Egosu olmayan insan yoktur! EGO’su olanlar ise sadece Ankara’da yaşar! Bendenizin de EGO’su var ve bunu bir belge ile ispat etmem zor değil. Burası bir televizyon ekranı olmadığı için, ‘az sonra’ deme şansım yok! Belge, fotoğrafta da gördüğünüz gibi EGO’dan 40 yıl önce aldığım ve ‘öğrenci indirimi’nden faydalanmamı sağlayan lise yıllarıma ait paso. Ortaokul ve ilkokul dönemimi de hesaba katarsak EGO ile ilişkimin mazisi 50 yılı geçer… Neslimin güvencesi EGO’nun ben ve yaşdaşlarım için öneminin, anlamının büyüklüğü cebimize koyduğumuz pasodan çok, bizi evimize ulaştıracağından emin olduğumuz bir ulaşım aracının var olduğunu bile güvencesi ve huzuruydu. Çok az insanın otomobil sahibi olduğu yıllarda EGO sayesinde otomobili olmayan yoktu! Kendimi EGO rüzgarına kaptırınca, mevzuya giriş yapmak istediğim vesileyi bile unuttum! Bu yazı şundan doğdu “EGO Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan otobüs şoförlerine engelli vatandaşlardan anlamlı bir hediye geldi. Engelli Hakları Federasyonu, toplu taşıma araçlarında engelli vatandaşlara yardımcı olan 27 otobüs şoförüne teşekkür belgesi verdi.” bilgilerini içeren haberi okuyunca, içimden, başta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve EGO Genel Müdürü Nihat Alkaş olmak üzere, kurumun ödüllük hizmetlere imza atmasına vesile olan emeği geçmiş herkese teşekkür ettim… Sizin için EGO, açılımını bile bilmediğiniz üç harflik bir kelime ya da kısaltma olabilir ama benim için önemi de anlamı da çok büyüktür. Tekrar düne döneyim Ankara’ya göç ettiğimizde, kısa bir Yenidoğan ikametinin ardından Keçiören’in o dönem ismi bile olmayan ve fakat sonra Ufuktepe ve başka isimlerle anılan mahallesine taşındık. Elektrik, yol, su, havagazı gibi hayatı kolaylaştıran hiçbir şey yoktu. Uzun hikaye… Birkaç evden oluşan çevremiz bir mahalle kalabalığına ulaşınca, bir gün, ‘otobüs gelecekmiş’ diye özetleyebileceğim bir söylenti dolaşmaya başladı. …ve otobüs geldi… Yılını hatırlamıyorum ama küçüktüm… Atatürk Sanatoryumu Hastanesi’nin alt girişinin önündeki yolda tören yapıldı… Artık bizim de bir otomobilimiz olmuştu! İlkokulda aldığımız paso ile başlayan EGO yolculuğum, sonra,  mesleki bir belge olan basın kartının sağladığı avantajlarla devam etti… Yaşım 63 ve bugün bile kullanırım EGO otomobilimi! İnternet sitesine girip mazisine bir göz atayım derken 16 Aralık 1942’de Ankara Elektrik ve Havagazı İşletme Müessesesi olarak kurulduğunu gördüm ve EGO’nun ‘elektrik, gaz, otobüs’ hizmetlerinin kısaltması olduğunu hatırladım. Sorumlu olduğu alanlar ve sunduğu hizmetler sonra başka kurum ve kuruluşlara aktarılmış ama gördüğüm otobüs ve treleybüs fotoğrafları dünde gezdirdi. O ulaşım araçlarına binmişliğim olmuştur duygusallığına kapıldım. Nihat Alkaş’ın hedefi Yazıya vesile olan haberin etkinliğine dönecek olursak, Belediye Meclis üyeleri, ASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, Zabıta Daire Başkanı Mustafa Koç, Destek Hizmetleri Daire Başkanı Yalçın Demirkol, Engelli Hakları Federasyonu Başkanı Cemalettin Gürsoy ve çok sayıda federasyon üyesinin katıldığı törende konuşan EGO Genel Müdürü Nihat Alkaş, ‘Engelsiz Bir Başkent’ hedefinden söz etmiş. Evet, EGO’m büyük! ANKHABER’in önceki sayılarında okuyucularımıza yansıttığımız birçok haber ve değerlendirmelerde yer alan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın açıklamaları ile daha pek çok kişi ve STK’nın çalışmaları, Ankara’yı engellilerin önündeki engellerin kaldırılması konusunda benzersiz yapıyor. “Benim EGO’m büyüktür” dememin sebebi, EGO’nun bu ulvi görevde üstlendiği misyondur. Çok yaşasın…