Hatay’a gidince göreceksiniz ki…
Expo 2021 Hatay Fuarı açıldı. Hayırlı uğurlu olsun.
Hatay, ekonomisinde ticaret, tarım, sanayi, ulaştırma / nakliyecilik ve inşaat öne çıksa da demir-çelik mamulleri, otomotiv, tarım araç ve gereçleri ile yaş sebze ve meyve, narenciye gibi ürünlerin üretimi ve ihracatı gibi çeşitlilik bulunan, bölgesinin her yönden güçlü kenti.
Hatay’a dair ne dert var da nasıl derman bulunur diye derbeder olurken, derde derman, şehre davet ettiği gazetecileri bilgilendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’tan geldi:
-Hizmetle, yatırımla, Expo’yla…
Bir de turizmi uçuracak olan aktarmalı uçak seferleri yerine doğrudan uçuşların artmasıyla.
Cami, kilise, havra
Başkan Savaş’ın söyledikleriyle rahatladık ama bir de gezip görmek gerekiyordu şehri.
Dağları, yaylaları ve ovasıyla bir bereket beldesi olan Hatay’ı gezmeye başladığınızda hazırlığınız, planınız, rehberiniz yoksa neyle karşılaşacağınızı kestiremezsiniz.
Hal böyle olunca yolunuz aynı caddenin, sokağın içinde bir camiye de çıkabilir, bir kilise veya havraya da…
Gazeteciler olarak, Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın davetine icabetle Expo 2021 Hatay hazırlıklarını görmek ve anlatmak için gittiğimiz Hatay’da bunu yaşadık…
Habibi Neccar Camisinin ardından havraya oradan da kiliseye gittik.
Habibi Neccar’ın şahsı ve caminin hikayesi etkileyici.
Antakya Musevi Havrası ve Vakıflı Köyü Kilisesi de öyle.
Anadolu’daki ilk cami olan Habibi Neccar, aynı zamanda ilk Hıristiyan kilisesi olan Saint Pierre Kilisesi imiş.
500 yıllık Tevrat…
Hatay Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Şaul Cenudioğlu, ceylan derisine yazılmış 500 yıllık tarihi Tevrat’ı görmemizi de sağlayarak yaptığı bilgilendirmede, “Antakya’da 24 asırlık bir geçmişe sahibiz” dedi.
Nisan ayındaki Hamursuz Bayramına ilişkin bilgi verirken şunları söyledi:
-Kavmimiz kıtlık zamanında Mısır’a sığınıp 220 yıl Firavun’un esareti altında kaldı. Bayramımız, Musa Peygamberin önderliğinde esaretten özgürlüğe kavuşmayı simgelemektedir. Pesah bayramına Hamursuz denmesinin sebebi ise şudur: Toplum, Kızıldeniz’i aştıktan sonra aç ve susuz bir şekilde ellerindeki unu suyla yoğurup mayalamadan yedikleri için bu isim verilmektedir.
Cenudioğlu, bilgilendirmeye devam ederken karşımızda bir imam konuşuyor hissine kapıldım! Diyordu ki:
- Herhangi bir perhiz yoktur bizde. Ancak koşer diye bir durum bulunmaktadır. Geviş getiren ve çift tırnaklı olan hayvanların yenmesi serbest, bu özelliği taşımayanlar ise yasaktır. Yasak yiyeceklerle ilgili olarak şu da vardır: Bazıları, denizden çıkan babam bile olsa yerim der. Ama bizde öyle değil. Yenilecek balığın illaki pulu ve omuriliği olması lazım. Böcek sınıfına giren karides, kalamar, ıstakoz, yengeç gibi besinler mekruhtur, yenmez.”
Kilise, sahil, Suriye
Havradan sonra Samandağ’ın Vakıflı Mahallesinde bulunan Ermeni Kilisesine gittik. Orada verilen bilgilere göre, her yıl yurtdışından gelenlerle büyük ayinler düzenleniyormuş.
İbadet merkezlerini ziyaretimizle anladık ki Hatay için “Kardeşlik ve Barış Şehri” denmesi boşuna değil…
Şehir öyle bir coğrafi konuma sahip ki Samandağı’nı aşıp sahile indiğinizde, yürüyerek yüz adım atsanız ayak basacağınız Keldağ ya da yüz kulaç atarak yüzseniz varacağınız sahil Suriye Türkmenleriyle kucaklaştırır sizi…
İsterseniz (istemeseniz bile), Lazkiye’de Ruslara da rastlayabilirsiniz…
Ekleme
Tarihi: 29 Mart 2022 - Salı
Hatay’a gidince göreceksiniz ki…
Expo 2021 Hatay Fuarı açıldı. Hayırlı uğurlu olsun.
Hatay, ekonomisinde ticaret, tarım, sanayi, ulaştırma / nakliyecilik ve inşaat öne çıksa da demir-çelik mamulleri, otomotiv, tarım araç ve gereçleri ile yaş sebze ve meyve, narenciye gibi ürünlerin üretimi ve ihracatı gibi çeşitlilik bulunan, bölgesinin her yönden güçlü kenti.
Hatay’a dair ne dert var da nasıl derman bulunur diye derbeder olurken, derde derman, şehre davet ettiği gazetecileri bilgilendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’tan geldi:
-Hizmetle, yatırımla, Expo’yla…
Bir de turizmi uçuracak olan aktarmalı uçak seferleri yerine doğrudan uçuşların artmasıyla.
Cami, kilise, havra
Başkan Savaş’ın söyledikleriyle rahatladık ama bir de gezip görmek gerekiyordu şehri.
Dağları, yaylaları ve ovasıyla bir bereket beldesi olan Hatay’ı gezmeye başladığınızda hazırlığınız, planınız, rehberiniz yoksa neyle karşılaşacağınızı kestiremezsiniz.
Hal böyle olunca yolunuz aynı caddenin, sokağın içinde bir camiye de çıkabilir, bir kilise veya havraya da…
Gazeteciler olarak, Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın davetine icabetle Expo 2021 Hatay hazırlıklarını görmek ve anlatmak için gittiğimiz Hatay’da bunu yaşadık…
Habibi Neccar Camisinin ardından havraya oradan da kiliseye gittik.
Habibi Neccar’ın şahsı ve caminin hikayesi etkileyici.
Antakya Musevi Havrası ve Vakıflı Köyü Kilisesi de öyle.
Anadolu’daki ilk cami olan Habibi Neccar, aynı zamanda ilk Hıristiyan kilisesi olan Saint Pierre Kilisesi imiş.
500 yıllık Tevrat…
Hatay Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Şaul Cenudioğlu, ceylan derisine yazılmış 500 yıllık tarihi Tevrat’ı görmemizi de sağlayarak yaptığı bilgilendirmede, “Antakya’da 24 asırlık bir geçmişe sahibiz” dedi.
Nisan ayındaki Hamursuz Bayramına ilişkin bilgi verirken şunları söyledi:
-Kavmimiz kıtlık zamanında Mısır’a sığınıp 220 yıl Firavun’un esareti altında kaldı. Bayramımız, Musa Peygamberin önderliğinde esaretten özgürlüğe kavuşmayı simgelemektedir. Pesah bayramına Hamursuz denmesinin sebebi ise şudur: Toplum, Kızıldeniz’i aştıktan sonra aç ve susuz bir şekilde ellerindeki unu suyla yoğurup mayalamadan yedikleri için bu isim verilmektedir.
Cenudioğlu, bilgilendirmeye devam ederken karşımızda bir imam konuşuyor hissine kapıldım! Diyordu ki:
- Herhangi bir perhiz yoktur bizde. Ancak koşer diye bir durum bulunmaktadır. Geviş getiren ve çift tırnaklı olan hayvanların yenmesi serbest, bu özelliği taşımayanlar ise yasaktır. Yasak yiyeceklerle ilgili olarak şu da vardır: Bazıları, denizden çıkan babam bile olsa yerim der. Ama bizde öyle değil. Yenilecek balığın illaki pulu ve omuriliği olması lazım. Böcek sınıfına giren karides, kalamar, ıstakoz, yengeç gibi besinler mekruhtur, yenmez.”
Kilise, sahil, Suriye
Havradan sonra Samandağ’ın Vakıflı Mahallesinde bulunan Ermeni Kilisesine gittik. Orada verilen bilgilere göre, her yıl yurtdışından gelenlerle büyük ayinler düzenleniyormuş.
İbadet merkezlerini ziyaretimizle anladık ki Hatay için “Kardeşlik ve Barış Şehri” denmesi boşuna değil…
Şehir öyle bir coğrafi konuma sahip ki Samandağı’nı aşıp sahile indiğinizde, yürüyerek yüz adım atsanız ayak basacağınız Keldağ ya da yüz kulaç atarak yüzseniz varacağınız sahil Suriye Türkmenleriyle kucaklaştırır sizi…
İsterseniz (istemeseniz bile), Lazkiye’de Ruslara da rastlayabilirsiniz…
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.