Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

50 yıllık Mamak

[simple-author-box] Zafer Haftası dolayısıyla Türkiye’nin gündeminde Ankara, Büyükşehir ve ilçe belediyesinin projeleriyle de Ankara’nın gündeminde Mamak var. Yaklaşık bir ay önce Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce gerçekleştirilen, “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi” hayata geçiriliyor. Mamak Belediyesi ise ilçeyi ayağa kaldıracak projeleri yaptı, yapıyor. Yazmıştım, özetliyorum. Mamak demek Ankara’nın damak tadı – tuzu, kayası – suyu, tarihi - ruhu ve doğu kapısı demek! Bu bereket kapısından artık lavanta kokusu yayılıyor başkentin üzerine. Lavanta kokusu Bunu Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin ilçeye kazandırdığı 23 dönüm alana kurulu lavanta bahçesinde düzenlediği basın toplantısına katılarak gördüm, kokladım, yazdım. Lavanta deyip geçmeyin. Başkanın bu konuda diyecekleri vardı ve önemliydi: “Lavanta her sene hasattan sonra kendisini katlayarak geliştiriyor. Susuz tarıma da elverişli. Endüstriyel olarak tıp ve kozmetik alanda da yoğun bir şekilde kullanılıyor.” Yani işin bir bereket yanı var. Bir de kadınlara istihdam alanı açan ekmek kapısı yanı… Toprak kokusu Başkan açık seçik anlattığı ve iddialı konuştuğu için hatırlatıyorum, projeleri hayata geçirilmiş olan “Kıbrıs Kanyonu” ve “Ekolojik Köy”, yapılacak etkili bir tanıtımla kısa süre içinde Ankaralıların en büyük ilgi odağı olacaktır. Başkan Köse’nin, “Toprak kokusunu özleyen Mamak’a gelsin” daveti boşuna değil. Mamak artık açılıp girilip gidilecek bir ‘giriş kapısı’ değil, gezilecek bir mekana dönüşmüş durumda.  50 yıllık Mamak Evet, 50 yıl önceki Mamak’ı gördüğüm, bildiğim, yaşadığım için yazıyorum: - Ankara’nın suyu bol, ürünü bereketli tarım alanıydı. Her türlü sebze, meyve yetişirdi. Eski halini alıyor. - Ankara’da piknik yapmak için en fazla rağbet gören yerdi. Çünkü banliyö treni çalışıyordu ve ulaşımı çok kolaydı. Yeni ve cazip mekanlarıyla yeniden uğrak yeri olmaya aday. - Kayaş’ın kaya başlarına tünemiş gecekondularına ev sahipliği yapıyordu bugün modern şehirleşmenin merkezi durumunda. * İyi dilek yürüyüşü Ankara, birbirine yüreğiyle bakan insanların başkentidir! Bir Ankaralı Zülfü Livaneli’yi dinlememiş olsa bile, “Bir insan ömrünü neye vermeli” diye sorar. Arayıp bulan belki fazla değildir ama ömrün tükenip gittiği, yolda kalan ile yürüyenin bir olduğu ve fakat ömür denilen serüvenin savrulup gittiğini bilir. O dem, kulağına eğildiğine temennisini fısıldar: Hayat denen hayal, düşte Bahar, yazda, güzde kışta Sabah, akşam, evde, işte Günün, gecen güzel olsun Baktı ki beklediği etkiyi göstermemiştir bu dörtlük, sekizlik yapar! Sözler sana övgü ile Gözler baksın sevgi ile Özler aksın saygı ile Günün, gecen güzel olsun Ayarsızlar sinir bozarken duyarsızlar da hüzün yükler. Hüzün insanı üzdüğü kadar ayağa da kaldırır. Ne çare ki biçareler çareyi diline doladığında arar: Ankara’nın her yerinde Dağda, düzde, en derinde Kor ateşte, buz, serinde Günün, gecen güzel olsun Burası Ankara. Günler çoğu gün bembeyaz kimi gün en kara. Kara, kapkara çilelerden kurtulmanın yolu kendini sürümek değil, yürümektir. Yürüyelim arkadaşlar!
Ekleme Tarihi: 01 Eylül 2021 - Çarşamba

50 yıllık Mamak

[simple-author-box] Zafer Haftası dolayısıyla Türkiye’nin gündeminde Ankara, Büyükşehir ve ilçe belediyesinin projeleriyle de Ankara’nın gündeminde Mamak var. Yaklaşık bir ay önce Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce gerçekleştirilen, “Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi” hayata geçiriliyor. Mamak Belediyesi ise ilçeyi ayağa kaldıracak projeleri yaptı, yapıyor. Yazmıştım, özetliyorum. Mamak demek Ankara’nın damak tadı – tuzu, kayası – suyu, tarihi - ruhu ve doğu kapısı demek! Bu bereket kapısından artık lavanta kokusu yayılıyor başkentin üzerine. Lavanta kokusu Bunu Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin ilçeye kazandırdığı 23 dönüm alana kurulu lavanta bahçesinde düzenlediği basın toplantısına katılarak gördüm, kokladım, yazdım. Lavanta deyip geçmeyin. Başkanın bu konuda diyecekleri vardı ve önemliydi: “Lavanta her sene hasattan sonra kendisini katlayarak geliştiriyor. Susuz tarıma da elverişli. Endüstriyel olarak tıp ve kozmetik alanda da yoğun bir şekilde kullanılıyor.” Yani işin bir bereket yanı var. Bir de kadınlara istihdam alanı açan ekmek kapısı yanı… Toprak kokusu Başkan açık seçik anlattığı ve iddialı konuştuğu için hatırlatıyorum, projeleri hayata geçirilmiş olan “Kıbrıs Kanyonu” ve “Ekolojik Köy”, yapılacak etkili bir tanıtımla kısa süre içinde Ankaralıların en büyük ilgi odağı olacaktır. Başkan Köse’nin, “Toprak kokusunu özleyen Mamak’a gelsin” daveti boşuna değil. Mamak artık açılıp girilip gidilecek bir ‘giriş kapısı’ değil, gezilecek bir mekana dönüşmüş durumda.  50 yıllık Mamak Evet, 50 yıl önceki Mamak’ı gördüğüm, bildiğim, yaşadığım için yazıyorum: - Ankara’nın suyu bol, ürünü bereketli tarım alanıydı. Her türlü sebze, meyve yetişirdi. Eski halini alıyor. - Ankara’da piknik yapmak için en fazla rağbet gören yerdi. Çünkü banliyö treni çalışıyordu ve ulaşımı çok kolaydı. Yeni ve cazip mekanlarıyla yeniden uğrak yeri olmaya aday. - Kayaş’ın kaya başlarına tünemiş gecekondularına ev sahipliği yapıyordu bugün modern şehirleşmenin merkezi durumunda. * İyi dilek yürüyüşü Ankara, birbirine yüreğiyle bakan insanların başkentidir! Bir Ankaralı Zülfü Livaneli’yi dinlememiş olsa bile, “Bir insan ömrünü neye vermeli” diye sorar. Arayıp bulan belki fazla değildir ama ömrün tükenip gittiği, yolda kalan ile yürüyenin bir olduğu ve fakat ömür denilen serüvenin savrulup gittiğini bilir. O dem, kulağına eğildiğine temennisini fısıldar: Hayat denen hayal, düşte Bahar, yazda, güzde kışta Sabah, akşam, evde, işte Günün, gecen güzel olsun Baktı ki beklediği etkiyi göstermemiştir bu dörtlük, sekizlik yapar! Sözler sana övgü ile Gözler baksın sevgi ile Özler aksın saygı ile Günün, gecen güzel olsun Ayarsızlar sinir bozarken duyarsızlar da hüzün yükler. Hüzün insanı üzdüğü kadar ayağa da kaldırır. Ne çare ki biçareler çareyi diline doladığında arar: Ankara’nın her yerinde Dağda, düzde, en derinde Kor ateşte, buz, serinde Günün, gecen güzel olsun Burası Ankara. Günler çoğu gün bembeyaz kimi gün en kara. Kara, kapkara çilelerden kurtulmanın yolu kendini sürümek değil, yürümektir. Yürüyelim arkadaşlar!
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.