ölü evlerdeki eşyaların anlamsızlığı
uzaklıkları yazıldı duvara küçürek öykülerden
sıkı sıkı kapalı perdelerin ardında derin ince bir sızı
sözcükler de eskir tekrar tekrar söylendiğinde
eskir zaman ve kullanılmayan her şeyde soluk bir hüzün
metaforlar birikir takvimin en küçük yaprağına
sevmek bazen bir çağdır diğerine geçerken
sabitlenmiş hayatlara bir avuç su bırakır gibi
sorunsuz bir dünya varsa eğer büyür dağlar tepeler
toprağın mizacı kışkırtıcı tazelenmek gün boyu
insanın ruhunda birikiyor zaman sabır değişmiyor
huzursuz bir üşümekten başlıyor taşların uğultusu
her an bulduğumuz bahçe dağınıklığı ömrün
değişim istemez doğa denge arar yolunda gitmek ister su
bize gece suskunluğu lazım insan küçülür uykusunda
su, içinden geçen her şey için noktalardan bir yeryüzü
diyelim ki insan noktadır sığarız içine öylece yaşamak hatırına
bizi ele geçiren us direniyor insan kendine yürür bu yalnızlıkla