Dr. Tayfun Atmaca
Köşe Yazarı
Dr. Tayfun Atmaca
 

SEÇİMLERDE ÖNGÖRÜLEN STRATEJİLER-4: Politik Kampanyalarda Kullanılan Kitle İletişim Araçları

Politik kampanyalar, kaynaktan (siyasal parti ya da aday) hedefe (seçmen kitlesi) kadar uzanan, tanıtımı yapılan siyasal adayların en çok oyu alarak seçilmelerini sağlamaya yönelik iletişim faaliyetleri olarak dikkat çekmektedir. Bu iletişim sürecinde çeşitli araçlar rol oynamaktadır. Siyasal parti veya adayların seçmen kitlelerine kendilerini tanıtmaları, onları ikna etmelerinin en önemli yolu, medya kanallarının kullanılmasıdır. Politik kampanyalar sırasında televizyonun yanı sıra radyo, gazete, dergi, broşür, el ilanları, afiş gibi araçların doğal özelliklerinden olanaklar elverdiği ölçüde mesaj taşıma aracı olarak yararlanılmaktadır. Son zamanlarda internet de bu araçlar arasındaki yerini almıştır. Yazılı Araçlar Politik pazarlama alanında kullanılan yazılı araçlar, gazete, dergi, broşür, el kitapçığı, bülten, yıllık raporlar, mektup, afiş v.b. araçlardır. Bu araçların kullanılmasındaki amaç, siyasal partiyi tanıtmaktır. Ancak, butanıtım gerçekleştirilirken abartıdan kaçınılmalıdır. Yazılı araçların üstünlükleri, politik pazarlama uygulamalarında bu araçların tercih edilmelerini sağlayan etkenlerdir. Yazılı araçlarla iletilen verilerin tekrar edilebilmesi, anlama güçlüğü çeken ya da dikkati kolay dağılan bireyler üzerinde daha etkili olması yazılı araçların yaygın kullanım alanı bulmasının nedenleri arasındadır.  Gazete ve Dergi Kitle iletişim araçlarının en önemlilerinden biri hiç şüphesiz yazılı basındır. Yazılı basın dar anlamda “gazete” olarak ele alınırsa, gazetelerin yakın ve uzak geçmişin ya da günün haber ve olaylarının verilmesinde, kanaat ve fikirlerin geniş halk kitlelerine ulaştırılmasında, ülkenin ana davaları üzerinde halkın dikkatini toplamada veokuyucularının genel kültürlerini arttırmada son derece önemli rol oynadıkları açıktır. Gazetelerin kendine özgü avantajları siyasal kampanyalarda kullanımını kaçınılmaz kılmaktadır. Yazılı basın, radyo ve televizyonun kısa başlıklar ve spotlar halinde verdiği bilgileri, daha ayrıntılı ve her zaman okumaya müsait bir şekilde vermektedir. Özellikle, kampanyanın ilerleyen günlerinde radyo ve televizyonda kiralayacak boş zaman kuşağı bulmanın zorluğuna karşın,gazetelerin her zaman reklama açık boş sayfalarının bulunabilmesi ya da eklenebilmesi avantajı vardır. Politik iletişim sürecine gazetecilerin katkıları, politik kampanyalarda neyin haber değeri taşıyıp taşımadığını belirlemeye yönelik kararlarıdır. Bu karar, hangi partinin veya adayın destekleneceği veya desteklenmeyeceği ve bu desteğin hangi ölçülerde olacağı veya olmayacağı gibi temel konuları içine almaktadır. Bu özelliğinden dolayı siyasal partiler seçim süreci boyunca yazılı basında olumlu bir biçimde yer almayı istemektedirler. Günümüzdeki politik kampanyalarda gazete ve dergiler hala etkinliğini sürdürmektedir. Gazete ve dergiler politik kampanya çalışmalarında neden etkindir ve bu araçları kullanmanın ne gibi avantajları vardır sorusu hala önemini korumaktadır. Seçimlere ilişkin parti ve aday haberleri veya reklamları yayınlanan gazetelerin, kendilerine özgü avantajları politik kampanya çalışmalarında kullanımını kaçınılmaz kılmaktadır. (Adayların mümkünse seçim bölgelerinde kendilerini ve parti hedeflerini anlatan gazete veya bülten çıkartmaları önemlidir.)Bu avantajlardan bazılarına yer verilecek olursa şunlar söylenebilir. Gazeteler bilgi ve haber kaynağı olarak, televizyondan daha zengindir. Çünkü gazete okuyan insanlar televizyon seyreden insanlara göre, toplumda neler olduğunun daha çok farkında olan insanlardır. Bu nedenlegazete okuyan seçmenlerin bilinçli şekilde seçimlere katılma, oy verme veya adayların çalışmalarına katkıda bulunma olasılığının daha yüksek olduğu söylenebilir. Gazete okuyan seçmenler, olayları televizyondan izleyen seçmenlere oranla, yerel adaylar konusunda daha fazla bilgiye sahiptirler. Öte yandan gazete okuyucuları, seçim sürecinde hangi adaya veya partiye oy vereceklerine ilişkin kararlarını önceden vermekte ve bu kararlarını değiştirmemektedirler. Gazetelerde sürekli reklam yerinin bulunması hatta olmasa bile gazetelerin sayfa sayılarını arttırarak reklam yayınlayabilmeleri önemli avantajlarından birini oluşturmaktadır. Gazeteler bölgelere göre basıldığından dolayı belirli bölgelere yönelik verilecek reklamlar için önemli bir imkana sahiptir. Örneğin, Erzurum için sadece ilgili gazetenin Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki baskıları tercih edilebilir. Ayrıcasadece belirli bölgelerden oy alacak partiler o bölgelerde dağıtılan gazete eklerine reklam verirlerse daha az bütçe ile doğru bir hedef kitleye ulaşmış olacaklardır. Gazete reklamları, reklamın verildiği gazetede basın açıklamalarına yer verilmesini de sağlamaktadır. Aksi takdirde kampanya yönetiminin reklamlarını çekme tehdidi etkili olabilmekte; özellikle bütçeleri çok zayıf olan bölge gazeteleri bu şekilde zorlanarak arzu edilen açıklamalara kolayca yer vermesi sağlanabilmektedir. Broşür Geniş anlamı ile küçük kitapçıkların hepsini birden içeren broşür sözcüğü, dar anlamıyla altı veya daha fazla sayfadan oluşan, belirli bir amaçla önceden belirlenen hedef kitleye dağıtılan, sürekliliği olmayan basılı iletişim aracını tanımlar. Broşürler, hem iç hem de dış hedef kitleye yönelik olarak hazırlanmaktadır. Sürekliliği olmayan bu basılı araçlar, bol resim içeren, özet halindeki derli toplu bilgilerden oluşmaktadır. Siyasal partilerin seçim kampanyalarında broşürleri hedef kitleye ulaşmak amacıyla kullandıkları görülmektedir. Kitap ve El Kitapçığı Kitap, özellikle yirminci yüzyılın başına kadar kamuoyu oluşumunda aydın kitlenin başlıca önderi ve en etkin araçlardan birisi olmuş, yeni araçların gelişimi ile birlikte bu işlevini basın, radyo, film, televizyon ile paylaşma durumunda kalmıştır. Kuran-ı Kerim,Marx’ın Das Kapital’i, Hitler’in Mein Kampf’ı kitleleri etkisi altına alan kitaplara örnek olarak gösterilebilmektedir. Cep kitapçığı boyutundaki el kitapçıkları ise broşürün biraz daha gelişmiş hali olarak da tanımlanabilir. Grafik, Afiş ve El Sanatları Belirli yerlere konulan ya da asılan bu tür araçların en önemli niteliği iletilmek istenen habere, ilgili ve ilgisiz herkesin dikkatini çekmektir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, afiş, ilan, grafik ve el sanatlarının diğer araçlardan daha çarpıcı ve etkili olması gerektiği söylenebilmektedir. Bu araçlar, kamuoyunun oluşumunda sınırlı tesire sahip ve ikinci derecede önemli araçlar olarak görülmektedir. Özellikle grafik sanatları, sembolleri fikir düzeyi düşük olan geniş halk kitleleri için kolay anlaşılır bir duruma getirdikleri için yüksek etkinlik derecesine sahip bulunabilirler. Gerek ticari maksatla düzenlenen büyük boyda çarpıcı afişler, gerekse seçim dönemlerinde ortaya konan sembolik anlatımlı afişler bunu kanıtlamaktadır. Ünlü reklamcı Jacques Seguela, afiş konusunda şunları söylemiştir: “Afiş ya her şeyin kaynağıdır, ya da hiçbir şeyin. Bir ürünü ya da bir markayı 15 gün içinde ya tutturur, ya batırır. Gazetecilikte birinci sayfa, dergicilikte kapak ne ise reklamcılıkta da afiş odur. Afiş iletişimde bir yumruk ya da bir darbedir. Sorun görünmek ya da görünmemektir. Afişin amacı iz bırakmaktır. Afişin kur yapmaya vakti yoktur. Hemen gerekeni yapmalıdır. Afiş bir görüntüyle bir sözün tutkulu buluşması gibidir, tutmazsa sonuç fiyaskodur”.  Afişlerde toplumun içinde bulunduğu güncel koşullara göre çeşitli konular ele alınmaktadır. En çok kullanılan konular pahalılık, işsizlik, toplumsal güvensizlik, özgürlük, can güvenliği, polis baskısı, dış baskılar, yolsuzluklar ve spekülasyonlardır. Afiş bu açılardan ya doğrudan doğruya iktidara ya iktidarı destekleyen bir azınlığa ya da tümüyle bozuk toplum düzenine karşıdır. İktidardaki partilerin afişlerinde en son dönem içinde yapılan işleri simgeleyen sözler ve resimler bulunur: Onarılmış bölgeler, fabrika bacaları, köprüler, mutlu aileler gibi. Afişlerin yer aldığı billboardlar ve diğer materyaller özellikle isim duyurma açısından etkili olmaktadır. Kampanyada yer alan gönüllü çalışanların üzerlerinde kullanacakları gömlek, rozet, şapka v.b. materyaller adayın ve partinin gücünün ve büyüklüğünün birer göstergesi olarak algılanmaktadır. Bu tarz materyallerin özellikle saygıdeğer insanlar tarafından kullanılması ve taşınması seçmenin güveninin sağlanması bakımından büyük bir rol oynamaktadır. Seçmenler saygı duyduğu insanların ait olduğu veya bağlı bulundukları partiyi açıkça ifşa etmekten hoşlanmakta; aynı materyalleri kendileri de kullanarak güçlü bir bağlılık ve güven hissi duyabilmektedirler. Mektup Bazı yazarlar, çağdaş politik pazarlamada kullanılan promosyon araçlarından posta yoluyla mesajların gönderilmesi yönteminin artan rolüne vurgu yapmaktadırlar. Ancak son yıllarda internet teknolojisindeki inanılmaz gelişme, postayla seçmene ulaşmanın maliyet avantajını azaltmış ve bu yöntem, yerini e-postaya bırakmaya başlamıştır. Ancak Türkiye’de hane başına düşen bilgisayar sayısının halen çok düşük rakamlarda bulunması ve internet erişiminin yüksek fiyatlarda seyretmesi nedeniyle, posta yönteminin daha uzun bir süre, partiler için önemli bir araç olarak görüleceği söylenebilmektedir. Posta, herhangi bir aday veya partinin seçmeni ikna edebilmek için mesajını kişiselleştirebilmesi fırsatı sunmakta ve bu durum da o adaya/partiye seçim çalışmalarında büyük kolaylıklar sağlamaktadır.Parti liderinin veya üst düzey bir parti yetkilisinin bir mektubunun veya partinin tanıtım bildirisi v.b. evrakın posta yoluyla seçmene gönderilmesi, sözlü iletişimden daha kalıcı olması yönüyle üstünlük arz etmektedir. Gönderilen mektuplar yoluyla, seçmenle daha yakın ve samimi bir ilişki kurulmaktadır. Ancak, mektupla iletişim kurmanın sadece seçim dönemleriyle sınırlanması, hem ilişki kurma isteğindeki inandırıcılığı azaltmakta hem de seçmenlerde olumsuz duygu ve düşüncelerin gündeme gelmesine yol açmaktadır. Bu bakımdan, belli aralıklarla seçmenlerin çeşitli konulardaki duygu ve düşüncelerini öğrenmek için posta yoluyla iletişim kurma yöntemi uygulanmalıdır. Ancak işin maliyeti yüksek olacağı için mektup gönderilecek kişilerin sayısı, belli kriterlere göre sınırlandırılabilir. Seçmenlere mektup göndermenin siyasal kampanyalar açısından bazı işlevleri vardır. Bu işlevler şunlardır: 1. Aday ile seçmen arasında bir uyum oluşturmak, 2. Bir sorunu, fırsatı veya tehlikeyi açıklamak, 3. Seçmeni bazı şeyleri yapması gerektiğine inandırmak, 4. Seçmene atması gereken adımın ne olduğunu açıklamak, 5. Finansal kaynak sağlamak, 6. Seçmeni ikna etmek. (Genel Başkanın belli aralıklarla seçmene ülke ile ilgili eksiklikler ve çözümlerine yönelik mektuplar göndermesi önemlidir.) Diğer Yazılı Araçlar Yukarıda sayılan yazılı araçların dışında ayrıca yıllık raporlar, kartvizit, pul karikatür, pankart ve el ilanları sayılabilmektedir. Ayrıca kurum kimliğini yansıtan antetli kağıtlar, bayram kartları, basın bültenleri, özel bastırılmış pullar da siyasal partiler tarafından kullanılabilmektedir. Bu yazılı araçlar partinin amblemini ve seçtiği özel renkleri taşımalı ve standart bir özellikte olmalıdır. Bu türiletişim araçlarında kullanılan standardize edilmiş semboller imaj yaratma açısından son derece etkili olmaktadır. Sözlü Araçlar Politik pazarlamada yazılı iletişim araçları dışında kullanılan bazı sözlü iletişim araçları vardır. Bunlar: yüz yüze görüşme, telefonla görüşme, toplantı ve konferans ve seminerler olmak üzere dört grupta ele alınabilmektedir. Yüz Yüze Görüşme Halkla iletişim kurmanın temeli beşeri ilişkilere dayanmaktadır. Bu nedenle seçmene ulaşmada en önemli iletişim aracının insan kanalıyla gerçekleştirilen yüz yüze iletişim biçiminin olduğunu söylemek mümkündür. Yüz yüze iletişimde mesaj hem söz hem de vücut dili yardımıyla hedef kitleye aktarılmakta ve geribildirim yardımı ile hedef kitlenin tepkisi anında öğrenilmektedir. Aday kişisel görüntüsünün yanı sıra fiziksel varlığını da seçmene ulaştırmaktadır. Böylece seçmenin zihninde oluşan imaj kişileşir ve yoğunlaşır. Seçmene ulaşmak fikri, günümüzde tüm seçmen kitlesine tek tek ulaşmak anlamını yitirmiş olsa da, iyi yapılan planlar ile seçmenlerin büyük bir çoğunluğuna ulaşmak mümkündür. Seçmene ulaşmak fikri, kulüp, dernek ve vakıf toplantılarına katılmak; konser, yarışma ve spor karşılaşmalarını izlemek; kahve, cadde ve sokaklarda seçmenle karşılaşmak şeklinde gerçekleşmektedir. Özellikle seçim dönemlerinde, zaman çok kısıtlı olduğu için, bu organizasyonlardan maksimum verim elde etmek çok önemlidir. El sıkışma, el sallama, gülümseme, sarılma veya öpüşme gibi davranışlarla aday seçmenle iletişim kurabilmektedir. Bazı adayların seçim kampanyaları sırasında ev ziyaretleri yaparak halkla daha yakından bir temas kurduğu da gözlenmektedir. Ancak adayların kısıtlı zaman yüzünden, farklı seçmen kitlelerine ulaşmada çoğu kez yetersiz kaldıkları görülmektedir. Bunu telafi etmenin en önemli yolu parti adına çalışan gönüllülerin birebir seçmene ulaşmasıdır. Bu şekilde oy vermesi beklenmeyen seçmenlere, fikir liderlerine ve diğer tüm seçmen kitlesine ulaşmak mümkün olmaktadır. Bölümlendirilmiş seçmen kitlelerine ulaşmada çoğu kez, parti bünyesinde oluşturulan farklı dağıtım kanalları kullanılmaktadır. Örneğin, bir kadın organizasyonu ile partinin kadın kolları, üniversite öğrencileri ile gençlik kolları iletişim kurmaktadır. Telefonla Görüşme Siyasal partilerin seçim zamanlarında oy toplamak amacıyla telefon kanalıyla iletişim yöntemini de kullandıkları görülmektedir. Bu yöntemin kullanımı oldukça kolaydır. Ancak, buradadikkat edilmesi gereken önemli bir durum da, telefonlara cevap verme esnasında hedef kitleyi bıktırıcı, yıldırıcı bir duruma düşürmemek ve böylece siyasal parti hakkında olumsuz bir kanıya varmalarını önlemektir.  Toplantı Bilgi verme, değerleme ya da bilgi alma amacıyla kurum dışından gelen çeşitli kişiler ve kuruluşların temsilcileriyle yapılan toplantılar sözlü iletişim türlerinden bir diğerini oluşturmaktadır. Siyasal partilerin düzenlemiş oldukları bazı toplantıların da maddi destek alma amacıyla yapıldığına tanık olunmaktadır. (Seçmene bu imajın verilmesi, olumsuz tepkiler doğurabilir.) Konferans ve Seminerler Konferans ve seminerlerde, hedef kitleye belirli bir süre içinde görüşlerin aktarılması söz konusudur. Konferans tek yönlü bir iletişim aracıdır. Seminerler ise tartışmaya açılabilen ve soru-yanıt biçimine dönüşebilen araçlardır. Görsel-İşitsel Araçlar İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da televizyon ve reklamcılık sektörlerinde hızlı bir büyüme yaşanmış, bu büyüme siyasal hayata pazar araştırmaları ile yansımıştır. Anket çalışmaları, farklı promosyon yollarının ve seçmenlere kadar ulaşan medyanın etkililiğini göz önüne alarak yürütülmüştür. Böylece medya kampanyası adı verilen yeni yaklaşımla birlikte seçmenin ihtiyaç ve istekleriyle ilgilenen bir pazarlama kavramı ortaya çıkmıştır. Politik pazarlama açısından radyo ve televizyon çok sayıda insana kısa sürede ulaşabilme imkanı sunan kitle iletişim araçlarıdır. Radyo ve televizyon, çağımıza damgasını vuran elektronik kitle iletişim araçlarıdır. Bu araçlar, gelişmiş ve az gelişmiş ülkelerin tümünde kamuoyunun oluşmasında, seçmen tercihlerinin belirlenmesinde ve yaşam biçiminin kurulmasında çok önemli bir etkiye sahiptir. Yirminci yüzyılın başlarında yaşamımıza giren radyo ve bu yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünyayı saran televizyon, insanoğlunun vazgeçemeyeceği haber eğlence kaynakları ve yönlendiricilerdir. Sözlü basının ana organları olan radyo ve televizyonun bu büyük gücü dolayısıyla politik pazarlama uygulamalarında en etkili kanallar olduğu yadsınamaz bir olgudur. Bu kanalların zamanında ve doğru olarak kullanılabilmesi için politik kampanya çalışanlarının, radyo-televizyon yayıncılarının çalışmalarını çok iyi kavramaları ve onlarla işbirliği kurmaları gerekmektedir. Radyo Politik kampanya çalışmaları sırasında en çok kullanılan kitle iletişim araçlarından biri de radyodur. Radyonun geniş alanlara ve milyonlarca dinleyiciye ulaşma özelliği vardır. Ancak radyo dinleyiciye sadece sesli mesajları ulaştırabilmekte, görsel olarak herhangi bir mesaj iletememektedir. Göreceli olarak ucuz olduğu için partiler radyodan daha kolay bir biçimde yararlanabilmekte ve daha çok zaman satın alma imkanlarına sahip olabilmektedirler. Radyo, insanın hayal gücüne hitap eden bir araçtır. Etkin kullanıldığında, zihinsel imajlar harekete geçirerek, hedef gruplar üzerinde kalıcı etkiler bırakabilmektedir. Radyonun en önemli avantajlarından biri, belirli hedef kitlesinin, başka bir anlatımla, belirli dinleyicilerinin olmasıdır. Bu açıdan radyonun hedef kitlesine yönelik mesaj vermek için arzu edilen radyoların kullanımı tercih edilebilir. Radyoların hedef kitlelerinin ne tür insanlardan oluştuğunu anlamak veya tahmin etmek için bazen bu radyolarda çalınan müzik türlerini incelemek yeterli olabilmektedir.Örneğin,bir siyasal parti gençlere hitap ediyorsa, pop müzik yayını yapan bir radyo kanalından propaganda yapması yerinde bir tercih olacaktır. Radyonun bir diğer avantajı da, reklam kabul standartlarının televizyona nazaran daha esnek olmasıdır. Televizyonlar 30-60 saniyenin üzerinde olan reklamları genellikle kabul etmezken, radyo istasyonları bu konuda daha esnek davranmaktadırlar. Üstelik, radyonun süre kirası da televizyona nazaran çok ucuzdur. Yeterli düzeyde finansal kaynağı olmayan bir aday, bütçesi büyük rakip bir adayın televizyondan yaptığı saldırılara cevap vermek istiyorsa radyo onun için ideal kitle iletişim aracıdır. Yapılan çeşitli araştırmalar radyo yayınlarının kişilerin kanaatlerini ve düşüncelerini etkilemede basına nazaran daha etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Seçmenlere daha detaylı bilgiler veren radyo, prodüksiyon açısından kolay bir iletişim aracıdır. Özellikle rakip adayların saldırıları sırasında radyo imkanları kullanılarak çok hızlı bir biçimde cevap verilebilmektedir. Televizyon İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde gelişen, oradan Avrupa’ya ve tüm dünyaya yayılan televizyon, kamuoyu oluşumunda radyonun üstlendiği rolü üstlenmiştir. Az zamanda çok sayıda kişiye hitap edebilmesinin yanı sıra; hem göze, hem de kulağa yönelik olması televizyonun önemli ve etkili bir kitle iletişim aracı olmasında rol oynamaktadır. Günümüzde seçim dönemlerinde seçmenlere en etkin ulaşmanın aracı televizyondur. Televizyonun, ülkemizde en etkin propaganda aracı olmasının temel nedeni, halkın sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel özellikleridir. Televizyon, adayların görüntülerini seçmenlerin oturma odalarına kadar sokan özelliği ile seçim kampanyalarının vazgeçilmez iletişim aracıdır. Adayların iyi görüntü verebilme ve kameralar önünde rahat davranabilme özelliği, iletişimin kurallarını ve püf noktalarını öğrenebilme becerisiyle birleştiği zaman başarı kolaylaşmaktadır. TV’nin seçim kampanyalarında ve giderek politik iletişim süreçlerinde belirleyici bir etkisi olduğu, oy verme davranışlarının çözümlenmesi aracılığıyla ortaya konulmaktadır. Özellikle “yeni” seçmenlerin oy verme kararlarında TV’deki politik konuşmaların etkisi yıllar içinde artmakta, yeni seçmenler karar alırken yazılı medyada aktarılan enformasyonu değil, TV’deki “karşılaşmalarını” dikkate almaktadırlar. Televizyonun bulunuşu politik kampanya çalışmalarında çok önemli etki yaratmıştır. Artık bu dönemde kampanyalar siyasal imajların oluşturulması etrafında şekillenmeye başlamıştır. Görsel yardımlar adayların kendileri hakkında başarılı imajlar oluşturmalarına ve fikirlerini seçmenlere ulaştırmalarına katkı sağlamıştır. Adaylar yüz ya da birkaç bin kişilik izleyici yerine birçok bölge veya bütün bir ülkeye yönelik aynı anda mesaj iletilebilme olanağına sahip olmuştur. Günümüzde televizyonun kamuoyunu etkileme gücü yadsınamaz bir şekilde kabul edilmesine rağmen yapılan araştırmalar, toplumsal ve siyasal konulara ilişkin yayınların kişilerin tutumlarında ve düşüncelerini değiştirmede sanıldığı kadar etkin olmadıklarını ortaya koymuştur. Diğer bir deyişle,televizyonun siyasal olarak kamuoyu oluşturmada çok önemli bir yeri olmasına rağmen, etkisinin sınırlı olduğu gerçeği kabul edilmelidir.(Örneğin, ülkemizde 1991 genel seçimleri öncesinde o dönemin tek özel televizyon kanalı STAR 1, aşırı bir ölçüde, iktidar partisi Anavatan Partisi (ANAP) ve lideri Mesut Yılmaz’ın propagandasını yaparken, devlet televizyonu TRT de zaten iktidarın denetiminde olduğu için hükümet, dolayısıyla da ANAP yanlısı yayın yapmıştır. ANAP yanlısı yayınlara rağmen ANAP’ın seçimleri kaybettiği görülmüştür.) Kablolu televizyon politik kampanya çalışmalarında yeni avantajlar sunmaktadır. Çünkü kablolu televizyon aracılığı ile adaylar veya siyasal partiler mesajlarını doğrudan kablolu televizyon abonelerine ulaştırılabilmektedir. Özellikle belirli yerel alanlara mesajların iletimi açısından kablolu televizyon tercih edilmektedir. Film Politik kampanya faaliyetleri kapsamında yer verilebilecek etkinlikler arasında film önemli bir yer tutmaktadır. Dokümanter, eğitsel, kültürel veya sadece tanıtım amacına yönelik filmler yapılabilmektedir. Görsel iletişimin önemli bir aracı olan filmler konusunda araştırma yapanlar, bu tür araçların doğrudan kulağa hitap eden iletişim araçlarından 25 kat daha fazla etkili olduğunu belirtmektedir. İnternet İnternet özellikle son yıllarda kazandığı hızlı ivmeyle çok önemli fonksiyonları yerine getirmekte, iletişim neredeyse artık internet üzerinden yapılmaktadır. Her siyasal partinin seçmenleriyle daha rahat ilişki kurabilmesi için bir WEB sitesinin mutlaka olması gerekmektedir. Sitede parti ve üyeleri ile ilgili detaylı bilgiler, parti ile ilgili her an sohbet etmek isteyen seçmenlerle anında diyalog kurabilecek yetişmiş ve nitelikli elemanların hazır olduğu çeşitli sohbet odaları, tartışma platformları, kamuoyunu meşgul eden gündemdeki olaylarla ilgili olarak anket seçenekleri gibi temel bilgiler yer almalıdır. İnternet televizyonun aksine çift yönlü iletişim imkanı sunmaktadır. Seçmenlerin internet aracılığıyla siyasi mesajları aldıkları bir araç olarak artan kullanımı ve siyasal adayların, haber medyası ve diğer kaynakların, sık sık internette siyasal ilan asmaları gerçeği önemli bir nokta haline gelmiştir. İnternetin siyasal partilere ve kurumlara sunduğu çözümler vatandaşa, topluma ve devlete partinin kendi programını anlatabilme, halkla bütünleşme, kamuoyu oluşturma, karşılıklı etkileşim sağlama, merak edilen konulara/sorunlara açıklık getirme, il ve ilçe örgütleri ve seçmenle hızlı iletişim kurma gibi konularda yeni seçenekler sunmaktadır. İnternet teknolojisinin politik kampanyalar açısından sağladığı avantajları şu şekilde sıralamak mümkündür: 1. Seçmenler mümkün olan her ortamda internete girerek araştırma yapabilmektedirler. 2. İnternet politikacıların seçmenlerinden hızlı geribildirim almasına imkan sağlamaktadır. 3. İnternet ortamında seçmenler ülke sorunlarını tartışabilmektedirler. 4. Adaylar, interneti kullanarak hedef kitleye mesajlarını iletebildiği gibi, internet adayların seçmenlerle interaktif iletişim kurabilmelerine de imkan sağlamaktadır. 5. İnternet üzerinden mesaj göndermek diğer iletişim araçlarına göre hem daha ucuz hem de daha hızlı olarak gerçekleşmektedir. 6. İnternet teknolojisi mesajların sadece yazılı olarak değil aynı zamanda görsel ve sesli mesajların da iletilmesine imkan sağlamaktadır. Bu nedenle adaylar televizyon ve radyolarda yayınladıkları politik reklam filmlerini, afişlerini ve sloganlarını internet ortamında da yayınlayabilmektedirler. 7. İnternet teknolojisi adaylara internet üzerinden finansal kaynak sağlama olanağı sunmaktadır. 8. Kampanya yönetimi “fare”ye bir kez dokunmakla yüzlerce internet kullanıcısına aynı anda mesaj gönderebilmektedir. 9. Adaylar diz üstü bilgisayarlar kullanarak kampanya çalışanları ile değişik oturumlar düzenleyerek onları eğitip yönlendirebilmekte, ayrıca adaylar seyahat ederken seçmenlerinin adreslerine veya sitelerine özel mesajlar göndererek kapsamlı çalışmalar gerçekleştirebilmektedir. 10. Siyasal kampanya yönetimleri veya adaylar internet teknolojisini kullanarak çok kısa süre içerisinde ve düşük maliyetle kampanyanın farklı aşamalarında ve farklı amaçlar için anket çalışmaları yapabilmektedir. Ancak ülkemizde internet kullanımının çok düşük olması ve kişi başına düşen bilgisayar sayısının az olması, internet aracılığıyla yapılan propagandanın hedef kitlesinin dar bir kesimden oluşmasına yol açmaktadır. (Bu nedenle partinin ekonomik gücü nispetinde, partinin il ve ilçe teşkilatlarında seçmenin internete erişimi adına çalışmalar yapması gerekmektedir.) Siyasal Kampanya Mesaj Stratejileri Mesajlar adayın niçin başka bir adaya değil de kendisine oy verilmesi gerektiğini açıklayan gerekçeleridir. Bu bakımdanmesajlar öncelikli olarak seçmenlerin dikkatini çekebilmelidir. Daha sonra bumesaj anlaşılmalı, kabul edilmeli ve hafızada tutulmalıdır. Dikkatleri toplama daha çok mesajın çekiciliği ile ilgilidir. Mesaj çekiciliği, istenilen karşılığın alınabilmesi amacıyla hedef kitlesi ile iletişim kurmak isteyen iletişimci tarafından seçilen bir yaklaşımdır. Kampanya mesajlarının oluşum sürecinde seçmenlerin demografik, davranış ve tutum profili, seçimi kazanmak için ihtiyaç duyulan seçmenlerin koalisyon profili, adayın güçlü zayıf yönleri, rakibin güçlü ve zayıf yönleri, rakibin zayıf yönleri ve adayın güçlü yönleri arasındaki ayırımın ele alınması gibi aşamalar göz önünde bulundurulmalıdır. Adayın mevcut iktidarda olmasına ya da muhalif olarak seçime katılmasına bağlı olarak mesaj stratejilerinde ortaya çıkan farklılıklar dikkate alınması gereken diğer bir unsurdur. Ayrıca hazırlanan mesajların etkinliği açısından sunum sırasının da planlanması gerekmektedir. Çünkü yapılan araştırmalar önce sunulan mesaj ile sonra sunulan mesaj arasında geçen süre uzadıkça son verilen mesajın daha etkili olduğunu göstermiştir. Sunum şekli bakımından yapılan diğer bir araştırmada ise, mesajların konuşmaya dayalı olarak sunulmasının didaktik (eğitici) sunumdan daha güvenilir olduğu anlaşılmıştır. Mesajlar iki grupta sınıflandırılabilir. İlk grup, imaj, duygu, his ve bilgilendirici mesajlardan oluşurken; ikinci grup, rasyonel ve bilişsel mesajlardan oluşmaktadır. Etkili bir mesajda her iki gruba ait özellikler de bulunmaktadır. Aristo ikna ile ilgili ethos, patos ve logos kavramlarından bahsetmektedir. Ethos: konuşmacının kişiliğini, pathos: izleyicide yaratılan duygusallığı ve logos ise iddialarla ilgili ileri sürülen kanıtları kapsamaktadır.Dolayısıyla mesajda hem duygusal öğeler hem de rasyonel öğeler yer almalıdır. Siyasal seçim kampanyalarında adayın öncelenmesi, duygusal bir izlenim yaratılması ve rasyonel bağlamda ortaya konan kanıtlar mesajın ikna gücünü artırmaktadır. Etkili bir mesajın önemli özelliklerinden biri seçmenin ihtiyaçlarından birine veya bir kaçına uygun olmasıdır. Dolayısıyla siyasal seçim kampanyalarında başvurulabilecek stratejilerinden biri rasyonel mesaj stratejisidir. Rasyonel mesaj stratejisi daha çok somut kanıtlardan yola çıkarak kişinin elde edeceği kazancın ifade edilmesidir. Diğer bir ifadeyle rasyonel çekicilik, hedef kitlenin çıkarlarına odaklanır. Mesaj içeriği üretim kalitesini, üretilen değeri ve performansı tanımlar. Farklı kategorilerde yer alan ve farklı gruplara dayalı olarak hareket eden seçmenlerin oylarını alabilmek için bu farklı kategori ve guruplar arasında koalisyon oluşturmaktır. Siyasal parti vaatleri incelendiğinde ağırlıklı olarak duygulara ya da mantığa hitap ettiği görülmektedir. Gerektiğinde akla, gerektiğinde duygulara hitap eden mesaj stratejilerinin birlikte kullanılması başarılı bir mesaj stratejisi olarak değerlendirilebilir. Rasyonel öğelerin yanında mesajlarda bulunan diğer özelliklerden biri de duygusallığa hitap edilmesidir. Duygusal çekicilik, motivasyon sağlayacak negatif ve pozitif duyguları uyandırmaktadır. Bu bakımdan başarılı mesaj stratejilerinin oluşturulabilmesi için seçmenlerin siyasal tutum ve motivasyonları analiz edilmelidir. Siyasal tutumlar ve bu anlamdaki motivasyon kaynakları seçmeni harekete geçiren güçlü bir etkendir. Mesaj stratejileri temelde rasyonel ve duygusal olarak ele alınabilir. Saldırgan ya da adayı öne çıkarma gibi stratejilere bağlı olarak mesajlar belirlenmiş olsa bile içerik bakımından duygusallık ve rasyonellik eğilimi sözkonusudur. Örneğin lider imajı Türkiye seçmeni açısından oy verme davranışında çok önemli bir faktördür. Lider imajı, daha çok psikolojik unsurların doğurduğu bir sonuçtur. Hindistan’da yazılı reklamlardaki mesaj stratejilerinin gençler üzerindeki etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada film yıldızı gibi ünlülerle kişiselleştirilen markanın gençler tarafından daha fazla tercih edildiği görülmüştür. Bu durum imaja dayalı duygusal bir strateji olarak değerlendirilebilir. Siyasal kampanyalarda lider imajının bu ve benzeri uygulamalarla genç seçmenlere yansıtılması özellikle genç seçmen kitlelerini etkileyen bir mesaj stratejisi olabilir.Ayrıca AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında tek parti dönemindeki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını sürekli örneklendirmesi ve geçmişle bugün arasında özellikle inanç konusunda duygusal bir çağrışım oluşturmaya çalışması kullanım fırsatları stratejisine örnek gösterilebilir. Mesaj negatif ve pozitif anlamda çerçevelenebilir. Suudi Arabistan 11 Eylül saldırısından sonra terörü destekleyen ülke imajını düzeltebilmek için ABD’de kampanya başlatmış ve yalanlama, suçlayanlara saldırma ve destekleme mesaj stratejilerini kullanmıştır. Ayrıca yapılan bir araştırmada negatif ruh halindeki insanların pozitif ruh halinde olan insanlara göre ikna gücü bakımından daha etkili mesajlar ürettiği görülmüştür.Negatif ruh haliyle üretilen görüşler deneyimsiz alıcılar üzerinde daha büyük bir tutum değişimini teşvik etmiştir.Dolayısıyla seçim kampanyalarında da yaygın bir şekilde başvurulan ve genel olarak etkili olduğu düşünülen ancak seçmen iknası bakımından risk taşıyan mesaj stratejilerinden biri saldırgan stratejidir. Adayın rakip adayın eksikliklerinden kaynaklanan gücü, sadece kendi kişisel artılarından kaynaklanan gücünden daha önemlidir. Bu bakımdanrakip adayın eksikliklerine odaklanmak, saldırgan mesaj stratejisinin önemli göstergelerinden biridir. Ancak seçim konusu ile ilgili saldırgan mesajlar kişilikle ilgili saldırgan mesajlardan daha fazla tutum değişimi oluşturmaktadır. Bilim insanları adayın seçimi kazanmak amacıyla negatif olması, negatif saldırılara karşılık vermesi, karakteri ve konu karşısındaki tutumuna vurgu yapması gerektiğini öne sürmektedirler.Olumsuzlaştırıcı saldırılar seçmenlerin gündemleri ve adayla ilgili doğrudan bilgi yoksunluğunun giderilmesi bakımından etkisiz bir yöntem olarak görülebilir. Bazı durumlarda adaylar saldırganlığa devam etmenin çekici olmayan ancak etkili bir yöntem olduğu zannıyla negatif reklamları seçmektedirler. Ancak ABD’de kongre seçimlerine dönük olarak yapılan bir araştırmada bu kabulü destekleyen bir kanıt bulunamamıştır. Hattaaraştırma sonuçlarına göre negatif temelli reklam çekiciliğini vurgulayan kampanyaların daha düşük oranda oy kazandırdığı görülmüştür. Etkin bir mesajda korku özelliği bulunmaktadır. Korku saldırgan stratejinin önemli bir yönü olarak düşünülebilir. Çünkü negatif mesaj stratejisi olarak kampanyalarda korku çekiciliği tekniği kullanılabilmektedir. Türkiye’de yapılan bir çalışmada kamuoyu araştırmalarında önde görünen partilere karşı diğer partilerin hazırladıkları reklamlarda mesaj stratejisi olarak korku çekiciliği tekniğinin kullanıldığı görülmüştür. Saldırgan mesaj stratejisi, rakibin görmezden gelinmesi, klasik, saldırgan, ön saldırı ve acımasız saldırı gibi stratejiler çerçevesinde oluşturulabilir. Rakibin görmezden gelinmesi stratejisi sürekli pozitif olmayı gerektirir. Rakibe saldırıda bulunulmadığı gibi aynı zamanda rakibin saldırılarına da cevap verilmez. Klasik mesaj stratejisi pozitif olarak başlar ve sebepsiz bir yere rakibe saldırmamayı gerektirir. Daha sonra rakibin saldırılarına cevap verilir. Cevapların etkililiği ve rakibin saldırısına bağlı olarak kıyaslamalı ve negatif olunması gerekebilir. Son aşamada yine pozitif olmak gerekir. Saldırgan strateji başlangıçta pozitif olmayı ancak rakip saldırganlık göstermeden önce negatif olmayı gerektirir. Daha sonra gerektiği şekilde rakibin saldırılarına cevap verilir. Ardından tek yönlü pozitif mesaj, çift yönlü pozitif mesaj ve negatif/karşılaştırmalı mesajlar verilebilir. Yani rakip saldırmadan saldırgan olunmakta ve daha sonra pozitif bir yönelim oluşturulmaktadır. Ön saldırı stratejisinde mesajlar negatif ve karşılaştırmalı başlar. Daha sonra iki yönlü mesaj yöntemiyle rakibin saldırısına cevap verilir ve pozitif olunur. Ardından hem tek yönlü pozitif mesaja hem de çift yönlü pozitif masaja ve negatif/karşılaştırmalı mesaja doğru bir yönelim söz konusudur. Acımasız saldırganlık stratejisinde ise başlangıç negatiftir. Negatif ve karşılaştırmalı olunmaya devam edilir. Devamında başlangıçtan sonraki çeşitli zamanlarda ortaya çıkan olumlu durumlar sırasında iki yönlülük başlatılır. Daha sonra mesajda iki yönlü pozitifliğe, negatif ve karşılaştırmalı olunmaya doğru gidilir. Burada aday ön saldırı stratejisinde olduğu gibi önce rakibini zayıflatmakta daha sonra kendi adaylığını konumlandırmaktadır. Saldırgan mesaj stratejilerinin ilerleme sürecinde mesajın tek ya da çift yönlülüğünden bahsedilmektedir. Bir mesajın tek ya da çift yönlülüğü bir fikrin ya da markanın olumlu ya da hem olumlu hem de olumsuz yönlerine değinilmesi ile ilgili bir durumdur. Buna göre mesajda karşıt görüş ya da rakiplere dair herhangi bir unsur yer almıyorsa ve sadece savunulan fikrin olumlu yanlarından bahsediliyorsa tek yönlü; içeriğinde karşıt görüş ve rakiplere dair görüşler yer alıyor ve hem olumlu hem de olumsuz yönlerden bahsediliyorsa iki yönlü bir iletişimden söz edilebilir. İki yönlü iletişimde karşıt görüşlerçürütülür ve asıl verilmek istenen mesajın üstünlüğü vurgulanır. İkna edici bir mesajdaki savın iki yanlı sunulmasının çoğunlukla tek yanlı sunulmasından daha etkili olduğu bilinir. Özellikle alıcıların çoğunun, verici için tanıdık kişilerden olduğu bir gruba seslenirken ya da kısa sürede inandırma amaçlandığında mesajın tek yanlı sunumu yeterlidir. Ancak alıcının ön yargılı olduğu bir konuda ya da alıcının iddianın alternatifini başkasından duyma olasılığı olduğunda, iki yanlı sunum daha uygundur. Bununla birlikte yüksek derecede eğitilmiş izleyicileri değiştirmek için bir araç olarak ve sonraki karşı propagandaya koruyucu olarak, iki yanlı sunuş tek yanlıdan daha etkilidir. Tek yanlı sunuş ise az eğitilmiş kişileri değiştirmede ve genel destekleme aracı olarak kullanmada daha çok etkilidir. Mesajlar seçim konusunu geride bırakarak adayın niteliğini ön palana çıkartabilir. Dolayısıyla kampanya mesajları adaylar arasındaki benzerliklerden ziyade aralarındaki farklılıklara odaklanabilir. Ancak burada adayın iktidarda ya da muhalefette olması gibi durumların göz önünde bulundurulması gerekir. Birçok nedene bağlı olarak mevcut iktidarda olan ve muhalif aday arasında mesaj stratejileri bakımından farklılıklar olabilmektedir. 1990 ABD Kongre seçimlerinde iktidardaki adayların kişisel niteliklerine, rakip adayların ise muhalif karakteristiklere vurgu yaptıkları görülmüştür. Diğer Araçlar Yukarıda sayılanların dışında siyasal partinin organize ettiği konserler, törenler, geziler, kokteyl, yemek, eğlence, özel gün, kongre, çizgi film, kapalı devre televizyon yayınları gibi çeşitli araçlar kullanılabilmektedir. Bunlardan hangisinin ne zaman kullanılacağı ise kampanya yöneticilerinin bilgi, becerisi ve deneyimine bağlıdır. Doğru seçim etkinliği arttırmakta ve politik kampanyayı olumlu yönde desteklemektedir.  (DEVAM EDECEK)
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2023 - Çarşamba

SEÇİMLERDE ÖNGÖRÜLEN STRATEJİLER-4: Politik Kampanyalarda Kullanılan Kitle İletişim Araçları

Politik kampanyalar, kaynaktan (siyasal parti ya da aday) hedefe (seçmen kitlesi) kadar uzanan, tanıtımı yapılan siyasal adayların en çok oyu alarak seçilmelerini sağlamaya yönelik iletişim faaliyetleri olarak dikkat çekmektedir. Bu iletişim sürecinde çeşitli araçlar rol oynamaktadır. Siyasal parti veya adayların seçmen kitlelerine kendilerini tanıtmaları, onları ikna etmelerinin en önemli yolu, medya kanallarının kullanılmasıdır. Politik kampanyalar sırasında televizyonun yanı sıra radyo, gazete, dergi, broşür, el ilanları, afiş gibi araçların doğal özelliklerinden olanaklar elverdiği ölçüde mesaj taşıma aracı olarak yararlanılmaktadır. Son zamanlarda internet de bu araçlar arasındaki yerini almıştır.

Yazılı Araçlar

Politik pazarlama alanında kullanılan yazılı araçlar, gazete, dergi, broşür, el kitapçığı, bülten, yıllık raporlar, mektup, afiş v.b. araçlardır. Bu araçların kullanılmasındaki amaç, siyasal partiyi tanıtmaktır. Ancak, butanıtım gerçekleştirilirken abartıdan kaçınılmalıdır.

Yazılı araçların üstünlükleri, politik pazarlama uygulamalarında bu araçların tercih edilmelerini sağlayan etkenlerdir. Yazılı araçlarla iletilen verilerin tekrar edilebilmesi, anlama güçlüğü çeken ya da dikkati kolay dağılan bireyler üzerinde daha etkili olması yazılı araçların yaygın kullanım alanı bulmasının nedenleri arasındadır. 

Gazete ve Dergi

Kitle iletişim araçlarının en önemlilerinden biri hiç şüphesiz yazılı basındır. Yazılı basın dar anlamda “gazete” olarak ele alınırsa, gazetelerin yakın ve uzak geçmişin ya da günün haber ve olaylarının verilmesinde, kanaat ve fikirlerin geniş halk kitlelerine ulaştırılmasında, ülkenin ana davaları üzerinde halkın dikkatini toplamada veokuyucularının genel kültürlerini arttırmada son derece önemli rol oynadıkları açıktır.

Gazetelerin kendine özgü avantajları siyasal kampanyalarda kullanımını kaçınılmaz kılmaktadır. Yazılı basın, radyo ve televizyonun kısa başlıklar ve spotlar halinde verdiği bilgileri, daha ayrıntılı ve her zaman okumaya müsait bir şekilde vermektedir. Özellikle, kampanyanın ilerleyen günlerinde radyo ve televizyonda kiralayacak boş zaman kuşağı bulmanın zorluğuna karşın,gazetelerin her zaman reklama açık boş sayfalarının bulunabilmesi ya da eklenebilmesi avantajı vardır.

Politik iletişim sürecine gazetecilerin katkıları, politik kampanyalarda neyin haber değeri taşıyıp taşımadığını belirlemeye yönelik kararlarıdır. Bu karar, hangi partinin veya adayın destekleneceği veya desteklenmeyeceği ve bu desteğin hangi ölçülerde olacağı veya olmayacağı gibi temel konuları içine almaktadır. Bu özelliğinden dolayı siyasal partiler seçim süreci boyunca yazılı basında olumlu bir biçimde yer almayı istemektedirler.

Günümüzdeki politik kampanyalarda gazete ve dergiler hala etkinliğini sürdürmektedir. Gazete ve dergiler politik kampanya çalışmalarında neden etkindir ve bu araçları kullanmanın ne gibi avantajları vardır sorusu hala önemini korumaktadır. Seçimlere ilişkin parti ve aday haberleri veya reklamları yayınlanan gazetelerin, kendilerine özgü avantajları politik kampanya çalışmalarında kullanımını kaçınılmaz kılmaktadır. (Adayların mümkünse seçim bölgelerinde kendilerini ve parti hedeflerini anlatan gazete veya bülten çıkartmaları önemlidir.)Bu avantajlardan bazılarına yer verilecek olursa şunlar söylenebilir.

Gazeteler bilgi ve haber kaynağı olarak, televizyondan daha zengindir. Çünkü gazete okuyan insanlar televizyon seyreden insanlara göre, toplumda neler olduğunun daha çok farkında olan insanlardır. Bu nedenlegazete okuyan seçmenlerin bilinçli şekilde seçimlere katılma, oy verme veya adayların çalışmalarına katkıda bulunma olasılığının daha yüksek olduğu söylenebilir.

Gazete okuyan seçmenler, olayları televizyondan izleyen seçmenlere oranla, yerel adaylar konusunda daha fazla bilgiye sahiptirler. Öte yandan gazete okuyucuları, seçim sürecinde hangi adaya veya partiye oy vereceklerine ilişkin kararlarını önceden vermekte ve bu kararlarını değiştirmemektedirler.

Gazetelerde sürekli reklam yerinin bulunması hatta olmasa bile gazetelerin sayfa sayılarını arttırarak reklam yayınlayabilmeleri önemli avantajlarından birini oluşturmaktadır.

Gazeteler bölgelere göre basıldığından dolayı belirli bölgelere yönelik verilecek reklamlar için önemli bir imkana sahiptir. Örneğin, Erzurum için sadece ilgili gazetenin Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki baskıları tercih edilebilir. Ayrıcasadece belirli bölgelerden oy alacak partiler o bölgelerde dağıtılan gazete eklerine reklam verirlerse daha az bütçe ile doğru bir hedef kitleye ulaşş olacaklardır.

Gazete reklamları, reklamın verildiği gazetede basın açıklamalarına yer verilmesini de sağlamaktadır. Aksi takdirde kampanya yönetiminin reklamlarını çekme tehdidi etkili olabilmekte; özellikle bütçeleri çok zayıf olan bölge gazeteleri bu şekilde zorlanarak arzu edilen açıklamalara kolayca yer vermesi sağlanabilmektedir.

Broşür

Geniş anlamı ile küçük kitapçıkların hepsini birden içeren broşür sözcüğü, dar anlamıyla altı veya daha fazla sayfadan oluşan, belirli bir amaçla önceden belirlenen hedef kitleye dağıtılan, sürekliliği olmayan basılı iletişim aracını tanımlar. Broşürler, hem iç hem de dış hedef kitleye yönelik olarak hazırlanmaktadır. Sürekliliği olmayan bu basılı araçlar, bol resim içeren, özet halindeki derli toplu bilgilerden oluşmaktadır. Siyasal partilerin seçim kampanyalarında broşürleri hedef kitleye ulaşmak amacıyla kullandıkları görülmektedir.

Kitap ve El Kitapçığı

Kitap, özellikle yirminci yüzyılın başına kadar kamuoyu oluşumunda aydın kitlenin başlıca önderi ve en etkin araçlardan birisi olmuş, yeni araçların gelişimi ile birlikte bu işlevini basın, radyo, film, televizyon ile paylaşma durumunda kalmıştır. Kuran-ı Kerim,Marx’ın Das Kapital’i, Hitler’in Mein Kampf’ı kitleleri etkisi altına alan kitaplara örnek olarak gösterilebilmektedir. Cep kitapçığı boyutundaki el kitapçıkları ise broşürün biraz daha gelişmiş hali olarak da tanımlanabilir.

Grafik, Afiş ve El Sanatları

Belirli yerlere konulan ya da asılan bu tür araçların en önemli niteliği iletilmek istenen habere, ilgili ve ilgisiz herkesin dikkatini çekmektir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, afiş, ilan, grafik ve el sanatlarının diğer araçlardan daha çarpıcı ve etkili olması gerektiği söylenebilmektedir. Bu araçlar, kamuoyunun oluşumunda sınırlı tesire sahip ve ikinci derecede önemli araçlar olarak görülmektedir. Özellikle grafik sanatları, sembolleri fikir düzeyi düşük olan geniş halk kitleleri için kolay anlaşılır bir duruma getirdikleri için yüksek etkinlik derecesine sahip bulunabilirler. Gerek ticari maksatla düzenlenen büyük boyda çarpıcı afişler, gerekse seçim dönemlerinde ortaya konan sembolik anlatımlı afişler bunu kanıtlamaktadır.

Ünlü reklamcı Jacques Seguela, afiş konusunda şunları söylemiştir: “Afiş ya her şeyin kaynağıdır, ya da hiçbir şeyin. Bir ürünü ya da bir markayı 15 gün içinde ya tutturur, ya batırır. Gazetecilikte birinci sayfa, dergicilikte kapak ne ise reklamcılıkta da afiş odur. Afiş iletişimde bir yumruk ya da bir darbedir. Sorun görünmek ya da görünmemektir. Afişin amacı iz bırakmaktır. Afişin kur yapmaya vakti yoktur. Hemen gerekeni yapmalıdır. Afiş bir görüntüyle bir sözün tutkulu buluşması gibidir, tutmazsa sonuç fiyaskodur”. 

Afişlerde toplumun içinde bulunduğu güncel koşullara göre çeşitli konular ele alınmaktadır. En çok kullanılan konular pahalılık, işsizlik, toplumsal güvensizlik, özgürlük, can güvenliği, polis baskısı, dış baskılar, yolsuzluklar ve spekülasyonlardır. Afiş bu açılardan ya doğrudan doğruya iktidara ya iktidarı destekleyen bir azınlığa ya da tümüyle bozuk toplum düzenine karşıdır. İktidardaki partilerin afişlerinde en son dönem içinde yapılan işleri simgeleyen sözler ve resimler bulunur: Onarılmış bölgeler, fabrika bacaları, köprüler, mutlu aileler gibi.

Afişlerin yer aldığı billboardlar ve diğer materyaller özellikle isim duyurma açısından etkili olmaktadır. Kampanyada yer alan gönüllü çalışanların üzerlerinde kullanacakları gömlek, rozet, şapka v.b. materyaller adayın ve partinin gücünün ve büyüklüğünün birer göstergesi olarak algılanmaktadır. Bu tarz materyallerin özellikle saygıdeğer insanlar tarafından kullanılması ve taşınması seçmenin güveninin sağlanması bakımından büyük bir rol oynamaktadır. Seçmenler saygı duyduğu insanların ait olduğu veya bağlı bulundukları partiyi açıkça ifşa etmekten hoşlanmakta; aynı materyalleri kendileri de kullanarak güçlü bir bağlılık ve güven hissi duyabilmektedirler.

Mektup

Bazı yazarlar, çağdaş politik pazarlamada kullanılan promosyon araçlarından posta yoluyla mesajların gönderilmesi yönteminin artan rolüne vurgu yapmaktadırlar. Ancak son yıllarda internet teknolojisindeki inanılmaz gelişme, postayla seçmene ulaşmanın maliyet avantajını azaltmış ve bu yöntem, yerini e-postaya bırakmaya başlamıştır. Ancak Türkiye’de hane başına düşen bilgisayar sayısının halen çok düşük rakamlarda bulunması ve internet erişiminin yüksek fiyatlarda seyretmesi nedeniyle, posta yönteminin daha uzun bir süre, partiler için önemli bir araç olarak görüleceği söylenebilmektedir. Posta, herhangi bir aday veya partinin seçmeni ikna edebilmek için mesajını kişiselleştirebilmesi fırsatı sunmakta ve bu durum da o adaya/partiye seçim çalışmalarında büyük kolaylıklar sağlamaktadır.Parti liderinin veya üst düzey bir parti yetkilisinin bir mektubunun veya partinin tanıtım bildirisi v.b. evrakın posta yoluyla seçmene gönderilmesi, sözlü iletişimden daha kalıcı olması yönüyle üstünlük arz etmektedir.

Gönderilen mektuplar yoluyla, seçmenle daha yakın ve samimi bir ilişki kurulmaktadır. Ancak, mektupla iletişim kurmanın sadece seçim dönemleriyle sınırlanması, hem ilişki kurma isteğindeki inandırıcılığı azaltmakta hem de seçmenlerde olumsuz duygu ve düşüncelerin gündeme gelmesine yol açmaktadır. Bu bakımdan, belli aralıklarla seçmenlerin çeşitli konulardaki duygu ve düşüncelerini öğrenmek için posta yoluyla iletişim kurma yöntemi uygulanmalıdır. Ancak işin maliyeti yüksek olacağı için mektup gönderilecek kişilerin sayısı, belli kriterlere göre sınırlandırılabilir.

Seçmenlere mektup göndermenin siyasal kampanyalar açısından bazı işlevleri vardır. Bu işlevler şunlardır:

1. Aday ile seçmen arasında bir uyum oluşturmak,

2. Bir sorunu, fırsatı veya tehlikeyi açıklamak,

3. Seçmeni bazı şeyleri yapması gerektiğine inandırmak,

4. Seçmene atması gereken adımın ne olduğunu açıklamak,

5. Finansal kaynak sağlamak,

6. Seçmeni ikna etmek.

(Genel Başkanın belli aralıklarla seçmene ülke ile ilgili eksiklikler ve çözümlerine yönelik mektuplar göndermesi önemlidir.)

Diğer Yazılı Araçlar

Yukarıda sayılan yazılı araçların dışında ayrıca yıllık raporlar, kartvizit, pul karikatür, pankart ve el ilanları sayılabilmektedir. Ayrıca kurum kimliğini yansıtan antetli kağıtlar, bayram kartları, basın bültenleri, özel bastırılmış pullar da siyasal partiler tarafından kullanılabilmektedir. Bu yazılı araçlar partinin amblemini ve seçtiği özel renkleri taşımalı ve standart bir özellikte olmalıdır. Bu türiletişim araçlarında kullanılan standardize edilmiş semboller imaj yaratma açısından son derece etkili olmaktadır.

Sözlü Araçlar

Politik pazarlamada yazılı iletişim araçları dışında kullanılan bazı sözlü iletişim araçları vardır. Bunlar: yüz yüze görüşme, telefonla görüşme, toplantı ve konferans ve seminerler olmak üzere dört grupta ele alınabilmektedir.

Yüz Yüze Görüşme

Halkla iletişim kurmanın temeli beşeri ilişkilere dayanmaktadır. Bu nedenle seçmene ulaşmada en önemli iletişim aracının insan kanalıyla gerçekleştirilen yüz yüze iletişim biçiminin olduğunu söylemek mümkündür. Yüz yüze iletişimde mesaj hem söz hem de vücut dili yardımıyla hedef kitleye aktarılmakta ve geribildirim yardımı ile hedef kitlenin tepkisi anında öğrenilmektedir.

Aday kişisel görüntüsünün yanı sıra fiziksel varlığını da seçmene ulaştırmaktadır. Böylece seçmenin zihninde oluşan imaj kişileşir ve yoğunlaşır. Seçmene ulaşmak fikri, günümüzde tüm seçmen kitlesine tek tek ulaşmak anlamını yitirmiş olsa da, iyi yapılan planlar ile seçmenlerin büyük bir çoğunluğuna ulaşmak mümkündür.

Seçmene ulaşmak fikri, kulüp, dernek ve vakıf toplantılarına katılmak; konser, yarışma ve spor karşılaşmalarını izlemek; kahve, cadde ve sokaklarda seçmenle karşılaşmak şeklinde gerçekleşmektedir. Özellikle seçim dönemlerinde, zaman çok kısıtlı olduğu için, bu organizasyonlardan maksimum verim elde etmek çok önemlidir. El sıkışma, el sallama, gülümseme, sarılma veya öpüşme gibi davranışlarla aday seçmenle iletişim kurabilmektedir. Bazı adayların seçim kampanyaları sırasında ev ziyaretleri yaparak halkla daha yakından bir temas kurduğu da gözlenmektedir.

Ancak adayların kısıtlı zaman yüzünden, farklı seçmen kitlelerine ulaşmada çoğu kez yetersiz kaldıkları görülmektedir. Bunu telafi etmenin en önemli yolu parti adına çalışan gönüllülerin birebir seçmene ulaşmasıdır. Bu şekilde oy vermesi beklenmeyen seçmenlere, fikir liderlerine ve diğer tüm seçmen kitlesine ulaşmak mümkün olmaktadır. Bölümlendirilmiş seçmen kitlelerine ulaşmada çoğu kez, parti bünyesinde oluşturulan farklı dağıtım kanalları kullanılmaktadır. Örneğin, bir kadın organizasyonu ile partinin kadın kolları, üniversite öğrencileri ile gençlik kolları iletişim kurmaktadır.

Telefonla Görüşme

Siyasal partilerin seçim zamanlarında oy toplamak amacıyla telefon kanalıyla iletişim yöntemini de kullandıkları görülmektedir. Bu yöntemin kullanımı oldukça kolaydır. Ancak, buradadikkat edilmesi gereken önemli bir durum da, telefonlara cevap verme esnasında hedef kitleyi bıktırıcı, yıldırıcı bir duruma düşürmemek ve böylece siyasal parti hakkında olumsuz bir kanıya varmalarını önlemektir. 

Toplantı

Bilgi verme, değerleme ya da bilgi alma amacıyla kurum dışından gelen çeşitli kişiler ve kuruluşların temsilcileriyle yapılan toplantılar sözlü iletişim türlerinden bir diğerini oluşturmaktadır. Siyasal partilerin düzenlemiş oldukları bazı toplantıların da maddi destek alma amacıyla yapıldığına tanık olunmaktadır. (Seçmene bu imajın verilmesi, olumsuz tepkiler doğurabilir.)

Konferans ve Seminerler

Konferans ve seminerlerde, hedef kitleye belirli bir süre içinde görüşlerin aktarılması söz konusudur. Konferans tek yönlü bir iletişim aracıdır. Seminerler ise tartışmaya açılabilen ve soru-yanıt biçimine dönüşebilen araçlardır.

Görsel-İşitsel Araçlar

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da televizyon ve reklamcılık sektörlerinde hızlı bir büyüme yaşanmış, bu büyüme siyasal hayata pazar araştırmaları ile yansımıştır.

Anket çalışmaları, farklı promosyon yollarının ve seçmenlere kadar ulaşan medyanın etkililiğini göz önüne alarak yürütülmüştür. Böylece medya kampanyası adı verilen yeni yaklaşımla birlikte seçmenin ihtiyaç ve istekleriyle ilgilenen bir pazarlama kavramı ortaya çıkmıştır.

Politik pazarlama açısından radyo ve televizyon çok sayıda insana kısa sürede ulaşabilme imkanı sunan kitle iletişim araçlarıdır. Radyo ve televizyon, çağımıza damgasını vuran elektronik kitle iletişim araçlarıdır. Bu araçlar, gelişmiş ve az gelişmiş ülkelerin tümünde kamuoyunun oluşmasında, seçmen tercihlerinin belirlenmesinde ve yaşam biçiminin kurulmasında çok önemli bir etkiye sahiptir. Yirminci yüzyılın başlarında yaşamımıza giren radyo ve bu yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünyayı saran televizyon, insanoğlunun vazgeçemeyeceği haber eğlence kaynakları ve yönlendiricilerdir. Sözlü basının ana organları olan radyo ve televizyonun bu büyük gücü dolayısıyla politik pazarlama uygulamalarında en etkili kanallar olduğu yadsınamaz bir olgudur. Bu kanalların zamanında ve doğru olarak kullanılabilmesi için politik kampanya çalışanlarının, radyo-televizyon yayıncılarının çalışmalarını çok iyi kavramaları ve onlarla işbirliği kurmaları gerekmektedir.

Radyo

Politik kampanya çalışmaları sırasında en çok kullanılan kitle iletişim araçlarından biri de radyodur. Radyonun geniş alanlara ve milyonlarca dinleyiciye ulaşma özelliği vardır. Ancak radyo dinleyiciye sadece sesli mesajları ulaştırabilmekte, görsel olarak herhangi bir mesaj iletememektedir. Göreceli olarak ucuz olduğu için partiler radyodan daha kolay bir biçimde yararlanabilmekte ve daha çok zaman satın alma imkanlarına sahip olabilmektedirler.

Radyo, insanın hayal gücüne hitap eden bir araçtır. Etkin kullanıldığında, zihinsel imajlar harekete geçirerek, hedef gruplar üzerinde kalıcı etkiler bırakabilmektedir. Radyonun en önemli avantajlarından biri, belirli hedef kitlesinin, başka bir anlatımla, belirli dinleyicilerinin olmasıdır. Bu açıdan radyonun hedef kitlesine yönelik mesaj vermek için arzu edilen radyoların kullanımı tercih edilebilir. Radyoların hedef kitlelerinin ne tür insanlardan oluştuğunu anlamak veya tahmin etmek için bazen bu radyolarda çalınan müzik türlerini incelemek yeterli olabilmektedir.Örneğin,bir siyasal parti gençlere hitap ediyorsa, pop müzik yayını yapan bir radyo kanalından propaganda yapması yerinde bir tercih olacaktır. Radyonun bir diğer avantajı da, reklam kabul standartlarının televizyona nazaran daha esnek olmasıdır. Televizyonlar 30-60 saniyenin üzerinde olan reklamları genellikle kabul etmezken, radyo istasyonları bu konuda daha esnek davranmaktadırlar. Üstelik, radyonun süre kirası da televizyona nazaran çok ucuzdur. Yeterli düzeyde finansal kaynağı olmayan bir aday, bütçesi büyük rakip bir adayın televizyondan yaptığı saldırılara cevap vermek istiyorsa radyo onun için ideal kitle iletişim aracıdır.

Yapılan çeşitli araştırmalar radyo yayınlarının kişilerin kanaatlerini ve düşüncelerini etkilemede basına nazaran daha etkili olduğunu ortaya koymaktadır.

Seçmenlere daha detaylı bilgiler veren radyo, prodüksiyon açısından kolay bir iletişim aracıdır. Özellikle rakip adayların saldırıları sırasında radyo imkanları kullanılarak çok hızlı bir biçimde cevap verilebilmektedir.

Televizyon

İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde gelişen, oradan Avrupa’ya ve tüm dünyaya yayılan televizyon, kamuoyu oluşumunda radyonun üstlendiği rolü üstlenmiştir. Az zamanda çok sayıda kişiye hitap edebilmesinin yanı sıra; hem göze, hem de kulağa yönelik olması televizyonun önemli ve etkili bir kitle iletişim aracı olmasında rol oynamaktadır. Günümüzde seçim dönemlerinde seçmenlere en etkin ulaşmanın aracı televizyondur. Televizyonun, ülkemizde en etkin propaganda aracı olmasının temel nedeni, halkın sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel özellikleridir.

Televizyon, adayların görüntülerini seçmenlerin oturma odalarına kadar sokan özelliği ile seçim kampanyalarının vazgeçilmez iletişim aracıdır. Adayların iyi görüntü verebilme ve kameralar önünde rahat davranabilme özelliği, iletişimin kurallarını ve püf noktalarını öğrenebilme becerisiyle birleştiği zaman başarı kolaylaşmaktadır.

TV’nin seçim kampanyalarında ve giderek politik iletişim süreçlerinde belirleyici bir etkisi olduğu, oy verme davranışlarının çözümlenmesi aracılığıyla ortaya konulmaktadır. Özellikle “yeni” seçmenlerin oy verme kararlarında TV’deki politik konuşmaların etkisi yıllar içinde artmakta, yeni seçmenler karar alırken yazılı medyada aktarılan enformasyonu değil, TV’deki “karşılaşmalarını” dikkate almaktadırlar.

Televizyonun bulunuşu politik kampanya çalışmalarında çok önemli etki yaratmıştır. Artık bu dönemde kampanyalar siyasal imajların oluşturulması etrafında şekillenmeye başlamıştır. Görsel yardımlar adayların kendileri hakkında başarılı imajlar oluşturmalarına ve fikirlerini seçmenlere ulaştırmalarına katkı sağlamıştır. Adaylar yüz ya da birkaç bin kişilik izleyici yerine birçok bölge veya bütün bir ülkeye yönelik aynı anda mesaj iletilebilme olanağına sahip olmuştur.

Günümüzde televizyonun kamuoyunu etkileme gücü yadsınamaz bir şekilde kabul edilmesine rağmen yapılan araştırmalar, toplumsal ve siyasal konulara ilişkin yayınların kişilerin tutumlarında ve düşüncelerini değiştirmede sanıldığı kadar etkin olmadıklarını ortaya koymuştur. Diğer bir deyişle,televizyonun siyasal olarak kamuoyu oluşturmada çok önemli bir yeri olmasına rağmen, etkisinin sınırlı olduğu gerçeği kabul edilmelidir.(Örneğin, ülkemizde 1991 genel seçimleri öncesinde o dönemin tek özel televizyon kanalı STAR 1, aşırı bir ölçüde, iktidar partisi Anavatan Partisi (ANAP) ve lideri Mesut Yılmaz’ın propagandasını yaparken, devlet televizyonu TRT de zaten iktidarın denetiminde olduğu için hükümet, dolayısıyla da ANAP yanlısı yayın yapmıştır. ANAP yanlısı yayınlara rağmen ANAP’ın seçimleri kaybettiği görülmüştür.)

Kablolu televizyon politik kampanya çalışmalarında yeni avantajlar sunmaktadır. Çünkü kablolu televizyon aracılığı ile adaylar veya siyasal partiler mesajlarını doğrudan kablolu televizyon abonelerine ulaştırılabilmektedir. Özellikle belirli yerel alanlara mesajların iletimi açısından kablolu televizyon tercih edilmektedir.

Film

Politik kampanya faaliyetleri kapsamında yer verilebilecek etkinlikler arasında film önemli bir yer tutmaktadır. Dokümanter, eğitsel, kültürel veya sadece tanıtım amacına yönelik filmler yapılabilmektedir. Görsel iletişimin önemli bir aracı olan filmler konusunda araştırma yapanlar, bu tür araçların doğrudan kulağa hitap eden iletişim araçlarından 25 kat daha fazla etkili olduğunu belirtmektedir.

İnternet

İnternet özellikle son yıllarda kazandığı hızlı ivmeyle çok önemli fonksiyonları yerine getirmekte, iletişim neredeyse artık internet üzerinden yapılmaktadır. Her siyasal partinin seçmenleriyle daha rahat ilişki kurabilmesi için bir WEB sitesinin mutlaka olması gerekmektedir. Sitede parti ve üyeleri ile ilgili detaylı bilgiler, parti ile ilgili her an sohbet etmek isteyen seçmenlerle anında diyalog kurabilecek yetişmiş ve nitelikli elemanların hazır olduğu çeşitli sohbet odaları, tartışma platformları, kamuoyunu meşgul eden gündemdeki olaylarla ilgili olarak anket seçenekleri gibi temel bilgiler yer almalıdır. İnternet televizyonun aksine çift yönlü iletişim imkanı sunmaktadır.

Seçmenlerin internet aracılığıyla siyasi mesajları aldıkları bir araç olarak artan kullanımı ve siyasal adayların, haber medyası ve diğer kaynakların, sık sık internette siyasal ilan asmaları gerçeği önemli bir nokta haline gelmiştir. İnternetin siyasal partilere ve kurumlara sunduğu çözümler vatandaşa, topluma ve devlete partinin kendi programını anlatabilme, halkla bütünleşme, kamuoyu oluşturma, karşılıklı etkileşim sağlama, merak edilen konulara/sorunlara açıklık getirme, il ve ilçe örgütleri ve seçmenle hızlı iletişim kurma gibi konularda yeni seçenekler sunmaktadır.

İnternet teknolojisinin politik kampanyalar açısından sağladığı avantajları şu şekilde sıralamak mümkündür:

1. Seçmenler mümkün olan her ortamda internete girerek araştırma yapabilmektedirler.

2. İnternet politikacıların seçmenlerinden hızlı geribildirim almasına imkan sağlamaktadır.

3. İnternet ortamında seçmenler ülke sorunlarını tartışabilmektedirler.

4. Adaylar, interneti kullanarak hedef kitleye mesajlarını iletebildiği gibi, internet adayların seçmenlerle interaktif iletişim kurabilmelerine de imkan sağlamaktadır.

5. İnternet üzerinden mesaj göndermek diğer iletişim araçlarına göre hem daha ucuz hem de daha hızlı olarak gerçekleşmektedir.

6. İnternet teknolojisi mesajların sadece yazılı olarak değil aynı zamanda görsel ve sesli mesajların da iletilmesine imkan sağlamaktadır. Bu nedenle adaylar televizyon ve radyolarda yayınladıkları politik reklam filmlerini, afişlerini ve sloganlarını internet ortamında da yayınlayabilmektedirler.

7. İnternet teknolojisi adaylara internet üzerinden finansal kaynak sağlama olanağı sunmaktadır.

8. Kampanya yönetimi “fare”ye bir kez dokunmakla yüzlerce internet kullanıcısına aynı anda mesaj gönderebilmektedir.

9. Adaylar diz üstü bilgisayarlar kullanarak kampanya çalışanları ile değişik oturumlar düzenleyerek onları eğitip yönlendirebilmekte, ayrıca adaylar seyahat ederken seçmenlerinin adreslerine veya sitelerine özel mesajlar göndererek kapsamlı çalışmalar gerçekleştirebilmektedir.

10. Siyasal kampanya yönetimleri veya adaylar internet teknolojisini kullanarak çok kısa süre içerisinde ve düşük maliyetle kampanyanın farklı aşamalarında ve farklı amaçlar için anket çalışmaları yapabilmektedir.

Ancak ülkemizde internet kullanımının çok düşük olması ve kişi başına düşen bilgisayar sayısının az olması, internet aracılığıyla yapılan propagandanın hedef kitlesinin dar bir kesimden oluşmasına yol açmaktadır. (Bu nedenle partinin ekonomik gücü nispetinde, partinin il ve ilçe teşkilatlarında seçmenin internete erişimi adına çalışmalar yapması gerekmektedir.)

Siyasal Kampanya Mesaj Stratejileri

Mesajlar adayın niçin başka bir adaya değil de kendisine oy verilmesi gerektiğini açıklayan gerekçeleridir. Bu bakımdanmesajlar öncelikli olarak seçmenlerin dikkatini çekebilmelidir. Daha sonra bumesaj anlaşılmalı, kabul edilmeli ve hafızada tutulmalıdır. Dikkatleri toplama daha çok mesajın çekiciliği ile ilgilidir. Mesaj çekiciliği, istenilen karşılığın alınabilmesi amacıyla hedef kitlesi ile iletişim kurmak isteyen iletişimci tarafından seçilen bir yaklaşımdır.

Kampanya mesajlarının oluşum sürecinde seçmenlerin demografik, davranış ve tutum profili, seçimi kazanmak için ihtiyaç duyulan seçmenlerin koalisyon profili, adayın güçlü zayıf yönleri, rakibin güçlü ve zayıf yönleri, rakibin zayıf yönleri ve adayın güçlü yönleri arasındaki ayırımın ele alınması gibi aşamalar göz önünde bulundurulmalıdır.

Adayın mevcut iktidarda olmasına ya da muhalif olarak seçime katılmasına bağlı olarak mesaj stratejilerinde ortaya çıkan farklılıklar dikkate alınması gereken diğer bir unsurdur. Ayrıca hazırlanan mesajların etkinliği açısından sunum sırasının da planlanması gerekmektedir. Çünkü yapılan araştırmalar önce sunulan mesaj ile sonra sunulan mesaj arasında geçen süre uzadıkça son verilen mesajın daha etkili olduğunu göstermiştir. Sunum şekli bakımından yapılan diğer bir araştırmada ise, mesajların konuşmaya dayalı olarak sunulmasının didaktik (eğitici) sunumdan daha güvenilir olduğu anlaşılmıştır.

Mesajlar iki grupta sınıflandırılabilir. İlk grup, imaj, duygu, his ve bilgilendirici mesajlardan oluşurken; ikinci grup, rasyonel ve bilişsel mesajlardan oluşmaktadır. Etkili bir mesajda her iki gruba ait özellikler de bulunmaktadır. Aristo ikna ile ilgili ethos, patos ve logos kavramlarından bahsetmektedir. Ethos: konuşmacının kişiliğini, pathos: izleyicide yaratılan duygusallığı ve logos ise iddialarla ilgili ileri sürülen kanıtları kapsamaktadır.Dolayısıyla mesajda hem duygusal öğeler hem de rasyonel öğeler yer almalıdır. Siyasal seçim kampanyalarında adayın öncelenmesi, duygusal bir izlenim yaratılması ve rasyonel bağlamda ortaya konan kanıtlar mesajın ikna gücünü artırmaktadır.

Etkili bir mesajın önemli özelliklerinden biri seçmenin ihtiyaçlarından birine veya bir kaçına uygun olmasıdır. Dolayısıyla siyasal seçim kampanyalarında başvurulabilecek stratejilerinden biri rasyonel mesaj stratejisidir. Rasyonel mesaj stratejisi daha çok somut kanıtlardan yola çıkarak kişinin elde edeceği kazancın ifade edilmesidir.

Diğer bir ifadeyle rasyonel çekicilik, hedef kitlenin çıkarlarına odaklanır. Mesaj içeriği üretim kalitesini, üretilen değeri ve performansı tanımlar.

Farklı kategorilerde yer alan ve farklı gruplara dayalı olarak hareket eden seçmenlerin oylarını alabilmek için bu farklı kategori ve guruplar arasında koalisyon oluşturmaktır.

Siyasal parti vaatleri incelendiğinde ağırlıklı olarak duygulara ya da mantığa hitap ettiği görülmektedir. Gerektiğinde akla, gerektiğinde duygulara hitap eden mesaj stratejilerinin birlikte kullanılması başarılı bir mesaj stratejisi olarak değerlendirilebilir. Rasyonel öğelerin yanında mesajlarda bulunan diğer özelliklerden biri de duygusallığa hitap edilmesidir. Duygusal çekicilik, motivasyon sağlayacak negatif ve pozitif duyguları uyandırmaktadır. Bu bakımdan başarılı mesaj stratejilerinin oluşturulabilmesi için seçmenlerin siyasal tutum ve motivasyonları analiz edilmelidir. Siyasal tutumlar ve bu anlamdaki motivasyon kaynakları seçmeni harekete geçiren güçlü bir etkendir.

Mesaj stratejileri temelde rasyonel ve duygusal olarak ele alınabilir. Saldırgan ya da adayı öne çıkarma gibi stratejilere bağlı olarak mesajlar belirlenmiş olsa bile içerik bakımından duygusallık ve rasyonellik eğilimi sözkonusudur.

Örneğin lider imajı Türkiye seçmeni açısından oy verme davranışında çok önemli bir faktördür. Lider imajı, daha çok psikolojik unsurların doğurduğu bir sonuçtur. Hindistan’da yazılı reklamlardaki mesaj stratejilerinin gençler üzerindeki etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada film yıldızı gibi ünlülerle kişiselleştirilen markanın gençler tarafından daha fazla tercih edildiği görülmüştür. Bu durum imaja dayalı duygusal bir strateji olarak değerlendirilebilir. Siyasal kampanyalarda lider imajının bu ve benzeri uygulamalarla genç seçmenlere yansıtılması özellikle genç seçmen kitlelerini etkileyen bir mesaj stratejisi olabilir.Ayrıca AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında tek parti dönemindeki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını sürekli örneklendirmesi ve geçmişle bugün arasında özellikle inanç konusunda duygusal bir çağrışım oluşturmaya çalışması kullanım fırsatları stratejisine örnek gösterilebilir.

Mesaj negatif ve pozitif anlamda çerçevelenebilir. Suudi Arabistan 11 Eylül saldırısından sonra terörü destekleyen ülke imajını düzeltebilmek için ABD’de kampanya başlatmış ve yalanlama, suçlayanlara saldırma ve destekleme mesaj stratejilerini kullanmıştır. Ayrıca yapılan bir araştırmada negatif ruh halindeki insanların pozitif ruh halinde olan insanlara göre ikna gücü bakımından daha etkili mesajlar ürettiği görülmüştür.Negatif ruh haliyle üretilen görüşler deneyimsiz alıcılar üzerinde daha büyük bir tutum değişimini teşvik etmiştir.Dolayısıyla seçim kampanyalarında da yaygın bir şekilde başvurulan ve genel olarak etkili olduğu düşünülen ancak seçmen iknası bakımından risk taşıyan mesaj stratejilerinden biri saldırgan stratejidir.

Adayın rakip adayın eksikliklerinden kaynaklanan gücü, sadece kendi kişisel artılarından kaynaklanan gücünden daha önemlidir. Bu bakımdanrakip adayın eksikliklerine odaklanmak, saldırgan mesaj stratejisinin önemli göstergelerinden biridir. Ancak seçim konusu ile ilgili saldırgan mesajlar kişilikle ilgili saldırgan mesajlardan daha fazla tutum değişimi oluşturmaktadır. Bilim insanları adayın seçimi kazanmak amacıyla negatif olması, negatif saldırılara karşılık vermesi, karakteri ve konu karşısındaki tutumuna vurgu yapması gerektiğini öne sürmektedirler.Olumsuzlaştırıcı saldırılar seçmenlerin gündemleri ve adayla ilgili doğrudan bilgi yoksunluğunun giderilmesi bakımından etkisiz bir yöntem olarak görülebilir. Bazı durumlarda adaylar saldırganlığa devam etmenin çekici olmayan ancak etkili bir yöntem olduğu zannıyla negatif reklamları seçmektedirler. Ancak ABD’de kongre seçimlerine dönük olarak yapılan bir araştırmada bu kabulü destekleyen bir kanıt bulunamamıştır. Hattaaraştırma sonuçlarına göre negatif temelli reklam çekiciliğini vurgulayan kampanyaların daha düşük oranda oy kazandırdığı görülmüştür.

Etkin bir mesajda korku özelliği bulunmaktadır. Korku saldırgan stratejinin önemli bir yönü olarak düşünülebilir. Çünkü negatif mesaj stratejisi olarak kampanyalarda korku çekiciliği tekniği kullanılabilmektedir. Türkiye’de yapılan bir çalışmada kamuoyu araştırmalarında önde görünen partilere karşı diğer partilerin hazırladıkları reklamlarda mesaj stratejisi olarak korku çekiciliği tekniğinin kullanıldığı görülmüştür.

Saldırgan mesaj stratejisi, rakibin görmezden gelinmesi, klasik, saldırgan, ön saldırı ve acımasız saldırı gibi stratejiler çerçevesinde oluşturulabilir. Rakibin görmezden gelinmesi stratejisi sürekli pozitif olmayı gerektirir. Rakibe saldırıda bulunulmadığı gibi aynı zamanda rakibin saldırılarına da cevap verilmez.

Klasik mesaj stratejisi pozitif olarak başlar ve sebepsiz bir yere rakibe saldırmamayı gerektirir. Daha sonra rakibin saldırılarına cevap verilir. Cevapların etkililiği ve rakibin saldırısına bağlı olarak kıyaslamalı ve negatif olunması gerekebilir. Son aşamada yine pozitif olmak gerekir. Saldırgan strateji başlangıçta pozitif olmayı ancak rakip saldırganlık göstermeden önce negatif olmayı gerektirir. Daha sonra gerektiği şekilde rakibin saldırılarına cevap verilir. Ardından tek yönlü pozitif mesaj, çift yönlü pozitif mesaj ve negatif/karşılaştırmalı mesajlar verilebilir. Yani rakip saldırmadan saldırgan olunmakta ve daha sonra pozitif bir yönelim oluşturulmaktadır. Ön saldırı stratejisinde mesajlar negatif ve karşılaştırmalı başlar. Daha sonra iki yönlü mesaj yöntemiyle rakibin saldırısına cevap verilir ve pozitif olunur. Ardından hem tek yönlü pozitif mesaja hem de çift yönlü pozitif masaja ve negatif/karşılaştırmalı mesaja doğru bir yönelim söz konusudur. Acımasız saldırganlık stratejisinde ise başlangıç negatiftir. Negatif ve karşılaştırmalı olunmaya devam edilir. Devamında başlangıçtan sonraki çeşitli zamanlarda ortaya çıkan olumlu durumlar sırasında iki yönlülük başlatılır. Daha sonra mesajda iki yönlü pozitifliğe, negatif ve karşılaştırmalı olunmaya doğru gidilir. Burada aday ön saldırı stratejisinde olduğu gibi önce rakibini zayıflatmakta daha sonra kendi adaylığını konumlandırmaktadır.

Saldırgan mesaj stratejilerinin ilerleme sürecinde mesajın tek ya da çift yönlülüğünden bahsedilmektedir. Bir mesajın tek ya da çift yönlülüğü bir fikrin ya da markanın olumlu ya da hem olumlu hem de olumsuz yönlerine değinilmesi ile ilgili bir durumdur. Buna göre mesajda karşıt görüş ya da rakiplere dair herhangi bir unsur yer almıyorsa ve sadece savunulan fikrin olumlu yanlarından bahsediliyorsa tek yönlü; içeriğinde karşıt görüş ve rakiplere dair görüşler yer alıyor ve hem olumlu hem de olumsuz yönlerden bahsediliyorsa iki yönlü bir iletişimden söz edilebilir. İki yönlü iletişimde karşıt görüşlerçürütülür ve asıl verilmek istenen mesajın üstünlüğü vurgulanır.

İkna edici bir mesajdaki savın iki yanlı sunulmasının çoğunlukla tek yanlı sunulmasından daha etkili olduğu bilinir. Özellikle alıcıların çoğunun, verici için tanıdık kişilerden olduğu bir gruba seslenirken ya da kısa sürede inandırma amaçlandığında mesajın tek yanlı sunumu yeterlidir. Ancak alıcının ön yargılı olduğu bir konuda ya da alıcının iddianın alternatifini başkasından duyma olasılığı olduğunda, iki yanlı sunum daha uygundur. Bununla birlikte yüksek derecede eğitilmiş izleyicileri değiştirmek için bir araç olarak ve sonraki karşı propagandaya koruyucu olarak, iki yanlı sunuş tek yanlıdan daha etkilidir. Tek yanlı sunuş ise az eğitilmiş kişileri değiştirmede ve genel destekleme aracı olarak kullanmada daha çok etkilidir.

Mesajlar seçim konusunu geride bırakarak adayın niteliğini ön palana çıkartabilir. Dolayısıyla kampanya mesajları adaylar arasındaki benzerliklerden ziyade aralarındaki farklılıklara odaklanabilir. Ancak burada adayın iktidarda ya da muhalefette olması gibi durumların göz önünde bulundurulması gerekir. Birçok nedene bağlı olarak mevcut iktidarda olan ve muhalif aday arasında mesaj stratejileri bakımından farklılıklar olabilmektedir. 1990 ABD Kongre seçimlerinde iktidardaki adayların kişisel niteliklerine, rakip adayların ise muhalif karakteristiklere vurgu yaptıkları görülmüştür.

Diğer Araçlar

Yukarıda sayılanların dışında siyasal partinin organize ettiği konserler, törenler, geziler, kokteyl, yemek, eğlence, özel gün, kongre, çizgi film, kapalı devre televizyon yayınları gibi çeşitli araçlar kullanılabilmektedir. Bunlardan hangisinin ne zaman kullanılacağı ise kampanya yöneticilerinin bilgi, becerisi ve deneyimine bağlıdır. Doğru seçim etkinliği arttırmakta ve politik kampanyayı olumlu yönde desteklemektedir. 

(DEVAM EDECEK)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.