Astroloji ile kendini fethet!
“İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür. ”
(Eflatun)
Kökeni insanlık tarihi kadar eski olan Astroloji’nin ne kadar kadim bir felsefe olduğunu anlatmaya karar verdiğim bu yazımda, konuya nerelerden girsem inanın bilemiyorum. Hz. İdris’ten mi girelim yoksa Osmanlı’nın bu ilme danışmadan hiçbir idari işlemi yapmadığından mı bahsedelim? Her nereden girersek girelim Astroloji’nin derya gibi bir felsefe olduğunu şu kısacık yazıda anlatmam inanın mümkün olmayacaktır. Lakin ben yine de değinmek istediklerimi aktarmak istiyorum.
Astroloji ile kendimizi keşfe çıkmak bana göre ömür boyunca her insanın kendisine verebileceği en güzel hediye… Bu keşif nasıl mı oluyor? Hepimizin doğduğumuz andaki zodyak koşullarını gösteren bir doğum haritası vardır. Bu harita tek ve kişiye özel bir haritadır. Tıpkı parmak izi gibi… Çünkü hiçbir kimse kolay kolay aynı anda, aynı koordinatta ya da aynı zamanda doğamayacaktır. İkiz ya da üçüz bebek doğumlarında bile, bebeklerin dünyaya merhaba dediği zamanlar dakika farkıyla olmaktadır. Bu bağlamda her insan kendi kader planının işleyeceği uygun gökyüzü koşullarında enkarne olmaktadır. İşte bahsettiğim bu haritada yıldız ve gezegenlerin o andaki kombinasyonları sembolik olarak değerlendirildiğinde kişinin ana hayat yolculuğu, dünyaya geliş amacı, kişilik yapısı, yetenekleri ve potansiyelleri ortaya çıkartılmış olur. Dolayısıyla doğum anındaki zodyak koşulları ya da kalitesi kişinin yaşam yolculuğunun kalitesini de ortaya sermektedir diyebiliriz.
“Hepimiz belirli bir zaman ve belirli bir yerde doğarız. Ve aynı bir şarabın yıllara göre belirli bir kaliteye sahip olması gibi bizler de doğduğumuz yılın ve mevsimin kalitesini taşırız. Astroloji’de bundan daha azını veya fazlasını iddia etmemektedir. ”
“Kişi doğduğu zaman ve mekanın kalitesini kişiliğinde yansıtır. ”
(Analitik Psikoloji’nin kurucusu İsviçreli Psikiyatr Carl Gustav Jung)
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kadim değerlerini unutmaya başlayan insanoğlu modern çağda bu öğretiyi ne yazık ki fal zihniyetine indirgedi. Hatta öyle ki Astroloji’nin sadece burç yorumları yapmakla sınırlı kaldığı bir süreç başladı. Neyse ki yakın dönemlerde bu algının yavaş yavaş kırılmasıyla birlikte Astroloji yeniden eski değerini buluyor ve bulacak.
Mutlu günler diliyorum.
Ekleme
Tarihi: 14 Ekim 2021 - Perşembe
Astroloji ile kendini fethet!
“İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür. ”
(Eflatun)
Kökeni insanlık tarihi kadar eski olan Astroloji’nin ne kadar kadim bir felsefe olduğunu anlatmaya karar verdiğim bu yazımda, konuya nerelerden girsem inanın bilemiyorum. Hz. İdris’ten mi girelim yoksa Osmanlı’nın bu ilme danışmadan hiçbir idari işlemi yapmadığından mı bahsedelim? Her nereden girersek girelim Astroloji’nin derya gibi bir felsefe olduğunu şu kısacık yazıda anlatmam inanın mümkün olmayacaktır. Lakin ben yine de değinmek istediklerimi aktarmak istiyorum.
Astroloji ile kendimizi keşfe çıkmak bana göre ömür boyunca her insanın kendisine verebileceği en güzel hediye… Bu keşif nasıl mı oluyor? Hepimizin doğduğumuz andaki zodyak koşullarını gösteren bir doğum haritası vardır. Bu harita tek ve kişiye özel bir haritadır. Tıpkı parmak izi gibi… Çünkü hiçbir kimse kolay kolay aynı anda, aynı koordinatta ya da aynı zamanda doğamayacaktır. İkiz ya da üçüz bebek doğumlarında bile, bebeklerin dünyaya merhaba dediği zamanlar dakika farkıyla olmaktadır. Bu bağlamda her insan kendi kader planının işleyeceği uygun gökyüzü koşullarında enkarne olmaktadır. İşte bahsettiğim bu haritada yıldız ve gezegenlerin o andaki kombinasyonları sembolik olarak değerlendirildiğinde kişinin ana hayat yolculuğu, dünyaya geliş amacı, kişilik yapısı, yetenekleri ve potansiyelleri ortaya çıkartılmış olur. Dolayısıyla doğum anındaki zodyak koşulları ya da kalitesi kişinin yaşam yolculuğunun kalitesini de ortaya sermektedir diyebiliriz.
“Hepimiz belirli bir zaman ve belirli bir yerde doğarız. Ve aynı bir şarabın yıllara göre belirli bir kaliteye sahip olması gibi bizler de doğduğumuz yılın ve mevsimin kalitesini taşırız. Astroloji’de bundan daha azını veya fazlasını iddia etmemektedir. ”
“Kişi doğduğu zaman ve mekanın kalitesini kişiliğinde yansıtır. ”
(Analitik Psikoloji’nin kurucusu İsviçreli Psikiyatr Carl Gustav Jung)
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte kadim değerlerini unutmaya başlayan insanoğlu modern çağda bu öğretiyi ne yazık ki fal zihniyetine indirgedi. Hatta öyle ki Astroloji’nin sadece burç yorumları yapmakla sınırlı kaldığı bir süreç başladı. Neyse ki yakın dönemlerde bu algının yavaş yavaş kırılmasıyla birlikte Astroloji yeniden eski değerini buluyor ve bulacak.
Mutlu günler diliyorum.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.