Konya’ya doğru… Aba da bir diba da bir giyene
Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir, “Abi, ‘Medya, Kültür / Sanat ve Turizm Buluşmaları’nın üçüncüsünü Konya’dan başlatıyoruz, listedesin” deyince, teşekkür edip çantamı hazırladım!
Yola çıkarken
Gün gelip de bizi Konya’ya götürecek minibüs gelince, rahmetli Selahattin Duman’ın merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Çin gezisinden dönüş yazısı geldi hatırıma. Gazetecilerin ‘bagaj çılgınlığı’ üzerine kaleme aldığı ve çok tartışılan bir yazıydı…
Neyse…
Yoldaşlar arasına ‘kaçak yolcu’ olarak sokulmuş tosbağayı da kabullenerek hareket ettik!
Konya Yolu’ndan Gölbaşı’na doğru yol alırken, bu defa, her gün balkonundan seyrettiğim yoldan el salladım evime!
Geçelim!
Konya’ya odaklanmalıyım…
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla yürütülen, Konya ayağı Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı ve Kalecik Belediye Başkanı Duhan Kalkan’ın destekleriyle gerçekleştirilen etkinlik, daha önce defalarca gittiğimiz ve fakat pek çok güzelliğinden mahrum kaldığımız şehrin bilmediğimiz, görmediğimiz yerlerine varıp bilgilenme ve sizlere aktarma imkanı sağlayacaktı.
Heyecan verici…
Evet, bu heyecan verici gezi için hazırlık yaparken gördüm ki; Konyalıların ‘Gonya’ dediği şehir bugün bir eğitim, sanayi, turizm, kültür / sanat merkezi ama dün de bugünden aşağı kalmaz değerleri barındırıyormuş bağrında. Göreceğiz…
Yol boyunca pencereye yasladığım başımı çevirip dışarıya baktığımda, bereketli tarlaların içine savrulmuş poşet, gazete parçaları, pet şişeler hoş değildi. Yola çıkanların yolun kendilerine sunduğu güzelliklerin farkında olmaması üzücü. Milattan önce ‘yol anıtı’ dikmiş medeniyetleri bağrında barındıran bir coğrafyada yaşadığımız unutuluyor ne yazık ki.
Yola devam…
Türkü kolaylığı
Canımızı emanet ettiğimiz minibüsün şoförü, arada bir el attığı radyodan hoşuna giden müzik nağmeleri yayarken, bendeniz de;
Aba da bir diba da bir giyene
Güzel de bir çirkin de bir sevene
Diye türkü çığırdım! Türkü çığırmak gibi türkü dinlemek de her Türk’e iyi gelir. Bu iyileşmenin etkisiyle rahatladım.
Konya’ya vardık
Türkü sayesinde havaya girince yol su gibi aktı gitti, bitti…
Kendimi minibüsten atınca gülesim geldi! Ankara sokaklarında Konyalı bir dostu uzaktan gördüğümde peşin sıra, “Şimdi de geçti buradan Gonyalının biri” derdim! Şimdi Konya’dayım ve her gördüğüm Konyalı! Ne diyeceğimi bilemedim!
İbrahim Gökdemir’in, “Odalarınıza çekilin, şu saatte burada olun” talimatı ile buhar olduk!
Diyeceklerim bitmedi…
YARIN: Manevi zenginlik
Ekleme
Tarihi: 13 Nisan 2022 - Çarşamba
Konya’ya doğru… Aba da bir diba da bir giyene
Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir, “Abi, ‘Medya, Kültür / Sanat ve Turizm Buluşmaları’nın üçüncüsünü Konya’dan başlatıyoruz, listedesin” deyince, teşekkür edip çantamı hazırladım!
Yola çıkarken
Gün gelip de bizi Konya’ya götürecek minibüs gelince, rahmetli Selahattin Duman’ın merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Çin gezisinden dönüş yazısı geldi hatırıma. Gazetecilerin ‘bagaj çılgınlığı’ üzerine kaleme aldığı ve çok tartışılan bir yazıydı…
Neyse…
Yoldaşlar arasına ‘kaçak yolcu’ olarak sokulmuş tosbağayı da kabullenerek hareket ettik!
Konya Yolu’ndan Gölbaşı’na doğru yol alırken, bu defa, her gün balkonundan seyrettiğim yoldan el salladım evime!
Geçelim!
Konya’ya odaklanmalıyım…
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla yürütülen, Konya ayağı Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı ve Kalecik Belediye Başkanı Duhan Kalkan’ın destekleriyle gerçekleştirilen etkinlik, daha önce defalarca gittiğimiz ve fakat pek çok güzelliğinden mahrum kaldığımız şehrin bilmediğimiz, görmediğimiz yerlerine varıp bilgilenme ve sizlere aktarma imkanı sağlayacaktı.
Heyecan verici…
Evet, bu heyecan verici gezi için hazırlık yaparken gördüm ki; Konyalıların ‘Gonya’ dediği şehir bugün bir eğitim, sanayi, turizm, kültür / sanat merkezi ama dün de bugünden aşağı kalmaz değerleri barındırıyormuş bağrında. Göreceğiz…
Yol boyunca pencereye yasladığım başımı çevirip dışarıya baktığımda, bereketli tarlaların içine savrulmuş poşet, gazete parçaları, pet şişeler hoş değildi. Yola çıkanların yolun kendilerine sunduğu güzelliklerin farkında olmaması üzücü. Milattan önce ‘yol anıtı’ dikmiş medeniyetleri bağrında barındıran bir coğrafyada yaşadığımız unutuluyor ne yazık ki.
Yola devam…
Türkü kolaylığı
Canımızı emanet ettiğimiz minibüsün şoförü, arada bir el attığı radyodan hoşuna giden müzik nağmeleri yayarken, bendeniz de;
Aba da bir diba da bir giyene
Güzel de bir çirkin de bir sevene
Diye türkü çığırdım! Türkü çığırmak gibi türkü dinlemek de her Türk’e iyi gelir. Bu iyileşmenin etkisiyle rahatladım.
Konya’ya vardık
Türkü sayesinde havaya girince yol su gibi aktı gitti, bitti…
Kendimi minibüsten atınca gülesim geldi! Ankara sokaklarında Konyalı bir dostu uzaktan gördüğümde peşin sıra, “Şimdi de geçti buradan Gonyalının biri” derdim! Şimdi Konya’dayım ve her gördüğüm Konyalı! Ne diyeceğimi bilemedim!
İbrahim Gökdemir’in, “Odalarınıza çekilin, şu saatte burada olun” talimatı ile buhar olduk!
Diyeceklerim bitmedi…
YARIN: Manevi zenginlik
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.