-ey sevecen
çocukluğumuzdan kalan
gencelmiş zaman-
o hüzün ki
ayrılık düştükçe gönlümüze
kızıl alevlere teslim
alıyor bizi rotasız gemilerden
adı konmamış bir öykü /
türküleniyor
tarihi olmayan sevinmelerden
bir yanımız yitik
ey mavisini her dem damıtan deniz
gezgin düşlerimizin suskusu
büyüdükçe sularında izimiz
sığmaz oluyor yataklara /
gece yarısı
gövdemiz
ulandık bir çığlığa birer birer
kent içimizde
bir yerlerde ay durmuş /
biz kalabalıklar önündeyiz
gizlenmiş yanlarımızla /
biraz da görünmeyiz
akıp gider kanımız /
kaynağından bir pınar
yaşamakla ağırlaşır başımız
konarız /
bireysel bir bakışın güncesine