-3-
Depremin perişan ettiği 11 şehrimizde yaşananları gözle görüp, yürekle yorumlamak adına, Mamak Belediyesi Deprem Koordinasyon Merkezinden çıkıp Hatay’ı gezerken, derinlerine nüfuz ettiğimiz Antakya ve Samandağ, aslında depremin vurduğu, yıktığı yerlerin hali pür melalini gösteriyordu bizlere…
Sıtkı gibi;
Aklımı zay etti bir melek meşreb
Gönlümün ateşin hicrana çektin
Dememin bir anlamı yoktu! Çünkü meramımız farklıydı…
*
Hatay’ın caddelerinde, sokaklarında gezerken bir yıl önceki güzellikler resmigeçit yaptı gözlerimin önünde…
Dayanamadım, bir ağıt yaktım!
Oy Hatay...
Vay Hatay...
Güzellikleri depremle yok olmuş zay Hatay...
Mazisi çok derinlerde olan...
Dinler kadar eski Hatay...
Başına ne haller gelmiş böyle...
Susma söyle...
Göz hizasından deklanşöre basıp kare kare dondurduğumuz…
Uçan gözlerle acısını yüreklere kondurduğumuz Hatay…
Bu ne hal…
SAMANDAĞ YOLLARINDA DÜN / BUGÜN
Bir yıl önce Samandağ yolunda kulağıma çalınan;
Samandağı’ndan örnek alsın böyükler
Ötmez gayrı yalan öten düdükler
Virajlı yollar yüksek gedikler
Neden düz bir yolu yoktur ilçemin
Dizeleri; o dem, Samandağ’ı ‘kıskanan’ Yayladağı ilçesinden Abdullah İnalöz’ün edepli bir yergi ile dile getirdiği hoş bir talep olarak çınlamıştı kulağımda…
Bugün gördüğüm manzara; Antakya başta olmak üzere insanları permeperişan eden bir enkaz mezarlığı ve Samandağ’da oluşan insanı yutacak derinlikte yarılmış yollardı…
İzzet Özkan’ın;
Gene tuttu da şu dağların boranı
Hançer vurup da acerleme yaramı
Sana derim Mistik Paşa viranı
Nic’oldu da eli kırbaçlı
Kırmızı çizmeli beyler nic’oldu
Dizeleri de o dem farklı bir sorgulama yöntemiydi belki ama; bugün; on binlerce insan nic’olmuştu?
Altın tasta gül kuruttum
Yari sinemde uyuttum
Diyen sevdalılar;
Ateşim yanmadan tütünüm tüter
İrem bahçesinde bülbüller öter
Bana bir iş oldu ölümden beter
Diyen yaralı yürekler;
Bahçelerde sedef yar
Ölüyorum medet yar
Bu iş böyle kalırsa
Ölümüme sebep yar
Diyen maniciler nic’oldu?
*
Mehmet Çakallar’ın;
Büyüttü besledi cihana geldim
Bitmesin ekmeği aşı Hatay’ın
Dediği şehrin her köşesinde, ABB ve Mamak Belediyesi gibi Türkiye’nin dört bir yanından gelen yerel yönetim ve gönüllülerin kurduğu kazanlarda aş kaynıyor…
Eşini bulmanın kabili yoktur
Yağmur ile geçer kışı Hatay’ın
Dizeleri, şehrin eşsizliğine vurgudur ama yağmurdan çok soğuk ve güneş ile bezeli kış mevsimi, depremzedeler için bir azap ve gazap günleriyle örülü…
*
Kul Selim Önalan’ın;
Bu Hatay’da Altınözü birinci
Taşları cevahir toprağı inci
Bir ilçe ki halka sefa verici
Diye anlattığı Hatay’ın Altınözü ilçesinde depremlerde yaklaşık 200 metre genişliğinde, 400 metre uzunluğunda ve 50 metre derinliğinde yarık meydana gelmiş, ekranlara yansıyan görüntülerle herkes dehşete düşmüştü. Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin talimatıyla düzenlenen medya gezisi dolayısıyla bulunduğumuz şehirde, Samandağ ilçesinin bir köyüne gittik. Asi Nehri, denizle birleşeceği noktaya doğru akıp giderken köyün nehre paralel yolunda derin yarıklar ve çökmeler vardı.
*
Bugünkü yazımızı bitirirken, “Dinleyin ağalar millet halini” diyen Mehmet Çakallar’ın çığlığı yayılsın: Hep melekler rahmetini saçarken / Şeytan doldu derya deniz gölümüz.
*
Kadim dostum gazeteci Osman Altınışık, on günden fazla kaldığı bölgeye dair gözlemleriyle bize eşlik ederken çok şey öğrendik…
Mevzu insan idi ve insan olmaktan zor olan da insan kalmaktı…
O, bunu çok iyi bilirdi…
(DEVAM EDECEK)