Geçen haftaki, “Yunus Değirmenci, dijital dönüşüm ve yetkin iş gücü” başlıklı yazıda, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci’nin ITUC 5. Dünya Kongresinde yaptığı konuşmadan yola çıkarak; kaçınılmaz olandan, yani dijital dönüşüm, yapay zeka ve benzeri gelişmelerden kaynaklanan yeni iş gücü biçimlerine dikkat çekmiştim.
Yazıyı, “Gelelim asıl meseleye…” dedikten sonra ‘devam edecek’ diye bitirdiğim için devam edeyim.
Bu bölümde Yunus Değirmenci’nin durum tespitini, çözüm anlamında Türkiye ve dünyaya tavsiyelerini aktarmak istiyorum.
EVET, ŞİMDİ…
O soruyu sormanın tam yeri:
-Kaçınılmaz olandan kaçmak mümkün değilse ne yapmak gerekiyor?
‘Bizim Yunus’ olarak kitaplaşan Yunus Başkan, ITUC Genel Kurulundaki konuşmasında onu da anlattı:
-Sendikaların ortaya çıkan yeni koşullara ayak uydurmak adına yeni önlemler alması ve hazırlıklar yapması gerekmektedir. Özellikle, hayat boyu öğrenme çerçevesinde, çalışanların dijital dönüşüm farkındalığını artırması sağlanmalı, hizmet içi eğitim olanakları artırılmalı, çalışanların yeni iş kollarına adaptasyonları için mesleki yeterlilik kurumları ile işbirliği yapılmalı, yeni mesleklere uygun nitelik ve yetkinlikler kazandırılmalı, sertifikasyon olanakları planlanmalıdır.
RİSK DE VAR FIRSAT DA
Bunun gerekçesini “Dijital dönüşümün tam anlamıyla hayata geçirilememesinin en önemli sebebi, doğru yetkinliklere ve uzmanlıklara sahip iş gücüne ulaşılamamasıdır.” demişti ya; cümlenin içindeki olumsuzluk evet bir sorun ama “ Dijitalleşme, riskler kadar fırsatlar demektir.”
Özet: “İşin geleceği ile ilgili mevcut araştırmalar, işçiler arasında kazananlar olacağı gibi kaybedenlerin de olacağına işaret etmektedir.”
Yunus Değirmenci, “HAK-İŞ olarak; dijitalleşme, Endüstri 4.0 ve platform ekonomisi bağlamında, işin geleceği için aktif sendikacılık yöntemleri üzerine çalışmaktayız.” diyerek gelişmelerini yakından takip etme ve gereğini yapma durumunda olduklarını anlattı.
YILDIZ VE DEĞİRMENCİ
Daha önce HAK-İş Genel Başkan Yardımcısı Dr. Osman Yıldız’ın da üç ayrı yazıda vurguladığı ‘mesleki eğitim’ ve ‘Güçlü Birey Yetkin Bireydir’ tespitleri; HAK-İŞ’in tutumunu dünyaya anlatma açısından Yunus Başkan’ın söylemlerinde şöyle yer aldı:
“HAK-İŞ gerçekleşmekte olan bu dönüşümden yüksek, orta ve düşük riskte birçok işin etkilenebileceğini öngörerek işgücünün yeni yetenek ve beceriler kazanmasına yönelik gerekli strateji ve politikalar üretmektedir. Bir işyerinin en değerli varlığının sahip olduğu kalifiye işgücü olduğuna inanan HAK-İŞ, işçi ayağını temsilen sahaya inerek ve çalışmalar yaparak yeni beceri ve yetkinliklerle donanmış bir işgücü yetiştirmenin önemine inanır.”
BU ÇERÇEVEDE…
HAK-İŞ;
-Teknolojide yaşanan büyük değişimin Endüstri 4.0, Toplum 5.0 ve dijitalleşmeyle birlikte ortaya çıkan geleceğin mesleklerini dikkate alacak şekilde, iş güvencesi ve sendikalı olmayı yok etmeyecek şekilde güncellenmesini talep ediyor...
-Teknolojik yeniliğin ve sunduğu imkânları esas alan yeni bir çalışma hakkının inşasını ve onu geliştirmek için insan onurunu korumayı hedefleyen bir mücadele anlayışının geliştirilmesini istiyor…
-Gelişen teknolojilerin üretim sisteminde kullanılmasıyla değişen işlere karşılık online ve uzaktan eğitimlerle birlikte çalışanların ihtiyaç ve taleplerinin dikkate alınmasını öneriyor…
-Bu konuda duyarlı işverenlere ilave teşvikler verilerek iyi uygulama örneklerinin yaygınlaştırılması sağlanmalı…
-Emekçiler, kişisel gelişimleriyle ilgili alacakları eğitimlere yönlendirilmeli ve kendilerine ücretli eğitim izin olanağı sunulmalı…
HERKESE GÖREV DÜŞÜYOR
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, tüm bu değerlendirmeleri dünya emekçilerinin en geniş katılımlı buluşmasında dile getirdi. O görevini yaptı, bundan sonrası çalışma hayatının ve endüstriyel ilişkiler sisteminin tüm aktörlerine düşüyor. Buna emekçiler de dahil!