Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

10 KASIM

[simple-author-box] Her 10 Kasım’da olduğu gibi, büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 82. Yılında bir kez daha sevgiyle, saygıyla, rahmetle anıyoruz. Dönemdaşları bitti Atatürk öyle bir liderdi ki, döneminin ‘kahraman’ bilinen, ideolojik akımların siyasi önderi olan ne kadar lider varsa hemen hepsi ya ‘lanetlendi’ ya büstleri, heykelleri yıkıldı ya da siyasi söylemleri ve tavırları inkar edildi… Atatürk ise yaşıyor Oysa Atatürk her yönüyle yaşıyor. Hem de sadece büstlerde, heykellerde değil, gönüllerde… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Milletine duyduğu sonsuz güven ve inancıyla çıktığı zorlu yolda, milletimizi müşterek bir ideal etrafında birleştirmeyi başaran Gazi Mustafa Kemal, istiklal mücadelemizi Cumhuriyetimizin kuruluşuyla taçlandırmıştır” mesajı, Atatürk’ün ne büyük bir esere imza attığının ifadesidir. Evet, aramızdan ayrıldığı gün olan 10 Kasımları, ölümünün yıldönümü olarak andığımız Mustafa Kemal Atatürk; asker, siyaset ve devlet adamı olarak ortaya koyduğu icraat ve ilkeleri ile Türk Milletinin kaderini de belirlemiştir. ‘Doğum Günü’ sayın! Aramızdan ayrılalı 82 yıl olmasına ve bu büyük acıyı her geçen yıl daha derinden hissetmemize rağmen; şu tespitimi özellikle vurgulamak isterim: 10 Kasımları onun ölüm yıldönümü olmaktan çok, 15 cildi aşan bilimsel eser niteliğindeki fikir ve tespitlerini gündeme getirme bakımından, bir ‘doğum günü’ olarak değerlendirmek yanlış olmaz… Son yıllarda, 10 Kasımların bir “ağıt yakma” günü olarak yaşanmasına karşı çıkanlar haklı görülmüş; Atatürk’ün düşünce ve eylemlerinin ön plana çıkarılması yönünde faaliyetlere ağırlık verilir olmuştur. Doğrusu, doğal olanı budur. Çünkü Atatürk Türk Milletinin Anadolu’dan sürülmek, tarih sahnesinden silinmek istenmesine dur diyen komutan olmuştur. Sivil siyaset dönemini de bu amaç ve kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesine, kalkınmasına adamıştır. Oratoryodaki Ata Selâhattin Batu, “Atatürk Oratoryosu”nda, “Gençler Korosu”na dedirtir ki: Göz seni görmeyince kör oldu o gün, Bir seni bulmayan umutsuzdu. Adını anmayan mutsuzdu, İzinde yürüyen yol aldı o gün. *** Oldum MU? Nice idim Cüce oldum Gündüz idim Gece oldum Soba idim Pece oldum Dumanımda boğuldum
Ekleme Tarihi: 10 Kasım 2020 - Salı

10 KASIM

[simple-author-box]

Her 10 Kasım’da olduğu gibi, büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 82. Yılında bir kez daha sevgiyle, saygıyla, rahmetle anıyoruz.

Dönemdaşları bitti

Atatürk öyle bir liderdi ki, döneminin ‘kahraman’ bilinen, ideolojik akımların siyasi önderi olan ne kadar lider varsa hemen hepsi ya ‘lanetlendi’ ya büstleri, heykelleri yıkıldı ya da siyasi söylemleri ve tavırları inkar edildi…

Atatürk ise yaşıyor

Oysa Atatürk her yönüyle yaşıyor. Hem de sadece büstlerde, heykellerde değil, gönüllerde…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Milletine duyduğu sonsuz güven ve inancıyla çıktığı zorlu yolda, milletimizi müşterek bir ideal etrafında birleştirmeyi başaran Gazi Mustafa Kemal, istiklal mücadelemizi Cumhuriyetimizin kuruluşuyla taçlandırmıştır” mesajı, Atatürk’ün ne büyük bir esere imza attığının ifadesidir.

Evet, aramızdan ayrıldığı gün olan 10 Kasımları, ölümünün yıldönümü olarak andığımız Mustafa Kemal Atatürk; asker, siyaset ve devlet adamı olarak ortaya koyduğu icraat ve ilkeleri ile Türk Milletinin kaderini de belirlemiştir.

‘Doğum Günü’ sayın!

Aramızdan ayrılalı 82 yıl olmasına ve bu büyük acıyı her geçen yıl daha derinden hissetmemize rağmen; şu tespitimi özellikle vurgulamak isterim:

10 Kasımları onun ölüm yıldönümü olmaktan çok, 15 cildi aşan bilimsel eser niteliğindeki fikir ve tespitlerini gündeme getirme bakımından, bir ‘doğum günü’ olarak değerlendirmek yanlış olmaz…

Son yıllarda, 10 Kasımların bir “ağıt yakma” günü olarak yaşanmasına karşı çıkanlar haklı görülmüş; Atatürk’ün düşünce ve eylemlerinin ön plana çıkarılması yönünde faaliyetlere ağırlık verilir olmuştur.

Doğrusu, doğal olanı budur. Çünkü Atatürk Türk Milletinin Anadolu’dan sürülmek, tarih sahnesinden silinmek istenmesine dur diyen komutan olmuştur. Sivil siyaset dönemini de bu amaç ve kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesine, kalkınmasına adamıştır.

Oratoryodaki Ata

Selâhattin Batu, “Atatürk Oratoryosu”nda, “Gençler Korosu”na dedirtir ki:

Göz seni görmeyince kör oldu o gün, Bir seni bulmayan umutsuzdu. Adını anmayan mutsuzdu, İzinde yürüyen yol aldı o gün.

***

Oldum MU?

Nice idim Cüce oldum Gündüz idim Gece oldum Soba idim Pece oldum Dumanımda boğuldum

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.