Köklü tarihi, zengin kültürü, folkloral özellikleri, tadına doyulmaz yemekleri ve dünyada ürettiği ilklerle ülkemizin en emsalsiz kadim şehirlerinden birisinin de Kayseri olduğunu herkes bilir. Memeketim diye söylemiyorum inanın. Cömert insanları, misafirperver gönülleri ve samimi sohbetleri ile her yürekte iz bırakan canım hemşehrilerim, el attığı her meslekte Kayseri’yi bir ekol, her alanda bir okul yapmışlar ve yapmaya devam ediyorlar.
Kardeş şehrimiz Yozgat ise tıpkımızın aynısı olan yaşam standartları ve ortak desenleri ile özümüze en yakın memleketlerimizden birisi.
Sanatsal uğraşılarım ve Gazeteci kimliğimle bir çok şehrin, ülkenin özel günlerine davetler alırım. Sevimli şivemizin, mutfak kültürümüzün, folklorik motiflerimiz ve ortak duygularımızın birebir örtüştüğü Yozgat davetleri ise benim için her zaman özeldir. Sakarya’dan Bursa’ya, İstanbul’dan Avrupa’ya tüm Yozgat programlarının müdavim katılımcısı ve tam bir Arabaşı tiryakisiyim.
İşte bu gönülden sevdiğim Yozgatlılarla ilgili şimdi sizlere gıpta ettiğim bir hususu söylemek istiyorum.
Kamu oyunda Efsane Başkan” olarak bilinen Hasbek Kültür Derneğinin Eski Başkanı Mehmet DURNA, köyü ve köylülerine bir Büyükşehir Belediye Başkanı gibi inanılmaz hizmetler sunduğu yetmiyormuş gibi, hâlâ uçuk projeleriyle beyinleri şimdi bile yakmaya devam ediyor. Yahu bu deli adamın yaptıklarını bir sıralasam inanın abartıyor dersiniz.
Toplu konut, 5 yıldızlı otel statüsünde köy konağı, gastronomi tescili, uluslararası çapta kültürel araştırma ve tanıtım, müzik koroları, yöresel lezzet günleri, inanç merkezlerine gezi, geniş katılımlı piknikler, tarih, kültür, sanat, turizm turları, tarımsal üretimde bölgesel kalitelerini ispat ettirip herkesten farklı kota ve Resmi fiyat belirleme, yeni yollar, ata tohumları, ağaçlandırma alanları, sulama, restorasyon, saha temizliği, eğitim, istihdam, yardımlaşma, dayanışma ve daha neler neler..
Şimdi diyeceksiniz ki bu adam bakan mı, vekil mi, vali mi, stratejist mi, bürokrat mı, vizyoner bir uzman mı, proje dehası mı….. Bütün bunlara tek cevap sadece gerçek bir memleket sevdalısı.
Bu adam köyü Hasbek’in adını dünyanın her yerine “Has Karakterli Hasbekliler” olarak duyurmuş. Koca koca şehirlerin düşünmeye bile cesaret edemediği cesur organizasyonlara deli cesaretiyle imza atmış. Benim Kayserimi bile kıskandıran farklı bir aromayla hazırladıkları sırrı kendilerinde saklı mantılarıyla İstanbul’da dillere destan öyle bir mantı günü yapmışlar ki, adını “Hasbek Mantısı” koydukları bu yemeği, yoldan gelen geçene ikram etmişler ve dünyaya duyurmuşlar. Şimdi önüne gelen o mantının tarifini nerden öğrebiliriz diye yana döne koşuşturuyor.
Hasbeklilerin hepsi de ilginç insanlar. Başarılı, lider ruhlu, yenilikçi ve üretken. Devlet Bürokrasisinin her alanında ülke standartlarının üstünde yöneticileri var. Kültür, sanat, ticaret, siyaset, spor, sağlık, akademi, hukuk, tıp, askerlik bütün kulvarlarda çok renkli şahsiyetlere sahipler. Bu köylülere Dünyanın neresinde olursa olsun “nerelisiniz?” denildiğinde “Has Karakterli Hasbekliyim” diyorlar. Ünleri, bırakın Yozgat’ı, Ankara’yı, İstanbul’u bile aşmış. Zaten “Vilayet Gibi Köy” diye biliniyorlar.
Gel gelelim Efsane Başkan dedikleri memleket sevdalısı Mehmet DURNA’ya.
Bence bu adam ya deli ya dehâ. Zaten birçok yerde ona “Deli Başkan” denildiğini duydum. Bir köye toplu konut da ne demek ya. Akıllı bir insanın cesaret edemeyeceği ızdıraplı bir takip güzergahı. TOKİ’nin mevzuat güzergahı, imza aşamaları, proje kulvarı ne ise Hasbek Toplu Konutlarının mevzuat aşamaları da aynı. Hatta kırsal yerleşim olması hasebiyle daha da fazlası. Sen hangi cesaretle, hangi sermayeyle, hangi ekiple, neyine güvenerek kalkışırsın bu işe. Peki yapmış mı, sonuçlandırmış mı diyeceksiniz.. Hem de en mükemmelinden…
Hasbek Mantısı….. Behey deli adam, Kayseri’nin gölgesinde, Erciyes Heybetinin eteğinde, Türkiye’nin, Dünyanın aklıyla, alışkanlıklarıyla alay mı ediyorsun sen? Dünyada bir marka olan Kayseri Mantısı varken Hasbek Mantısı da ne demek?. Peki yapmış mı, mesafe katetmiş mi diyeceksiniz. Bir Kayserili olarak gıpta etsem de yapmışlar diyorum hem de en kralından.
Şekli, kıvamı, pişirme tekniği ve sunum konseptleriyle ilginç bir lezzet, ilginç bir cazibeye sahip Hasbek Mantısı korkarım bizim Kayseri Mantısının rekorunu kısa sürede egale edecek gibi duruyor.
Sadece Hasbek Mantısı mı. Bu deliler delisi Efsane Başkan birde diyor ki; “Türk yemek literatüründe fırtınalar estirecek Hasbek adıyla Kamuoyuna tanıtacağımız sırrı bizde saklı 6 çeşit yemeğimiz daha var. Televizyonlardaki yemek yarışmaları örneğine uygun, benim oluşturduğum bir sistemle, aralarında ekip oluşturan köyümüz hanımları, büyüklerimizin bildiği tarihi yemeklerimizi, bize ait lezzetlerimizi aslına en uygununu bilen kişilerle gün yüzüne çıkarttık. Hasbek adına tescillemeye uğraşacağız. Adımızla anılan tescili yapılmadan da tariflerini kimselerle paylaşmayacağız.” diyor.
Hasbekli hanımlarda birbirinden ilginç bu 6 çeşit yemeğin sadece köylerine ait olduğunun bilincindeler. Aralarındaki iddialı rekabetten hak edilecek gururu Hasbek’in kazanacağının da farkındalar. Hepside bu tarihi lezzetlerini markalaştırıp tescilleyerek sadece köylerini değil, tüm Yozgat’ı yemek kültüründe bütün şehirlerin önüne taşıma amacındalar.
Asıl adı Lucius Septimius Bassianus iken, ailesinin Roma İmparatorluğu döneminde yükseliş güzergahı hep onun sayesinde olduğu için 7 yaşında isminin ünlü Roma imparatoru Marcus Antonios Aurelius olarak değiştirilen imparator Caracalla döneminde De Architectura’nın yazarı ünlü mimar Marcus Vitrivius Pollio’nun çizimiyle Roma İmparatorluğunun ünlü şehirlerine yaptırılan Caracalla Hamamlarından biri de Sarıkaya’dır.
Maalesef ki bu ünlü ilçeyi onlarca vekil, onlarca vali, onlarca kaymakam, onlarca resmi yetkili hak ettiği ölçüde tanıtamamış. Dünya Sarıkaya’yı Başkanların Kralı diye bilinen Küçükçalağıl Köyü Dernek Başkanı İbrahim ERSOY ile Başkanların Efsanesi olarak bilinen Hasbek eski Dernek Başkanı Mehmet DURNA sayesinde tanımış.
İbrahim ERSOY Başkan Sarıkaya kültür ve gelenekleriyle ilgili “Asaletli İnsanların Cömert Gönülleri Küçükçalağıllılar” diye Köyleri adına kitap yazdırıp, tüm Sarıkaya kültürünü adeta tescillemiş. Başkan Mehmet DURNA ise yaptığı inanılmaz ilklerle Sarıkaya ismini hep gündemde tutmuş.
Her iki Başkan dünyaca ünlü Roma Hamamı’nı ve Sarıkaya tarihini, Tarih biliminin en büyük emektarı ünlü tarih belgeselcisi Şahin AKDOĞAN’a projenlendirerek çocuksu efsanelerden ve ezber varyantlarından arındırarak ilk bilimsel tarihini gün yüzüne çıkartmışlar.
Dernek başkanlıkları dönemlerinde ünlü sanatçılar, büyük korolar, renkli protokoller ve kalabalık katılımcılarla zengin içerikli birbirinden eşsiz programlara imza atan İbrahim ERSOY ve Mehmet DURNA, başta basın mensupları olmak üzere yerli yabancı herkese köylerine ait madımak, mantı, sini tatlısı vs. gibi lezzetleri defalarca ikram ederek hem kendi köylerini hem Sarıkaya ilçesini, hem de Yozgat’ı kurumlar üstü bir detayda defalarca tanıttılar. Tadan herkesin müptela olduğu Küçükçalağıl Madımağı, Hasbek Mantısı ve Hasbek Sinisi’ne oluşan ilgiyi inanın ben sizlere anlatmakta güçlük çekeceğim.
Tarifini öğrenebimek için Türkiye’nin her yerinden, hatta değişik dünya ülkelerinden bir çok aşçı, gastronomi ve mutfak sanatlarıyla uğraşan uzmanlar, gurmeler, ünlü lokantacılar, televizyon kanalları ve aşçılık okulları bu iki Efsane Başkanın peşinde koşuyor ama, bu lezzetlerin Köyleri adına tescili yapılmadan tarifinin paylaşımı aldıkları ortak bir kararla şimdilik yasaklanmış.
Geçtiğimiz Ramazan ayında Keçiören Cumhuriyet kulesinin ilk açılış yemeği davetinde, çılgın projeleri Balkanlardan Kafkaslara birçok kültür derneğince örnek alınan İbrahim ERSOY ve Mehmet DURNA gibi birbirinden deli iki başkan ile tarih kültür programları her üniversitede ses getiren Usta Tarihçi Şahin AKDOĞAN’la aynı masadaydık. İlçeleri Sarıkaya’yı başta Roma Hamamı olmak üzere tarihi, kültürü, folklorü, etnografyası, misafirperverliği, gastronomik lezzetleri ve onlarca zenginliğiyle, Resmi kurumların ötesinde bir performansla dünyaya tanıtan bu iki başkanla kapsamlı bir röportaj yapma imkanı buldum. Sarıkaya ilçesini kaplıca turizmi, tarih, kültür, coğrafya, gastronomi, haking, trekking, doğal beslenme ve onlarca başlıkta namlı turistik mekanların önüne geçirmeye adeta and içmişler. Memleket sevdaları ve hizmet aşkları yüzlerinden okunuyor. Bu güzel insanların vatanseverliklerine hayran olmamak elde değil.
Hasbek Mantısı’yla bizi, Hasbek Sinisi’yle Gaziantep’i, Çiğ Köfteye benzeyen Hasbek Bezdirmesi’yle Şanlıurfa’yı ve milletin aklını alan Küçükçalağıl Madımağı’yla herkesin tahtını sallıyorlar.
İbrahim ERSOY Başkan: “Türkiye’de lezzetli yemek denilince ilk önce biz hatırlanacağız, Sarıkayamız konuşulacak. Pişirme tekniği, servisi, görgü kuralları, güleryüz ve tüm tertip-düzen konularında herkesle rekabet edecek tarihi birikime ve evrensel donanıma sahibiz.” diyor.
Usta tarihçi Şahin AKDĞAN ise; “Funda Hocam, Anadolu medeniyetlerinin en kalıcı izlerine, en derin köklerine sahip Bozok Platosu çok bakir bir tarihe sahip. Buraya tarihçiyim diye gelen herkes halk tarafından uydurulan efsane varyantları anlatmaktan öte gitmemişler. Akademik ünvanlara sahip bir çok tarihçi bile hep bu çocuksu efsane varyantları anlatıp anlatıp çekilmişler. Maalesef bilimsel tarihine hiçbir kurum, hiçbir bilgi sahibi hoca el atmamış. O kadar bakir, o kadar zengin ve o kadar köklü bir tarihi var ki, sizlerle bu coğrafyada tanıtım çekimleri yapmak ve ortak projelerde buluşmak bizim içinde bir şeref olacak. Mehmet DURNA ve İbrahim ERSOY’un Sarıkaya adına yaptıkları inanın Resmi Kurumların çok ötesinde.” Şeklinde konuştu.
Vatanseverlikleri, eşsiz misafirperverlikleri, görgü, edep, bilgi, kültür ve saygının, çocuğundan yaşlısına hepsinde hakim olduğu bu muhteşem köylerin tüm değerli insanları sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde hem güveniliyor hem de çok seviliyorlar. Dünya tarihinin göz bebeği, Türkiye coğrafyasının incisi, Yozgat şehrinin en büyük zenginliği Sarıkaya ilçesini dünyaya tanıtan Bilge Tarihçi Şahin AKDOĞAN’a, Efsane Başkan Mehmet DURNA’ya ve Kral Başkan İbrahim ERSOY’a samimi dostlukları, imrenilir hizmetleri, birlik ve beraberlik adına yaşattıkları harika duygular için gönül dolusu teşekkürlerimle hayranlıklarımı iletiyor, örnek ve eşsiz memleket sevdalarını yürekten alkışlıyorum.