Ankara’nın Tarih ve Kültür İlçesi Beypazarı
Ankara’nın Tarih ve Kültür İlçesi Beypazarı
Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, medya mensuplarıyla buluştu. Çiçeği burnunda gazeteci olarak bu davete katılarak Beypazarı’nı daha yakından görme ve tanıma imkanı yakaladım…
M. Emirhan ÖZÜLKER
Cennet vatan ülkemizin her bir toprağı tarihi ve kültürel dokusuyla insanlığı adete büyülüyor. 81 ilimizin her birinde farklı özellikleri ile dünyanın ilgi odağı Türkiye’mizde yaşamak deyim yerinde ise Yüce Allah’ın insanlık alemine bir ikramı.
Tarih, kültür ve sanatsal varlığı köklü bir maziye dayanan Başkent Ankara’ya yaklaşık 95 km. uzaklıkta bulunan, ziyaretçilerin huzur bulduğu Beypazarı’ndan söz edeceğiz. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı gibi farklı kültürlerin de izlerini günümüze kadar rastladığımız şirin ilçe Beypazarı’nı henüz görmemiş olanlar var ise vakit geçirmeden gitmelerini tavsiye ediyoruz.
Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan, gazeteci ve televizyonculara ev sahipliği yaptı. Siyasetin uzağında sadece sanat ve kültürün değerlendirildiği toplantıda Başkan Kaplan, Belediye Başkanlığı görevine başladıktan bugüne ilçedeki gelişmeleri aktardı. Çiçeği burnunda asistan gazeteci olarak düzenlenen bu davete katılarak Beypazarı’nı daha yakından görme ve tanıma imkanını buldum. Duayen gazeteci ve televizyon programcısı büyüklerimizin yer aldığı etkinliği genç bir gazeteci gözüyle sizlere tanıtmaya çalışacağım.
Belediye Başkanı Tuncer Kaplan’ın şehrin tarihi ve kültürel gelişimini anlatmasının ardından kolları sıvayarak bazı kaynaklardan Beypazarı’nın muhteşem mazisine kısmen de olsa ulaşmaya çalıştım.
Yeni yapılaşmayla birlikte gelişen ve nüfusça büyüyen Beypazarı; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde canlı bir ekonomik hayata sahip olmuş, kültürel mirasları, etkileyici mutfağı ve el sanatları ile de hak ettiği üne kavuşmuş.
Selçuklu Devleti’nin himayelerinde Türklerin Anadolu’ya girmesinin ardından Beypazarı’nın Türkmen boylarını kucakladığı en önemli tarihi bilgiler arasında yer alıyor. Selçuklunun toprak vermesiyle başlayan yerleşim Gazi Gündüzalp’ın Beypazarı’nda obasını kurmasıyla başlıyor.
KAYI BOYLU GÜNDÜZALP BEY BEYPAZARI’NDA
Şehri gezdiğinizde buram buram tarih kokusunu hissedersiniz Beypazarı’nda. Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin hakim olduğu şehir içi hanı olarak karşımıza çıkan “Tarihi Suluhan Kervansarayı, Nasuh Paşa Hanı” Beypazarı çarşısına yakın konumda yer alıyor. Osmanlı sadrazamlarından Nasuh Paşa’nın 17 Mart 1613 senesinde yaptırdığı, yıllar önce Ankara – İstanbul arasında gidip-gelen kervanların uğrak yeri olan Tarihi Suluhan Nasuh Paşa Hanı yakın bir dönemde restore edilerek ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.
Ankara'nın görülmesi gereken tarihi ilçelerinden birini oluşturan Beypazarı’nın tarihi geçmişine değinirken, Hırkatepe’den söz etmekte fayda var. Tarihi kaynaklara göre, Rumlar ile savaştığı bir sırada şehit düştüğü belirtilen ve Beypazarı’na 20 km. mesafede yer alan Hırkatepe Köyü geçmişimize ışık tutuyor. Söğüt’e fazla uzak kalmayan Hırkatepe’de Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin dedesi Gazi Gündüzalp’in Türbesi bulunuyor. Oğuzlar’ın “Kayı Boyu” ndan olan Osman Gazi’nin dedesi Gazi Gündüzalp Kayı boyunun lideridir.
TARİH VE KÜLTÜR ŞEHRİ
Günümüze kadar bir Tarihi vakalara tanıklık etmiş Beypazarı’nda maddi ve manevi değeri yüksek öylesine çok eser var ki… Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat adına inşaa edilen Sultan Alaaddin Camii, bunlardan sadece biri. Tek minaresi ile şehre güzellik katan Alaaddin Camii Selçuklu mimarisin bir örneği. Beytepe Sokak’ta bulunan Akşemsettin Camii’nin, Fatih Sultan Mehmet Han’ın Hocası Akşemsettin Hz.’nin adına 15 nci yüzyıl da yaptırıldığı belirtiliyor.
Osmanlı Döneminde inşaa edilen Kurşunlu, İncili, İmaret, Tabakhane ve Yeni Camii’ler şehrin çeşitli mahallelerinde 18 ve 19 ncu yüzyılda yapılmış, ziyaretçileri hayran bıraktıran farklı mimarı tarzlarını görmek mümkün.
Şehrin girişinde İnözü Vadisi olarak bilinen alanda ise 13 ncü yüzyılda yapıldığı tahmin edilen ve ilk defa Beypazarı’na gelen Selçuklulara ait lahitlerin bulunduğu Boğazkesen Kümbeti ile İnözü Çayı kıyısında bulunan Yediler Türbesi ve Karaca Ahmet Sultan Türbesi’ni gezmek insana ayrı bir huzur katıyor. Şehir merkezine yaklaşık üç kilometre mesafede bulunan Yediler Türbesi’nde ise Horasan’dan gelen yedi ermiş zatın kabirleri bulunuyor.
Türbelerden söz açılmışken Hacı Bayram-ı Veli’nin halifelerinden biri olan Fatih Sultan Mehmet Han döneminde yaşamış olan ve Kuyumcu Tekke Köyü’nde medfun “Karadavut Türbesi”, “Karaca Ahmet Sultan Türbesi” ile Talihler Tepesi’ne yakın bir alanda “İvaz Dede Türbesi” yeralıyor.
EL SANATLARI HAYRAN BIRAKIYOR
Beypazarı elbette sadece camii, medrese ve türbelerden kurulmuş değil. Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere tarih boyunca çeşitli kültürlere tanıklık etmiş şehir de ayrıca hanlar, hamamlar, doğal müzeler ve bugün bile ilgi odağı olan çarşılar dikkatleri çekiyor.
Unutulmak üzere olan el sanatlarını canlı tutmayı hedefleyen İmaret Meydanı ve El Sanatları Meslekleri Dükkanları, Beypazarı’nda gezilecek yerler arasında. İmaret Meydanı’nda bulunan demircilik, bakırcılık, gümüşçülük, kunduracılık, dokumacılık, kalaycılık, yorgancılık ve bindallı işlemeciliği gibi el sanatlarına dayalı mesleklerin tanıtıldığı dükkanlar ziyaretçilere açık olmasının yanı sıra ürün satışı da yapılıyor.
Tarihi Beypazarı Çarşısı, altı asırlık bir maziye sahip. Yakın bir dönemde restore edilen küçük ancak sevimli bu çarşı yöresel el sanatları ile bakırcılıktan kalaycılığa kadar birçok meslekleri barındırıyor. Telkari ve gümüş işlemeciliği, Beypazarı’nın dikkat çeken simgelerinden biri. Tarihi Gümüşçüler Çarşısı’nda ise bu muhteşem el sanatı tekniği ile yapılmış her biri mükemmel takılar alıcısını bekliyor.
Beypazarı Kent müzesinde, şehrin kuruluşundan bugüne elde edilen bilgi ve tarihi belgeleri görmeniz mümkün. Bunların içerisinde Osmanlı Döneminde şehre verilmiş tapu belgeleri ve diğer resmi evrakları da şahitlik edebilirsiniz.
Ankara’nın siyasi atmosferinden bunaldığınız da, Beypazarı’nın tarihi ve kültürel sevimliliği sizlere bekliyor. Acıktığınızda ise hemen her keseye uygun mekanlarda Beypazarı güveci, yaprak sarması, tarhanası, baklavası ve mahalli damak tatları ile nefis bir günü geride bırakmanıza vesile olacaktır. Şehre veda ederken, havuç, yer elması, Beypazarı kurusunu sevdiklerinize götürmeyi ihmal etmeyin.
Beypazarı’nda bir diğer dikkat çeken müze ise yakın tarihimizde kullanılan dönemin en yüksek teknolojisi olan Gaz Lambalarının bulunduğu Müze… Adı belki garip gelecek ama Türkiye’de hatta Dünya’da bir ilki oluşturan “Gaz Lambası Müzesi”nde onlarca, yüzlerce birbirinden mükemmel rengarenk gaz lambalarını dünya gözü ile görmeniz mümkün.
Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan basın mensuplarına bilgi verirken şehre hakim bir tepede kurulan seyir terası, yeni belediye binası ile gaz lambası müzesinin şehre ayrı bir farkındalık kazandırdığını belirtirken tarihi ve kültürel yönden zengin olan bir ilçeye hizmet etmenin mutluluğunu aktarıyordu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.