Türkiye’de bir şeye şaşırmak için ya bu ülkeden bihaber ya da şaşkın olmak gerekir!
Z kuşağının müzik olarak en çok ‘Müslüm Gürses’ dinlediğini anlatan haberi okuyunca pak çok insan şaşırmış olabilir ama ben ve benim gibiler şaşırmadı!
Çünkü…
Biz bu evreyi 40 yıl önce yaşadık!
Hem de bugünkünden bin beter koşullarda…
OLUMSUZ KOŞULLAR
Evlerde televizyon, ceplerde telefon, bırakın diz üstlerini masalarda bilgisayarın olmadığı, internetin adının anılmadığı, özel televizyon/radyo gibi oluşumlar için mümkünsüz günlerdi…
Müziğin ya minibüslerin içinde ya da komşu evin penceresinden yayılan nağmelerden dinlenirdi…
Bugünün sınır tanımaz müzik listelerinden seç, beğen, dinle üçlemesi değil kasetler ve kasetçalarlar vardı. Takıldığı yerde kalem, makaraya sokularak çevrilir ve tadilat tamamlanarak dinlemeye devam edilirdi…
‘BABA’LARIN DOĞUŞU…
O günlerde telif hakkını filan hak getire! Kahvehanelerde, çay bahçelerinde, meyhanelerde isteyen istediği müziği takıp çalardı ve bu da yüzde 99.9 oranında arabesk olurdu…
Yani…
Müzik hayatın her alanındaydı ve onunla ağlanır, onunla gülünürdü…
İnsanlar aile bireylerinden, öğretmenlerinden, arkadaşlarından çok dönemin popüler sanatçılarının parçalarını dinlerdi.
Sonra, ‘baba’lar türemeye başladı!
Arabeskin bir numaraları Orhan Gencebay ‘Orhan Baba’, Müslüm Gürses ‘Müslüm Baba’ diye anılır oldu zaman içinde…
Ferdi Tayfur da çok meşhurdu ama kimse ona ‘baba’ demiyordu. Tarzından olmalı…
TRT ONLARA YASAKTI
Böyle bir ortamda devletin televizyonu tüm ‘baba’lara yasak getirmişti ve bunların müziği çalınmıyordu…
Pazar günleri, saatlerce vatandaşın ‘gıygıdı’ dediği senfoni, geceleri saatlerce özellikle İtalyanların kıvrak danslı, yarı çıplak şarkıcılarının konserleri yayınlanırdı…
Türk dansözlere de yasaktı TRT ekranları…
Sonra her şey tersine döndü ama bizim çocukluk, gençlik yıllarımız böyle tükenip gitti…
BİR ARAŞTIRMA VE…
“Spotify’ın verilerine göre, Türkiye’de arabesk dinlenmeleri son üç yılda dörde katlanırken, Müslüm Gürses tüm zamanların en çok dinlenen arabesk sanatçısı oldu” diyen haberi okurken, “Arabeski en çok dinleyen yaş grubunun yüzde 46’lık oranla Z kuşağı olduğu ortaya çıktı” cümlesini rüyamda görsem inanmazdım!
Öyleymiş…
40 YIL ÖNCEYE GİTTİM
‘Neden’ diye sorma gereği duydum kendi kendime…
Şunda karar kıldım:
-Her milletin, her toplumun bir karakteristiği var ve aşk acısı, geçim derdi, gelecek endişesi gibi hallerde dinlediği müzik o hale göre şekilleniyor. Dün olduğu gibi bugün de ya yürekten ya damardan ya da ithal bir teselli tınısı sarıyor, sarsıyor gençleri, tüm insanları…
Sözünü ettiğim haberi okuyunca geriye dönüp baktım da 40 yıl öncesinin Z kuşağı bizim nesilmiş de haberimiz yokmuş!