Ben gittim ve adeta şok yaşadım Çamlıdere’de. Orada “kuru daldan düdük çıkaran” biri var; Belediye Başkanı Caner Can… “Can Adam” vesselam..  Vallahi bu sözü bir belediye başkanını hoş tutmak, onu taltif etmek için söylemiyorum, bu yazı da o maksatla yazılmadı. Bire bir ve tam anlamıyla bir gerçeği ifade etmeye çalışıyorum. Halep oradaysa arşın burada. Çamlıdere de orada. Gidip kendi gözlerinizle görmek, şaşırmak ve güneşin bu son günlerinde güzel bir gün geçirmek sizin elinizde. Bana sorarsanız hararetle tavsiye ederim. Çamlıdere’yi gezmenin tam zamanıdır şimdi, sadece temiz hava bol gıda değil, çok başka şeyler göreceksiniz orada. Ve mutlaka çocuklarınızla beraber gidin Çamlıdere’ye. *** Ankara’ya yaklaşık bir saat mesafedeki bu şirin ilçemiz; bağrına yaslandığı Ali Semerkandî hazretleri için -hiç başka bir şeyi olmasa da- zaten, bozkırın ortasında kuru bir ilçe de olsa ziyareti hak etmektedir.  Ünlü Alim Ali Semerkandî hazretlerini bilmiyorsanız ve ziyaret de etmemişseniz; bu bile başlı başına bir kayıp ve hatta ayıptır. Ben burada bu sütunda her gün sadece Semerkandî’yi yazsam 6 ayda anlatamam. Onun sadece Bahru’l Ulum (İlimler Denizi) adlı dev eserini anlatabilmek için bile bu süre yetmez. Kaldı ki bu gibi 11 eseri daha var Hz. Semerkandî’nin ve Başkan Caner Can bunları tek tek ortaya çıkarıp günümüz Türkçesiyle yeniden yayımlanmasını sağlamış.  *** Çamlıdere’de Başkan Caner Can ilçenin her şeyi… Metin Demirel gibi kafa dengi bir de kaymakam bulmuş çalışıyorlar. Belediyecilikten köylülere tavuk dağıtmaya kadar akla gelmeyecek işler yapıyorlar. Yardımcıları var ve iş bilen insanlar. “Daha başka ne yapsam” diye düşünen ve düşündüğünü de gerçekleştiren bir başkan var orada, yapıyor, ediyor ve yorulmuyor. “Deli” olsa yapamaz onun yaptıklarını. Kendisine bunu böylece söylüyorum, hazır cevap; “Bir yerin Velî’si varsa Deli’si de olmalı” diyor. Soba müzesi kimin aklına gelir?! Onlarca sobayı bir araya getirmiş ve üç katlı soba şeklinde bir binada müze olmuş. Sadece bunun için bile dünyanın öteki ucundan gelinir, çünkü dünyada tek ve bir ilk. Çufçuf tren vagonlarının içinde binlerce çocuk oyuncağından oluşan bir başka müze ve eminim bu zenginlikte dünyada bir başkası yok. Vahşi hayvanlar, kuşlar, böceklerin yer aldığı müze bir başka harikası Çamlıdere’nin. Her hayvanın yanından geçerken sesi duyuluyor; kuşlar ötüyor, kurtlar uluyor vesaire. Her çeşidinden Terazi Müzesi mesela, bir zamanların çalışma hayatının tek tek adeta canlandırıldığı ve böyle 8 ayrı müze var Çamlıdere’de, gidip görmek, gezmek, kavurmasını yemek gerek. İlçeye has ekmeği almadan da dönmeyin. *** Başkan Caner Can ile Çamlıdere, gerçek anamda bir HARİKALAR DİYARI olmuş. Öyle ki Safranbolu, Beypazarı artık Çamlıdere’nin eline su dökemez. Kartpostal gibi bir görsellik kazanmış ilçe. Ve orayı gezmek için bir gün yetmez ben söylemiş olayım. Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan’ın delaletiyle yaptık bu geziyi, o vekaletinin gereğini yerine getiriyor, hemşerileriyle halleşiyor, biz de Başkentin zenginlik ve güzelliklerinin şahidi oluyoruz böylelikle. Ve her gezi bu kente beni bir kat daha bağlamaktadır.  Çamlıdere’de ne bulup ne göreceğinizi ve ne yiyeceğinizi ben ancak bu kadar anlatabilirim. Çamlıdere’yi bir yazıya sığdırmak da zaten o beldeye haksızlık olur. Gidip mutlaka gezmek, görmek lazım vesselam.