yalnız bir şehir yalnız bir şair ve yapayalnız bir şiir
ne zaman bir şehir düşünsem bir şair gelir aklıma
biraz kalabalık biraz yalnız derin kederlerdedir
gölgesi düşer yüzüne bir sokak lambasının / aydınlıktır zaten
vakit sabahtır
ikindidir, akşamdır, geceye değmez yorgun elleri.
öyle çok rahat değilim çekinirim şehrin gazabından
bol susamlı simitler dağıtırım kedilere kuşlara
en derinindeyken şair o güzel uykunun. kalbim en önde gider
ardım sıra ayak sesi. buradayım… sen gel. vefayı konuşma zamanı
şimdi.
tam da iltifatlar taçlandırıyordu çocuksuluğumu. saçlarımda hareler… / dündü
biraz insafsız biraz Hamlet: “Ben size ruhunuzun ta içini gösteren bir ayna
tutmadanbir yere gidemezsiniz buradan.”
-bin keder gizler her ayrılık- dedi şair, -gurbetim olur dokunduğun her obje-
sen iyisi mi elif ol uçuşsun eteklerindeki efsunlu pırıltılar. kal öylece!
ve biraz daha saklandık kendimizden kırlangıçlar geçiyordu
hasret taşındı tene öte yalnızlıklardan / bahardı. alevdi dudaklarıma değen…
ne zaman bir şair düşünsem bir şehir bana doğru gelir gülüşlü
kaybolurcasına karışır sesime hüzün. zaman hâlâ ha bitti ha bitecek
hep kuşatmalar içinde şiir nereden baksak ya da başlasak mühür
her şey teklifsizce yağan yağmur akan gece / biterken biraz eksik
ah işte o an! biraz kahverengi biraz siyah. renklerin vedası camda asılı kalan
“gitme!” dedi şair; -daha şiirden söz etmedik-
Ekleme
Tarihi: 18 Nisan 2022 - Pazartesi
yalnız bir şehir yalnız bir şair ve yapayalnız bir şiir
ne zaman bir şehir düşünsem bir şair gelir aklıma
biraz kalabalık biraz yalnız derin kederlerdedir
gölgesi düşer yüzüne bir sokak lambasının / aydınlıktır zaten
vakit sabahtır
ikindidir, akşamdır, geceye değmez yorgun elleri.
öyle çok rahat değilim çekinirim şehrin gazabından
bol susamlı simitler dağıtırım kedilere kuşlara
en derinindeyken şair o güzel uykunun. kalbim en önde gider
ardım sıra ayak sesi. buradayım… sen gel. vefayı konuşma zamanı
şimdi.
tam da iltifatlar taçlandırıyordu çocuksuluğumu. saçlarımda hareler… / dündü
biraz insafsız biraz Hamlet: “Ben size ruhunuzun ta içini gösteren bir ayna
tutmadanbir yere gidemezsiniz buradan.”
-bin keder gizler her ayrılık- dedi şair, -gurbetim olur dokunduğun her obje-
sen iyisi mi elif ol uçuşsun eteklerindeki efsunlu pırıltılar. kal öylece!
ve biraz daha saklandık kendimizden kırlangıçlar geçiyordu
hasret taşındı tene öte yalnızlıklardan / bahardı. alevdi dudaklarıma değen…
ne zaman bir şair düşünsem bir şehir bana doğru gelir gülüşlü
kaybolurcasına karışır sesime hüzün. zaman hâlâ ha bitti ha bitecek
hep kuşatmalar içinde şiir nereden baksak ya da başlasak mühür
her şey teklifsizce yağan yağmur akan gece / biterken biraz eksik
ah işte o an! biraz kahverengi biraz siyah. renklerin vedası camda asılı kalan
“gitme!” dedi şair; -daha şiirden söz etmedik-
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.