Deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini yüzümüze vurmaktan bıkan doğa, ‘daha da akıllanmazsanız benden günah gitti’ der gibi sarstı yeri…
Canlar aldı, her yeri ve her şeyi yaktı, yıktı.
Depremin şakası yoktur! Evet, öldürür, yıkar… Sonra durup bakar! Sorumluluk makamında bulunan kim işte, kim oynaşta; görür. Sonra bir daha, bir daha hörelenir. Bu, depreme bilimsel bakış açısının doğuşundan beri böyledir. 6 Şubat devamındaki deprem fırtınasıyla oluştuğu gibi, sonuçta şehirler gibi siyaset de enkazdır artık…
Okeye dördüncü arar gibi masalar kurulur; binbir gece boyu soruna nice kafa yorulur; nihayeti elbette bir karara varılır: Harç bitti yapı paydos! Ya da: Tak sepeti koluna herkes kendi yoluna!
Depremi unutturan siyaset enkazının yarıkları arasına düşen vatandaşın hali perme perişan iken, derde derman olması gerekenler sırça köşklerinde al takke ver külah yapıyorsa hallerini, hatırlarını sormak gerekmez mi? Soralım!
NİYETLERİ AÇIK / SEÇİKTİR…
Kırk beş yıldır siyaset dünyasında gezerim
Nerde siyasi görsem niyetini sezerim
Bulaşmasınlar diye şeker / şerbet ezerim
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
ZAMANA / ZEMİNE YAYILIRLAR
Kimi şapka, güvercin kimi şortla ünlüydü
Yarını olmayanlar bu gün değil dünlüydü
Rüzgar yokken fırıldak döndürenler canlıydı
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
SEÇMENLERİN POZİSYONU…
Bazısı yol şaşırdı mahkemeye çıktılar
Ar damarı çatlamış edep / ahlak yıktılar
Onlara oy verenler domalmaktan bıktılar
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
KERİZLERİN YEDİĞİ MARİZLER
Garibi / gurabayı ezer geçer kırizler
Deprem gibi ilahi hayra yorar kerizler
Oysa vekiller aslı gece / gündüz marizler
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
NİYETLERİ AÇIK / SEÇİKTİR
Eniflasyon kol gibi girer / çıkar cüzdana
Halk susarken isyanda kurbanlık boğa/dana
Siyasi feryat / figan çağırılır vicdana
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
HER TÜRLÜSÜ BULUNUR…
Kimisi fır fır döner kimisi tank yürütür
Kimisi yalan / dolan kara bulut bürütür
Kimisi can sıkıyor der seçmeni kürütür
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
MENÜ ŞAMAR, MASA BOŞ…
İnsan çeşit çeşitse yer de damar damardır
Aş istersin açım der menü sağlam şamardır
Katıksız masa ise noter ya da kumardır
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
BU İŞTE BİR TESLİK VAR…
Bitecek derken artar garibanın çilesi
Birini beslemekten dikiş tutmaz filesi
Abra kadabra ile göz boyama hilesi
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
VIZ GELİYOR TIRIS GİDİYOR
Yüce yaradan bazen uyarılar yolluyor
Doğa bile isyanda zelzeleyle sallıyor
Evler başa yıkılmış vampir fırsat kolluyor
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
SİYASET VİRÜSÜNE ÇARE YOK
Hırkalı diyeceğin çoktur ancak bilirim
Bu virüse bir ilaç yoktur fakat bilirim
Hal ve gidiş besbelli boktur elbet bilirim
Vatandaşın anası ağlıyormuş… Sana ne
Memleketin çeyreği enkaz olmuş ona ne
Kalemin, kelamın zor zapt edildiği günlerden geçiyoruz. Seçmen olarak iyiyi kötüden seçiyoruz.
Etiketlere bakıp yutkunan da siyaset enkazından rant devşirmeye çalışanları görüp nutku tutulan da var aramamızda…
Yukarıdaki dizeleri dizerken nice kelime geldi hatırıma. Nice muzır sözcük uçuştu klavyemin harfleri arasında. Binlerce köşe yazısı, dört siyaset kitabı yazmış biri olarak bu gazetenin duruşuna, yayın ilkelerine bağlı kalmaya çalıştım. Yoksa diyecek çok şey var…
Vesselam!