Meclis’teki bütçe maratonu sonunda ortaya çıkacak ve önümüzdeki yılın tüm yatırımlarını, harcamalarını belirleyecek olan bütçe, reel sektörü ihmal ederse ne ekonomik sorunlarla ne de pandemi ile mücadele mecali kalır ülkenin.
VERİLEN MESAJLAR
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yapan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “yerli ve uluslararası girişimciler açısından yatırım ortamını iyileştirmek için yapısal reformlardan” söz etti.
Güzel bir mesaj…
Bir başka güzel mesaj da şuydu:
“2021 yılında, altyapıya yönelik kamu yatırımları vasıtasıyla özel sektörün yenilikçi ve üretken yatırımlarına önemli katkı sağlanacaktır.”
Bunu, “Yatırım ödeneklerinde artırılan kaynaklar başta demiryolu, sulama, eğitim, sağlık, Ar-Ge ve OSB yatırımları olmak üzere üretimi, verimliliği ve istihdamı destekleyecek sabit sermaye yatırımları için kullanılacak.” Söylemi ile harmanlayınca daha büyük bir önem ve anlam kazanıyor.
KOBİ, Bakanın sözlerinde sıralamanın sonunda yer alıyor olsa da, öncesinde sayılan her şeyin ve daha başka hastalıkların hale yola girmesinin en etkili ilacıdır bu işletmeler…
Bunun açılımı şudur: KOBİ’ler ihmale gelmez.
Gelir diyen varsa birkaç gerçeği daha ifade edeyim:
-Dünyadaki işletmelerin yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşuyor.
-KOBİ’lerin Türkiye’de istihdama katkısı virüs öncesi yüzde 85 civarındaydı. Avrupa Birliği’ndeki yaklaşık 24 milyon KOBİ’de çalışan sayısı 100 milyona yakın.
DERVİŞ ÖRNEĞİ
20 yıl önce ‘kurtarıcı’ olarak getirilen ancak işçi, memur, çiftçi ve reel sektörün canını acıtan Kemal Derviş’e dönemin TOBB Başkanı Fuat Miras’ın söylediği bir söz vardı. Demişti ki:
-(Ulusal) Programa hiçbir zaman destek vermeyeceğiz. Her şeyden önce, IMF’den alınan 3.9 milyar dolar bankalara ve hazineye gitti. Reel sektör havasını aldı.
Tamam, bugün IMF derdimiz yok ama sorunlar da ortada. Yeni Bakan Lütfi Elvan, bir gün bir toplantıda bir KOBİ mensubunun, ‘Sayın Bakan, herkese varda bize yok mu’ türü sorusuna muhatap olmak istemiyorsa, KOBİ’leri el üstünde tutmalı. Kaldı ki hedeflere varmak için de bu gerekiyor. (Fotoğraflar: https://www.ostim.org.tr)
***
‘Yanlış’ yaşam!
Siyaset bir yanı ile ‘mişler’, ‘mışlar’ sanatıdır ya; diğer yanı ile de veriler savaşıdır. Kimin elindeki veri güçlü ise rakibini alt edebilir ama bu o kadar zordur ki, birinin birini yenmesi için mucize gerekir!
Bu gerçeklerden kendini sıyırabilen siyasetçi sayısı yok denecek kadar azdır.
Gün olur ekonomik krizler çöreklenir milletin başına. Bazen de siyaset kilitlenir ve siyasiler cebindeki anahtarı bulamaz!
Böyle durumlarda siyasilerin ağzına bakan vatandaş duydukları ile abandone olur bilinçsizce izler olup biteni.
EKONOMİ ÖRNEĞİ
Muhalefet diyor ki:
-Virüsü sebebiyle 2 milyonu aşkın insanın işsiz kaldı, 400 bin iş yeri kapandı.
Doğru!
Yeni Bakan diyor ki:
-Salgının etkisiyle şubat-nisan döneminde istihdam kaybı yaşandı. Normalleşme sürecinin başlaması ve istihdama yönelik alınan tedbirlerin etkisiyle mayıs-ağustos döneminde kayıpların kayda değer bir bölümü geri alındı ve 1,3 milyonluk istihdam artışı görüldü.
E, bu da doğru!
Bakan Elvan, ötesini de söylüyor:
-Yeni Ekonomi Programı dönemi sonunda işsizliğin yüzde 10,9’a gerilemesi bekleniyor.
Bekleyip göreceğiz…
Muhalefet diyor ki:
-Üretim durdu…
Doğru!
Yeni Bakan diyor ki:
“(Veriler) İkinci çeyrekteki daralmanın ardından güçlü bir toparlanmaya işaret etmektedir.”
Açıklanan verilere bakıldığında bu da doğru…
Bu kadar doğrunun arasında yanlış yanlış yaşayıp gidiyoruz!
Bir de üzerine söz edilmeyecek kerte net sözler oluyor. Örnek: Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nda dedi ki: Ülkemiz hazırlık devrini geride bırakıp artık şahlanış dönemine giriyor…
***
Oldum MU?
Sadık idim Bela oldum
Saray idim Helâ oldum
Ezan idim Selâ oldum
Mezarıma sığamadım
***
SÖZ
Benim aklım inek ile danada, karımın aklı sürme ile kınada (Türk atasözü)
***
FIKRA
Tavşan
Temel avdan eli boş dönerken kasaptan bir tavşan almış. Fadime sormuş: - Ha pu netur, soyulmuş tavşanı nasıl avlaysun? Cevap: - Sevişurken yakaladum, çiyinmeye firsatu olmadu...