[simple-author-box]
İş dünyamızın en güçlü çatı kuruluşlarından olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) 14. Olağan Genel Kurulu yapıldı.
Genel Kurulun Ankara ve Türkiye açısından pek çok önemi var.
Genel Kurul ve Ankara
Genel Başkanlığını Ahmet Kurt’un yaptığı İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (İÇASİFED), TÜRKONFED’in üyesi.
Yapılan Genel Kurul’da TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanlığına Orhan Turan yeniden seçilirken, Yönetim Kuruluna İÇASİFED’ten ANGİAD Başkanı Serhan Yıldız ve ANGİKAD Başkanı Hande Öztürk de seçildi.
Genel Kurulun Türkiye açısından önemine geçmeden önce, İÇASİFED Genel Başkanı Ahmet Kurt’un değerlendirmesini paylaşmak istiyorum.
Yönetim Kurulu üyeliğine İÇASİFED üyesi iki ismin seçilmesini hatırlatan Ahmet Kurt, “Bu başarı, Ankara iş dünyasının gücünü, etkisi, etkinliğini göstermesi bakımından önemli.” dedi.
Genel Kurul Sonuç Bildirisi’nin, “Yeniden ‘Biz Olmak’ için Hukuku Baştan Aşağı Yenilemeliyiz!” olmasını çok önemsediğini belirten Ahmet Kurt, “Bunun gereği yapılmazsa, ekonomi alanında elde edilecek olası başarıların önemi ve anlamı zayıflar” değerlendirmesinde bulundu.
Genel Kurul ve Türkiye
TÜRKONFED 14. Olağan Genel Kurulu’nun Türkiye açısından önemi, Ahmet Kurt’un dikkat çektiği bu konuda yatıyor.
Sözü uzatmadan göreve yeniden seçilen Orhan Turan’ın açıkladığı TÜRKONFED’in “Hayalindeki Türkiye”ye bakalım:
• Yerküreyle ve yeşil dönüşüm ile uyumlu bir ekonomik atılımı başlatmış;
• Sosyal, laik ve demokratik hukuk devletini yeniden inşa etmiş;
• Güçler ayrılığını, denge ve denetleme mekanizmalarını yerli yerine oturtmuş;
• Yargının tam bağımsızlığını tesis etmiş;
• Toplumsal ve siyasal uzlaşmalar ile, yeni dönemin, yeni ve sivil anayasasını yapmış;
• Avrupa Birliği’ne tam üye olmuş;
• Hukukun üstünlüğüne inancı artırmış, ortak yaşama iradesini ve toplumsal esenlik ile güçlü bir toplumsal dönüşümü başarmış,
• Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı politikalar geliştirmiş, ayrımcılığın, ötekileştirmenin, kutuplaşmanın olmadığı, toplumun refah ve huzurunun esas olduğu, bir toplumsal mutabakatı ve toplum - devlet mutabakatını sağlamış;
• Onurlu yaşam hakkını kurumsallaştırmış ve garanti altına almış;
• Adaletsizlik ve yoksullukla mücadele politikalarının küresel öncülerinden olmuş bir Türkiye hayal ediyoruz.
Turan sözlerini şöyle tamamladı; “Devlet kurumlarımızın kurumsallaşması ile iş dünyası için de hedefimiz, şirketler ve STK’ların, ülkemiz için iyi bir ‘kurumsal vatandaş’ olmasıdır.”
Hukuk yoksa çok şey eksik
Türkiye kimi dönemlerde yoğun biçimde görülen hukuksuzluklardan çok çekti. Hukukun üstünlüğünün bittiği yerde üstünlerin hukuku başlar ki Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği “çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmak” isteyen Türkiye Cumhuriyetine yakışan bu değildir.
Onun için, “Yeniden ‘Biz Olmak’ için Hukuku Baştan Aşağı Yenilemeliyiz!”