MANSUR YAVAŞ: 35 BİN ÇİFTÇİMİZİN YILDA 4,5 MİLYAR LİRA KÂR ETMESİNİ SAĞLADIK
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu seçim gezilerine devam ediyor.
“Millet Buluşması” kapsamında Kars Cumhuriyet Meydanı’nda ve Ardahan Kongre Caddesi’nde vatandaşlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu birlik mesajları verdi.
“ANLATACAK BİR ŞEYİ KALMAYANLAR VATANDAŞI KORKUTARAK OY ALMA YOLUNU SEÇİYORLAR”
“Ankara’ya bahar geldi, Millet İttifakı’nın tüm belediyelerine bahar geldi. İnşallah 15 Mayıs’ta tüm ülkemize bahar gelecek”diye konuşmasına başlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “31 Mart’ta bütün ülkemizde seçim oldu. Seçime girmeden önce hep şunları söylediler. Korku ve nefret siyaseti… Anlatacak bir şeyi kalmayanlar maalesef rakiplerini kötüleyerek, vatandaşı korkutarak oy alma yolunu seçiyorlar. Biz gelince bütün işçiler işten çıkartılacakmış bir kişi bile çıkartmadık o işçiler artık ne maçlara zorla götürülüyor, ne siyasi mitinglere zorla götürülüyor. Alnının teri ile Ankara halkı için çalışıyor” dedi.
Yavaş, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Sosyal yardımları kesecek, dediler. Eskiden Ramazan kolisi gibi koliler ev ev dağıtılıyordu. Ankara’da her zaman aynı şahıstan alınan makarna, bulgur bu insanların buna ihtiyacı var mı yok mu demeden kapı kapı dağıtılıyordu. İnsanların onurunu incitiyorlardı. Biz geldik ve Başkent Kart çıkarttık. Kredi kartı gibi… Şimdi para yüklüyoruz o aile gidip çoluğunun çocuğunun ihtiyacını karşılıyor. On binlerce çocuğa kırtasiye yardımı gibi desteklerde bulunduk. Eşit eğitim görmeleri için desteklerde bulunuyoruz. İki yıldır üç ay müddetle 200 bin aileye doğalgaz desteği veriyoruz. Üşütmüyoruz, kışı rahatça geçirmelerini sağlıyoruz. 200 bin aileye 16-17 aydır birer kilo et parası veriyoruz ki o çocuklar protein alsın, gelişimlerini rahatça sağlasınlar, kimsenin eline bakmasınlar diye… 60 bin öğrenci şu anda okuluna ücretsiz gidiyor parasını belediye ödüyor. 16 bin öğrencinin servis ücretini karşılıyoruz.14 bin küçük öğrencinin kantinden alışveriş yapması için her ay ailelerine 330 lira para yatırmak suretiyle onların da diğer akranları gibi kantinden alışveriş yapmalarını sağlıyoruz. Mahcup olmamalarını sağlıyoruz. O çocuklar okusun diye kreşler açıyoruz bir tane kreş dahi yoktu önceden.”
“KENDİLERİNE OY VERENLERİ DE CEZALANDIRDILAR”
“16 katrilyon lira parayı toprağa gömüp dinozor park yaptılar” sözleriyle açıklamalarına devam eden Mansur Yavaş, şunlara dikkat çekti:
“Ankara’da hala susuz birçok mahalle var. Kanalizasyonu olmayan mahalle var. 2013’ten beri bir tek belediye otobüsü almamışlar, 400 tane otobüs aldık. ‘Mansur Yavaş küçücük bir yerin belediye başkanlığını yaptı, yönetemez’ dediler. ‘İlk ay iş başına geldiğinde tam 50 milyon maaşlarda açık var nereden bulacak’ diye korkuttular. 5 katrilyon o dinozorların parasını ödedik, geçmişe yönelik borçlarını ödedik. Engel olmak için Ankara’da daha önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına verdikleri metrodan kendi yaptıkları anlaşmaya göre bilet ücretinin yüzde 15’i her ay kesilip öyle borç ödenecekmiş 30-40 yılda… 8 Nisan’da görev aldık, 18 Nisan’da bir kararname çıkardılar, belediyenin bütçesinin yüzde beşini kesmeye başladılar. Dört yılda ödememiz gereken para 100 milyon lirayken şu ana kadar 1 katrilyon 700 milyon lira para kestiler. Zannettiler ki Mansur Yavaş’ı cezalandırıyorlar. Hayır, o haksız kesilen 1,6 milyar lira Ankara halkının boğazından kesilen paradır. Kendilerine oy verenleri de cezalandırdılar.”
Seçimden önce “Bizim çılgın projemiz yok” dediğini hatırlatan Yavaş, “Çünkü Ankara halkından aldığımız parayı saçma sapan projelere dökecek paramız yok” dedi.
Ankara’nın girişinde bulunan kapıları hatırlatan Mansur Yavaş, “350 milyon lira bugünkü değeri… Ne işe yarıyor kimse bilmiyor. Çılgın proje yapacağız diye vatandaşın parasını har vurup harman savuruyorlar. Niye bu şekilde kötülemeler yaptılar? Bu rant düzeninin ellerinden gitmesini istemiyorlardı. Çakarlı, lüks arabalardan vazgeçmek istemiyorlardı. Parsel parsel Ankara’yı sattılar. Bunu söyleyen kendi başbakan yardımcılarıydı… Bunun devam etmesini istiyorlardı” ifadelerini kullandı.
“MİLLET İTTİFAKI İŞ BAŞINA GELDİĞİ ZAMAN ÇILGIN PROJELERLE UĞRAŞMAYACAK”
Ankara Büyükşehir Belediyesinin şeffaf bir şekilde yönetildiğine dikkat çeken Başkan Yavaş, “3 bin 500 kadar ihalenin tamamını internette yayınladık. Kırım miktarları arttı. Hem dış borçları ödedik hem de Ankara’da bir sürü hizmet ettik. Yönetemez dedikleri Mansur Yavaş İngiltere’den Dünya Başkentleri Belediye Başkanları Ödülünü kazandı. Bunlar gelirse şöyle olur diyorlar;‘üç koyunu güdemezler’… Bütün millet ittifakı belediye başkanlarının yaptıkları ortada çılgın proje yok diyorum” dedi.
Başkentte hayata geçirilen kırsal kalkınma projelerinden de bahseden Yavaş, şu ifadeleri kullandı:
“İnsanlar tarımı bırakmıştı, tohum dağıttık. Nohut tohumu verdik sonra satın aldık. Hem sosyal yardım alanlara verdik hem de Başkent Market aracılığıyla üreticiden direkt halka sattık. Para kazanmalarını sağladık. Baktık vatandaş üretime hevesli mercimek tohumu verdik, arpa buğday tohumu verdik. ‘Ne istiyorsunuz’ dedik, gübre dediler. Belediyemizde ürettiğimiz sıvı gübreyi dağıttık. Türkiye’de ilk defa mazot yardımı yaptık. Dört yılda 600 milyon lira para harcadık. 35 bin çiftçimizin yılda 4,5 milyar lira kâr elde etmelerini sağladık. Onları ihtiyacı neyse, onu yaptık. Millet İttifakı iş başına geldiği zaman çılgın projelerle uğraşmayacak. Halkın gerçek ihtiyaçları neyse onlara harcayacak. Tarım ve hayvancılıkta büyük katkılar da bulunulacak. Pazarcıları terörist ilan ettiler. Soğan bulunamadı. Soğancılar terörist oldu. Bu ayın teröristi de kasaplar, rekabet kurulu soruşturma açtı ‘Et fiyatları neden pahalı’ diye. Hiçbir başarısızlık bu iktidarın üstüne yapışmıyor nedense hep suçlu başkaları… Ya dış güçler ya Amerika ya da CHP zihniyeti… ‘Bugün bu ülkede bu kiralar neden bu kadar pahalı bunda acaba bizim hiç bir katkımız yok mu’ demiyorlar.”
“21 YILDIR İKTİDARDASINIZ 21 YILDIR YAPAMADIĞINIZI ŞİMDİ Mİ YAPACAKSINIZ?”
Konuşmalarında ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılara da dikkat çeken Yavaş, şunları söyledi:
“Seçimi kaybedersek beka gider. Asıl beka sorunu ülkedeki mülteci sorunu… Pahalılık, enflasyon görmüyor musunuz bunları? Asıl sorun bugünkü iktidarın devam etmesi, bol şekilde vaatler veriyorlar. 21 yıldır iktidardasınız 21 yıldır yapamadığınızı şimdi mi yapacaksınız? Şu anda iktidarsınız hemen yapın. Pandemi döneminde okulları kapattılar. Online eğitim yapılacak, dediler. Peki bu destek alan çocuklar internete nasıl girecek hiç düşündüler mi? Hemen Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak destek alan ailelerin bütün çocuklarına 10 GB internet verdik. Ankara’nın köylerine internet bağlamak suretiyle onların eğitimine devam etmesini sağladık. İnternet vereceğiz, diyorlar. Şimdi verin, 15 Mayıs’ı neden bekliyorsunuz? Artık söyleyecek sözü kalmayanlar ancak karşısındakileri kötülemeye başlıyor. Beka sorunu artık sizsiniz, bu ülke için beka sorunu olmaya başladınız. Herkesi kendileri gibi görüyorlar, ekonomik sorun yok diyorlar. Yukardan öyle görünmüyor olabilir. İnin pazara, inin vatandaşların yanına ne olduğunu görürsünüz. 2019 yılında beka dediler bu kaldırılan T.C. tabelaları belediyemize asıldı. Baktılar söyledikleri olmuyor bu sefer Ekrem Bey’in seçimini iptal ettiler, ikinci seçime gittik. İkinci seçimde ‘İstanbul düşerse Kudüs düşer İstanbul düşerse Mekke düşer. Sisi mi Mursi mi? Binali mi Sisi mi?’ dediler. Ekrem Bey seçildi. Şu anda gittiler, Sisi ile güzel güzel tokalaştılar. Artık boş laflara karnımız tok. Bu nefret dilinden kurtulacağız. Bugüne kadar her seçime girdiğinizde kendilerinin yanında olanlar gayet makul kendilerinin yanlarında olmayanlara terörist muamelesi yaptılar.”
“HERKESİN AYRI AKLI, FİKRİ, DÜNYAYA BAKIŞI, YAŞAM TARZI VAR. BUNLARA SAYGI DUYACAKSINIZ”
Herkesin düşüncesine saygı duyulması gerektiğini de belirten Yavaş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Cenab-ı Allah herkesi farklı farklı yaratmış, hiç kimse birbirine benzemez. Herkesin ayrı aklı, fikri, dünyaya bakışı var, yaşam tarzı var. Bunlara saygı duyacaksınız. Yöneticinin saygı duymaktan başka yapabileceği bir şey yok. Bizden, sizden diye ayıramaz. Belediyelerimize seçildik ve rozeti çıkardık. Ankara’da bir tek Allah’ın kulu ‘bize oy vermedim diye ayrımcılık yaptı, bizi ayırdı’ diyemez. İhtiyacı olan kim varsa tümüne tarafsız bir şekilde yardımcı olduk. Bütün Millet İttifakı belediyelerinde böyle… Şatafatlı hayatlarını sürdürmek için ona buna iftira atan iktidar gidecek. Bugüne kadar Sayın Genel Başkanımızdan Cumhur İttifakı’na karşı, onlara oy verenlere karşı kötü bir laf duydunuz mu? Benim bildiğim iyi bir Müslümanın ağzından bal damlar. Kötü bir şey söylemez. Hakaret etmez, düşmanlık etmez, yalan söylemez. Fakat artık bu kadar bağırdıklarına göre iktidarın sonu geldi, bunu görüyorlar. Bundan sonra herkesi eşit gören, herkesi kucaklayan, herkese Türk Milleti’nin şerefli bir evladı, vatandaşı gibi görecek bir yönetim gelecek. Bu nedenle altı farklı siyasi parti yanyana geldi, uzlaştılar. 2 bin 800 maddelik mutabakat metnini ortaya koydular. Başka sözlerin hiçbirisine inanmayın. Altı genel başkan ne yapacaklarsa imza altına aldılar ve uzlaştılar. Bana göre Türkçe’mizin en güzel kelimesi ‘uzlaşma’ kelimesi… Farklı fikirler yanyana gelmiş, bir olmuş… Kavga etmiyor artık bundan neden rahatsız oluyorsunuz? Artık yeter… İnşallah sizlerin tertemiz oylarıyla halktan yana çalışan vatandaşın menfaatlerini koruyan bir yönetim geliyor ve inşallah, bizler ümitliyiz,Sayın Genel Başkanımızı 13. Cumhurbaşkanı olarak o koltuğa oturtturacağız. Bizler de naçizane yardımcısı olacağız. Kendisini külliyeye değil, Çankaya’ya konfetiler eşliğinde yolcu edeceğiz. Var mısınız? 15 Mayıs’ta da 31 Mart’ta olduğu gibi ülkemize bahar gelecek, bu baharı hep beraber getireceğiz.”
İMAMOĞLU: “BENİM 86 MİLYON İNSANIM YERLİ VE MİLLİ”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 13. Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde yeni bir başlangıç yapacaklarının altını çizerek şunları söyledi:“Bugünün siyaset aklı, yönetici aklı memleketin her yerinde konuşarak insanlardan oy isteyen hükümet milleti bölmekle meşgul. Milleti ayrıştırmakla meşgul... Allah şahit, mültecilerle birlikte 20 milyon insan kentimizde yaşıyor. Allah şahit, kalbimi biliyor. 20 milyon insana bir gün bile, bir an bile farklı bakmadım, bakamam, bakmam. Bu bir yönetici terbiyesidir. Bu bir ahlaktır. Bundan vazgeçen ülkesine yönetici olamaz, olmamalı. Bize huzur lazım... 86 milyon insana eşit bakan bir anlayış lazım. Bakın bugünkü anlayış diyor ki; bana oy verenler abat olacak, oy vermeyenler bertaraf olacak ya da oy verenler yerli ve milli, oy vermeyenler terörist. Benim 86 milyon insanım yerli ve milli. Biz milletçe bu ülkenin bölünmez parçalarıyız. Vatanın her karış toprağı bizim. O bakımdan Allah birliğinizi bozmasın. Varlığımız, birliğimiz, bir arada olmamız, kucaklaşmamız için memleketini seven, milletini seven, ayrımcılık yapmayan herkese eşit gözle bakan erdemli, ahlaklı, hayatı boyunca hak, hukuk adalet diyen 13. Cumhurbaşkanımız geliyor. Biz milletin iradesine set vurulan, milletin iradesine baskı kurulan hiçbir girişimi kabul etmeyiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. 86 milyon insanın iktidar olmasının zamanı gelmiştir.”
KILIÇDAROĞLU: “DEĞİŞTİRMEK KADAR GÜZEL BİR ŞEY YOKTUR, İKTİDARI DEĞİŞTİRECEĞİZ”
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“Birlikte yaşamayı birbirimize saygı göstermeyi insanı insan olarak görüp ayrımcılık yapmamayı temel ilke olarak kabul ettim ve bunu adalet içinde yerine getireceğim. Son 5 yıla göre geliriniz düştü mü? Son 5 yıla göre hayat pahalılığı arttı mı? Pazara çıkamıyorsunuz, sorunlarınız var... 5 yıldır, 10 yıldır sorunlarımızı çözemedilerse, bizi birbirimize düşman eder hale getirdilerse yapacak tek bir şey var; değiştirmek. Değiştirmek kadar güzel bir şey yoktur, iktidarı değiştireceğiz. Daha ahlaklı, daha temiz, daha güzel bir iktidarı getirmek hepimizin ortak görevidir. Değiştireceğiz bu tabloyu; üreten, büyüyen, güçlü, herkesin kazandığı bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz! Bunun sözünü veriyorum, elin oğlu kazanacağına biz kazanacağız. Türkiye’de herkes huzur içinde yaşayacak. Her anne, her baba evladını güler yüzle okula gönderecek. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmesine asla izin vermeyeceğim. Benim parayla pulla hiçbir ilgim yoktur, siyasete girdiğim gün bütün mal varlığımı açıkladım. En büyük özelliğim onu da söyleyeyim; kul hakkı yemem, haram yemem, her insana oy versin vermesin saygı duyarım, her insanın benim başımın üstünde yeri vardır. Biz Millet İttifakı olarak bir aradayız, sandığa gidin, oyunuzu kullanın ve Türkiye’nin kaderini değiştirelim.”