[simple-author-box]
Süper Lig’de 2020-2021 sezonu Beşiktaş’ın şampiyonluğu, Başkentin hezimeti ile tamamlandı. Ankaragücü ve Gençlerbirliği küme düşerek, Süper Lig’de takımı olmayan başkent yarattılar.
Kulüplerde bir yönetim sorunu mu var yoksa kadroya alınan futbolcuların çapı mı yetersiz tartışılır ama ortadaki gerçek; Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’nın futbolun başkenti olamayışıdır.
Bırakın futbolun başkenti olmayı, futbolun en üst liginde tutunamıyor bile…
Çok büyük kazanç mümkün
Süper Lig’de sezonun tamamlanmasına bir gün kala yayımlanan şu haberi görenleriniz vardır:
“Galatasaray, mutlu sona ulaşırsa yaklaşık 260 milyon lirayı bulan bir geliri kasasına koyacak. Şampiyonluğa ulaşmaları durumunda Beşiktaş yaklaşık 230, Fenerbahçe ise 245 milyon lira kazanacak. Şampiyon takım Devler Ligi'ne katılması halinde ise, ligde elde ettiği gelir kadar bir rakamı daha kasasına koyacak.”
Bu şu anlama geliyor: Kulüplerin çok büyük paralar kazanması mümkün.
İyi de nasıl?
Sorunun cevabını bulacak olan yöneticilerdir…
Bir haber daha vardı medyada. Şöyle:
“Ankara, Süper Lig’de gelecek sezon takımsız kalma tehlikesiyle karşı karşıya. En üst ligde 1980-1981 sezonundan sonra ilk kez başkent ekibi yer almayabilir.”
Korkulan oldu. İki takım da küme düşerek Ankara’yı üzüntüye boğdu.
Okuyana “Hey gidi günler” dedirtecek bir bilgiyi de aktarmış olayım:
“Ankara, Süper Lig’de 2007-2008 ve 2008-2009 sezonlarında 4 takımla temsil edilmişti.”
Bu arada, TFF 1. Lig’de mücadele eden Ankara Keçiörengücü de şampiyonluğu kaçırmasının ardından play-off’a da kalamadı.
Birkaç tespiti hatırlatayım
Başka yazılarda ve sohbetlerde de belirttim:
-Ankaragücü iyi futbol oynadı fakat karşılığı olan golleri bulup puanları hanesine yazdıramadı.
Bunu ben söylesem, ‘atma hocam’ denebilir! O zaman Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç söylesin. 9 Mayıs 2021’de 2-1 kazandıkları maçın ardından demişti ki:
“Ankaragücü çok iyi top oynadı. Bu oynadıkları topun karşılığının bu olmaması lazım. Yeri geldi arka arkaya yüzde 100'lük gol pozisyonları yakaladılar. Onlara da şans diliyorum. Süper Lig'e yakışıyorlar, taraftarıyla, tarihiyle, kültürüyle. Bence oynadıkları futbolla da. Onların da yolu açık olsun diyorum.”
Sarı-lacivertli forma ağırdır Bilmeze ne desen kördür, sağırdır Koş dersin durur, dur de seğirdir Artık mühim değil Süper Lig bitti
Gençlerbirliği ise merhum İlhan Cavcav’ın vefatı sonrası bilinen, beklenen ve istenen havayı bir türlü bulamadı.
Baba Cavcav, kendisine ‘efsane başkan’ özelliği kazandıran çok yönlü, çok renkli ve futbol bilgisi, tecrübesi çok yüksek biriydi. Gençlerbirliği’ne ve Türk futboluna çok şeyler kazandırmıştı.
Rekor süre başkanlığını yaptığı Kulübü UEFA standartlarına uygun hale getirmişti.
Vefatının ardından kırmızı-karaların geleceğine ilişkin endişeler dile getirilir oldu.
Endişeler gerçek oldu ve Genrçlerbirliği de küme düştü ne yazık ki…
Gençlerbirliği de düşenden oldu O da kötü sonu son hafta buldu ‘Kırmız-Kara’lı, Kayseri güldü Göbeğini kendi kesmeli idi
Olan oldu, lafı uzatmanın alemi yok. Ancak bir durum tespiti yapmak gerekirse bir tavsiye ve teselli dörtlüğü olarak derim ki:
Sarı-lacivertle kırmızı-kara Düşerek açtılar bir büyük yara Bunu gören vardı dedi çok kere Şimdi geri dönüş eylemi gerek