Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti Ankara, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhu şad edecek gelişmelerin merkezi oldu.
Sıkça vurguladığım gibi; OSB’leri üretim üssüne çeviren KOBİ’leri, bilimin ışığıyla yolumuzu aydınlatan üniversiteleri, teknoloji alanındaki yeniliklere, AR-GE faaliyetlerine ev sahipliği yapan teknokentleri, dünya standardını yakalayan sağlık kuruluşları ve daha birçok özelliği ile artık bir dünya kenti Ankara…
Birbiri ardına dev organizasyonlar
Son dönemdeki dikkat çekici bir başka özelliği ise dev organizasyonlara da ev sahipliği yapıyor olması.
Başkent Ankara; ATO öncülüğünde 30-31 Mart’ta yapılan ‘EKO İklim: Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi / Fuarı’nın ardından, bu kez de Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) işbirliği ve Akbank desteğiyle gerçekleştirilecek dev bir proje ve etkinliğe daha ev sahibi olacak.
Yeşil dönüşümün önemi ve kurumların nasıl hazırlanması gerektiği konusunda farkındalığı artırmayı hedefleyen, “KOBİ’ler için Yeşil Dönüşüm” projesi, İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu İÇASİFED’in ev sahipliğinde 15 Eylül’de Ankara’da gerçekleştirilecek.
Anadolu’da Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ilgili farkındalığı artırmayı amaçlayan etkinlik ile ilgili olarak, ANKHABER’e değerlendirmelerde bulunan, Anadolu’nun üreten insanlarını bünyesinde barındıran derneklerin çatı kuruluş olan İÇASİFED’in Genel Başkanı Ahmet Kurt, projenin çok önemli olduğunu belirterek, “KOBİ’ler için Yeşil Dönüşüm projesi; yeşil dönüşümün önemi ve kurumların nasıl hazırlanması gerektiği konusunda farkındalığı artırmayı hedeflemektedir.” demiş ve eklemişti:
-TÜRKONFED’in öncülük ettiği proje, KOBİ’ler için kaçınılmaz hal alan ‘yeşil dönüşüm’ konusunda çok olumlu gelişmelere vesile olacaktır…
Dönüşüm olur, ya bölüşüm
İÇASİFED Genel Başkanı Ahmet Kurt’un bir başka hassasiyeti de ekonominin bozulan dengelerinin yerli yerine oturmasıyla ilgili.
Gerek ek bütçe görüşmeleri sırasında gerekse öncesi ve sonrasında açıklamalar yaparak iç ve dış borçlarla birlikte üretimin önemine ve eşit bölüşümün gereğine dikkat çekmişti.
Yazıyı hazırlarken dediklerini okurken, yıllaaar önce yazdığım dörtlükler geldi hatırıma
Kul hakkını hamhum cıkla yiyenden
Doymayıp yetime yok mu diyenden
Garip bulamazsa kendin soyandan
Çok çekti memleket bitmiyor hocam
İnsan ya insanın kuzusu, kurdu
Anadolu kurdun, kuzunun yurdu
Coğrafya az/çok ne varsa verdi
Hepsini alsa da yetmiyor hocam
Bahar gelir peşi kurtulmaz yazdan
Yazda kimi böcek ayrılmaz hazdan
Kışın karıncadan duyduğu sözden