[simple-author-box]
Nevzat Ceylan dün bürokrattı, bugün milletvekili. Türk basınında çevre ve tabiat haberleri ilk kez onun döneminde önem kazandı.
Nevzat Ceylan, “Bir Bürokratın Tabiatı” adlı kitabıyla dünü, trajikomik gerçek öykülerle bugüne taşıyor.
Yanarım, yanarım, dostumun çevre ve orman bakanlığına atanmadığına yanarım. Türkiye’de çevreyi bilen, orman ve tabiat aşığı birini örnek gösterir misin diye sorsalar, ilk aklıma gelen kişi odur.
O, kurdun kuşun, börtü böceğin, çiçeğin ağacın hakkını bilen ve hakkını veren kişidir. Tabiatı öyledir. Soyadı bile tabiattandır; tabiatın en ürkek, en uysal, yavrusuna karşı en şefkatli hayvanından alıntıdır.
Tabiat damga, mühür, baskı, karakter ve mizaç manalarına gelen Arapça “TABA’A” kelimesinden türemiştir. Tabiatın özünde mühür, damga ve baskı manaları vardır.
Felsefenin günümüzdeki duayeni Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı hocamdan dinlediğim şekliyle tabiat Allah’ın mührünün basıldığı her şeydir. Allah’ın mührünü taşımayan bir şey olabilir mi? Tabiat aynı zamanda karakter ve yaradılış demektir. İrade ve eğitimden bağımsız her şey tabiattır.
Nevzat Ceylan 35 yıldır tanıdığım ve dostluğundan, nezaketinden, erdemli duruşundan asla taviz vermeyen bir tabiat adamıdır. Türkiye’ye tabiatı sevdiren, Türkiye’de medyaya tabiattan haber konulması gerektiğini öğreten bürokrattır.
O, Milli Parklar, Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürü, ben genç bir gazeteciyken tanıştık. Tabiatın her güzelliğini hisseden ve bunu paylaşmaktan haz alan bir insandır. Sık arardı, “Yav arkadaş şöyle bir konu var” derdi. O konu ertesi gün gazetelerde haber olurdu.
Onunla yoldaşlık ettik, dağlarda, göllerde, kırlarda, bayırlarda çok yürüdük. Onu, kuş cennetlerinde kaçak avcı peşinde koşarken de, tedavisi tamamlanan bir kartalı özgürlüğüne kavuştururken de izledim.
Nevzat Ceylan, Ankaralı ama Türkiye sevdalısı bir bürokrattı. Türkiye’de ormanları, milli parkları, kuş cennetlerini, sulak alanları yaban hayvanlarını onun kadar bilen bir başka bürokrat tanımadım.
Ankara’da yeşil papağanların koloni oluşturduğunu, ebabillerin sayılarının arttığını bile fark eden bir gözlemciydi.
Foto Safari kavramını literatüre sokan ve tabiat tutkunlarını buluşturup foto safariler düzenleyen ilk öncü de o oldu. Siyasete girdi. Türkiye farklı bir Çevre ve Orman Bakanı görecek diye sevindim.
Olmadı. Siyasetin cahiliyim. Olmamasının sebebini bilemem. Türkiye’nin bir değerinin dikkatlerden kaçmasının tabiatımıza çok kayıp verdirdiğini bilirim.
Nevzat Ceylan’ın deneyimi, tabiat tutkusu göz ardı edilemeyecek kadar değerlidir. Bu değer daha fazla bir kenarda tutulmamalıdır düşüncesindeyim.
Nevzat Ceylan, “Bir Bürokratın Tabiatı” adıyla bir kitap yazdı. Bir süre sonra kitapçılarda göreceğiz. Herkesten önce okuma şerefine erdim.
Bir Bürokratın Tabiatı adlı bu kitap bir dönemin fotoğrafıdır. Bir bürokratın gözlemleri, yaşadıkları ve devlet çarkının dişlileri arasındaki mücadelesinin trajikomik öyküleridir. Unutulmuş çok şey vardır ama olmadığına tanıklık edeceğim tek şey abartıdır. Güzel insanın her işi güzel olur. Bu kitap da Nevzat Ceylan’ın güzel işlerinden biri olarak tarihe kalacaktır.
Kitapta öyle ilginç öyküler var ki, “Olamaz. Bu kadarı abartı olmalı” diye itiraz edeceğiniz sayfalar çok fazla. Tabiat tutkunları, çevre sevdalıları, kuş gözlemcileri, avcılar, hayvan severler: bu kitap herkes için ama daha çok sizler için. Unutmayın, şimdiden bir kenara not edin.
“Rabbinin izniyle güzel memleketin bitkisi (güzel) çıkar; kötü olandan ise faydasız bitkiden başka bir şey çıkmaz. İşte biz, şükreden bir kavim için âyetleri böyle açıklıyoruz.”
(Kur’an-ı Kerim, Araf Suresi 58. Ayet)