gidip bir köşede durarak bir ağaç gibi ya da radyo mutfakta
kıpırtısız nesne ol bedenim arada müziğin durak yerinde
düşecek gibiyim saçlarıma tırmanma rüzgar, dalgınım
uzun süreli değil bu baş kaldırmalar sen sesim ol ünle
sesimin yankısı önce bana gözlerimin en saklı kuyusuna
döner, döne döne çözemediğim söz düğümleri içimde endişe
her kapı üzerimden iç geçirerek siner gecenin mahremine
gölgeler peş peşe gider gelir, gelir gider hep peşimizde
diye bu kaçıncı kaçmaktır korkulardan kaçıncı baş kaldırma
bir yığın ifadesiz yüzün sahibi akranım gibi durur bana
hacimlendikçe ufalırım bir benzerim ömür katar ömrüme
zorlu bir sınav sonu dilime gelir sabır toprağa diz çökünce
kıpırtısız bir nesne ol bedenim gidip bir köşede dur sessizce
izle ve gör, gör ve inan, inan ve kabul et, kabul et insan gizlice…