Gavur tohumu!
Anadolu’da birini zıvanadan çıkarmışsanız duyacağınız söz bugünün moda küfürleri değil, bir ara kanunla yasaklanan kelimenin tohuma durmuş halidir!
Zıvanadan çıkan kişi peşinizden seğirtirken arkanızdan bağırır:
-Gavur tohumu! Dur kaçma…
Mazisi derinde
Bu ‘gavur tohumu’ ünlemesi, gavura ‘gavur’ demenin yasaklandığı Tanzimat günlerinin tazminat gerektiren bir küfrü değil, yedi ceddin çektiği çilenin bilinçaltına işlenmiş tepkisel tınısıdır!
Köydeydim… Bir gün amcamın ekip, diktiği bahçede gezip yiyeceğimizi ellerimizle toplayalım derken hıyarların arasında dolaşmaya başladık.
Hayret! Hıyarlar tornadan çıkmış gibi aynı boy ve görünümdeydi.
Oysa hatırlıyorum, çocukluğumuzda bu bahçeden topladığımız hıyarlar bambaşkaydı…
Doğal olarak esbabı mucibesi nedir öğrenmek istedim. Gavur tohumuymuş meğer!
Üstelik tohum da vermiyormuş. Böldüm ortadan, çekirdeksizdi…
Ozana danıştım
Ulu ozan Fuzuli’yi anıp;
Nadana sır ver de aç bir arayı
Başına dar eyler geniş dünyayı
Veledi zinadan gardaş umma vefayı
Tohumu kimindir danesine bak
Diyecek oldum; ne alaka deyip sustum! Kel alaka. O tohum, başka tohum…
Meraklananlara
Teknik imkansızlıklar yüzünden, “Bu, gavur tohumu da nereden çıktı” sorusunu yüzüme söyleyemeyenlerin merakını gidereyim.
ANKHABER’in internet sitesinde sörf yaparken, sörfün bir kayaya çarptı! Düştüm…
Baktım, kayada şu yazıyordu:
- İklim değişikliği tohumun önemini artırıyor.
Yazının üzerini kazıyıp üfürünce netleşen yazıyı okudum:
- Güvenilir Ürün Platformu’ndan yapılan açıklamaya göre, Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Savaş Akcan, “Millî ekonominin temeli tarım, tarımsal üretimin en önemli ve stratejik ögesi ise tohumdur.” dedi.
Haberi okursanız anlayacağınız şey anladığım olacaktır. Özetliyorum:
-Ata tohumunu korumazsak gavur tohumuna mahkum olacağız!
*
Tarım, ABB, AKK, GEF
Tarım öylesine önemli bir hal aldı ki, insanlık, bin yıllardan bu güne içinde evrildiği sürecin tüm birikimlerini yitirip yeni ve laboratuar ürünü tohumların, ürünlerin peşine ve içine düştü.
Oysa tarihin ilk cinayetini işleyen Kabil, kardeşi Habil’i buğday için, yani tohum için öldürmemiş miydi?
Allah’tan, tarımın ve tohumun önemini bilenler, sahip çıkanlar, destek verenler var. Ankara’da bunların başında üreticiye tohum dağıtan, yerli üreticiyi her açıdan destekleyen Ankara Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri ve bu konuya dikkat çekici biçimde dikkat çeken Ankara Kent Konseyi var.
Mesela, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın finanse ettiği “GEF Küçük Destekler Programı”nın tanıtıldığı bir toplantı yapılmıştı. Toplantının ev sahibi Ankara Kent Konseyi idi ve konuşmacılardan biri de AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’dı.
Ahmet Mekin Tüzün
Toplantıda konuşan Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün,“Sayın Başkanımız Mansur Yavaş’ın ‘Kapımız herkese açık’ sözünden sonra bize Türkiye’nin her yerinden Türk tarımını kalkındırmak için projeler geliyor. Büyükşehir belediyeleri içerisinde tarıma en büyük destek veren Ankara Büyükşehir Belediyesi oldu.” dedi.
Halil İbrahim Yılmaz ve suçlu ayağa kalk!
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ise konuya başka bir açıdan bakıyordu:
-Toplam yüzde 55 tarım arazisi olan bir kentte ki bunların yüzde 97’si boş, buna rağmen ‘Hayır biz beton kentiyiz, 15 müteahhidin zengin olduğu bir kentiz’ diyebilir miyiz? Bu kente karşı suçtur. Başkent tarım kentidir.
Konuşmanın devamı, herkese çok büyük görevler düştüğünü gösteriyor:
-13 organize sanayi bölgesiyle, 8 teknokentimizi yüzde 55’lik olan tarımla buluşturabiliriz. Bu tarım ürünlerinin tamamını yan sanayi ile bir araya getirmeliyiz. Böylece tarım arazilerinin kente olan katkısını yüzde 55’e çıkarabiliriz. Bu kentte bizleri dinleyen bir Ankara Büyükşehir Belediyesi var.
Ekleme
Tarihi: 09 Aralık 2021 - Perşembe
Gavur tohumu!
Anadolu’da birini zıvanadan çıkarmışsanız duyacağınız söz bugünün moda küfürleri değil, bir ara kanunla yasaklanan kelimenin tohuma durmuş halidir!
Zıvanadan çıkan kişi peşinizden seğirtirken arkanızdan bağırır:
-Gavur tohumu! Dur kaçma…
Mazisi derinde
Bu ‘gavur tohumu’ ünlemesi, gavura ‘gavur’ demenin yasaklandığı Tanzimat günlerinin tazminat gerektiren bir küfrü değil, yedi ceddin çektiği çilenin bilinçaltına işlenmiş tepkisel tınısıdır!
Köydeydim… Bir gün amcamın ekip, diktiği bahçede gezip yiyeceğimizi ellerimizle toplayalım derken hıyarların arasında dolaşmaya başladık.
Hayret! Hıyarlar tornadan çıkmış gibi aynı boy ve görünümdeydi.
Oysa hatırlıyorum, çocukluğumuzda bu bahçeden topladığımız hıyarlar bambaşkaydı…
Doğal olarak esbabı mucibesi nedir öğrenmek istedim. Gavur tohumuymuş meğer!
Üstelik tohum da vermiyormuş. Böldüm ortadan, çekirdeksizdi…
Ozana danıştım
Ulu ozan Fuzuli’yi anıp;
Nadana sır ver de aç bir arayı
Başına dar eyler geniş dünyayı
Veledi zinadan gardaş umma vefayı
Tohumu kimindir danesine bak
Diyecek oldum; ne alaka deyip sustum! Kel alaka. O tohum, başka tohum…
Meraklananlara
Teknik imkansızlıklar yüzünden, “Bu, gavur tohumu da nereden çıktı” sorusunu yüzüme söyleyemeyenlerin merakını gidereyim.
ANKHABER’in internet sitesinde sörf yaparken, sörfün bir kayaya çarptı! Düştüm…
Baktım, kayada şu yazıyordu:
- İklim değişikliği tohumun önemini artırıyor.
Yazının üzerini kazıyıp üfürünce netleşen yazıyı okudum:
- Güvenilir Ürün Platformu’ndan yapılan açıklamaya göre, Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Savaş Akcan, “Millî ekonominin temeli tarım, tarımsal üretimin en önemli ve stratejik ögesi ise tohumdur.” dedi.
Haberi okursanız anlayacağınız şey anladığım olacaktır. Özetliyorum:
-Ata tohumunu korumazsak gavur tohumuna mahkum olacağız!
*
Tarım, ABB, AKK, GEF
Tarım öylesine önemli bir hal aldı ki, insanlık, bin yıllardan bu güne içinde evrildiği sürecin tüm birikimlerini yitirip yeni ve laboratuar ürünü tohumların, ürünlerin peşine ve içine düştü.
Oysa tarihin ilk cinayetini işleyen Kabil, kardeşi Habil’i buğday için, yani tohum için öldürmemiş miydi?
Allah’tan, tarımın ve tohumun önemini bilenler, sahip çıkanlar, destek verenler var. Ankara’da bunların başında üreticiye tohum dağıtan, yerli üreticiyi her açıdan destekleyen Ankara Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri ve bu konuya dikkat çekici biçimde dikkat çeken Ankara Kent Konseyi var.
Mesela, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın finanse ettiği “GEF Küçük Destekler Programı”nın tanıtıldığı bir toplantı yapılmıştı. Toplantının ev sahibi Ankara Kent Konseyi idi ve konuşmacılardan biri de AKK Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’dı.
Ahmet Mekin Tüzün
Toplantıda konuşan Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün,“Sayın Başkanımız Mansur Yavaş’ın ‘Kapımız herkese açık’ sözünden sonra bize Türkiye’nin her yerinden Türk tarımını kalkındırmak için projeler geliyor. Büyükşehir belediyeleri içerisinde tarıma en büyük destek veren Ankara Büyükşehir Belediyesi oldu.” dedi.
Halil İbrahim Yılmaz ve suçlu ayağa kalk!
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz ise konuya başka bir açıdan bakıyordu:
-Toplam yüzde 55 tarım arazisi olan bir kentte ki bunların yüzde 97’si boş, buna rağmen ‘Hayır biz beton kentiyiz, 15 müteahhidin zengin olduğu bir kentiz’ diyebilir miyiz? Bu kente karşı suçtur. Başkent tarım kentidir.
Konuşmanın devamı, herkese çok büyük görevler düştüğünü gösteriyor:
-13 organize sanayi bölgesiyle, 8 teknokentimizi yüzde 55’lik olan tarımla buluşturabiliriz. Bu tarım ürünlerinin tamamını yan sanayi ile bir araya getirmeliyiz. Böylece tarım arazilerinin kente olan katkısını yüzde 55’e çıkarabiliriz. Bu kentte bizleri dinleyen bir Ankara Büyükşehir Belediyesi var.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.