102 yıl önceydi… İşgal ve ihanet vardı… Millet perişandı, korkmuştu, ürkmüştü… 19 Mayıs 1919; ‘Kızılca Gün’dü… O gün Milletin ve Ankara’nın talihi döndü. Vahim ötesi vaziyet Anadolu, ortasındaki küçük bir toprak parçası dışında işgal edilmişti ve buna İstanbul da dahildi. Yunan orduları Ankara’ya doğru ilerliyordu… Anadolu’nun her köşesinden işgalcilerin zulüm, katliam haberleri geliyordu… Kutsal isyan ziyareti İstikbali kararan, istiklali tehlikeye giren Türk Milleti, ziyaretten aldığı güçle emperyalistlere dersini vermek için umutlandı, ayağa kalktı, şahlandı. Kurtuluşun, kuruluşun zaferle biten kutsal isyanı Ankara’da başladı… O gün her şey değişti Mustafa Kemal, Dikmen sırtlarına geldiğinde Ankaralılar “Kızılca Gün” diye adlandırdığı bu günde, Büyük Önder’i bağrına bastı… Yaşanan manzara, Milli Mücadelenin seyri ve Kurtuluş Savaşının kazanılması için dönüm noktasıydı. Seymenlerin yiğitliği Büyük Önder sordu: Merhaba Efeler! Niye zahmet ettiniz, neden geldiniz? Seymenler hep bir ağızdan haykırdı: Seni görmeye, bu vatan uğruna ölmeye geldik. Paşa sordu: Fikrinizde sabit misiniz? Seymenler: Andolsun. Paşa: Varolun Yiğitler. Yeni devlet doğuyor Türklerin devlet kurma törenlerindeki “Seymen Alayı Dizilmesi”, “Sancak”, “Davul” sembolleri, 27 Aralık 1919’da görülmüş, o sabah Seymen Sancağı dikilmiştir. Yıllardır suskun olan davullar ve kösler ortalığı inletmiştir. Ata’nın minnettarlığı Ankara, 27 Aralık 1919’da Ata’sını bağrına basarken, o da Ankaralıları her daim şu sözlerle onurlandırdı: “Hürriyet ve bağımsızlık aşığı kahraman Ankaralıların gösterdikleri vefa ve yardımları her vakit minnetle anarım.” Eşsiz ‘ankara’ tarifi Gelen ATA TÜRK’tü… Büyük Önder, ola ki aklına “Ankara nedir” sorusu takılan olursa diyen onlar için en özlü tanımı yaptı: “Ankara, Anadolu’nun sönmeyen bağımsızlık ve özgürlük ateşini taşıyan insanların kentidir.” * Virüsten vareste bir yıl dileği 2021, virüs yüzünden pek çok açıdan kayıp yıl oldu… Virüs, varyantlarıyla semirerek 2022’ye de göz dikti… Aşılarla ‘şerbetlensek’ de çok dikkatli olmak zorundayız. Virüsten vareste sağlıklı, huzur, bereket dolu bir yılımız olsun diliyorum. Sakın unutma… Günlerinde, haftalarında, aylarına bizim için ne güzellikler, ne acılar, ne sürprizler sakladığını bilmediğimiz 2022, her daim dediğim gibi; politikaya nükte, spora başarı ve centilmenlik, ekonomiye istikrar; insanlara aşk, huzur, bereket getirir umarım… Ne oldum deme, ne olacağım de! Zamana hükmedenler, yıla da hükmederim sanmasın… Çünkü… Zaman; hayat için bir ölmez yandır Zamanı ölüme kırdıramazsın Zaman; saniyedir, dakika, andır Durdurmaya kalkma durduramazsın Zamandır aslında bizi yoğuran Acıya inat ya, döndüremezsin Halbuki; zamandır acı doğuran Zamanı acıyla dindiremezsin... Yollar ve yıllar… ‘Seyirbaz’da dediğim gibi; yollara düşenler, yıllara meydan okuyanlar, 2022’de de bilmeli ki; Yollar... İnsanı insan gibi kollar! Kimine hoşgörüyle bakar Kiminin anasını beller... Bazen, önü - sonu belirsiz bir ufuk çizgisidir... Bazen, acıklı bir yazgı... Uzadıkça uzar... Kiminin içini okur, kimini yazar... Kimini teselli eder, kimini bozar... Yalnızlıkla doludur yıllar... Yalnızlarla doludur yollar... Yolunuz açık, yılınız kutlu, sermayeniz sevgi olsun…