Dursun Erkılıç
Köşe Yazarı
Dursun Erkılıç
 

Tokat İzlenimleri- 7: Zile’de Türk Tarihini Derinden Etkileyen Yenilgi…

Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından 5’incisi düzenlenen Medya Kültür, Sanat ve Turizm Buluşmaları dolayısıyla bulunduğum Tokat’ta sadece şehrin güzelliklerini görüp keşfetmekle kalmadım, Türk ve dünya tarihine dair çok önemli bilgiler de edindim… “Tokat İzlenimleri-4 : Turizm Önerilerim...” başlıklı yazımda, “Tokat bir tarım, bereket yurdu ama yanına bir de ‘turizm’ eklenmezse hem şehre haksızlık olur hem de o büyük potansiyele yazık olur. Çünkü;” diyerek sıraladığım maddeler arasında şunlar da vardı: 900 adımda 900 yılı dolaşmak… 6000 yıllık medeniyet silsilesini yaşatmak, yansıtmak… Türklüğe dair tüm zenginlikleri bağrında barındırmak… Sezar’ı cezbedip ayağına getirterek ‘veni, vici, vidi’ dedirtmek… Büyük İskender'e çeşme yaptırtmak... Sürgündeki Kazıklı Voyvoda’ya ev sahipliği yapmak… Evliya Çelebi gizi gezginlerin; Hacı Bektaşı Veli, Mevlana gibi uluların övgüsüne mazhar olmak… Gazi Osman Paşa Gibi devlet adamı / asker yetiştirmek… BENİ UTANDIRAN EKSİKLİK! Evet, bunlar Türk ve dünya tarihi bakımından çok önemli olaylardı ama bu yazıyı yazmama vesile bir eksiklik beni utandırdı. Yazıdaki eksik kahraman Alper Tunga idi… 40 yıl önceye gidiyorum… Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümündeyim. Dersimiz (sanıyorum) Eski Türk Edebiyatı. Hocamız o önemli şiiri okuyor: Alp Er Tunga öldü mü? Issız acun kaldı mı? Ödlek öcün aldı mı? İmdi yürek yırtılır? 40 yıl beriye geliyorum… Zile Belediyesi Kültür ve Sosyal Hizmetler Müdürü Necmettin Eryılmaz, Zile Kalesi / Müzesinde harika anlatımı ile bizleri bilgilendiriyor. Ankara’ya dönünce araştırıyorum ki; Alper Tunga, Sezar, Voyvoda Zile’de buluşuyor… Kıymetli ağabeyim merhum Mevlüt Uluğtekin Yılmaz, Yeniçağ Gazetesi’nin 19 Mart 2009 tarihli sayısında yayımlanan “Türk Ordusu'nu anlamak (1)” başlıklı yazısında, bu bilgileri teyit ederken diyor ki; “Günümüz Türk Ordusu’nun gerçek kurucusu Mete Han’dır. Mete Han’dan önce de kuşkusuz Türk Ordusu vardı. Ancak, Alper Tunga komutasındaki Türk Ordusu’nun M.Ö. 525 yılında Zile’de Pers Ordusu’na yenilmesi olayından sonra ’Türk gücü’nün, tarihin puslu-dumanlı ufkuna girdiğini görüyoruz. Gerçi Alper Tunga’nın torunlarından -Heredot’a göre- Tomris Hanım zamanında Türk gücü biraz dirildi. Ancak, bu dirilmeden sonra M.Ö. 209 yılına kadar Türk gücü hakkında (şimdilik) kesin bilgilerimiz yoktur…” Evet, Türk’ün Anadolu’daki varlığını milattan öncelere götüren bu bilgiler tahlil edildiğinde, sebepler / sonuçlar da çıkıyor ortaya. Zile'yi ele geçirmek, Alper Tunga için stratejik bir zafer anlamına gelecekti. Ancak, bu sefer beklenmedik bir şekilde yenilgiyle sonuçlanmıştır. Alper Tunga'nın ordusunun karşılaştığı zorluklar ve aldığı yenilgi, dönemin askeri ve siyasi dengeleri açısından büyük bir öneme sahiptir. YENİLGİNİN SEBEPLERİ / SONUÇLARI Tokat ve Zile'nin tarihi ve stratejik önemi bu olayla en net biçimde görülmüştür… Alper Tunga'nın Zile'deki yenilgisi, Türk tarihinin önemli olaylarından biridir… Bu olay, Alper Tunga üzerine yapılan değerlendirmelerde önemli bir yer tutmuştur. Alper Tunga'nın Zile'deki yenilgisinin birkaç muhtemel ana nedeni vardı: Stratejik hatalar yapılması… Savunma gücü yetersizliği… İç isyanlar ve ihanetler… Alper Tunga'nın Zile'deki yenilgisi hem Türkler hem de bölgedeki diğer güçler açısından önemli sonuçlar doğurmuştur. Bu yenilgi, Türklerin Anadolu'daki genişleme çabalarını sekteye uğratmıştır… Tokat’ın bağrında daha ne sırlar gizli acaba…
Ekleme Tarihi: 21 Temmuz 2024 - Pazar

Tokat İzlenimleri- 7: Zile’de Türk Tarihini Derinden Etkileyen Yenilgi…

Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından 5’incisi düzenlenen Medya Kültür, Sanat ve Turizm Buluşmaları dolayısıyla bulunduğum Tokat’ta sadece şehrin güzelliklerini görüp keşfetmekle kalmadım, Türk ve dünya tarihine dair çok önemli bilgiler de edindim…

“Tokat İzlenimleri-4 : Turizm Önerilerim...” başlıklı yazımda, “Tokat bir tarım, bereket yurdu ama yanına bir de ‘turizm’ eklenmezse hem şehre haksızlık olur hem de o büyük potansiyele yazık olur. Çünkü;” diyerek sıraladığım maddeler arasında şunlar da vardı:

  • 900 adımda 900 yılı dolaşmak…
  • 6000 yıllık medeniyet silsilesini yaşatmak, yansıtmak…
  • Türklüğe dair tüm zenginlikleri bağrında barındırmak…
  • Sezar’ı cezbedip ayağına getirterek ‘veni, vici, vidi’ dedirtmek…
  • Büyük İskender'e çeşme yaptırtmak...
  • Sürgündeki Kazıklı Voyvoda’ya ev sahipliği yapmak…
  • Evliya Çelebi gizi gezginlerin; Hacı Bektaşı Veli, Mevlana gibi uluların övgüsüne mazhar olmak…
  • Gazi Osman Paşa Gibi devlet adamı / asker yetiştirmek…

BENİ UTANDIRAN EKSİKLİK!

Evet, bunlar Türk ve dünya tarihi bakımından çok önemli olaylardı ama bu yazıyı yazmama vesile bir eksiklik beni utandırdı. Yazıdaki eksik kahraman Alper Tunga idi…

40 yıl önceye gidiyorum… Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümündeyim. Dersimiz (sanıyorum) Eski Türk Edebiyatı. Hocamız o önemli şiiri okuyor:

Alp Er Tunga öldü mü?
Issız acun kaldı mı?
Ödlek öcün aldı mı?
İmdi yürek yırtılır?

40 yıl beriye geliyorum… Zile Belediyesi Kültür ve Sosyal Hizmetler Müdürü Necmettin Eryılmaz, Zile Kalesi / Müzesinde harika anlatımı ile bizleri bilgilendiriyor. Ankara’ya dönünce araştırıyorum ki; Alper Tunga, Sezar, Voyvoda Zile’de buluşuyor…

Kıymetli ağabeyim merhum Mevlüt Uluğtekin Yılmaz, Yeniçağ Gazetesi’nin 19 Mart 2009 tarihli sayısında yayımlanan “Türk Ordusu'nu anlamak (1)” başlıklı yazısında, bu bilgileri teyit ederken diyor ki;

Günümüz Türk Ordusu’nun gerçek kurucusu Mete Han’dır. Mete Han’dan önce de kuşkusuz Türk Ordusu vardı. Ancak, Alper Tunga komutasındaki Türk Ordusu’nun M.Ö. 525 yılında Zile’de Pers Ordusu’na yenilmesi olayından sonra ’Türk gücü’nün, tarihin puslu-dumanlı ufkuna girdiğini görüyoruz. Gerçi Alper Tunga’nın torunlarından -Heredot’a göre- Tomris Hanım zamanında Türk gücü biraz dirildi. Ancak, bu dirilmeden sonra M.Ö. 209 yılına kadar Türk gücü hakkında (şimdilik) kesin bilgilerimiz yoktur…”

Evet, Türk’ün Anadolu’daki varlığını milattan öncelere götüren bu bilgiler tahlil edildiğinde, sebepler / sonuçlar da çıkıyor ortaya.

Zile'yi ele geçirmek, Alper Tunga için stratejik bir zafer anlamına gelecekti. Ancak, bu sefer beklenmedik bir şekilde yenilgiyle sonuçlanmıştır. Alper Tunga'nın ordusunun karşılaştığı zorluklar ve aldığı yenilgi, dönemin askeri ve siyasi dengeleri açısından büyük bir öneme sahiptir.

YENİLGİNİN SEBEPLERİ / SONUÇLARI

  • Tokat ve Zile'nin tarihi ve stratejik önemi bu olayla en net biçimde görülmüştür…
  • Alper Tunga'nın Zile'deki yenilgisi, Türk tarihinin önemli olaylarından biridir…
  • Bu olay, Alper Tunga üzerine yapılan değerlendirmelerde önemli bir yer tutmuştur.

Alper Tunga'nın Zile'deki yenilgisinin birkaç muhtemel ana nedeni vardı:

  • Stratejik hatalar yapılması…
  • Savunma gücü yetersizliği…
  • İç isyanlar ve ihanetler…

Alper Tunga'nın Zile'deki yenilgisi hem Türkler hem de bölgedeki diğer güçler açısından önemli sonuçlar doğurmuştur. Bu yenilgi, Türklerin Anadolu'daki genişleme çabalarını sekteye uğratmıştır…

Tokat’ın bağrında daha ne sırlar gizli acaba…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.