İletişim; kişiler arası düşünce ve duygu alış verişidir. Duygu ve düşüncelerin karşılıklı olarak anlaşılmasını ve karşılıklı tatminini hedefleyen bir süreçtir.
İletişim söz konusu olduğunda başrolde duygusal zekamız var. IQ’yu biliyoruz. Matematiksel zekamız. Peki EQ ne? O da duygusal zeka.
Duygusal zeka, insanlarla iletişim içindeyken onların hangi duygu durumunda olduğunu hesaba katabilmek, onları anlamaya kendini adapte edebilmek veempati kurabilmek kabiliyetidir.
Duygusal zekanın 5 tane alt parametresi vardır:
- Kendini tanımak ve farkındalık
- Kendini ve duygularını yönetebilmek
- Empati kurmak, kendini başkalarının yerine koyarak düşünebilmek
- Motivasyon faktörlerini bilmek, hem kendinin, hem de başkalarının nelerden motive olduğunu anlamak
- Sosyal beceriye sahip olmak, öğrendiklerinizi uygulayabilmek.
Size göre doğru olan bir davranış karşınızdaki kişi için öyle olmayabilir. Herkes farklıdır. Düşüncelerimiz, inançlarımız, değerlerimiz, kimliğimiz ve içinde bulunduğumuz çevre; olaylara nasıl baktığımızı belirler. Bu nedenle de aynı olaylar karşısında hepimizin tepkileri, duyguları farklıdır. Duygusal zekası yüksek biri bu farklılıkların farkındadır ve onları kolaylıkla yönetebilir.
İş hayatında da çalışanlar arasındaki iletişimin etkili olması için duygusal zekamızın yüksek olması gerekir. Muhteşem yetkinlikleri olan bir çalışan, eğer çalışma arkadaşları ile düzgün iletişim kuramıyor, kendini ifade edemiyor ya da onların farklı düşünce ve davranışlarını anlamaya çalışmıyorsa iyi bir takım elemanı olamayacak demektir.
Hayatınızda önemli olduğunu düşündüğünüz insanlarla iletişiminizi güçlendirmek için duygusal zekanızın üzerinde çalışmayı unutmayınız.
Bereketli günleriniz olsun.