Kütahya seyahatiyle ilgili heyecanlı bekleyişimiz bitip de kalbimizi titreten bir helecan zelzelesine kapılmışken düştük yola… Yurdum insanının güzel tabiriyle, kaymak gibi yolun üzerinde Ankara’dan Kütahya’ya doğru akıp giden otobüsün içinde nüfusça ağırlıklı olan genç meslektaşlarımızın enerji patlaması, şen şakrak bir ortam oluştururken, Ahmet Haşim’in ‘Yollar şiirinden okuduğum birkaç satırlık bölümü, “Bütün meâbid-i vecdin soluk ilâheleri” dizesiyle bitirmem, anlaşılamamanın etkisiyle kimine tekbir çektirdi, kimine salavat getirtti! Bu arada genç meslektaşlarımızdan Kırşehirli Hamide Uzun, komşu şehirler Yozgat, Çorum, Kırıkkale, Sivas gibi Orta Anadolu illerimizde de kullanılan yöresel ağız örneği; Karşıda kara çalı Kararıp durma çalı Ben sana varır mıyım Sümüklü sıracalı Manisini patlatınca, herkes kendine geldi! Beypazarı Kayadoruğu Gazetesinden Esra Doğan ise Kütahya’nın bağrında saklı Aizanoi Antik Kenti’ndeki Zeus Tapınağı’nın ayakucunda yer alan ve bir taşa kabartılmış olarak bin yıllardır uyuyan dönemin ‘Bereket Tanrısı’ Kibele’yi kıskançlıktan ayağa kaldıracak bir poz planı yapıyormuş da kimsenin haberi yokmuş! Ne demek istediğimi “Kütahya Sarısı” başlıklı yazımda izah ederim…   GÖRKEMLİ BELEDİYE BİNASI… Bunca medya leşkerini Kütahya güzelliğinin içine yuvarlayan şey; Kültür Sanat Muhabirleri Derneği’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla, gerçekleştirdiği ve bu yıl dördüncüsü düzenlenen “Medya Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları” idi… ‘Buluşma’ için yolu yutup da 7 bin yıllık mazisi olan şehre girerken hafta sonu sakinliği işimizi kolaylaştırdı. Otobüsün içinden şehrin sağını solunu izleyerek vardık Belediye Binasına. Daha sonra bazı vatandaşlarla sohbet ederken öğrendim ki, “Küçük Saray” da denilen ihtişamlı bina, önceki dönemin AK Partili Belediye Başkanı tarafından yaptırılmış. Hayra yormak gerekirse, “100 yıllık ihtiyacı karşılar” demek abartı olmaz! İşte o binanın içindeyiz. Belediye Meclis Salonundaki yerimizi aldık. Program yoldaşlarımızdan (benim gibi) Rüzgarlı Sokak ‘mahsulü’ Meclis muhabirlerinden Sami Gökçe, “TBMM’deki ses sistemiyle ilgili teknik donanımı uygulamışlar” diyerek, ihtişama yakışan muhteşem yanlara göndermede bulundu…   BAŞKAN ALİM IŞIK VE ADAMLARI Bir medya mensubunu çok fazla kendi haline bırakırsanız halden hale girer! Meslek hastalığının bünyemize zerk ettiği virüs depreşmeden Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık girdi salona. Hakkında, “Özlenen bir siyasetçi ve belediye başkanı tipi” diye düşünmemi sağlayan bir tavırla hitap etti bizlere. Uzunca sunumu, Kütahya’nın aydınlık geleceğinin kapısının sonuna kadar açıldığını gösteriyordu. Bazı hususları sonra anlatırım… Kütahya için, “Bu değeri inşallah sizlerin aracılığıyla daha çok kitleye tanıtma konusunda bu toplantının çok önemli olduğunu düşünüyoruz” demekte çok haklıymış! Gezdik, gördük ve inceledik ki Kütahya, değer içinde değer saklayan bir kadim kent… Dünü, hayranlık uyandıran güzelliklerle dolu Kütahya; Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyanoğulları ve Osmanlı Dönemi eserleriyle donanmış durumda. Cumhuriyet dönemi ise yaşanası bir kent sunmuş ahaliye… Hizmet ekibinin içinde yerini almış olan Kütahya İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekeriya Ünal’ın yöresel tat kattığı şiirsel anlatımı şehrin dokusuna dahil olmamızı kolaylaştırdı. Açılış toplantısındaki konuşmasının ardından Başkan Prof. Dr. Alim Işık tarafından tebrik edilmesi bu özelliğinin güzel bir tezahürüydü. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünden Fatma Akcan Budak ise ‘Kütahya’ derken yüreği titreyen bir Aslanapalı olarak hep yanımızdaydı… Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Sanem Arıkan ve Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir de konuşmalarıyla, dört yıldır devam eden projenin menzil-i maksudunu özlü şekilde izah etti…   GEZİLESİ, GÖRÜLÜSE YERLER VE… Toplantının ardından Frig Çevre ve Medeniyet Tanıtım Merkezi, Gülsüm Güral Müzesi, Ulu Camii, Dönenler Camii ve Germiyan Sokağı ile bir güzel yorduk kendimizi… Şehrin ve yörenin tarihine ışık tutan Arkeoloji Müzesi, dönem inancının mimari şaheseri olarak binlerce yıldır ayakta duran Zeus Tapınağı, Çini Müzesi, Gelinkaya Köyü ve Soğukpınar Çeşmesi de gezip, görüp, incelediğimiz yer ve mekanlardı… Şunu özellikle vurgulayıp diyeceklerimi bir sonraki yazıya bırakayım: Çavdarhisar İlçesindeki Aizanoi Antik Kenti; Zeus Tapınağı, Stadyum - Tiyatro Kompleksi ve Macellumu ile Roma Döneminin en önemli kentlerinden biri. İyi korunmalı…