Meşhur sözdür: Her yol Roma’ya çıkar! Öyküsü olan bir sözdür ve İtalya’nın Roma kenti ile bir ilgisi yoktur. Söz ile kastedilen ‘Roma’, İstanbul’dur!
Meraklısı, ‘her şeyi bilen adam’ merhum Hıncal Uluç’un, “Bütün Yollar Roma’ya Çıkar” başlıklı yazısına erişerek sözün öyküsünü öğrenebilir…
Dönem, sadece 5 bin kişinin yaşadığı İstanbul dönemidir ve Hz. İsa’nın dokunduğu taş olduğuna inanılan ‘Milion’un bulunduğu Kudüs’e kadar gidip gelen macerası vardır…
Önemli bir toplantı
Yazımıza başlık olan “Aklın yolu Ankara’ya çıkar” ise son döneme damga vuran çok önemli gelişmeleri özetleme adına kullandığım bir tabir…
Konu hem Ankara hem de Türkiye açısından hayati önemde! Şöyle:
- Deprem riski altındaki İstanbul’u finans merkezi yapma adına Ankara’dan bu kadim kente taşınan Merkez Bankası, kamu bankalarının yönetim binaları, Türkiye Varlık Fonu bünyesindeki kurumların yönetim merkezlerinin yeniden Ankara’ya getirilmesi gerekiyor.
Bu konu hem sanayicilerin hem de bilim insanlarının gündeminde.
Bilindiği gibi, Ankara Sanayi Odası 2023 yılı ilk Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Meclis ve 40 Meslek Komitesi üyelerinin geniş katılımıyla Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirilmiş; toplantıda; ASO Başkanı Seyit Ardıç da konuşmuş ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Nuray Karancı, TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası İş ve Yangın Güvenliği Yöneticisi Ayhan Aydın ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Özdemir Yıldırım da katılarak ‘Afet Yönetimi’, ‘Deprem Psikolojisi’, ‘Afetlerde Arama Kurtarma’ ve ‘Afetlerin Ekonomik Etkileri’ konularında sunum yapmıştı…
Beka sorunu: Deprem
Konuşmalarda depremlerinin toplam ekonomik maliyetinin 100 milyar doları geçtiği, bunun da yurtiçi gelirin yaklaşık yüzde 10’una tekabül ettiği; bölgeden 2 milyon insanın ayrıldığı belirtilmişti. Toplantıya damga vuran söz ise, “Gerçek anlamda beka sorunumuz depremdir” olmuştu.
Olası Marmara depreminin yaratacağı hasarla ilgili söylemlere yansıyan rakamlar da çarpıcıydı. “İstanbul’daki sanayi ve üretim tesislerinin, eğitim ve kültür kurumlarının ve spor ve sağlık tesislerin yaklaşık yüzde 90’ının, hasar oluşturabilen seviyede yer hareketine maruz kalacağı” belirtiliyordu.
Acil önlem alınmalı
Marmara Denizi’ne kıyısı olan İstanbul’un yanı sıra Bursa, Kocaeli, Balıkesir, Tekirdağ, Çanakkale ve Yalova’da yaklaşık 7 buçuk milyon hanedeki 24 milyon insanı doğrudan etkileyecek olan deprem ile ilgili önlemlerin gün geçirmeden alınması gerekiyor.
İstanbul’da yüzde 90’dan fazlası hasar görebilecek alanlarda bulunan sanayi ve ticaret işletmelerinin güçlendirilerek depreme dayanaklı hale getirilmesi ve riski daha düşük olan bölgelere ve rezerv alanlarına taşınması gerekiyor ama bu bile bir güvence değil…
İşte bu noktada, “Sanayi ve ticaret tesislerinin deprem riski düşük kentlere kaydırılması” ve TCMB ile Türkiye Varlık Fonu’nun bünyesindeki şirketlerin tekrar başkente nakledilmesi fikri öne çıkıyor.
Bunun da özeti, “Aklın yolu Ankara’ya çıkar”dır.
Hem yukarıdaki talepler hem de bundan sonraki yatırımlar için gereği yapılmalıdır.