Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

Nemelazım… ‘Onlara’ bulaşmam, kimseyle dalaşmam! Deneceği Nesin desin!

Kitaplığımı ziyaretimde yamacıma dikilen ünlü kalemimizin, “Azizname”si, ‘taşlamalar’ ile beni taşlarken, ‘onlar’ seyrediyordu! 1948’de yayımlanan “Azizname I”, daha sonra 1961, 1970, 1973 yıllarında da basılmış. Yamacımda duran, Tekin Yayınevi’nce 1976 yılında yayımlanan basımı. Kitapta Aziz Nesin, ‘ONLARA’ der ki:   Zannetme ki dâim bî şekcesine Siz her anırdıkça huu çeker millet. Alkış beklerken siz eşekçesine, Verir hakkınızı, yuu çeker millet!   Der demesine de, ‘deyince ne olur’ derseniz; karşılığı 4 ay tutukluluk, yargılama ve beraat olur. Sonra…   Atam, hâlâ yaşıyorsak: Edepsizlik sâyesinde! Altı oku soruyorsan, Politika dehlizinde! Hele partin senden sonra, Devrimlerin tavizinde! Vasfedeyim halimizi, Kalemime ver izin de! Yobazlarla gericiler, Onlar bizden daha zinde! (…)   Diye başlayıp devam eden ve bir yerinde;   Sorma Ata’m halimizi, Hal mi kaldı anlatacak… İşte geldik dizindeyiz! Yata yata çok yorulduk, Tatil yaptık, izindeyiz!   Beşliğiyle kronik hallerin ironik fotoğrafını çeken Nesin, “Ata’m İzindeyiz!” der… Oysa… Vaziyet şudur:   Lahnalar, hıyarlar kocaman oldu, Bostan korkuluğu, sanırsın efe… Bal kabağı dersen pek yaman oldu, Sığmıyor koltuğa, büyüdü küfe!   ‘Taşlama’dır ama; “Göbekler şaşırdı artık ölçüyü” dizesini obeziteye bağlamaya kalkmak beyhude! O zamanlar ‘obezite’ değil ‘şişmanlık’ vardı! Ki; siyaseten semirmeyle izahı da yapılırdı bu fiziki görünümün! Sonra… Bir ‘sofra’ ve ‘müdavimler’ karesi peyda olur ‘Taşlama’daki dörtlüğün dizelerinde:   Ağzıyla kulağı burnuna denktir. İçkiler, mezeler, hepsi renk renktir, Yoksa ziyafet mi, bu ne ahenktir? Kadehler kalkıyor, haydi şerefe!   Derken… Kapılıp gittiğim bahtımın rüzgarından kurtulup yazıyı bitirmem gerektiğini telkin ettim kendi kendime. İster istemez bir dörtlük döküldü klavyemden!   Yetmiş dört yıl önce Aziz Nesin’miş ‘Onlar’; kalem, kelam, söze esinmiş “Azizname” ile Nesin desinmiş Demiş demesine girmiş kodesine   Neme lazım… Diyeceklerimi demeden, diyemeden demek isterim ki;   Taş bana taşlar bana Taç olsun taşlar sana
Ekleme Tarihi: 04 Ağustos 2022 - Perşembe

Nemelazım… ‘Onlara’ bulaşmam, kimseyle dalaşmam! Deneceği Nesin desin!

Kitaplığımı ziyaretimde yamacıma dikilen ünlü kalemimizin, “Azizname”si, ‘taşlamalar’ ile beni taşlarken, ‘onlar’ seyrediyordu!

1948’de yayımlanan “Azizname I”, daha sonra 1961, 1970, 1973 yıllarında da basılmış. Yamacımda duran, Tekin Yayınevi’nce 1976 yılında yayımlanan basımı.

Kitapta Aziz Nesin, ‘ONLARA’ der ki:

 

Zannetme ki dâim bî şekcesine

Siz her anırdıkça huu çeker millet.

Alkış beklerken siz eşekçesine,

Verir hakkınızı, yuu çeker millet!

 

Der demesine de, ‘deyince ne olur’ derseniz; karşılığı 4 ay tutukluluk, yargılama ve beraat olur. Sonra…

 

Atam, hâlâ yaşıyorsak:

Edepsizlik sâyesinde!

Altı oku soruyorsan,

Politika dehlizinde!

Hele partin senden sonra,

Devrimlerin tavizinde!

Vasfedeyim halimizi,

Kalemime ver izin de!

Yobazlarla gericiler,

Onlar bizden daha zinde!

(…)

 

Diye başlayıp devam eden ve bir yerinde;

 

Sorma Ata’m halimizi,

Hal mi kaldı anlatacak…

İşte geldik dizindeyiz!

Yata yata çok yorulduk,

Tatil yaptık, izindeyiz!

 

Beşliğiyle kronik hallerin ironik fotoğrafını çeken Nesin, “Ata’m İzindeyiz!” der…

Oysa… Vaziyet şudur:

 

Lahnalar, hıyarlar kocaman oldu,

Bostan korkuluğu, sanırsın efe…

Bal kabağı dersen pek yaman oldu,

Sığmıyor koltuğa, büyüdü küfe!

 

‘Taşlama’dır ama; “Göbekler şaşırdı artık ölçüyü” dizesini obeziteye bağlamaya kalkmak beyhude! O zamanlar ‘obezite’ değil ‘şişmanlık’ vardı! Ki; siyaseten semirmeyle izahı da yapılırdı bu fiziki görünümün!

Sonra… Bir ‘sofra’ ve ‘müdavimler’ karesi peyda olur ‘Taşlama’daki dörtlüğün dizelerinde:

 

Ağzıyla kulağı burnuna denktir.

İçkiler, mezeler, hepsi renk renktir,

Yoksa ziyafet mi, bu ne ahenktir?

Kadehler kalkıyor, haydi şerefe!

 

Derken… Kapılıp gittiğim bahtımın rüzgarından kurtulup yazıyı bitirmem gerektiğini telkin ettim kendi kendime. İster istemez bir dörtlük döküldü klavyemden!

 

Yetmiş dört yıl önce Aziz Nesin’miş

‘Onlar’; kalem, kelam, söze esinmiş

“Azizname” ile Nesin desinmiş

Demiş demesine girmiş kodesine

 

Neme lazım… Diyeceklerimi demeden, diyemeden demek isterim ki;

 

Taş bana taşlar bana

Taç olsun taşlar sana

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.