[simple-author-box]
Anneler, gününüz de bayramınız da kutlu olsun. Ramazan Bayramı öncesinde, 9 Mayıs Anneler Günüydü. Yüce Yaradan tutanların orucunu kabul, tutamayanların günahını af etsin. Mazereti geçerli olanların kafası da gönlü de rahattır ellaham!
Lüksten, sefadan, ‘haram’ sayılan her şeyden uzak durulan Muharrem gibi; üç aylar; Recep ve Şaban’ın ardından Ramazan da bitti, gitti…
Bugün bayram, kutlu olsun.
Kimine mahpusluk kimine seyran…
Çöp deşiyor kimi; kiminin sofrasında büryan…
Helva tavası sırtında kiminin…
Kimileri sübyan…
Dileğimiz: Hepsine de kutlu, mübarek olsun bayram…
Öyle bir ana ki
Bir bayram yazısına neden güzelliklerin yanına çirkinlikleri, bereketin yanına yokluk ve yoksunlukları ekleyerek giriş yaptım dersiniz?
Anlatacağım, daha doğrusu ömrü uzun olasıca kayınvalidem Meryem Yıldırım’ın anlattığı, “Madımak kahvaltısı ve mercimek çayı” yaşanmışlığından derim…
Meryem Ana’nın anlattıklarını, mümkün olduğu kadar onun anlattığı ve ona anlatanın anlattığı gibi yöresel ağızla aktarmaya çalışayım:
Koyde bi gonşumuz varıdı.
Gocası ölüncü, üç çocuğunan ortada galdıydı.
Herkes elinden gelen yardımı yapardı.
Bi’gün dert yanıyodu.
Dedi ki:
-Gız Meyrem (Meryem) gurban oluyum. Zabah gun ağarırken gidip madımalak (madımak) topluyom. Çocuklar uyanmadan alasulu bişiriyom. Gahtıklarında önlerine goyom. Gayfelti niyetine yiyo sabiler. Öğleninen aaşama da aşımız oluyo… Gışın da bol sulu mercimek haşlıyom. Zabahleyin suyunu çay gibi içiyolar, denesi de öğlene, aaşama yemek oluyo…
Bu ananın eli öpülmez, günü kutlanmaz mı?
Sor, anlatsınlar
Dün hayat çok zordu…
Anlattıklarım için ‘abartı’ diyen varsa, ebesine/dedesine sorsun, benzer şeyler duyacaklardır.
Daha da vahimleri olduğundan eminim…
*
Hatırla yeter, gerisi kolay
Ramazan Bayramı dolayısıyla ahkam kesecek donanımdan uzak olduğum için mesajım basit:
Sabah madımak ile kahvaltı yapıp, çay diye mercimek suyu içmek istemiyorsan, bu ülke için çalışacak, üreteceksin arkadaş.
Yasaklar ve kısıtlamalar öncesi nereye kaçıp tatil havasına girip keyif çatıyorsan çat, hakkındır. Ancak ihtiyaç sahiplerini de unutma lütfen…
Bayramı bayram yapan şeyin paylaşma ve dayanışma olduğunu unutma yeter…
Öksüzü, yetimi sevindir…
Şehit ailelerini unutma…
“Tüm bunları yapacak ortam mı var” mazeretine sığınanlar, işlerini nasıl hallettiğini hatırlasın.
Telefonu eline alınca her türlü alışverişi, para transferini, altın-döviz alımını, borsa işlemlerini yapıyorsun da bir garibanı sevindirmeye gelince çaresiz kalıyorsan batsın o teknoloji!
Mazeret değil iş, sevgi, merhamet ve yardım üreten herkese bayram selamı…
*
SÖZ
İlmi olan ilminden, malı olan da malından sadaka versin. (Hadis-i Şerif)
*
Oldum MU
Azda idim Karar oldum
Çokta idim Zarar oldum
Yokta idim Gezer oldum
Varlık acep bu mudur ki