Hakim, hem Üst Yargı da, hem de atanan kayyum heyeti de bundan emin oldular.

Öz Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı ve Yönetim kurulu olarak, delege seçimlerinde yapılan basit hatalar madem bizlerin yöneticiliğine ara verilmesi kararı ile sonuçlandı, tamam dedik, hukuka saygılıyız, kanuna saygılıyız,  adil ve orantılı bulmamakla beraber bize verilen ceza ne ise ona da razıyız dedik.

Hukuk diliyle söylüyorum neydi bu ceza: Üst kurul delege seçimlerinin yeniden yapılması ve 3. Olağan Genel Kurulumuzun Yenilenmesi.

Bakın Arkadaşlar; 1.5 ay gibi kısa bir sürede Türkiye genelinde 74 ilde üst kurul delegelerimiz yeniden seçildi. Hem de üyenin önüne sandık konularak. Hem de tüm kurumlara en az 3 kez gidilerek. Kimi yerlerde yeter sayıda aday çıkmamasına rağmen, süreç sonuna kadar beklenilerek. Sandıksa sandık, ilansa ilan denilerek. Kimse yanlış anlamasın; bir öncekinde de aynı yöntemle delegelerimizi seçmiştik. Ama mademki hukuk eksik evraka, eksik işleme hükmetmiş.

İşte dedik. Halep ordaysa arşın burada. Biz yine gideriz üyemize. Biz yine gideriz teşkilatımıza. Biz yine demokratik yollarla delegemizi seçer, biz yine adalet karşısında, hukuk karşısında alnımızın akıyla bu işi yeniden yaparız, sorun yok dedik.

Bizler bilerek bu sürecin dışında kaldık, dışında kalmaya özen gösterdik.  Yönetici sıfatımız yoktu ama bizi sevenler, saygı duyanlar, ağabey diyenler, gözyaşları ile bizlere dua edenler bu süreçte bizden etkilenmesin, hep yaptığımız gibi işimizi doğru yapalım istedik. Genel Merkez personelimiz ve şube başkanlıklarımız adeta el ele zinciri kurdular.

Seçimini tamamlayanlar taaa Batı illerinden Ege’den, Akdeniz’den, Güneydoğu’ya Doğu Anadolu’ya koştular yardıma. Doğu-Güneydoğu teşkilatlarımız dağıldılar Ege’ye, Trakya’ya, Karadeniz’e. İç Anadolu illerimiz dağlar, ovalar aştılar yardımlaşmak için. Seçimi olmayan şubelerimiz Türkiye geneline dağıldı, işin ucundan tutup süreci tamamlayalım diye. Delege seçim tecrübesi olan, olmayanla paylaştı. “Tecrübem yok ama ben de varım, beni de yazın” diyenler ilçe ilçe, kurum kurum gezdi.

7 bölge, 7 diyar Öz Sağlık-İş ailesi bir oldu, destan yazdı. Genel Sekterimizden, Genel Sekreter Yardımcılarımıza kadar. Avukatlarımızdan, danışmanlarımıza, uzmanlarımıza kadar. Teşkilat, TİS, Muhasebe, Basın, Yazı İşleri, Özel kalem, İdari personel, Yemek-Çay-Temizlik personeline kadar bütün arkadaşlarımız seferber oldu, kimi Türkiye geneline dağıldı delege seçimleri yapmaya, kimi Genel Merkezde lojistik destek sağladı. Gece gündüz süren ve tarihe mal olacak bir mesai yaşadı arkadaşlarımız. Şubelerimiz, Şube Başkanlarımız, yönetimleri, temsilcilerimiz ve üyelerimiz.

Allah hepsinden razı olsun. İnanmış ve ahlaki ilkelerine güvenen bir topluluğun başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Çünkü korku, doğru yürüyenler için değildir. Şükürler olsun ki yol yürüdüğümüz arkadaşlarla çıkar değil dava birliği yapmışız. İyi gün değil kötü gün dostlukları kurmuşuz. Sırtından hançerlemeyi değil sırtımızı yaslamayı davamızın ahlakı yapmışız.

Tüm Öz Sağlık-İş Ailesi olarak, tüm HAK-İŞ Ailesi olarak kenetlendik. Dünyanın belki de hiçbir yerinde görülmemiş bir birlik yaşandı. Sözde değil, özümüzde nasıl bir Aile olduğumuzu herkese, dosta düşmana gösterdik

Yıkılmadan, sendelemeden, devletimizin yargı eliyle bize biçtiği bu süreyi Öz sağlık iş liyakatiyle, dürüstlüğüyle, bilgi ve becerisiyle. Sendikal literatüre girecek bir başarıyla tamamladık binlerce kez hamd olsun.

Bugün Genel Kurulumuzu yenilemek üzere huzurunuza geldik. Atanan kayyum heyeti, kanunen kendilerine verilmiş görev kapsamında üst kurul delege seçimini yapmış ve sendikamızı genel kurula taşımıştır. Kendilerine süreç boyunca göstermiş oldukları medeni tavırları, demokratik ve hukuki yaklaşımları nedeniyle teşekkür ederim.

Ayrıca, bu sürece emeği geçmiş tüm teşkilatlarımıza ve Genel Merkezimize, Personelimize, maddi-manevi desteklerini bizden esirgemeyen kardeş sendikalarımıza ve ilk günden itibaren bizlere desteğini hissettiren yol haritamızı belirlediğimiz Konfederasyonumuzun Genel Başkanı Sayın Mahmut Arslan’a teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Allah herkesten razı olsun.

 

“FİLİSTİN’İ, GAZZE’Yİ ANLAYABİLMEK İÇİN İNSAN OLMAK YETERLİ”

Selamlama yaparken önceliği sürece ilişkin bir değerlendirmeye ayırmak mecburiyeti oldu. Ama bizlerin kendimizi anlatmaktan daha önemli mecburiyetlerimiz de var.

Önümüzde ne yazık ki  2 ayını tamamlayan insanlık tarihinin en büyük soykırımı var. Filistin var, Gazze var. Bombalanan çocuklar, kadınlar, siviller, hastaneler, ambulanslar var. Neredeyse yeryüzünden silinmiş bir Gazze var. Devlet saymadığımız eli kanlı bir terör sürüsünün Mescid-i Aksa topraklarında gerçekleştirdiği bir katliam var.

Bizler bu çığlıklara kulaklarımızı kapatamayız, Çenemizi bağlayamayız, bize ne diyemeyiz.

Kucağındaki yavrusu şehadete ermek üzereyken “az kaldı yavrum, birazdan bütün acıların sona erecek” diyen Gazzeli anneyi anlamak için, “Çocuklarım aç şehit oldu” diyen Filistinli Babayı anlamak için, “Keşke ben de kardeşlerim gibi ölseydim, cennette karnımı doyurabilirdim” diyen Gazzeli çocuğu, Anestezi olmadan bir çocuğun bacağını keserken çektiği acı yüzünden ölen çocuğa karşı duyduğu ızdırabı haykıran Gazzeli doktoru, ışıksız, el feneri ile ameliyat yapan sağlık çalışanlarını anlayabilmek için başka bir şeye ihtiyaç yok. Sadece ve sadece insan olmak, duyarlı olmak, ahlaklı, vicdanlı olmak yeterli.

CİMER’e başvurarak “Gazze’ye savaşmaya gitmek istiyorum, gönüllü olarak orada hizmet vermek istiyorum” diye izin isteyen sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin, Öz Sağlık İş Üyelerinin varlığından haberdar olabilmek ve onlarla gurur duymak için de sendikacı olmaya, genel başkan olmaya da gerek yok.Çünkü insan olmak buna da yeter.

 

“GAZZE’DEKİ YETİM ENGELLİ OKULUMUZU TAMAMLADIK”

Aslında bunca kan, gözyaşı, bunca acı arasında gururlanacağımız bir şey daha var. Keşke Filistin açısından daha normal bir zaman olsaydı da bu müjdeyi,  bu gururu bizzat o topraklarda verseydik.

Bu salonda bulunan herkesin yakından bildiği, katkı verdiği bir projeyi bitirdik arkadaşlar. Deniz Feneri Derneği ve Öz Sağlık İş Sendikamızın birlikte hayata geçirdiği, finansmanının tamamını üyelerimizin, teşkilatımızın ve genel merkezimizin karşıladığı, Gazze Umut Köprüsü Engelliler Rehabilitasyon Okulumuzu bitirerek, oradaki yetim engelli çocuklarımızın eğitimine açmış bulunuyoruz.

350 engelli yetim Gazzeli öğrenci orada eğitim almaya başladı. Modern derslikleri, laboratuvarları, fizik tedavi odaları, şifa havuzları bulunan bu okulumuz sizlerin eseri. Hani bize çamur atmak için aidat sendikası diyorlar ya, evet işte üyemize hizmetten arta kalan o aidatlarla bakın ne yapmışsız. Gazzeli engelli yetim çocuklara okul yapmışız okul. Engelli yetim çocukların “bizi görün çığlığını” duyan Öz Sağlık İş üyelerinin bu okul sayesinde, artık ahirete kadar açık kalacak bir kapısı, bir ırmağın akışı gibi devam edecek sadaka-i cariyeleri var.

Bu soysuz savaşta şu ana kadar ayakta kalan okulumuz, umarız bu saldırılardan etkilenmez. Umarız bu kanlı katliam son bulduğunda yeniden öğrencileri ile buluşur. Okulumuz için katkı sağlayan, destek veren tüm üyelerimize ve teşkilatlarımıza tekrar teşekkür ederim.

Burada Sendikamız Öz Sağlık-İş’i hepimiz tanıyoruz, gelen misafirlerimiz de tanıyor. Ama tanımayanlara da şöyle kendimizi kısaca bir anlatalım bakalım 214 bin üye sayısı gerçekten tesadüfi mi?

Gerçekten emek verilmemiş mi? Algı operasyonları ile mi büyümüş bu sendika? Yoksa her bir üye için bu vatan topraklarına kaç kere ayak basılmış?

Bir kere 214 bin sağlık ve sosyal hizmet işçisi çatı diye, yuva diye Öz sağlık İş Sendikamızı seçmiş… Ne kadar gurur duysak, ne kadar onur duysak azdır. Türkiye’nin en büyük örgütlenme ağını kurup 81 ilde 85 Şube açıp, binalarımızı almışız, hizmet araçlarımızı işçimizin hizmetine tahsis etmişiz. Teşkilatlarımızı oluşturup sağlık ve sosyal hizmet işçisini hiçbir ilde sahipsiz bırakmamışız. Sağlık Bakanlığı’nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda Üniversitelerde örgütlenmiş, yetkileri almış ve pek çoğu parmakla gösterilen toplu iş sözleşmelerine imza atmışız.

 

“HAYAL TACİRLERİNE SESLENİYORUM: KALAN SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET İŞÇİLERİNİ DE SİZDEN KURTARACAĞIZ”

Bırakın hedeflerini, önlerine koydukları hayalleri bile bize yetişemeyen bazı Sendikalar önlerine mikrofon konulunca sanırım heyecan yapıyorlar: Aile Bakanlığı’nı aldık, Üniversiteler Bizde, Sağlık Bakanlığı’nı da alacağız diyen hayal tacirleri var

Buradan bu tacirlere sesleniyorum, mikrofonlar heyecan verir ama siz çok iyi bilirsiniz ki kimi zaman da facialara neden olabilir. Allah kimsenin başına vermesin.

Ey hayal tacirleri şimdi beni iyi dinleyin: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yetkisi de, Sağlık Bakanlığı’nın yetkisi de, üniversitelerin çoğunun yetkisi de  bizdedir, bizde. Merak etmeyin kalanı da yine biz alıp, üniversite işçilerini sizden tamamen kurtaracağız.

Siz; yalan söylemekten yorulmadınız, işçiyi aldatmaktan yorulmadınız, algı sendikacılığından bıkmadınız.

Sizin durmaya niyetiniz yok anlaşıldı, ama bu işçi artık size yeter diyecek.

Başka başka kurumlardaki sağlık ve sosyal hizmet işçileri kendi Toplu İş Sözleşmelerine bakacak ve size yeter diyecek, kazanılmış sosyal haklara bakacak ve size artık YETER diyecek.

Haa ben bunları söylerken  “Aile Bakanlığı-sosyal hizmet işçisi ne olacak, onlar için ne yaptınız, ne yapacaksınız” diyorsunuz.

Sizi anlıyorum. Şimdi söyleyeceklerimi de dikkatle dinlemenizi istirham ederim;

Şu deminden beri artık yeter dediklerimiz var ya; işte  sosyal hizmet işçisini yıllar önce yetki kendilerinde iken bu duruma düşürenlerin pisliğini temizle temizle bitiremedik.

Yürürlük süresi değiştirme fırsatı ellerinde iken yaptıkları hainliğini temizle temizle bitiremedik.

Enflasyon karşısında gelinen son durum, Asgari ücret zamları bizim Aile Sosyaldeki mücadelemizi hep aşağı çeken durumlar oldu. Ama dedik ya algılarla sendikacılık yapıyorlar. Alın size en büyük örneği, bizlerin Temmuz ayında imzalamış olduğu ek protokole inançları bile yoktu. Yapamazlar, imzalayamazlar diye, kendi konfederasyonlarını bile yalanladılar. Hatta ve hatta ek protokol olmaması için arka planda yürüttüğünüz kulislerinizi bilmiyor muyuz?

Peki ne oldu; Türkiye’de bir ilki yaptık, yürürlükteki toplu iş sözleşmesine müdahale ettik ve KÇP’nin dönem zammını 4 ay öne çektik.

Sosyal hizmet işçilerimizin bugünkü yevmiyeleri halihazırda Sağlık Bakanlığı işçileriyle eşdeğer durumda.

Ama; Yetkili oldukları kurumlarda bile mağduriyet yaşattıkları işçi kardeşlerimize hiçbir katkı sağlayamayanlar bırakın bunları anlamayı hayal bile edemezler.

Şimdi önümüze bakıyoruz. Yaşanabileceğini öngördüğümüz bazı mağduriyetlere karşı yoğun çabamız var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve işveren Sendikası TÜHİS ile yoğun bir mesaimiz var. Gerekli tedbirleri hazırlıyor, tabloları yetkililerin önüne koyuyoruz.

Biz hiçbir zaman emekçi kardeşlerimizin mağduriyetine yol açacak bir çalışmanın içinde olmadık. Tam aksine bir toplu sözleşmede yapılabilecek tarihin en büyük hatasını da biz düzelttik. Aile Bakanlığı sözleşmemizin 2025 kamu çerçeve protokolüne uyumlu olacak şekilde geleceğin temellerini attık.

Bu bir geçiş süreci. Peki bu geçiş sürecinde verdiğimiz mücadele sonuçsuz kalırsa Öz Sağlık İş Sendikası sosyal hizmet işçisinin arkasında dağ gibi duracak.

Sosyal hizmet işçisine elbette sahip çıkacak. Pandemide yaptık. Depremde yaptık. Aile Sosyalde de yapacağız. Bu mağduriyetin mimarlarına, daha fazla timsah gözyaşı döktürmeyeceğiz. Bunu da buradan huzurunuzda söz olarak veriyorum.

Varsa hatalara, yanlışlara takılıp kalmak yeni yürüyüşlerin ve heyecanların önündeki en büyük engeldir. Bu süreçte bizlere iftira attılar. Şahsımı hedefe koydular. Sendikamızı kurumsal olarak yıpratmaya çalıştılar

Ne enerjimizi, ne liyakatimizi, ne de işçi için kullanacağımız vaktimizi bu müfterilere harcamayacağız. Bu gördüğünüz teşkilat, bu gördüğünüz işçi, birliğini, beraberliğini koruyarak o müfterilere en güzel cevabı verdi

Küçük hesaplar, sığ dedikodular, sendikal magazin bizim işimiz değil, alttan çekmek, çelme takmak bizim işimiz değil. Bizim başka işlerimiz var, başka hedeflerimiz var.

Üyelerimiz var, işkolumuzda binlerce işçi var. Korumak zorunda olduğumuz zirvemiz var. Biz sahayı uzaktan izlemeyiz, biz sahanın bizzat içinde oluruz. Biz bugüne kadar üyemizin, sağlık ve sosyal hizmet işçisinin arkasında HEP durduk, durmaya da devam edeceğiz. İşçimiz refaha kavuşuncaya kadar, işçimiz insanca yaşayabileceği bir ücreti bordrosunda görünceye kadar, durmadık, durmayacağız….

Bu bir kızıl elmadır arkadaşlar. Bu; “Öz Sağlık-İş Sendikası’nın kızıl elmasıdır”

Bu; iş kolumuzun sorunları kalmayıncaya kadar devam edecek olan menzile koyduğumuz büyük bir hedeftir. Allah bizleri bu yolda muzaffer kılsın inşallah

Sadece bize üye olan işçinin değil, üyemiz olmayanın da derdi bizim derdimiz

Bakın, yüksek enflasyona karşı tedbir almak için yükseltilen asgari ücret ne yazık ki ülkemizde ortalama bir ücret haline geldi. Tüm itirazlarımıza rağmen vergi dilimleri halen düzeltilmedi. Tarihin en büyük başarısı olan taşerona kadro konusunda, halen 100 bin işçimizin kapsam dışı kalmasının burukluğunu yaşıyoruz. Dünya ortalamasının üzerinde çalışma saatlerimiz var, 696’nın sorunlarının bir kısmı için kanuni düzenleme gerekiyor.Zorunlu emekliliği çözdük ama tayin yasağı devam ediyor. Meslek kodlarında yaşanan sıkıntı, görev tanımı, görevde yükselme, ev tipi çalışma vb sorunlarımız devam ediyor.

Biz sendikacılığa sadece İşkolumuzun sorunları üzerinden bakmıyoruz, bakamayız. Çalışma hayatında resmin büyüğünü görme, ona göre tedbir alma, strateji geliştirme sorumluluğumuz var.Küresel emek hareketinin liderliği için sorumluluğumuz var.  Ulusal düzeyde sağlık ve sosyal hizmet politikalarının belirlenmesi için sorumluluklarımız var. Mağdur ve mazlum coğrafyalar için sorumluluğumuz var. Etkin, sözü dinlenen, yön veren bir sivil toplum örgütü için bu ülkeye sözümüz var. Sizlerin çocuklarınıza, ailelerinize sözümüz var. Geleceğe huzurla bakabilmeniz adına size, siz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine sözümüz var.

Yarının hedeflerine ulaşmak için de inşallah bugünden tüm hazırlığımızı yapıyoruz.

Bu işçinin 14 katlı yeni bir hizmet binası var. Ankara’da bir misafirhanesi, Güneyde bir oteli, bir kamp alanı olacak. Tüm hazırlıklarımız tamam. Hastası olan, işi olan ve bunun için Ankara’ya gelen Öz Sağlık-İş  üyeleri artık kalacak yer derdine düşmeyecek kendi evine gelecek. Yaz tatillerinde, yıllık izinlerinde çoluk çocuklarına karşı boyunları bükük olmayacak kendi otellerine, kamp alanlarına gidip aileleri ile birlikte dinlenip eğlenebilecekler. Onlar için Türkiye koşullarının üzerinde imzaladığımız toplu  iş sözleşmeleri ile refaha kavuşup, daha iyi koşullarda yaşayabilecekler. Yaptık, yaparız, hep yapacağız.

 

“AHİRETTE HESAP VERMEK YERİNE DÜNYADA GENEL BAŞKANLIĞA ARA VERİYORUM DEMİŞTİM”

Hatırlarsınız sürecin başında bu ayrılığa geçici bir ayrılık demiştik. “Ahirette hesap vermek yerine dünyada Genel Başkanlığa ara veriyorum” demiştim. Alnım hiç bu kadar ak, gönlüm hiç bu kadar ferah, vicdanım hiç bu kadar rahat olmamıştı, demiştim. Başka ne demiştim; varsın adımızın önünde genel başkan sıfatı olmasın, varsın altımızda, emanet ettiğiniz arabalar olmasın, varsın sizler için aldığımız Hizmet binalarındaki makamlarda oturmayalım.

Zaten hepsi bu teşkilat için değil mi? Hepsi bu işçinin alın teriyle yapılmadı mı?  Hepsi sağlık ve sosyal hizmet işçisine analarının ak sütü kadar helal değil miydi?

 

EMEĞİN EN GÜZEL HİKAYESİ ASLA YARIM KALMAYACAK! BU DESTANIN YARIM KALMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ

Öz sağlık iş teşkilatları; Yılmaz, Yılgınlık göstermez, Zayıflık göstermez. Öz Sağlık İş ailesi dimdik durur, biz bitti demeden hiçbir şey bitmez, bitemez, demiştim. 23 Temmuz’da sizlerle geçici bir ayrılık için vedalaşmıştık. Bugün 11 Aralık 2023. BUGÜN YENİDEN BAŞLIYORUZ. YENİDEN BİSMİLLAH diyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum.”

YAPILAN SEÇİMLERDE YÖNETİMİMİZ GÜVEN TAZELEDİ

Genel Kurulda yapılan seçimlerde Genel Başkanımız Devlet Sert başkanlığındaki liste güven tazeledi. Devlet Sert yeniden Genel Başkanlığa seçilirken, Sendikamız yönetimi yine Adem Yavuz, Mustafa Özüpek, Remzi Karataş ve Süleyman Doğan’dan oluştu.

Öz Sağlık-İş Sendikası delegelerinin oyları ile yeniden Genel Başkanlığa seçilen Sert, yaptığı teşekkür konuşmasında tüm teşkilata teşekkür ederek yeni dönemde yapılacak sendikal çalışmalarla ilgili delegasyona bilgi verdi.

Genel Kurulumuz Türkiye’nin her tarafından gelen delegasyonun büyük coşkusu ve çekilen aile fotoğrafı ile sona erdi.