Virüsler salgınıyla, acı gerçekler kafasını kuma gömenler tarafından bile tüm çıplaklığıyla görüldü. Buna göre; tükettiğinden çok üretmeyen, ürettiğini satamayan ülke insanlarının geleceği belirsiz.
Bu hüküm; tarımdan sanayiye, bilimden teknolojiye, yerin yedi kat derinliğinden uzayın karanlıklarına kadar geçerli!
Bu bakımdan, üretime, istihdama, ihracata dönük tüm projeleri, destekler, girişimler baş tacı edilmelidir.
OSTİM Yatırım
Son dönemde bu türden güzelliğe imza atanlardan biri de OSTİM oldu.
İlgilisinin gözünden kaçmamıştır, konuyla ilgili haber diyor ki:
“Başkente üretim ve sanayinin kalbinin attığı OSTİM’de KOBİ’ler dış pazarlara kanat çırpıyor. OSTİM’in bir kuruluşu olan OSTİM Yatırım, ihracatçılara aracılık ediyor. OSTİM’de KOBİ’lere yurt dışından müşteriler bularak üretime ve ihracata katkı sağlayan OSTİM Yatırım, bölge ve Türkiye’nin üretimdeki ve ihracattaki rekabet gücünü ürettiği projeler ile artırmak istiyor.”
Konuyla ilgili bilgilendirmeyi yapan isim, OSTİM Yatırım Genel Müdürü Abdullah Çörtü, “Küçük firmaları bir araya getirerek onları büyütüyoruz, daha büyük iş yapar hale getiriyoruz. Bir ayağımız OSTİM’de olmak kaydı ile diğer ayağımızı açabildiğimiz kadar açarak her üreticiyi projelerimizden faydalandırmak istiyoruz” diyor.
Yazıya konu gelişmenin önemini anlamak için şu satırları okumak yeterli:
“OSTİM‘den özellikle yedek parça alanında ihracat yapılıyor. Adresler arasında yedek parçanın anavatanı olarak bilinen Çin de var.”
Bu iki cümle beni kesmedi diyen varsa, 54 ülkeye ihracat gerçekleştirilen OSTİM’e dair şu bilgileri edinmesi yeter sanırım:
“2020 yılında 10 milyon TL olan ihracatımızı 2021’de 26.5 milyon çıkardık. 2022 yılının ilk çeyreğinde ise ihracatımız 15 milyon TL oldu…”
OSTİM Yatırım, KOBİ’lerin büyümesini, üretmesini ve ihracat yapmasını sağlarken yurt dışından talep edilen ürünleri sürekli olarak üreticilerle değerlendiriyor. Lojistik desteği olmayan fakat müşteri bulmuş firmalara ihracat konusunda hem danışmanlık yapılıyor hem de eldeki lojistik gücün kullanılmasına imkan sağlanıyor.
İşte OSTİM
KOBİ’lere, adeta, “Gerçek dostum sevgili OSTİM” dedirten bu hizmet Ankara ve Türkiye ekonomisi açısından o kadar önemli ki, “İş birliği, Güç Birliği, Ortaklaşa Rekabet... OSTİM Sizin Fabrikanız…” sloganıyla tanıtılan bu dev yapı, “…17 sektör ve 139 işkolunda, 6.400’den fazla işletme, 65.000’den fazla çalışanın faaliyet gösterdiği, milli ihtiyaçların karşılanmasında bir çözüm merkezi olarak uluslararası marka değerine sahip bir KOBİ kentidir.”
İddialı sözler
Merhum Cevat Dündar ve bir grup müteşebbisin 1967’de temellerini attığı OSTİM’in dünden bugüne serüvenini OSTİM Başkanı Orhan Aydın, KOBİ Mehmet namlı iş insanı ve STK gönüllüsü Mehmet Akyürek ile İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ahmet Kurt ve OSİAD Genel Başkanı Süleyman Ekinci gibi isimlerden dinlemişliğim vardır.
2007 yılında Orhan Aydın ile yaptığım bir röportajda dile getirdiği şu sözler hiç hatırımdan çıkmaz:
-Destek versinler yerli otomobil de yaparız, yerli uçak da…
Bu sözlerin hamaset içermediğini, afaki olmadığını anlamak adına; Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’e Türkiye’den mekanik parça satışı gerçekleştiren ilk firma olan Dora Makina’nın da OSTİM’de faaliyet gösterdiğini hatırlatmam yeter sanırım.
Tek yol var
OSTİM, şu gerçeğin en çarpıcı örneğidir:
-Üretmek, satmak, istihdam yaratmak, kalkınmak, refaha ulaşmak istiyorsan Türkiye’nin her köşesini OSTİM’lerle donatacaksın!