Orhan Kemal Erkılıç
Köşe Yazarı
Orhan Kemal Erkılıç
 

Salim Taşçı... Dedemin okul arkadaşı, ANKHABER yazarı...

Türk basını ve edebiyat dünyasına izler bırakan gazeteci, yazar, şair, çevre dostu ve emlakçı Salim Taşçı, 79 yaşında hayatını kaybetti. Geride bıraktığı onlarca eser, hatıra, anı ve dostluk, onu tanıyanları derin bir üzüntüye boğdu. Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 1945 yılında dünyaya gelen Salim Taşçı, ömrünü hem Türkiye’nin hem de Türk milletinin değerlerine hizmet ederek geçirdi. Her yönüyle unutulmaz bir figür haline gelen Taşçı, sadece bir gazeteci veya yazar değildi; aynı zamanda doğa dostu projelerin öncüsü, insanlık adına birçok katkı sunmuş bir değerdi. Bir Yozgatlı'nın izinde Salim Taşçı’nın yaşam yolculuğu, Yozgat’ın Sorgun ilçesinden başladı. Ankara’da gazetecilikle tanışan Taşçı, kısa sürede kendisini Türk basınına kabul ettirdi. Milliyet, Tercüman ve Adalet gazetelerinde çalışarak medya dünyasında kendine bir yer edindi. Ancak belki de onu en çok tanımlayan özelliklerinden biri, memleketine olan derin bağlılığıydı. Yozgat ve Sorgun Postası gazetelerinde yazdığı haftalık köşe yazıları, onun yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda yüreği memleketiyle atan bir insan olduğunun kanıtıydı. Hangi şehre giderse gitsin, ruhu hep doğduğu topraklarda kalmış, her zaman Yozgat’a ve Sorgun’a olan sevgisini dile getirmiştir. Salim Taşçı, aynı zamanda dedemin Yozgat’tan okul arkadaşıydı. Bu özel bağ aramızdaki sevgiyi daha da anlamlı kılardı. Bir düşünür, bir yazardır Salim Taşçı Salim Taşçı’nın kalemi, yalnızca gazeteciliğiyle sınırlı değildi. O, aynı zamanda Türk edebiyatında iz bırakmış bir yazardı. Çeşitli eserlerinde “Hakan Kral” ve “Salim Halid Bozoklu” gibi mahlaslar kullanarak yazdığı hikayeler ve denemelerle edebiyat dünyasında kendine geniş bir okur kitlesi buldu. Ancak onun yazarlığının zirveye ulaşan tarafı, sinemaya kattığı değerdi. “Allı Gelin”, “Eşkiya’nın Oğlu”, “Şehirde Kan Vardı”, “Vukuat Yok” ve “Perişan Gız” gibi önemli yapımlar, Taşçı’nın senaryolarıyla hayat buldu. Beyaz perdeye yansıyan bu eserler, Türk sinemasının önemli parçalarından biri haline geldi. Salim Taşçı, kalemiyle toplumun sesi oldu, hayatın acılarını ve sevinçlerini derinlemesine işledi. ANKHABER yazarıydı, okuycusuydu... Salim Taşçı, yalnızca köşe yazılarında değil, özellikle ANKHABER’deki yazılarında da duygusal bir derinlik barındırıyordu. Zaman zaman, yaşadığı anlardan, insanlık hallerinden ya da toplumsal olaylardan hareketle, içindeki duygu selini okurlarıyla paylaşıyordu. Her yazısında bir anlam arayışı, insanı ve doğayı anlama çabası vardı. Kendisini yalnızca gazeteci değil, bir duygu dünyasının sözcüsü olarak da hissediyordu. Her fırsatta yazılarında duygularını samimiyetle dile getirir, okurlarını da bu duygusal yolculuklara katılmaya davet ederdi. Hem bireysel hayatının hem de toplumsal olayların etkisini, kaleme döktüğü yazılarla derinden hissedebilirdiniz. Güzel de türkü söylerdi... Doğa aşığı, çevre dostu Salim Taşçı’nın yalnızca edebiyat ve gazetecilikle değil, çevreye duyduğu derin sevgiyle de tanındığını söylemek gerekir. Taşçı, doğa dostu projeleriyle, Türkiye’nin dört bir yanındaki yeşil alanların korunmasına katkı sağladı. Binlerce ağacın toprakla buluşmasına öncülük etti ve hatıra ormanları oluşturarak çevre bilincine önemli katkılarda bulundu. “Çevreyi korumak, yarının dünyasını inşa etmek demektir” diyen Taşçı, bu sözleriyle hayatına yön verdi ve adeta çevreyi bir miras olarak bırakmaya kararlıydı. Onun katkıları, sadece bugün değil, gelecekte de yeşil alanlar olarak varlığını sürdürecektir. Emlak dünyasında bir devrim Salim Taşçı, gazeteciliği ve yazarlığı kadar emlak sektöründe de büyük bir iz bıraktı. Başkent Ankara’nın önde gelen isimlerinden biri haline gelen Taşçı, Türkiye’de bir bankanın satışını gerçekleştiren ilk kişi olarak dikkatleri üzerine çekti. Emlak sektöründeki deneyimlerini kaleme aldığı “Bankayı Portakal Gibi Sattım” adlı eseri, sadece meslek hayatının bir özeti değil, aynı zamanda sektördeki yenilikçi ve girişimci ruhunu yansıtan bir belgesel niteliği taşıdı. Salim Taşçı, her zaman yaptığı işe duyduğu saygıyı ve disiplinle yaklaşmış, hayatına başarıyı da bu şekilde katmıştır. Salim Taşçı ve insanlık: Bir değer, bir hayırsever Hayatına dokunan her insanla gönül bağı kurmuş, her zaman yardımsever ve çalışkan bir insan olarak tanınan Salim Taşçı, dostları ve sevenleri tarafından çok sevildi. Birçok insan, onun sıcak sohbetlerinde derin bir huzur buldu. Ankara’daki ofisinde, bulduğu her fırsatta çayı ve kahvesiyle konuklarını ağırlayan, onlarla paylaştığı anılarla insanların ruhuna dokunan bir insandı. Sadece mesleki başarılarıyla değil, aynı zamanda içindeki iyilikle de anıldı. Bir sonraki bahara… Salim Amca; bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu... Ancak bu süreçte bile, çevresindeki insanlara olan sevgisini ve bağlılığını asla eksiltmedi. Taşçı, son yolculuğuna Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda uğurlandı. Bu vedanın ardından geriye kalan, bir insanın hayatı boyunca yapabileceği en önemli şeyin, etrafındaki insanlara değer katmak olduğunu gösteren bir mirastır. Salim Amca hem yazılarıyla hem projeleriyle hem de duruşuyla Türk basını, edebiyatı ve çevre bilinci için büyük bir kayıp oldu. Mekânı cennet olsun. Yozgat’ın o güzel insanı hafızalarda ve kalplerde yaşamaya devam edecek.
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2024 - Salı

Salim Taşçı... Dedemin okul arkadaşı, ANKHABER yazarı...

Türk basını ve edebiyat dünyasına izler bırakan gazeteci, yazar, şair, çevre dostu ve emlakçı Salim Taşçı, 79 yaşında hayatını kaybetti. Geride bıraktığı onlarca eser, hatıra, anı ve dostluk, onu tanıyanları derin bir üzüntüye boğdu. Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 1945 yılında dünyaya gelen Salim Taşçı, ömrünü hem Türkiye’nin hem de Türk milletinin değerlerine hizmet ederek geçirdi. Her yönüyle unutulmaz bir figür haline gelen Taşçı, sadece bir gazeteci veya yazar değildi; aynı zamanda doğa dostu projelerin öncüsü, insanlık adına birçok katkı sunmuş bir değerdi.

Bir Yozgatlı'nın izinde

Salim Taşçı’nın yaşam yolculuğu, Yozgat’ın Sorgun ilçesinden başladı. Ankara’da gazetecilikle tanışan Taşçı, kısa sürede kendisini Türk basınına kabul ettirdi. Milliyet, Tercüman ve Adalet gazetelerinde çalışarak medya dünyasında kendine bir yer edindi. Ancak belki de onu en çok tanımlayan özelliklerinden biri, memleketine olan derin bağlılığıydı. Yozgat ve Sorgun Postası gazetelerinde yazdığı haftalık köşe yazıları, onun yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda yüreği memleketiyle atan bir insan olduğunun kanıtıydı. Hangi şehre giderse gitsin, ruhu hep doğduğu topraklarda kalmış, her zaman Yozgat’a ve Sorgun’a olan sevgisini dile getirmiştir. Salim Taşçı, aynı zamanda dedemin Yozgat’tan okul arkadaşıydı. Bu özel bağ aramızdaki sevgiyi daha da anlamlı kılardı.

Bir düşünür, bir yazardır Salim Taşçı

Salim Taşçı’nın kalemi, yalnızca gazeteciliğiyle sınırlı değildi. O, aynı zamanda Türk edebiyatında iz bırakmış bir yazardı. Çeşitli eserlerinde “Hakan Kral” ve “Salim Halid Bozoklu” gibi mahlaslar kullanarak yazdığı hikayeler ve denemelerle edebiyat dünyasında kendine geniş bir okur kitlesi buldu. Ancak onun yazarlığının zirveye ulaşan tarafı, sinemaya kattığı değerdi. “Allı Gelin”, “Eşkiya’nın Oğlu”, “Şehirde Kan Vardı”, “Vukuat Yok” ve “Perişan Gız” gibi önemli yapımlar, Taşçı’nın senaryolarıyla hayat buldu. Beyaz perdeye yansıyan bu eserler, Türk sinemasının önemli parçalarından biri haline geldi. Salim Taşçı, kalemiyle toplumun sesi oldu, hayatın acılarını ve sevinçlerini derinlemesine işledi.

ANKHABER yazarıydı, okuycusuydu...

Salim Taşçı, yalnızca köşe yazılarında değil, özellikle ANKHABER’deki yazılarında da duygusal bir derinlik barındırıyordu. Zaman zaman, yaşadığı anlardan, insanlık hallerinden ya da toplumsal olaylardan hareketle, içindeki duygu selini okurlarıyla paylaşıyordu. Her yazısında bir anlam arayışı, insanı ve doğayı anlama çabası vardı. Kendisini yalnızca gazeteci değil, bir duygu dünyasının sözcüsü olarak da hissediyordu. Her fırsatta yazılarında duygularını samimiyetle dile getirir, okurlarını da bu duygusal yolculuklara katılmaya davet ederdi. Hem bireysel hayatının hem de toplumsal olayların etkisini, kaleme döktüğü yazılarla derinden hissedebilirdiniz. Güzel de türkü söylerdi...

Doğa aşığı, çevre dostu

Salim Taşçı’nın yalnızca edebiyat ve gazetecilikle değil, çevreye duyduğu derin sevgiyle de tanındığını söylemek gerekir. Taşçı, doğa dostu projeleriyle, Türkiye’nin dört bir yanındaki yeşil alanların korunmasına katkı sağladı. Binlerce ağacın toprakla buluşmasına öncülük etti ve hatıra ormanları oluşturarak çevre bilincine önemli katkılarda bulundu. “Çevreyi korumak, yarının dünyasını inşa etmek demektir” diyen Taşçı, bu sözleriyle hayatına yön verdi ve adeta çevreyi bir miras olarak bırakmaya kararlıydı. Onun katkıları, sadece bugün değil, gelecekte de yeşil alanlar olarak varlığını sürdürecektir.

Emlak dünyasında bir devrim

Salim Taşçı, gazeteciliği ve yazarlığı kadar emlak sektöründe de büyük bir iz bıraktı. Başkent Ankara’nın önde gelen isimlerinden biri haline gelen Taşçı, Türkiye’de bir bankanın satışını gerçekleştiren ilk kişi olarak dikkatleri üzerine çekti. Emlak sektöründeki deneyimlerini kaleme aldığı “Bankayı Portakal Gibi Sattım” adlı eseri, sadece meslek hayatının bir özeti değil, aynı zamanda sektördeki yenilikçi ve girişimci ruhunu yansıtan bir belgesel niteliği taşıdı. Salim Taşçı, her zaman yaptığı işe duyduğu saygıyı ve disiplinle yaklaşmış, hayatına başarıyı da bu şekilde katmıştır.

Salim Taşçı ve insanlık: Bir değer, bir hayırsever

Hayatına dokunan her insanla gönül bağı kurmuş, her zaman yardımsever ve çalışkan bir insan olarak tanınan Salim Taşçı, dostları ve sevenleri tarafından çok sevildi. Birçok insan, onun sıcak sohbetlerinde derin bir huzur buldu. Ankara’daki ofisinde, bulduğu her fırsatta çayı ve kahvesiyle konuklarını ağırlayan, onlarla paylaştığı anılarla insanların ruhuna dokunan bir insandı. Sadece mesleki başarılarıyla değil, aynı zamanda içindeki iyilikle de anıldı.

Bir sonraki bahara…

Salim Amca; bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele ediyordu... Ancak bu süreçte bile, çevresindeki insanlara olan sevgisini ve bağlılığını asla eksiltmedi. Taşçı, son yolculuğuna Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda uğurlandı. Bu vedanın ardından geriye kalan, bir insanın hayatı boyunca yapabileceği en önemli şeyin, etrafındaki insanlara değer katmak olduğunu gösteren bir mirastır. Salim Amca hem yazılarıyla hem projeleriyle hem de duruşuyla Türk basını, edebiyatı ve çevre bilinci için büyük bir kayıp oldu.

Mekânı cennet olsun. Yozgat’ın o güzel insanı hafızalarda ve kalplerde yaşamaya devam edecek.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.