Konya gezimizin birinci günü Türk / İslam eserleriyle ilgiliydi. İkinci gün ise Kelebekler Vadisi ve bir Hıristiyan / Müslüman köyü Sille’ye uzanacaktı yolumuz. Rehberimiz Mehmet Akbulut, işini bilen ve geziye odaklanmamızı sağlayan bir üslup ve teknik / teknolojik donanım ile yol gösterdi, anlattı, tanıttı… Konya’nın tarih, kültür / sanat, turizm değerlerini üçe ayırmak mümkünmüş: Bir: Neolitik çağ İki: Hıristiyanlık dönemi Üç: İslamiyet devri Bunlara ait eserleri gözle görmek mümkün. Bir de Konya topraklarının eskiden bir denizle kaplı olduğunu, buğdaya ihanet edilişini ve susuzluğu tetikleyen ürün seçeneklerini dinleyip üzerine de tahmini sayıları 80.000 ile 250.000 arasında ifade edilen ‘Suriyeli sosu’ dökerseniz, düşünmeye değer pek çok sorun ve konu çıkar ortaya. Kelebek bahçesi Rehberimizin Konya’ya ilişkin tarihi, kültürel, güncel, sosyolojik tahlilleri ve anlatımı eşliğinde önce,  Kelebek Vadisi diye bilinen ancak gerçekte, alanında Avrupa’nın en büyüğü olan Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’ne uğradık. Dışarıdaki güneş boyalı serinlik içeride nemli bir sıcağa dönüşünce, kimi medya leşkeri tavsadı. Onlar adımlarını hızlandırıp soluğu dışarıda alırken, bizler bu kelebek ülkesinin eşsiz bahçesinde tur atmayı, soluk alıp vermeyi sürdürdük. Çok değişik, güzel, görülesi, gezilesi bir mekan ve ortam oluşturulmuş… Her yerden… Bahçede 10 bine yakın kelebek varmış ve ortalama ömürleri bir hafta olan bu uçan canlar Filipinler, Kenya ve Kostarika gibi dünyanın farklı yörelerinden getirilmiş. Rüyasına kelebek giresice yoldaşımız tosbağa, arada bir kafasını kabuğundan çıkarıp etrafa bakıyordu. Uçuşan yaratıkları görünce haline şükür mü ediyordu bilemem ama biz, insan olmanın tadını çıkarıyor, Sille’ye odaklanıyorduk… Gelen uğruyor Herkese, “Gez dünyayı gör Konya’yı” dedirten ve bunun hakkını veren şehir, özellikle de Selçuklu tam bir turizm merkezi olduğu için Tropikal Kelebek Bahçesi deyip geçmezsiniz! 2021 yılında 375 bin ziyaretçiyle Mevlana Müzesi’nden sonra en çok uğranan mekan olma özelliğine sahip. Yani şehre gelenlerin görmeden gitmediği bir yer. Bir hatırlatma Yazı dizisinin başlarında “Şehrin sayısız değeriyle ilgili bilgi sahibi olun” demiş ve “Bunların önemini, devrisi gün bize eşlik edecek rehberimiz Mehmet Akbulut’un aktardığı bir anekdot ile vurgulayacağım” diye eklemiştim ya; şunun içindi (Akbulut, sohbet ederken (özetle): “En zor turist grubu Almanlar! Çünkü çok donanımlı geliyorlar. Gezip görecekleri yerler hakkında araştırma yapıp, bilgi sahibi olarak gidiyorlar oraya. Yanlış bir şey söylendiği zaman itiraz edip görüş belirtiyorlar” dedi. Mesaj alınmıştır umarım! Bahçeye veda… Otel odasında haberleri izlerken ekrana yansıyan, üniversite bahçesinde kız öğrenciye saldıran köpekleri hatırlatan parktaki ‘dost’ sürüsüne bulaşmadan veda ettik, her kelebeğin yaşamak için rüyasını gördüğü Tropikal Kelebek Bahçesi’ne… YARIN: İlle de Sille!