10 gün boyunca dosyalar titizlikle incelendikten sonra düzenlenen toplantıda açıklama yapan ABB Başkanı Mansur Yavaş, iddialara yanıt verdi. ABB’nin son 67 aylık toplam bütçesinin 127 milyar 844 milyon TL olduğunun bilgisini veren Yavaş, “Peki hepinize soruyorum. Konser harcamaları için bu 127 milyarın içerisinde oran nedir acaba? Bir tahmin edin. Evet var mı tahmin edecek? Yüzde kaç sizce? Yüzde beş diyorsunuz. Binde altı, yüzde bir bile değil” dedi. Yavaş, “Ankara halkı emin olsun. Biz onların parasını çar çur etmeyiz. En iyi şekilde değerlendiriyoruz. Varsa bir kusuru olan, hatası olan; hatasını, cezasını çekecektir. Ama yoksa da bu iddiaları açıklayanlardan da asla özür falan da beklemiyoruz. Hodri meydan diyorum. Bu şekilde ki kendi bütçesinin içerisinde 5 yıllık hatta 67 aylık bütçesinin içerisinde herkes çıkartsın, iktidara mensup belediyeler de çıkartsın, kamu idareleri de çıkartsın, bu oranda bir harcama varsa hodri meydan göstersinler. Evet, tamam mıyız?” diye konuştu.

İddialara konu olan bilgilerin doğru olmadığını ve belediye içinden birilerini sızdırdığını internette medyasında haber olmaya başladığını belirten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Bu haberi duyar duymaz yapmamız gereken bir şey var. Derhal olayı incelemeye başladık. Çünkü ben bir hukukçu olarak ne peşinen herkesi suçlu ilan ederim ne de araştırmadan nasıl olsa bu iftiradır diye bakmam. Şimdiye kadar da beş yıl böyle davrandım. Ve en ufak bir belediyemize müracaat geldiği zaman bunu mutlaka teftişten geçirdim” dedi.

Açıklamanın yapılması için neden 10 gün beklendiğini de açıklayan Yavaş, süreci kronolojik olarak anlatarak şunları söyledi:

“10 gündür tüm dosyaları didik didik ettiriyoruz. Benim dönemimde teftiş dairesinde 346 tane dosya açılmış. Benim dönemimde yine kendi dönemimde yapılan işlerle ilgili olarak 20 tane raporu savcılığa 53 kişi cezalandırılması için ben göndermişim. Yani bizim tarzımızda yönetimimizde hiç kimse bizim hiçbir bürokratımız suç ortağımız değil. Çalışanlarımızın hiçbirisi suç ortağımız değil. Hata yapan hatasının sonucuna katlanacaktır. Bugün internette yargısız infazlar yapılıyor ama ben bir hukukçu olarak kendi personelime asla yargısız infaz yapamam. Dolayısıyla onların da savunmalarını alıp durumun ortaya çıkarılmasından sonra elbetteki bu konular kamuoyuyla paylaşılacaktır. Eğer varsa da bu sorunun dediğim gibi asla ve asla arkasında durmayız. Hatta hakkında dava açılırsa biz de davaya açıkçası katılırız.”

Görev süresi boyunca Ankara halkında aldığımız maaşı hak edecek şekilde çalıştıklarını kaydeden Yavaş, “Hiçbir yerde benim bir fotoğrafımı göremediniz. Hiçbir yerde açılışlarda böyle eskiden olduğu gibi konserler görmediniz. Reklam olacak hiçbir şeyin içine girmedik. Bir kuruş harcırah almadım. Uçak biletlerimi birçok resmi görevime de gitsem tamamen kendim karşılarım. Bunu niye böyle yapıyorum? Ben böyle yapayım ki benim personelim de burada Ankara halkından gelen vergileri kullandığını bilsin, bu hassasiyetle hareket etsin diye. Hatta zaman zaman ‘niye açılışlar konserler yapmıyorsunuz? Niye reklamlarını yapmıyorsunuz’ diye çok sayıda eleştiriler aldık. Sadece oralara bu kavşak açılmıştır hizmete girmiştir şu kadar liraya mal olmuştur diye Türkiye'de ilk defa yapılan işlerin maliyetini de duvarlara astık. Köprülere astık ki başka belediye başkanları da rol modeli olarak bizi görsünler diye. Ve onlar da aynı şekilde şeffaf yaptıkları hizmetleri bu şekilde yapsınlar diye. Yine beş bine yakın ihaleyi canlı yayınladık değerli arkadaşlar. Beş bine yakın. Bunu da aynı şekilde kamuoyunun gözü önünde belediye ne yapıyor herkes görsün” ifadelerini kullandı.

Göreve gelmesinin ardından ilk olarak ihaleleri canlı yayınlamaya başladıklarını belirten Yavaş, “Belediye ne yapıyor, ne ediyor, bunu herkes görsün ve bu iş artık Türkiye'de herkesin emsal olsun istedik. Çünkü Türkiye'deki bugün ekonomik sıkıntıların yanında en büyük problemi, yolsuzluklardan israftan, şatafattan kaynaklandığını biliyoruz. Bu yolsuzlukların önüne geçmenin en önemli çarelerinden birisi ihalelerin canlı yayınlanmasıydı ve beş yıldır devam ettik, aynı şekilde de devam ediyoruz” diyerek Ankara Büyükşehir Belediyesinin sosyal destek projelerini, altyapı ve su yatırımlarını anlattı.

Yeni yol, bulvar ve katlı kavşak projeleri ile ulaşım yatırımları hakkında da bilgi veren Mansur Yavaş, “Mamak metrosu 22 Kasım'da teklif almaya başlıyor. İnşallah 22 iki Kasım'dan sonra bir ay değerlendirme süresi var. Değerlendirme bittikten sonra kredi veren kuruluş tasdik ederse inşallah yakın zamanda bunu da atacağız” diye konuştu. Belediyenin ödediği metro kesintileri hakkında da bilgi veren Yavaş, “Keçiören-Gar bağlatışının borcunu şubat ayında bitiriyoruz. Hiç metro yapmadı diyenlere bu metroları kim yaptı diye sormak lazım” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediyesinin milli bayramların coşkuyla kutlanması amacıyla özel günlerde konserler düzenlediğinin altını çizen Mansur Yavaş, yapılan konserler hakkında bilgi verdi.

Sanatçılara ilan edildiği gibi ödemeler yapılmadığını vurgulayan Yavaş, şunları söyledi:

“Burada internetteki mesaj neydi ‘Candan Erçetin’e 80 milyon lira ödendi.’ Burada Candan Erçetin’in yanında Athena, Güneş, Zeynep Bastık, Selçuk Balcı, Hadise, Bege, Candan Erçetin, Murda olarak 8 tane konser var. Teknik bir sefer kuruluyor, sekizi birden orada hizmet alıyor. Toplam 94 milyon lira. Bunu sekize böleceksiniz arkadaşlar. Bir sanatçıya 60 milyon veriyor. 100 milyon veriyor gibi iftiraların karşısında rakamlar burada. 2024 yılı 23 Nisan Semicenk, Gazapizm ve Edis 3 tane sanatçı teknik yine 46 bin lira burada ses, sahne ve diğer ekipmanlar var. Bunu yazmamışlar, niye yazmadılarsa? Mor ve Ötesi’ne de 71 milyon verildi diye internete yaydılar. 17-18-19’da üç adet konser, teknik kurulum, 48 milyon lira. Sanatçılar ve ekiplerine ödenen paralar da 30 milyon lira. 78 milyon 500 bin lira. Üçe böldüğünüz zaman konser başına ne düştüğünü göreceksiniz. 30 Ağustos'ta yine Tan Taşçı konserine kurulumla beraber 41 milyon 950 bin lira ödenmiş. 28-29 Ekim en fazla problemin yaşandığı kimi sanatçı yüzünden bize saldırdı. Çünkü Türkiye'de sanatçıların birçoğu da insanların istediğine istemediğine, beğendiğine beğenmediğine bazen siyasi görüşüne göre değerlendirilir.”

Ebru Gündeş konseri ile ilgili süreci anlatan Yavaş, TUSAŞ saldırısı nedeniyle konserin önce iptal edildiğini sonra ise devam kararı alındığını kaydetti. İptal sürecinde alanda hiçbir çalışma yapılmadığını kaydeden Yavaş, şu bilgileri paylaştı:

“2 ana konser ses, sahne, ışık, led ekran, ana sahne imalatı ve dekor 31 milyon 680 bin lira. Konserin diğer hizmet kalemleri Ebru Gündeş ve ekibine ödenen dahil 13 milyon 257 bin lira. Bunun içerisinde Ebru Gündeş'in kendi muvafakatıyla açıklıyoruz. Kaşe bedeli zaten belli. Ekibiyle beraber makyözünden tutun yanında getirdiği yani bütün ekibine ödenen para 4 milyon 750 bin lira arkadaşlar. Bunun içerisinde Ebru Gündeş kaşe bedelini almıştır. Bunu da açıklamamızı istedi. Yani kalkıp böyle bir sanatçıya konser için şu kadar para ödendi falan tamamen algı operasyonudur.  27 Ekim günü öğleden sonra sadece konser etkinliklerinin yapılmasına karar verildi. O iptalden sonra on iş günü üzerinden tekliflendirilen iş iptal kararının olduğu gün dört gün düşürerek firmanın hak edişi altı gün üzerinden yapılmıştır. Hakediş ve genel kabul evraklarına göre 44 milyon 937 bin lira olarak faturalandırılmıştır. Yani didik didik didiklediğimiz şeye de geleceğim. Kurulumda çalışan scaff ve sahne personeli tam 90 kişi. Tek tek bunların sigorta girişlerini istedim, bordrolarını istedim. Ayrıca teknik, ses, ışık ve led ekranda çalışan 56 kişi. Bunların arzu eden olursa görüntüleri var. Tamamının sigorta fişleri, KVKK'ya engel olmayacak şekilde kendilerine gösterilebilir. Bunların yemesi, içmesi, konaklaması dahildir. 12 TIR şehir dışından, 8 TIR da Ankara'dan olmak üzere toplam 20 TIR malzemeyle kurulum yapılmıştır. 12 TIR Ankara dışından gelmiştir. Bunların da sevk irsaliyelerini bizzat kendim inceledim. Toplam kurulum ve söküm de günlük çalışan sayısı 146 kişi.”

Ekonomik olarak zor günler geçiren Ankara halkının düzenledikleri konserler ile sevdikleri sanatçıları yakından izleme fırsatı bulduğunu belirten Yavaş, şöyle konuştu:

“Artık Atatürk Orman Çiftliği'nde bir milli maçı 80 bin kişiyi izliyoruz. Konserlerimizde 80 bin, 100 bin kişi geliyor. Yani bilet fiyatı üzerinden alsanız bin liradan hesap etseniz 80 milyon lira gibi bir bedeli biz bu sosyal hizmet için harcıyoruz. Ve bu insanlar bir kuruş para harcamadan geliyorlar orada bu konserlerden yararlanıyorlar. Ben bunun aynı zamanda bir kamu hizmeti hem bir sosyal hizmet olduğunu düşünüyorum. Evet bu rakamlar pahalı diyebilirsiniz. Bir görüş böyle önemli günler, bakın hep milli günleri gösterdik. Milli ve dini günler bu milletin bir ve beraberliğini gösterdiği en önemli günler. Ne kadar çok yanyana gelir, birlikte kutlarsa memleketimizin birliğine, bütünlüğüne, ortak duygudaşlığına neden olacak konserlerdir. Özellikle hep o günleri seçmiş bulunuyoruz. Ve dolayısıyla kimi diyor ki en müthiş bir şekilde Cumhuriyetin 100’üncü, 121’inci yılı kutlansın. Böyle de bir görüş var. Bu kadar para harcamaya gerek yok diyen görüş de var. İkisi de Ankara halkının bazı kesimlerinin görüşü ikisinin itirazına başımın üstünde yeri var. Elbette ki bu eleştirilere dikkate alacağız. Sanatçı seçimlerinde de daha da dikkatli olacağız.”

Yavaş, “Bütçemiz gördüğünüz gibi 127 milyar 844 milyon diğer kalemleri kalabalık olmasın diye yazmadık. Peki hepinize soruyorum. Konser harcamaları için bu 127 milyarın içerisinde oran nedir acaba? Bir tahmin edin. Evet var mı tahmin edecek? Yüzde kaç sizce? Yüzde beş diyorsunuz. Binde altı, yüzde bir bile değil” dedi.

Yavaş, “Ankara halkın emin olsun. Biz onların parasını çar çur etmeyiz. En iyi şekilde değerlendiriyoruz” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.