Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

HAYVANLAR hayvanımsılar hayvan hakları

[simple-author-box] Yazarımız Hasan Yılmaz’ın “Vicdan, Merhamet Yoksa…” başlıklı yazısını okurken şu satırlarla karşılaştım: Hayvanları Koruma Kanunu TBMM gündemine geldi. Kültürle yapamadığımızı yasayla yapmaya çalışacağız. Videolarını izlerken mutlu olduğumuz, sezgilerini, duyarlılıklarını, maharetlerini görünce “Vay be! Aslında bu hayvanlar çok akıllı” diye övgüler dizdiğimiz hayvanları kanunla koruyacağız. İnsanımsı işler… Bunun üzerine kalemimdeki, kelamımdaki bazı duygu ve düşünceleri paylaşmanın tam zamanı diyerek başladım klavyeyi dövmeye! Yabancı kanalların çektiği belgeselleri izlerken insanların hayvanlar için yaptığı ‘hizmeti’ görünce, insanın ‘o hayvan’ olası geliyor! Hayatında doktor yüzü görmemiş insanların varlığını bilerek izleyince, bir köpeğin bağırsağına, bir kedinin poposuna, bir aslanın dişlerine cerrahi müdahalede bulunuyor olmak takdire şayan. Ancak aynı insanların oluşturduğu sebeplerle karaya vuran balinalar, bin bir türlü bitki ve hayvanın soyunu kurutan orman yangınları da bir gerçek. TDK’ye zor sorular! ‘İnsan’ nedir diye TDK’ye sorunca, “Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.” cevabını aldım. İyi! ‘Hocam, bitki nedir’ dedim, dedi ki: -Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat… Oldu olacak ‘hayvan’ı da tarif etsin istedim, dedi ki: -Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık… Birine ‘hayvan’ diye hakaret etmek isteyen ‘insan’ farklı imalarda bulunuyor ama o tipleri ‘Boncuk, Boncuk’ terletecek biri çıkıyor ortaya! ‘Boncuk’ sadakati Evet, hatırladınız, Boncuk adlı köpeği… Dünya çapında hepimizden daha meşhur olduğu için sadece hatırlatıp mevzuya gireyim. ‘Boncuk’, hastane kapısında günlerce sahibini beklemek gibi bir büyük sadakat örneği göstermiş ve haklı olarak dünya medyasının bile ilgi odağı olmuştu. ‘Olabilir, eee ne olmuş’ diyebilirsiniz ama olmaz! Biraz hassa olun lütfen. Virüs öncesi kalabalık dost sohbetleri buluşmalarımızdan birinde bir dostum dedi ki: -Oğlumu evlendirdim, düğünden sonra bir daha bizi ne aradı ne sordu. Arıyoruz açmıyor, dönmüyor, aramıyor, gelmiyor… Şimdi… Bir yanda Boncuk isimli köpeğin rahatsızlanan sahibini tedavi gördüğü hastanenin giriş kapısında beş gün boyunca beklemesi, öte yanda, kendisini evlenecek yaşa kadar doğuran, doyuran, yetiştiren ailesine sırtını dönen bir insanoğlu… Hâlâ ‘Olabilir, eee ne olmuş’ diyorsanız sizi Boncuk’a havale ediyorum! Kim kimdir belli değil Hayvanları balkondan atan, elini, ayağını kesen, arabasının arkasına bağlayarak sürükleyen insanoğlu insanlara büyük ozan Neşet Ertaş gibi “Kadınlar insan, biz insanoğlu” demek isterdim ama hak etmiyorlar! Haydi kişileri ‘insanlığına’ verip geçelim ama kamu kurumları da aynı ilkelliğe imza atınca dil susuyor, yürek kanıyor. Haber şöyle başlıyordu: “… sokaklardan toplanan köpekler barınakta aç bırakılınca birbirlerini parçaladı…” İnsan kim, hayvan kim, bitki kim, vahşi kim bilemiyorum. Siz söyleyin… Bu ahval ve şerait içinde yasa çıkarsan ne, ceza kessen ne? Yine de yasama işi yerine getirilmeli… *** Oldum MU Kurban idim Adak oldum Yürek idim Dudak oldum Ağaç idim Budak oldum Yaprak, çiçek Açamadım *** *FIKRA!!! PAÇA Bir celep, hayvan satın almak için pazara gider. Hayvan pazarının bir köşesinde birkaç ayağı tahta olan koyunları, keçileri görünce şaşırır, sorar: -Bu hayvanların ayaklarına neden tahta bağladınız? Cevap daha da şaşırtıcıdır: -Paça yemek istediğimizde hayvanın tamamını mı kesecektik yani?
Ekleme Tarihi: 03 Şubat 2021 - Çarşamba

HAYVANLAR hayvanımsılar hayvan hakları

[simple-author-box]

Yazarımız Hasan Yılmaz’ın “Vicdan, Merhamet Yoksa…” başlıklı yazısını okurken şu satırlarla karşılaştım:

Hayvanları Koruma Kanunu TBMM gündemine geldi. Kültürle yapamadığımızı yasayla yapmaya çalışacağız. Videolarını izlerken mutlu olduğumuz, sezgilerini, duyarlılıklarını, maharetlerini görünce “Vay be! Aslında bu hayvanlar çok akıllı” diye övgüler dizdiğimiz hayvanları kanunla koruyacağız.

İnsanımsı işler…

Bunun üzerine kalemimdeki, kelamımdaki bazı duygu ve düşünceleri paylaşmanın tam zamanı diyerek başladım klavyeyi dövmeye!

Yabancı kanalların çektiği belgeselleri izlerken insanların hayvanlar için yaptığı ‘hizmeti’ görünce, insanın ‘o hayvan’ olası geliyor! Hayatında doktor yüzü görmemiş insanların varlığını bilerek izleyince, bir köpeğin bağırsağına, bir kedinin poposuna, bir aslanın dişlerine cerrahi müdahalede bulunuyor olmak takdire şayan. Ancak aynı insanların oluşturduğu sebeplerle karaya vuran balinalar, bin bir türlü bitki ve hayvanın soyunu kurutan orman yangınları da bir gerçek.

TDK’ye zor sorular!

‘İnsan’ nedir diye TDK’ye sorunca, “Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.” cevabını aldım. İyi!

‘Hocam, bitki nedir’ dedim, dedi ki:

-Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat…

Oldu olacak ‘hayvan’ı da tarif etsin istedim, dedi ki:

-Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık…

Birine ‘hayvan’ diye hakaret etmek isteyen ‘insan’ farklı imalarda bulunuyor ama o tipleri ‘Boncuk, Boncuk’ terletecek biri çıkıyor ortaya!

‘Boncuk’ sadakati

Evet, hatırladınız, Boncuk adlı köpeği…

Dünya çapında hepimizden daha meşhur olduğu için sadece hatırlatıp mevzuya gireyim.

‘Boncuk’, hastane kapısında günlerce sahibini beklemek gibi bir büyük sadakat örneği göstermiş ve haklı olarak dünya medyasının bile ilgi odağı olmuştu.

‘Olabilir, eee ne olmuş’ diyebilirsiniz ama olmaz!

Biraz hassa olun lütfen.

Virüs öncesi kalabalık dost sohbetleri buluşmalarımızdan birinde bir dostum dedi ki:

-Oğlumu evlendirdim, düğünden sonra bir daha bizi ne aradı ne sordu. Arıyoruz açmıyor, dönmüyor, aramıyor, gelmiyor…

Şimdi…

Bir yanda Boncuk isimli köpeğin rahatsızlanan sahibini tedavi gördüğü hastanenin giriş kapısında beş gün boyunca beklemesi, öte yanda, kendisini evlenecek yaşa kadar doğuran, doyuran, yetiştiren ailesine sırtını dönen bir insanoğlu…

Hâlâ ‘Olabilir, eee ne olmuş’ diyorsanız sizi Boncuk’a havale ediyorum!

Kim kimdir belli değil

Hayvanları balkondan atan, elini, ayağını kesen, arabasının arkasına bağlayarak sürükleyen insanoğlu insanlara büyük ozan Neşet Ertaş gibi “Kadınlar insan, biz insanoğlu” demek isterdim ama hak etmiyorlar!

Haydi kişileri ‘insanlığına’ verip geçelim ama kamu kurumları da aynı ilkelliğe imza atınca dil susuyor, yürek kanıyor.

Haber şöyle başlıyordu:

“… sokaklardan toplanan köpekler barınakta aç bırakılınca birbirlerini parçaladı…”

İnsan kim, hayvan kim, bitki kim, vahşi kim bilemiyorum. Siz söyleyin…

Bu ahval ve şerait içinde yasa çıkarsan ne, ceza kessen ne? Yine de yasama işi yerine getirilmeli…

***

Oldum MU

Kurban idim Adak oldum

Yürek idim Dudak oldum

Ağaç idim Budak oldum

Yaprak, çiçek Açamadım

***

*FIKRA!!!

PAÇA

Bir celep, hayvan satın almak için pazara gider. Hayvan pazarının bir köşesinde birkaç ayağı tahta olan koyunları, keçileri görünce şaşırır, sorar:

-Bu hayvanların ayaklarına neden tahta bağladınız?

Cevap daha da şaşırtıcıdır:

-Paça yemek istediğimizde hayvanın tamamını mı kesecektik yani?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.