Dünya açlığa, kıtlığa savrulurken Türkiye’de gıda kaybı ve israfı bir Türkiye daha doyuracak boyutta…
Çok çarpıcı veriler var.
Biraz gerilere gidecek olursak
Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Uluslararası Gıda İsrafı ve Politikaları Uzmanı Camelia Bucatariu’nun dört yıl önce açıklanan bir raporu vardı. Rapora göre, Türkiye'de üretilen meyve ve sebzelerin yüzde 53'ü tüketiciye ulaşana kadar israf ediliyor
Dünyada ise tarladan satış aşamasına kadar giden süreçte gıdaların yüzde 13,8'i kaybediliyor. Yani Türkiye açık ara önde bu alanda…
Biraz daha gerilere gidelim…
2015 yılında Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in bir açıklaması vardı.
Dünyada 2,1 milyar insanın açlık ve yoksulluk çektiğini belirten Palandöken, “Ülkemizde her yıl 2 milyar 100 milyon ekmek, 18 milyon 200 bin ton sebze ve meyve israf ediliyor” demişti.
Başkanın önerisi israfı önleyecek önlemlerin alınmasıydı ve haklıydı…
Dünden bugüne gelecek olursak
Şimdi biraz daha berilere gelelim.
Tarih, geçen yılın ortalarıydı (17 Temmuz 2022)…
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülkemizde ve dünyada yaşanan gıda kayıpları ve israfına ilişkin basın açıklaması yapmıştı.
Açıklama konusu, “Gıda kaybı ve israfı” olduğu için TZOB Genel Başkanı Bayraktar çok yerinde tespitlerde bulunmuştu.
Şu cümlesi herkesi ürpertip kendine getirmeli:
- Her lokma, kayıp ve israf edilmeyecek kadar değerlidir…
Bun söyleten bir gerekçe vardı elbette:
- Tarladan sofraya kadar olan kayıp miktarı 18 milyon tona denk geliyor…
Bu gerçek, hepimizi utandırmalı ve düşündürmeli. Çünkü: Türkiye’de her yıl 7,7 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor…
Her gün 6 milyon ekmeğin çöpe gittiğini bilmek insana uyku uyutmamalı ama pek oralı olan yok!
İşin kötüsü; israfın yüzde 61’i evlerde…
Kime ne diyeceksiniz!
Yüzde 26’sı ise bu işten para kazanan, gıda hizmeti veren işletmelerde…
Yüzde 13’ü de gıda satıcılarında…
Tüm bunlar kuraklığın, kıtlığın, açlığın kapıya dayandığı bir dönemde görkülüyor…
Dünya verileri de korkutuyor
Durum dünyada da vahim…
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü verileri hali hazırda 828 milyondan fazla insanın gıda güvenliğinin olmadığını yani açlıkla mücadele ettiğini gösteriyor…
Dünyadaki gıdaların yüzde 14'ü hasat, taşıma, depolama ve nakliye aşamasında kaybedilirken, yüzde 17'si de tüketici tarafından israf ediliyor…
Öneriler insan odaklı
Bu israfın önlenmesi için yapılması gerekenler var elbette…
Öncelikle israfla mücadele tarladan başlamalı…
Bu çerçevede üreticilerin öncelikle yetiştirme ve hasat teknikleri konusunda bilgilendirilmesi gerekiyor…
2020 sezonunda istatistiği tutulan 63 üründe, toplamda 118 milyon ton olan üretimin 10,3 milyon tonu yani yüzde 8,7’si hasatla birlikte sofraya ulaşana kadar kaybedildi…
Gerçekler apaçık ortada
Ey insanlık! Kendi sonunu hazırlamada rakibin yok!
Çünkü gerçek şu:
- 2050 yılına kadar artan nüfusu besleyebilmek için mevcut üretimin yüzde 60 oranında artırılması gerekiyor…
Oysa gerçek şu:
“2020/2021 sezonunda tahıllarda, nihai tüketiciye varmadan 2,8 milyon tonluk kayıp meydana geldi. Arz açığımız bulunan ve bu nedenle net ithalatçı konumunda olduğumuz bu ürünlerde böyle bir kayıp lüksümüz olmamalı…
Akıldan çıkarılmaması gereken gerçeği hep birlikte tekrar edeyim:
- Her lokma (gıda), kayıp ve israf edilmeyecek kadar değerli…