Fesih Zeki Mert ile Bingöl’den Toronto’ya olağan bir seyahat ve olağanüstü bir hayat sohbeti
Hayal etmesi bile zor bir büyük başarının kahramanı olmanın haklı huzurunu, gururunu yaşayan Bingöllü Fesih Zeki Mert ile sohbetim anlatılması, paylaşılması nice zenginlik kattı kalemime, kelamıma. Yazmazsam olmaz!
Milenyum ile…
Sarsıcı yılların yorgunu Türkiye’den 2000 yılında yani yeni bin yılın başında İngiltere’ye oradan da Kanada’ya uzanan yolculuk, birçok insan için geçerli olan; “Bingöl bugün dumandır / Fırtınası yamandır / Evin yıkılsın felek / Bu ne kötü zamandır” türküsünün yürek yakan çağrışımlarına değil, Fesih Zeki’nin Mert’liğine, hayallerine ve yüreğindeki cesarete dayanıyor.
‘Gurbet Şairi’ olarak bilinen Kemalettin Kâmi Kamu’nun “Bingöl Çobanları”ndaki gibi; “Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum / Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum / Bekçileri gibiyiz ebenced buraların / Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların” der ama şairin hasbihal ettiği çobanlara karıştığı, “Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına” dizesi kadar Bingöl aşığı, Türkiye sevdalısıdır. Memleket hamuruyla yoğrulmuş benliğini Bingöl’ün Karlıova ilçesinin suyuyla, kar ve buzuyla beslendiği için; 2002 yılında bir arkadaşının tavsiyesiyle İngiltere’den gittiği Kanada bir kar/buz diyarı olarak cezbeder Fesih Zeki Mert’i. Toronto, onun için hayallerini gerçekleştireceği yerdir artık.
Ancaaak…
Hayatta elde edilen hiçbir başarı anlatıldığı kadar kolay, ikram ve hoş değildir…
Her başarının ardında büyük bir emek, zorluklar hatta acılar vardır. Tüm bunlara yenik düşenler, acımasız toplum çarkınca öğütülerek yok edilir.
Fesih Zeki Mert, sorunlara pabuç bırakan değil üzerine üzerine gidip engelleri aşan bir yapıya sahip olduğu için, başarıya giden yolu kısaltmış, kendi hikayesini kendisi yazmış.
Bu cümleyi de gelişigüzel kurmadım! Çünkü hayatı Muş Alparslan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Zeliha Tekin ve Uzman Eğitmen Arzu Çotul tarafından, “Fesih Zeki Mert / Bingöl’den Kanada’ya / Bir Girişimcinin Başarı Hikayesi” adıyla kitaplaştırıldı. Scala Yayıncılık yayınları arasında yayımlanan kitap, hayranlık uyandıran ‘insan merkezli’ bir serüven…
Yeniden Toronto sokaklarına dönelim… Girişimci ruh planlama ile cesaret akıl ile birleşince ‘Fesih’ bir alan, ‘Zeki’ ve aynı zamanda ‘Mert’ bir insan çıkıyor ortaya. Gerisi kolay!
Kolay dediğime bakmayın; önce kısa bir süre pizzacıda çalışıyor. Sonra inşaatlarda sıvacılık yapmaya başlıyor. Büyük sıkıntılar yaşarken Van Horne şirketinin kapısından içeri giriyor. İşini kolaylaştıran kapı, cebinde ekmek parası yokken, aç aç dolaşıp iş ararken açılıyor önünde…
İşe alınıyor. Çalışkan ve dürüst olunca kendisini hemen kabul ettiriyor. Kısa sürede kendi şirketini kurup çalıştığı firmaya taşeron olarak hizmet sunumuna başlıyor. Bu arada birikimleri ile şirketin hisselerini topluyor. Alman ve Hollandalı iki ortağın 1973 yılında kurduğu yarım asırlık şirketi, sırasıyla sahipleri ile konuşup anlaşarak devralıyor.
Bu başarı aslında işin yeni başladığını gösteriyor! Planlı icraat, akıllı yönetim, paylaşımcı anlayış ile büyüyen Van Horne Construction Limited Şirketi, Kanada’danın en büyükleri arasına giriyor. Devasa işler alarak başarıyla tamamlıyor. Hatta prestijli projelerle ödüller alıyor. Yüreğini titreten Türkiye ve Bingöl hasreti onu İstanbul ve Bingöl’de inşaat sektöründe yatırıma yöneltiyor.
3.000 insana iş, aş
40 yaşına basmadan, iş dünyasındaki başarılarıyla 41 kere maşallah dedirten Fesih Zeki Mert, 42 yaşındayken Kanada’nın en başarılı 50 şirketinden birinin sahibi olarak hedef büyütür: Hedef ilk 10…
İşin başında kurduğu genç ama tecrübeli ekibi ile ilk sene yüzde 500 büyüme sağlar. Durmaz… Kanada’nın başka yerlerinden de iş almaya başlar ve şubeler açar. Artık talip olunan ve alınan işlerin meblağı da yüzde 800’e varan oranlarda artamaya başlar.
3.000 çalışana ekmek kapısı açmış biri olmanın huzuru, mutluluğu ise her şeyin üzerinde bir önem ve anlam taşımaktadır kendisi için.
Uluslararası açılım
Bu arada şirketini uluslararası hale getirmek maksadıyla Rusya, Kazakistan, Avrupa, BAE ve Moğolistan’a geziler ve buralarda araştırmalar yapar. Ancak asıl arzusu Türkiye’de yatırımlar yapmaktır. İstanbul ve Bingöl başta olmak üzere Ankara ve uygun projeler olursa başka şehir ve sektörlerde yatırım için çalışma başlatır. Ofisler açmaya başlar. Hedefi her zamanki gibi çok büyük. Türkiye’de üç yıl içinde ilk 100 şirket arasına girmek. Kanada’da ilk 50 arasına girmeyi başarmış birinin bu hedefine saygı duymak gerekir…
Fesih Zeki Mert ile sohbetimizin mesleki eğitim, OSB’lerin önemi, genç ve kadın istihdamı, beyin göçü, girişimcilik, sosyal sorumluluk, kitap ve benzeri konular üzerine yaptığımız sohbeti değişik zaman ve zeminlerde yazarak paylaşacağım. Yaptıkları, yapacakları için sağ olsun, var olsun. Türkiye’nin ve insanlığın Fesih, Zeki ve Mert insanlara ihtiyacı var…
Ekleme
Tarihi: 19 Mayıs 2022 - Perşembe
Fesih Zeki Mert ile Bingöl’den Toronto’ya olağan bir seyahat ve olağanüstü bir hayat sohbeti
Hayal etmesi bile zor bir büyük başarının kahramanı olmanın haklı huzurunu, gururunu yaşayan Bingöllü Fesih Zeki Mert ile sohbetim anlatılması, paylaşılması nice zenginlik kattı kalemime, kelamıma. Yazmazsam olmaz!
Milenyum ile…
Sarsıcı yılların yorgunu Türkiye’den 2000 yılında yani yeni bin yılın başında İngiltere’ye oradan da Kanada’ya uzanan yolculuk, birçok insan için geçerli olan; “Bingöl bugün dumandır / Fırtınası yamandır / Evin yıkılsın felek / Bu ne kötü zamandır” türküsünün yürek yakan çağrışımlarına değil, Fesih Zeki’nin Mert’liğine, hayallerine ve yüreğindeki cesarete dayanıyor.
‘Gurbet Şairi’ olarak bilinen Kemalettin Kâmi Kamu’nun “Bingöl Çobanları”ndaki gibi; “Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum / Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum / Bekçileri gibiyiz ebenced buraların / Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların” der ama şairin hasbihal ettiği çobanlara karıştığı, “Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına” dizesi kadar Bingöl aşığı, Türkiye sevdalısıdır. Memleket hamuruyla yoğrulmuş benliğini Bingöl’ün Karlıova ilçesinin suyuyla, kar ve buzuyla beslendiği için; 2002 yılında bir arkadaşının tavsiyesiyle İngiltere’den gittiği Kanada bir kar/buz diyarı olarak cezbeder Fesih Zeki Mert’i. Toronto, onun için hayallerini gerçekleştireceği yerdir artık.
Ancaaak…
Hayatta elde edilen hiçbir başarı anlatıldığı kadar kolay, ikram ve hoş değildir…
Her başarının ardında büyük bir emek, zorluklar hatta acılar vardır. Tüm bunlara yenik düşenler, acımasız toplum çarkınca öğütülerek yok edilir.
Fesih Zeki Mert, sorunlara pabuç bırakan değil üzerine üzerine gidip engelleri aşan bir yapıya sahip olduğu için, başarıya giden yolu kısaltmış, kendi hikayesini kendisi yazmış.
Bu cümleyi de gelişigüzel kurmadım! Çünkü hayatı Muş Alparslan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Zeliha Tekin ve Uzman Eğitmen Arzu Çotul tarafından, “Fesih Zeki Mert / Bingöl’den Kanada’ya / Bir Girişimcinin Başarı Hikayesi” adıyla kitaplaştırıldı. Scala Yayıncılık yayınları arasında yayımlanan kitap, hayranlık uyandıran ‘insan merkezli’ bir serüven…
Yeniden Toronto sokaklarına dönelim… Girişimci ruh planlama ile cesaret akıl ile birleşince ‘Fesih’ bir alan, ‘Zeki’ ve aynı zamanda ‘Mert’ bir insan çıkıyor ortaya. Gerisi kolay!
Kolay dediğime bakmayın; önce kısa bir süre pizzacıda çalışıyor. Sonra inşaatlarda sıvacılık yapmaya başlıyor. Büyük sıkıntılar yaşarken Van Horne şirketinin kapısından içeri giriyor. İşini kolaylaştıran kapı, cebinde ekmek parası yokken, aç aç dolaşıp iş ararken açılıyor önünde…
İşe alınıyor. Çalışkan ve dürüst olunca kendisini hemen kabul ettiriyor. Kısa sürede kendi şirketini kurup çalıştığı firmaya taşeron olarak hizmet sunumuna başlıyor. Bu arada birikimleri ile şirketin hisselerini topluyor. Alman ve Hollandalı iki ortağın 1973 yılında kurduğu yarım asırlık şirketi, sırasıyla sahipleri ile konuşup anlaşarak devralıyor.
Bu başarı aslında işin yeni başladığını gösteriyor! Planlı icraat, akıllı yönetim, paylaşımcı anlayış ile büyüyen Van Horne Construction Limited Şirketi, Kanada’danın en büyükleri arasına giriyor. Devasa işler alarak başarıyla tamamlıyor. Hatta prestijli projelerle ödüller alıyor. Yüreğini titreten Türkiye ve Bingöl hasreti onu İstanbul ve Bingöl’de inşaat sektöründe yatırıma yöneltiyor.
3.000 insana iş, aş
40 yaşına basmadan, iş dünyasındaki başarılarıyla 41 kere maşallah dedirten Fesih Zeki Mert, 42 yaşındayken Kanada’nın en başarılı 50 şirketinden birinin sahibi olarak hedef büyütür: Hedef ilk 10…
İşin başında kurduğu genç ama tecrübeli ekibi ile ilk sene yüzde 500 büyüme sağlar. Durmaz… Kanada’nın başka yerlerinden de iş almaya başlar ve şubeler açar. Artık talip olunan ve alınan işlerin meblağı da yüzde 800’e varan oranlarda artamaya başlar.
3.000 çalışana ekmek kapısı açmış biri olmanın huzuru, mutluluğu ise her şeyin üzerinde bir önem ve anlam taşımaktadır kendisi için.
Uluslararası açılım
Bu arada şirketini uluslararası hale getirmek maksadıyla Rusya, Kazakistan, Avrupa, BAE ve Moğolistan’a geziler ve buralarda araştırmalar yapar. Ancak asıl arzusu Türkiye’de yatırımlar yapmaktır. İstanbul ve Bingöl başta olmak üzere Ankara ve uygun projeler olursa başka şehir ve sektörlerde yatırım için çalışma başlatır. Ofisler açmaya başlar. Hedefi her zamanki gibi çok büyük. Türkiye’de üç yıl içinde ilk 100 şirket arasına girmek. Kanada’da ilk 50 arasına girmeyi başarmış birinin bu hedefine saygı duymak gerekir…
Fesih Zeki Mert ile sohbetimizin mesleki eğitim, OSB’lerin önemi, genç ve kadın istihdamı, beyin göçü, girişimcilik, sosyal sorumluluk, kitap ve benzeri konular üzerine yaptığımız sohbeti değişik zaman ve zeminlerde yazarak paylaşacağım. Yaptıkları, yapacakları için sağ olsun, var olsun. Türkiye’nin ve insanlığın Fesih, Zeki ve Mert insanlara ihtiyacı var…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.