Güzel ülkemizin güzel köşelerini dolaşıp gördükçe bu güzelliklerin ne büyük bir zenginlik olduğu daha iyi anlaşılıyor… Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından bu yıl 5'incisi düzenlenen Medya Kültür, Sanat ve Turizm Buluşmaları vesilesiyle gittiğimiz Kars ve Ardahan’da gördüklerimiz buna en çarpıcı örnektir… Binyılların ötesinden medeniyet ışığı saçan Ani Harabeleri; Anadolu, Kafkasya ve Asya Türklüğünü kurtarma adına savaşların verildiği, şehitlerin gömüldüğü Allahu Ekber Dağları, Kars’ı 40 yıl işgal eden Rusların şehre kazandırdığı ve bugün bile kullanılan farklı mimari eserler, camiler, kiliseler ve daha neler neler… Hepsi de dünün bugüne, bugünün yarına emaneti olarak yaşıyor bu topraklarda… *** Gezimiz sırasında uğradığımız Ardahan’daki ‘Şeytan Kalesi’ de bu güzellikler arasına eklenmesi gereken eserlerden biri… Tarihin derinliklerinden ayak izi ile gizemli bir cazibe merkezi olan Şeytan Kalesi, öyküsüyle de büyülüyor insanı… Doğu Anadolu'nun güzel şehri Ardahan’ın Çıldır ilçesi, yöreye damgasını vurmuş olan Aşık Şenlik’in memleketi. Şenlik; İster ihtiyar ol ister nevcivan / Bu dünyada baki kalan öğünsün Meraksız fikirsiz gamsız efkarsız / Her zaman şad olup gülen öğünsün Diyerek cehaleti mutluluk vesilesi yapanlara söz söyleyen biri… *** Şenlik’in türkülerini çığırarak Yıldırımtepe Köyü’ne vardığınızda, Bolulu Ozan Dertli gibi, (gerçi o farklı bir gerekçeyle söylüyordu ama); “Şeytan bunun neresinde” sorusunu yönelteceğiniz bir manzarayı görmek için seyir terasına çıkarsınız! Gün batarken, elinizi alnınıza şapka yapıp uçuruma baktığınızda “Şeytan Kalesi” ile göz göze gelirsiniz! Mazisi ve doğal güzellikleriyle büyüleyici bir mekân olan bu kale, ‘şeytan’ adını çevresindeki dik kayalıklardan ve erişilmesi güç konumundan almış… Göz ile şahitlik edince bu ünvana hak vermemek elde değil… Ardahan İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Dede, yazarlığı ve şairliğinin kelamına yüklediği coşku ile şehrin değerlerini nasıl ki büyük bir coşkuyla anlattıysa, Şeytan Kalesi’ni de gazetecilerin ilgisini çekecek kerte tatlı dille anlattı… *** Uğur Dede anlatırken bir mani yazdım: Vardık Şeytan Kalesine / Uyan vardır hilesine Dikkat insan sillesine / İndik seyir terasından Şeytan Kalesi'nin inşa tarihi kesin olarak bilinmiyor ama Urartular dönemine (M.Ö. 9. yüzyıl) kadar uzandığı sanılıyor. Savunma stratejilerinin bir parçası olarak inşa edilen kale, doğal kayalıklar üzerine oturtulmuş. Sağlam taş yapısıyla dikkat çeken Kale, tarih boyunca Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi farklı medeniyetler tarafından kullanılmış ve her dönemde stratejik bir önem taşımış… Rivayet odur ki; kalenin ismi, buradaki dik yamaçlardan aşağıya düşen askerlerin ve saldırganların ‘şeytana uymuş gibi’ davranmasından kaynaklanıyor… *** Şeytan Kalesi, günümüzde sadece tarih meraklılarının değil, doğa severlerin de uğrak noktalarından… Ulaşılmaz görünün bu Kaleye ulaşmak için yapılan yürüyüş, ziyaretçilere seyir zevki büyük muhteşem manzaralar sunar. Yüksek bir noktada bulunması sebebiyle, kalenin tepesine ulaşıldığında Çıldır Gölü ve çevresindeki yemyeşil doğa panoramik bir şekilde göz önüne çıkar…