Cüzdan yanıyor vicdan kanıyor!
Şu netleşti: kömürün yerine buharı, buharın yerine petrolü, petrolün yerine doğalgazı, doğalgazın yerine elektriği koyabilirsin ama insanların günde en az üç kez fullemesi gereken mide deposunu dolduracak temel gıda maddelerinin yerine (en azından şimdilik) bir şey koyamazsın.
O zaman…
Kamuoyuna;
- Küresel gıda fiyatları, Mart ayında tarihi zirveyi gördü!
- Tüketici Fiyat Endeksi martta aylık bazda yüzde 5,46 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 61,14 oldu. (Bu oranı yıllık 150 - 200 olarak yazıp çizenler var.)
Şeklinde yansıyan haberleri, yorumları önemsemek gerekiyor.
Önemsemek de yetmez, gereken yapılmalı…
Ne olur?
Bu konu savsaklanır, enflasyonla, soyguncuyla, vurguncuyla, fırsatçı ve stokçuyla mücadele sadece söylemde kalırsa ne olur? Çok şey olur…
Dünyada, Türkiye’de, Ankara ve tüm illerde yaşanan ‘gıda terörü’ bir numaralı tehdit halini alır! Cüzdanlar yanarken, vicdanlar kanarken, kaşığa çilenin suyu gelirken… Son tahlilde, siyasi sonuçları da olan gelişmelerin yaşanması kaçınılmaz olur.
Ne yapmalı?
Katiller ülkesi Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok! Farklı farklı kişilerin farklı şekillerde dile getirdiği hususları, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar bir basın açıklaması ile sıraladı:
DESTEK ŞART: Tüketici fiyatlarındaki artışı durdurmak ve fiyatları indirmek istiyorsak; sürekli artan mazot gübre yem elektrik zirai ilaç fiyatları mutlaka düşürülmelidir.
AMAN DİKKAT: Üretici her yıl fiyata göre ekim yapıyor, fazla üretim yapınca fiyatlar düşüyor. Ürün elde kalıyor. Gelecek sene bu ürünü ekmiyor fiyatlar yükseliyor. Fırsatçılara ve stokçulara gün doğuyor.
MALİYET DÜŞSÜN: Bugün yaşadığımız bu krizin etkilerini azaltabilmenin yolu raflarda ucuzluk sağlamaktır. Raflarda ucuzluk sağlamanın yolu üretimi artırmaktır. Üretimi artırmanın yolu üretici maliyetlerini düşürmektir.
TEK YOL ÜRETİM: Türkiye’de herkes kur arttı, kur düştü bunu konuşuyor. Üretimi kimse konuşmuyor. Gıda üretimini artıramazsak, yaşadığımız krizler nasıl aşılacak kimse bunu konuşmuyor. Bu ülke üretime odaklanmalı, imkânlarını üretim için seferber etmelidir. Buradan çıkış için başka bir yol yoktur.
Sabit fiyat
Kulağa hoş, geçim derdindekine cazip, siyasilere kestirme yol olarak görünen ‘sabit fiyat’ uygulamasına gidilirse, hatırdan çıkarılmaması ve muhtemel sonuçlarına uygun senaryoların da hazırlanması gerekiyor. Çünkü:
KOLAY DEĞİL: Sabit fiyat uygulaması çok dikkat edilmesi gereken, pratikte kolay olmayan bir uygulamadır. 20 temel gıdaya sabit fiyat uygulaması iyi denetlenmezse KDV indiriminin sonuçlarına benzer şekilde fiyat artışlarıyla karşılaşabiliriz. Stokçuluk artabilir.
ÜRETİM DÜŞER: Üretici sürekli artan gübre mazot yem elektrik gibi maliyetleri satış fiyatına yansıtamazsa zarar eder, üretimi bırakır. Bu durum gözden kaçırılmamalıdır.
Ankara ve…
Son iki haftada, “Fukaraya azık: Kazık!” manşetimizde ve “Soygun vaaar!” yazımda dile getirdiğim gibi, Ankara’da şahit olduğu ve Türkiye’nin her yerine teşmil edilebilecek akıl almaz etiket değiştirmeler, vicdansızlık örneği bir zam silsilesini gösteriyor. Örnek: 19 TL olan biber, ne oldu da bir hafta sonra (Ramazanın başlamasıyla) 39.5 liraya yükseldi?
Bakan Nebati
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Aralık ayından itibaren bu ülkede her ay enflasyonun nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz ve yürüyeceğiz. İşler daha iyi olacak” dedi. Umarız ve bekleriz de…
Her söze kandık
Şakadır sandık
Ne bilelim hocam
Gerçekmiş yandık
Ekleme
Tarihi: 21 Nisan 2022 - Perşembe
Cüzdan yanıyor vicdan kanıyor!
Şu netleşti: kömürün yerine buharı, buharın yerine petrolü, petrolün yerine doğalgazı, doğalgazın yerine elektriği koyabilirsin ama insanların günde en az üç kez fullemesi gereken mide deposunu dolduracak temel gıda maddelerinin yerine (en azından şimdilik) bir şey koyamazsın.
O zaman…
Kamuoyuna;
- Küresel gıda fiyatları, Mart ayında tarihi zirveyi gördü!
- Tüketici Fiyat Endeksi martta aylık bazda yüzde 5,46 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 61,14 oldu. (Bu oranı yıllık 150 - 200 olarak yazıp çizenler var.)
Şeklinde yansıyan haberleri, yorumları önemsemek gerekiyor.
Önemsemek de yetmez, gereken yapılmalı…
Ne olur?
Bu konu savsaklanır, enflasyonla, soyguncuyla, vurguncuyla, fırsatçı ve stokçuyla mücadele sadece söylemde kalırsa ne olur? Çok şey olur…
Dünyada, Türkiye’de, Ankara ve tüm illerde yaşanan ‘gıda terörü’ bir numaralı tehdit halini alır! Cüzdanlar yanarken, vicdanlar kanarken, kaşığa çilenin suyu gelirken… Son tahlilde, siyasi sonuçları da olan gelişmelerin yaşanması kaçınılmaz olur.
Ne yapmalı?
Katiller ülkesi Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok! Farklı farklı kişilerin farklı şekillerde dile getirdiği hususları, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar bir basın açıklaması ile sıraladı:
DESTEK ŞART: Tüketici fiyatlarındaki artışı durdurmak ve fiyatları indirmek istiyorsak; sürekli artan mazot gübre yem elektrik zirai ilaç fiyatları mutlaka düşürülmelidir.
AMAN DİKKAT: Üretici her yıl fiyata göre ekim yapıyor, fazla üretim yapınca fiyatlar düşüyor. Ürün elde kalıyor. Gelecek sene bu ürünü ekmiyor fiyatlar yükseliyor. Fırsatçılara ve stokçulara gün doğuyor.
MALİYET DÜŞSÜN: Bugün yaşadığımız bu krizin etkilerini azaltabilmenin yolu raflarda ucuzluk sağlamaktır. Raflarda ucuzluk sağlamanın yolu üretimi artırmaktır. Üretimi artırmanın yolu üretici maliyetlerini düşürmektir.
TEK YOL ÜRETİM: Türkiye’de herkes kur arttı, kur düştü bunu konuşuyor. Üretimi kimse konuşmuyor. Gıda üretimini artıramazsak, yaşadığımız krizler nasıl aşılacak kimse bunu konuşmuyor. Bu ülke üretime odaklanmalı, imkânlarını üretim için seferber etmelidir. Buradan çıkış için başka bir yol yoktur.
Sabit fiyat
Kulağa hoş, geçim derdindekine cazip, siyasilere kestirme yol olarak görünen ‘sabit fiyat’ uygulamasına gidilirse, hatırdan çıkarılmaması ve muhtemel sonuçlarına uygun senaryoların da hazırlanması gerekiyor. Çünkü:
KOLAY DEĞİL: Sabit fiyat uygulaması çok dikkat edilmesi gereken, pratikte kolay olmayan bir uygulamadır. 20 temel gıdaya sabit fiyat uygulaması iyi denetlenmezse KDV indiriminin sonuçlarına benzer şekilde fiyat artışlarıyla karşılaşabiliriz. Stokçuluk artabilir.
ÜRETİM DÜŞER: Üretici sürekli artan gübre mazot yem elektrik gibi maliyetleri satış fiyatına yansıtamazsa zarar eder, üretimi bırakır. Bu durum gözden kaçırılmamalıdır.
Ankara ve…
Son iki haftada, “Fukaraya azık: Kazık!” manşetimizde ve “Soygun vaaar!” yazımda dile getirdiğim gibi, Ankara’da şahit olduğu ve Türkiye’nin her yerine teşmil edilebilecek akıl almaz etiket değiştirmeler, vicdansızlık örneği bir zam silsilesini gösteriyor. Örnek: 19 TL olan biber, ne oldu da bir hafta sonra (Ramazanın başlamasıyla) 39.5 liraya yükseldi?
Bakan Nebati
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Aralık ayından itibaren bu ülkede her ay enflasyonun nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz ve yürüyeceğiz. İşler daha iyi olacak” dedi. Umarız ve bekleriz de…
Her söze kandık
Şakadır sandık
Ne bilelim hocam
Gerçekmiş yandık
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.