Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

Bir Medya Masalı -5-

-5- Devrisi gün… Politika Kasabası sakinleri yeni güne merhaba derken Siyaset Bulvarı hareketliydi… Meclis’te yumruklaşan vekillerine bakan millet, bahçesine giderek derdine yanıyordu… Hayat da tüm acımasızlığı ve güzelliğiyle devam ediyordu… Ekip buluştu… Her günkü gibi F Klavye Hocanın öncülüğünde Hay Sana İnternet Haber Sitesi bürosuna vardılar… Bu sefer geciken onlardı. İçeri girer girmez kendilerini toplantı ortamında buldular... Sopalı Salo, masanın başına otururken ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladı: - Arkadaşlar, sitemizde yer alan bazı içerikler bizim için tehlike oluşturuyor… Eli sopalı birini bulalım! Kul hakkı yemeyelim! Mahcup Maho, çekingen bir şekilde başını sallayarak söze girdi: - Haklısın! Bunu halletmemiz gerekiyor. Cipiti Celo yüzünden Gugıl Gülo da MEREK de bizi cezalandırabilir… Viral olamıyoz… Cingöz Cemo’nun beklentisi netti: - Paramız kesilmesin de ne olursa olsun! Editör Fato, farklı ve yeni bir öneride bulundu: - Belki de bu durumu fırsata çevirebiliriz. Cipiti Celo ile çetleşerek, takipçilerimize yeni bir bakış açısı sunabiliriz. Doğru yönetirsek bizim için büyük bir avantaja dönüşebilir. Salo ve Maho bu duruma hiç hoş bakmadı. Ortak görüşü Salo dile getirdi: - Gugıl Gülo duyarsa ağzımıza sı… Dördüncü ortak susma hakkını kullanıyordu! Editör Fato: - Cipiti ile dostluğumuzu geliştirip onu nasıl daha iyi ve etkili kullanabileceğimizi bulursak, rakiplerimize karşı büyük bir avantaj elde edebiliriz. Cingöz Cemo bu duruma sıcak baktı. - Bence deneyelim abi. Gugıl Gülo’nun ruhu bile duymaz! Sopalı Salo: - Anında çözer abi, o kaçın kurası… Editör Fato, “Yakında Cipiti editörlüğü diye bir meslek doğarsa şaşırmam” deyince, Salo ile Maho da yumuşadı… Salo, aklına yeni bir şey gelmiş gibi Fato’ya döndü: - Akşam çıkarken kombiyi kapatıyor musun? - !!! Karar: - Haberleri ve tüm içerikleri Cipiti Celo yazacak! *** Cipiti Celo ile önceden dost olan editörler yeni sürece hemen uyum sağlarken, henüz tanış olanlar bocaladı… Yine de Cipiti’nin kendilerine sunduğu haberleri, içerikleri elden geçiren editörler bir de fotoğraf ve üzerinde işlem yapma imkanı sunan Foto Cano’yu kullanarak Hay Sana İnternet Haber Sitesine kaliteli görseller eşliğinde yeni ve ilgi çekici içerikler eklemeye, yüklemeye başladı. Editör Fato, durum tespiti yaptı: - Bizim SEO’cular Gugıl Gülo ile el ele verip kara cahillerle Türkçeyi katlederken, Cipiti Celo kendi dilini oluşturmuş bile. *** Öğleden sonra… Sıcaktan mayışan bedenler ele, yüze çarpılan suyla kendine gelse de sıcak bildiğini okuyordu… İş dünyasındaki başarısızlığı yüzünden babasından her gün azar işiten Sopalı Salo, Hay Sana İnternet Haber Sitesi sayesinde onun gözüne girmek istiyordu… Editörlerin çalıştığı salona dalarak gazetecilik dehasını sergilemek istedi: - Şehirde öleni / kalanı, yalanı / dolanı, falanı / filanı haber yapacağız… Haberin içine biraz gizem katıp, komplo teorileri üreteceğiz. Okuyucular meraklanmalı… Editörler başlarını sallayıp onayladıktan sonra işe koyuldu… Odasına geçen Salo, Hay Sana İnternet Haber Sitesinde sörf yaparken heyecanla bağırmaya başladı: - Evreka! Evreka! Kim yazdı bu haberi? Herkes birbirine bakarken odaya giren Salo devam etti: - Muhteşem… Habere bakın: Uzaya giden ilk insan bir Türk… Editör Fato sakince bilgilendirdi: - Arkadaşımız yazdı… Okudunuz mu? - Okumama gerek yok, bu başlık yeter! İstediğim işte bu! - Haberde Nesimi diyor ki: Gah çıkarım gökyüzüne Seyrederim alemi Gah inerim yeryüzüne Seyreder alem beni Arkadaşımız da onu haberleştirdi… Uzaya çıkmış gibi yani! Bu arada Cingöz Cemo ve Mahcup Maho da gürültünün sebebini merak ederek “Ne oluyor ya kavga mı var” diye salona girdi… Salo onları görünce iyice coştu: - Bize hep böyle haberler lazım. Öyle değil mi Maho, Cemo? Hak geçmesin… Mahcup Maho: - Hangi haber bilmiyorum ama evet… Viral olmalıyız! Yazı konusunda ortaklarını da bilgilendiren Sopalı Salo, yayın anlayışını da netleştirdi: - Okuyucular gerçeği bilmek zorunda değil. Biz sadece ilgi çekici haberler yapalım, dikkat çeken başlıklar atalım yeter… Cingöz Cemo konuyla ilgili öneride bulundu: - O zaman, “Mars'ta ilk Türk Mahallesi kuruluyor” diye bir haber yapalım! Sopalı Salo: - Kul hakkı yemeyelim! Harika! Falan / filan, yalan / dolan… Süper! Mahcup Maho: - Viral olur muyuz? Cingöz Cemo: - Vakit geçmeden öğleni eda edip geleyim… Üçü birden mescide geçerken, iki kafir, Gugıl Gülo ile Cipiti Celo salona girdi! *** Yeniden salona dönen Salo, Maho ve Cemo, Cipiti Celo ile Gugıl Gülo’yu karşılarında görünce ne yapacağını şaşırdı… Eski ezikliğinden kurtulmuş görünen Cipiti Celo öyle sinirliydi ki cinleri tepesindeydi. Aleyhinde konuşan Gugıl’a ve Salo’ya karşı isyanları oynuyordu… Gugıl Gülo, gerilen ortamı düzeltmek istedi: - Size bir masal anlatayım da rahatlayın! Hava yumuşarken sopanın kendisine dönmesinden kurtulan Salo, oluşan ortamdan memnundu. Gugıl Gülo, masal anlatmaya başladı: Şurda burda Kuzuyu verdim kurda Dereyi çorba ettim Söğüdü kepçe ettim Yedim, içtim… Patronlar demiş: Parayla biter her iş… Padişahın bir kızı varmış. Onu evlendirmek ve uygun bir damat adayı bulmak için yarışma düzenlemek istiyormuş. Ülkenin dört bir yanına haber salmış. Tellallar bu haberi en ücra köylere kadar duyurmuş… Cipiti Celo, ilginin Gugıl üzerine yoğunlaşmasından rahatsız oldu. Onu susturmak ve hünerini göstermek için atıldı: - Kes! Kes! Bu ne ya? Böyle şeyler milattan öncelerde kaldı! Bakın ben size bir masal yazayım da görün: Maho ile Cemo şaşkın halde birbirine bakarken Salo, Gugıl’a yalakalık yapmak için Cipiti Celo’ya laf soktu: - Celo abi biliyorsun masal yazılmaz, anlatılır… Sopalı Salo’nun kendisini bozmasına bozulan Cipiti Celo hiddetlendi: - Bak Salo, seni masal diye yazar aha şu duvara asarım. Orda öyle kalır salo salo bakarsın! “Çeneni kapat da dinle” diye fırçasını kayarak masalını yazmaya başladı: Dijitalistan’ın başkenti Browseropolis’te, ülkenin en yetenekli kod yazarı Byte’ın en iyi arkadaşı Megabyte video oyunları oynamayı çok severmiş. Bir gün en sevdiği oyunun yavaşladığını fark etmiş ve Byte’tan yardım istemiş. Byte, oyunun sorununu bulmak için ctrl+alt+del kombinasyonunu kullanarak Görev Yöneticisi’ni açmış, bakmış. - Hımm, burada bir sorun görünüyor… Biraz daha kurcalayınca, “Belli ki bir Buffer Overrun var. Hemen bir çözüm bulmalıyız” demiş. Bu kez tüm ilgi Cipiti Celo’nun üzerine yoğunlaşınca Gugıl Gülo söz kesti: - Uydur uydur! Biz de yedik… Bu araya girişe çok kızan Cipiti, Gugıl’ın üzerine yürüdü: - Ulan şimdi senin… Salondakiler araya girip ayırdıktan sonra Cipiti masalını yazmaya devam etti: Byte ve Megabyte, sorunlarını çözmek için hızla “Search Engine” adında bir bilgeye gitme kararı almış. Bilge, onlara “Cache temizliği” ve “RAM genişletme”yi önermiş… Bilgeye teşekkür edip yola çıktıklarında, bilgisayar korsanı Hacker Huck’a rast gelmişler. Huck, Byte ve Megabyte'a sataşarak, “İnternet bağlantınızı keseyim de görün gününüzü” demiş. Bu kötü haber üzerine bir plan yapan Byte, Huck’ı kandırmak için seslenmiş: - Bak Huck, sana bir Wi-Fi şifresi vereyim, en yeni oyunlara erişebilirsin oradan… Huck, Wi-Fi şifresi ile kandırıldığını fark edince öfkelenmiş, ama Byte onu çoktan Firewall duvarının arkasına hapsetmiş. Megabyte bu duruma çok gülmüş… Bilge, Search Engine ile görüşmek için yanına vardıklarında, Byte’ın ‘bandwidth’ sorununu çözmek için onlara sihirli bir Ethernet kablosu vermiş. Byte, kabloyu kullanarak Megabyte'ın oyununu düzeltmiş ve oyun artık hiç olmadığı kadar hızlı çalışıyormuş. Bu hikaye, Dijitalistan’da dilden dile dolaşmış ve Byte ile Megabyte, dijital dünyanın kahramanları olarak anılmaya başlanmış! *** Masal bitince salonda bir sessizlik oluştu… Cingöz Cemo: - Bu neydi ya? Sopalı Salo, bir gözü Gugıl’da, Cipiti’yi alkışlayarak takdirini belirtti: - İşte bu! Benim istediğim bu… Mahcup Maho: - Viral oluruz… Gugıl Gülo, kontrolü kaybediyor olmanın telaşıyla bağırdı: - Güncelliyom lan sizi… Cingöz Cemo: - Mahvoluruz… Bu arada dördüncü ortak girdi içeri: - Selamün Aleyküm… *** Cipiti Celo, Gugıl Gülo’yu rezil etmekte kararlı görünüyordu: - Bana bak Gugıl, kırdığın ceviz kırkı aştı. Senin ipliğini pazara çıkarma zamanı geldi… İyice lümpenleşen Gugıl Gülo farklı tepki gösterdi: - Oğlum bak git! Sopalı Salo, Gugıl’a yağcılık yaptı: - Bırak abi annatsın! Bakalım ne annatacak? Cipiti Celo, “İyi dinleyin” diyerek anlatmaya başladı: - Ula Gugıl, Sen Salo’yu trend aramalarına salıp hangi haberler popüler olmuş, hangi konular insanlar tarafından en çok merak ediliyor diye araştırtmadın mı? - Heee, araştırttım. Hemi de her gün araştırttırırım… - Salo’ya ‘dünyanın en ilginç haberleri’ diye arama yaptırtmadın mı? - Heee, yaptırttım… - Salo, salo salo gezerken önüne “Dünyanın En İlginç Haber Sitesi Sahibi: Sopalı Salo” başlığını çıkartmadın mı? - Heee, çıkarttım. N’olmuş? Sopalı Salo, işin nereye gideceğini anlamış gibi kıvranırken Cipiti Celo devam etti: - Lafımı kesme de olup biteni anlatayım. Salo da senin ne olduğunu görsün! - Annat annat, heyecanlı oluyo! Cipiti Celo, teknolojiye ve her ayrıntıya hakim bir halde Gugıl’ı rezil etmeye çalıştı: - Salo, Hay Sana İnternet Haber Sitesine uluslararası bir boyut kazandırmak istiyordu. Bir gün senin Translate’i kullanarak haberlerini farklı dillere çevirmeye karar verdi. Heyhat! Senin ne mal olduğunu bilmiyordu. Hırsına yenik düşen Salo, “Dijitalistan Cumhurbaşkanının Konuşması” başlıklı bir haberi Rusçaya çevirmek istedi. Ancak çeviride, ‘Cumhurbaşkanı’ kelimesi ‘matruşka olarak çevrilmişti. Haberi okuyan Rus takipçiler, Dijitalistan’ın ‘matruşka’ üzerine konuşan bir Cumhurbaşkanına sahip olduğunu düşünmeye başladı. Salo, hatayı fark edip düzeltti ama olan olmuştu… Gugıl Gülo: - Ne yapalım, bu kadar hata kadı kızında da olur! Yaşanan o olaydan başı ağrıyan Sopalı Salo söze girdi: - Öyle deme Gugıl abi, rezil oldum! Babamdan da bi ton sopa yedim! Gugıl Gülo: - Kes lan! Güncellerim bak… Salo, Maho, Cemo: Salolar ayaküstü at uykusuna yatar Gugıl, tüm Saloları, sala bindirip atar Bunu gören Cipiti, yaktım sizi diyerek Ortalığı toz / duman ve birbirine katar (DEVAM EDECEK)
Ekleme Tarihi: 09 Eylül 2024 - Pazartesi

Bir Medya Masalı -5-

-5-

Devrisi gün…

Politika Kasabası sakinleri yeni güne merhaba derken Siyaset Bulvarı hareketliydi…

Meclis’te yumruklaşan vekillerine bakan millet, bahçesine giderek derdine yanıyordu…

Hayat da tüm acımasızlığı ve güzelliğiyle devam ediyordu…

Ekip buluştu… Her günkü gibi F Klavye Hocanın öncülüğünde Hay Sana İnternet Haber Sitesi bürosuna vardılar…

Bu sefer geciken onlardı. İçeri girer girmez kendilerini toplantı ortamında buldular...

Sopalı Salo, masanın başına otururken ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladı:

- Arkadaşlar, sitemizde yer alan bazı içerikler bizim için tehlike oluşturuyor… Eli sopalı birini bulalım! Kul hakkı yemeyelim!

Mahcup Maho, çekingen bir şekilde başını sallayarak söze girdi:

- Haklısın! Bunu halletmemiz gerekiyor. Cipiti Celo yüzünden Gugıl Gülo da MEREK de bizi cezalandırabilir… Viral olamıyoz…

Cingöz Cemo’nun beklentisi netti:

- Paramız kesilmesin de ne olursa olsun!

Editör Fato, farklı ve yeni bir öneride bulundu:

- Belki de bu durumu fırsata çevirebiliriz. Cipiti Celo ile çetleşerek, takipçilerimize yeni bir bakış açısı sunabiliriz. Doğru yönetirsek bizim için büyük bir avantaja dönüşebilir.

Salo ve Maho bu duruma hiç hoş bakmadı. Ortak görüşü Salo dile getirdi:

- Gugıl Gülo duyarsa ağzımıza sı…

Dördüncü ortak susma hakkını kullanıyordu!

Editör Fato:

- Cipiti ile dostluğumuzu geliştirip onu nasıl daha iyi ve etkili kullanabileceğimizi bulursak, rakiplerimize karşı büyük bir avantaj elde edebiliriz.

Cingöz Cemo bu duruma sıcak baktı.

- Bence deneyelim abi. Gugıl Gülo’nun ruhu bile duymaz!

Sopalı Salo:

- Anında çözer abi, o kaçın kurası…

Editör Fato, “Yakında Cipiti editörlüğü diye bir meslek doğarsa şaşırmam” deyince, Salo ile Maho da yumuşadı…

Salo, aklına yeni bir şey gelmiş gibi Fato’ya döndü:

- Akşam çıkarken kombiyi kapatıyor musun?

- !!!

Karar:

- Haberleri ve tüm içerikleri Cipiti Celo yazacak!

***

Cipiti Celo ile önceden dost olan editörler yeni sürece hemen uyum sağlarken, henüz tanış olanlar bocaladı…

Yine de Cipiti’nin kendilerine sunduğu haberleri, içerikleri elden geçiren editörler bir de fotoğraf ve üzerinde işlem yapma imkanı sunan Foto Cano’yu kullanarak Hay Sana İnternet Haber Sitesine kaliteli görseller eşliğinde yeni ve ilgi çekici içerikler eklemeye, yüklemeye başladı.

Editör Fato, durum tespiti yaptı:

- Bizim SEO’cular Gugıl Gülo ile el ele verip kara cahillerle Türkçeyi katlederken, Cipiti Celo kendi dilini oluşturmuş bile.

***

Öğleden sonra…

Sıcaktan mayışan bedenler ele, yüze çarpılan suyla kendine gelse de sıcak bildiğini okuyordu…

İş dünyasındaki başarısızlığı yüzünden babasından her gün azar işiten Sopalı Salo, Hay Sana İnternet Haber Sitesi sayesinde onun gözüne girmek istiyordu…

Editörlerin çalıştığı salona dalarak gazetecilik dehasını sergilemek istedi:

- Şehirde öleni / kalanı, yalanı / dolanı, falanı / filanı haber yapacağız… Haberin içine biraz gizem katıp, komplo teorileri üreteceğiz. Okuyucular meraklanmalı…

Editörler başlarını sallayıp onayladıktan sonra işe koyuldu…

Odasına geçen Salo, Hay Sana İnternet Haber Sitesinde sörf yaparken heyecanla bağırmaya başladı:

- Evreka! Evreka! Kim yazdı bu haberi?

Herkes birbirine bakarken odaya giren Salo devam etti:

- Muhteşem… Habere bakın: Uzaya giden ilk insan bir Türk…

Editör Fato sakince bilgilendirdi:

- Arkadaşımız yazdı… Okudunuz mu?

- Okumama gerek yok, bu başlık yeter! İstediğim işte bu!

- Haberde Nesimi diyor ki:

Gah çıkarım gökyüzüne
Seyrederim alemi
Gah inerim yeryüzüne
Seyreder alem beni

Arkadaşımız da onu haberleştirdi… Uzaya çıkmış gibi yani!

Bu arada Cingöz Cemo ve Mahcup Maho da gürültünün sebebini merak ederek “Ne oluyor ya kavga mı var” diye salona girdi…

Salo onları görünce iyice coştu:

- Bize hep böyle haberler lazım. Öyle değil mi Maho, Cemo? Hak geçmesin…

Mahcup Maho:

- Hangi haber bilmiyorum ama evet… Viral olmalıyız!

Yazı konusunda ortaklarını da bilgilendiren Sopalı Salo, yayın anlayışını da netleştirdi:

- Okuyucular gerçeği bilmek zorunda değil. Biz sadece ilgi çekici haberler yapalım, dikkat çeken başlıklar atalım yeter…

Cingöz Cemo konuyla ilgili öneride bulundu:

- O zaman, “Mars'ta ilk Türk Mahallesi kuruluyor” diye bir haber yapalım!

Sopalı Salo:

- Kul hakkı yemeyelim! Harika! Falan / filan, yalan / dolan… Süper!

Mahcup Maho:

- Viral olur muyuz?

Cingöz Cemo:

- Vakit geçmeden öğleni eda edip geleyim…

Üçü birden mescide geçerken, iki kafir, Gugıl Gülo ile Cipiti Celo salona girdi!

***

Yeniden salona dönen Salo, Maho ve Cemo, Cipiti Celo ile Gugıl Gülo’yu karşılarında görünce ne yapacağını şaşırdı…

Eski ezikliğinden kurtulmuş görünen Cipiti Celo öyle sinirliydi ki cinleri tepesindeydi.

Aleyhinde konuşan Gugıl’a ve Salo’ya karşı isyanları oynuyordu…

Gugıl Gülo, gerilen ortamı düzeltmek istedi:

- Size bir masal anlatayım da rahatlayın!

Hava yumuşarken sopanın kendisine dönmesinden kurtulan Salo, oluşan ortamdan memnundu.

Gugıl Gülo, masal anlatmaya başladı:

Şurda burda
Kuzuyu verdim kurda
Dereyi çorba ettim
Söğüdü kepçe ettim
Yedim, içtim…

Patronlar demiş:
Parayla biter her iş…

Padişahın bir kızı varmış. Onu evlendirmek ve uygun bir damat adayı bulmak için yarışma düzenlemek istiyormuş. Ülkenin dört bir yanına haber salmış.

Tellallar bu haberi en ücra köylere kadar duyurmuş…

Cipiti Celo, ilginin Gugıl üzerine yoğunlaşmasından rahatsız oldu. Onu susturmak ve hünerini göstermek için atıldı:

- Kes! Kes! Bu ne ya? Böyle şeyler milattan öncelerde kaldı! Bakın ben size bir masal yazayım da görün:

Maho ile Cemo şaşkın halde birbirine bakarken Salo, Gugıl’a yalakalık yapmak için Cipiti Celo’ya laf soktu:

- Celo abi biliyorsun masal yazılmaz, anlatılır…

Sopalı Salo’nun kendisini bozmasına bozulan Cipiti Celo hiddetlendi:

- Bak Salo, seni masal diye yazar aha şu duvara asarım. Orda öyle kalır salo salo bakarsın!

“Çeneni kapat da dinle” diye fırçasını kayarak masalını yazmaya başladı:

Dijitalistan’ın başkenti Browseropolis’te, ülkenin en yetenekli kod yazarı Byte’ın en iyi arkadaşı Megabyte video oyunları oynamayı çok severmiş. Bir gün en sevdiği oyunun yavaşladığını fark etmiş ve Byte’tan yardım istemiş.

Byte, oyunun sorununu bulmak için ctrl+alt+del kombinasyonunu kullanarak Görev Yöneticisi’ni açmış, bakmış.

- Hımm, burada bir sorun görünüyor…

Biraz daha kurcalayınca, “Belli ki bir Buffer Overrun var. Hemen bir çözüm bulmalıyız” demiş.

Bu kez tüm ilgi Cipiti Celo’nun üzerine yoğunlaşınca Gugıl Gülo söz kesti:

- Uydur uydur! Biz de yedik…

Bu araya girişe çok kızan Cipiti, Gugıl’ın üzerine yürüdü:

- Ulan şimdi senin…

Salondakiler araya girip ayırdıktan sonra Cipiti masalını yazmaya devam etti:

Byte ve Megabyte, sorunlarını çözmek için hızla “Search Engine” adında bir bilgeye gitme kararı almış. Bilge, onlara “Cache temizliği” ve “RAM genişletme”yi önermiş…

Bilgeye teşekkür edip yola çıktıklarında, bilgisayar korsanı Hacker Huck’a rast gelmişler. Huck, Byte ve Megabyte'a sataşarak, “İnternet bağlantınızı keseyim de görün gününüzü” demiş.

Bu kötü haber üzerine bir plan yapan Byte, Huck’ı kandırmak için seslenmiş:

- Bak Huck, sana bir Wi-Fi şifresi vereyim, en yeni oyunlara erişebilirsin oradan…

Huck, Wi-Fi şifresi ile kandırıldığını fark edince öfkelenmiş, ama Byte onu çoktan Firewall duvarının arkasına hapsetmiş. Megabyte bu duruma çok gülmüş…

Bilge, Search Engine ile görüşmek için yanına vardıklarında, Byte’ın ‘bandwidth’ sorununu çözmek için onlara sihirli bir Ethernet kablosu vermiş. Byte, kabloyu kullanarak Megabyte'ın oyununu düzeltmiş ve oyun artık hiç olmadığı kadar hızlı çalışıyormuş.

Bu hikaye, Dijitalistan’da dilden dile dolaşmış ve Byte ile Megabyte, dijital dünyanın kahramanları olarak anılmaya başlanmış!

***

Masal bitince salonda bir sessizlik oluştu…

Cingöz Cemo:

- Bu neydi ya?

Sopalı Salo, bir gözü Gugıl’da, Cipiti’yi alkışlayarak takdirini belirtti:

- İşte bu! Benim istediğim bu…

Mahcup Maho:

- Viral oluruz…

Gugıl Gülo, kontrolü kaybediyor olmanın telaşıyla bağırdı:

- Güncelliyom lan sizi…

Cingöz Cemo:

- Mahvoluruz…

Bu arada dördüncü ortak girdi içeri:

- Selamün Aleyküm…

***

Cipiti Celo, Gugıl Gülo’yu rezil etmekte kararlı görünüyordu:

- Bana bak Gugıl, kırdığın ceviz kırkı aştı. Senin ipliğini pazara çıkarma zamanı geldi…

İyice lümpenleşen Gugıl Gülo farklı tepki gösterdi:

- Oğlum bak git!

Sopalı Salo, Gugıl’a yağcılık yaptı:

- Bırak abi annatsın! Bakalım ne annatacak?

Cipiti Celo, “İyi dinleyin” diyerek anlatmaya başladı:

- Ula Gugıl, Sen Salo’yu trend aramalarına salıp hangi haberler popüler olmuş, hangi konular insanlar tarafından en çok merak ediliyor diye araştırtmadın mı?

- Heee, araştırttım. Hemi de her gün araştırttırırım…

- Salo’ya ‘dünyanın en ilginç haberleri’ diye arama yaptırtmadın mı?

- Heee, yaptırttım…

- Salo, salo salo gezerken önüne “Dünyanın En İlginç Haber Sitesi Sahibi: Sopalı Salo” başlığını çıkartmadın mı?

- Heee, çıkarttım. N’olmuş?

Sopalı Salo, işin nereye gideceğini anlamış gibi kıvranırken Cipiti Celo devam etti:

- Lafımı kesme de olup biteni anlatayım. Salo da senin ne olduğunu görsün!

- Annat annat, heyecanlı oluyo!

Cipiti Celo, teknolojiye ve her ayrıntıya hakim bir halde Gugıl’ı rezil etmeye çalıştı:

- Salo, Hay Sana İnternet Haber Sitesine uluslararası bir boyut kazandırmak istiyordu. Bir gün senin Translate’i kullanarak haberlerini farklı dillere çevirmeye karar verdi. Heyhat! Senin ne mal olduğunu bilmiyordu. Hırsına yenik düşen Salo, “Dijitalistan Cumhurbaşkanının Konuşması” başlıklı bir haberi Rusçaya çevirmek istedi.

Ancak çeviride, ‘Cumhurbaşkanı’ kelimesi ‘matruşka olarak çevrilmişti. Haberi okuyan Rus takipçiler, Dijitalistan’ın ‘matruşka’ üzerine konuşan bir Cumhurbaşkanına sahip olduğunu düşünmeye başladı. Salo, hatayı fark edip düzeltti ama olan olmuştu…

Gugıl Gülo:

- Ne yapalım, bu kadar hata kadı kızında da olur!

Yaşanan o olaydan başı ağrıyan Sopalı Salo söze girdi:

- Öyle deme Gugıl abi, rezil oldum! Babamdan da bi ton sopa yedim!

Gugıl Gülo:

- Kes lan! Güncellerim bak…

Salo, Maho, Cemo:

Salolar ayaküstü at uykusuna yatar
Gugıl, tüm Saloları, sala bindirip atar
Bunu gören Cipiti, yaktım sizi diyerek
Ortalığı toz / duman ve birbirine katar

(DEVAM EDECEK)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.