Gözünüze dikkat! Glokom kör yapabilir!

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Ufuk Elgin, 10-16 Mart Glokom Haftası'nda, glokom hastalığının belirti vermeden körlüğe yol açabileceğini vurgulayarak uyarılarda bulundu.

"Görmenin sinsi hırsızı" olarak tanımlanan glokomun, bir göz hekimi tarafından fark edilmeden kör edebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Elgin, "Glokom her gün, her saat görme yeteneğini yavaş yavaş azaltıyor. Bu hastalık, kanser kadar sinsi olup, geç fark edildiğinde ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Glokom tamamen iyileştirilemese de, ilerlemesi durdurulabilir. Erken teşhis konulan hastalar, damla ve ilaç tedavisiyle kör olmaktan kurtulabilirler" dedi. Prof. Dr. Elgin, glokomun belirtilerinin fark edilmesinin zor olduğunu belirterek, hastalığın göz içinde bulunan damar ve sinirleri yıprattığını açıkladı. Herhangi bir ağrı, yanma, batma veya kızarıklık gibi belirtisinin olmadığını ifade eden Elgin, görme kaybının çevresel olarak ilerlediği için uzun süre görmede azalma yaşanmadığını söyledi. Bu nedenle, glokom teşhisinin genellikle rutin göz muayeneleri sırasında tesadüfen konulduğunu belirtti ve 40 yaşın üzerindeki kişilerin ve ailesinde glokom hastalığı bulunanların yılda bir kez göz muayenesi olmaları gerektiğini vurguladı. Dünya genelinde 80-90 milyon civarında bilinen glokom hastası olduğunu belirten Prof. Dr. Elgin, hastaların potansiyel olarak görme yeteneklerini kaybedebileceğini söyledi. Glokomun genellikle 40-50 yaş arasında görüldüğünü ancak genç yaşlarda da ortaya çıkabileceğini ifade eden Elgin, hastalığın göz içindeki basınç sebebiyle kayba yol açtığını ve bu kaybın telafi edilemediğini belirtti. Bu nedenle, düzenli göz muayenelerinin hastalığın erken aşamalarında teşhis edilmesine yardımcı olduğunu söyledi. Glokomlu hastaların yaşam tarzlarının hastalığın seyrini etkileyebileceğini hatırlatan Prof. Dr. Elgin, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının glokomla mücadelede önemli olduğunu belirtti. Akdeniz tarzı diyetin glokoma olumlu etkisi olduğunu ifade eden Elgin, C vitamini içeren narenciye ve yeşil bitkiler, E vitamini içeren balık ve bazı sebzeler ile B vitamini içeren tahılların glokomlu hastalar için faydalı olduğunu söyledi. Sigara kullanımının glokomla mücadelede önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Elgin, alkol tüketimi ile glokom arasında net bir ilişki olmadığını ancak günde bir kadeh kırmızı şarap içmenin antioksidan özelliği nedeniyle faydalı olabileceğini ifade etti. Günde 2-3 kupayı geçmeyen siyah ve yeşil çay tüketiminin faydalı olduğunu belirten Elgin, aşırı kahve tüketiminin glokomu olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Düzenli egzersizin glokomla mücadelede önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Elgin, dinamik aerobik egzersizin glokomlu hastalar için ideal olduğunu belirtti. Ancak başın aşağıda kaldığı pozisyonlarda yapılan yoga gibi egzersizlerin ve bungee jumping gibi sporların glokomlu hastalar için uygun olmadığını ifade etti. Ayrıca sıkı yüzücü gözlükleri ve dalış sporunun da glokomlu hastalara önerilmediğini sözlerine ekledi.