Gün içinde karşımıza pek çok problem çıkar ve bizi karar almak zorunda bırakır. Karar alırken önümüzde iki seçenek vardır: Güç noktasının üstünde ya da altında olmak.
Güç noktasının üstünde iseniz:
- Sahiplenirsiniz.
- Hesap verirsiniz
- Sorumluluk alırsınız
Güç noktasının altında iseniz:
- Başkalarını suçlarsınız
- Mazeret bulursunuz
- İnkar edersiniz
Karar aşamasında kendimize ve çalışanlarımıza sorduğumuz soruların kalitesi, elde edeceğimiz sonuçların kalitesini belirler. Neden diye sorduğunuz sorular hem sizi, hem de karşınızdakini savunmaya geçirir ve noktanın altında kalmayı sağlayacak cevaplar alırsınız.
Örneğin çalışanlarınızdan biri beklediğiniz raporu zamanında vermedi. Nedenini sorarsanız başkasını suçlar, mazeret bulur ya da görevi inkar eder.
- Beklediğim veriler bana gelmedi.
- Diğer işler yüzünden buna vakit ayıramadım.
Güç noktasının altında kalmak güvenlidir. Bir şey yapmaya gerek kalmaz. Tüm sonuçlardan başkaları sorumludur. Ancak burada kaldığımız sürece kontrolü kaybederiz ve ileri gitme şansımız yoktur.
Neden sorusu yerine nasıl sorusuna odaklandığımızı düşünelim: ‘ Önümüzdeki iki saat içinde bu raporu nasıl tamamlarız?’ şeklinde sorduğumuzda güç noktasının üzerine çıkar, sonuca odaklanırız. Durumu sahiplenir, sorumluluk alır ve hesap veririz.
- Ahmet’ten hemen verileri istiyorum.
- Diğer arkadaşlardan da yardım talep edeceğim.
Güç noktasının altında kaldığınızı fark ettiğiniz anda hemen sorularınızı değiştirin. Nedenlere değil, sonuçlara odaklanın. Kontrolü ele alın.
Bereketli günleriniz olsun.