Güner Dinçaslan
Köşe Yazarı
Güner Dinçaslan
 

Bence Yazılar

Size merhaba dediğim bu ilkyazımda; sizleri hoş buldum, yazımı okuyacak olanlara da umarım sefalar getiririm. Birlikte vakit geçireceğimiz zamanlar da neleri yazmak, neleri konuşmak istiyorum biraz bundan bahsetmek istiyorum. Birinci önceliğim sanat ve kültür ağırlıklı yazılar olması, daha sonra güncel konulara da değinmemiz gerekirse onları da kendi bakış açımızı katarak bir anlamda “Bence” görüşlerimi sizlerle buluşturacağım. Neden “Bence” dediğimi merak ettiğinizi düşünüyorum. Bence, herkesin bir “Bence” görüşü olmalı. Kopyala, yapıştır tarzı bir düşünce, sığ bir düşünce olur ve böyle düşünenleri çıkmaza sokar. Oysa kişinin bence bir görüşü olduğunda, kendince bir çözüm bulur, bu çözüm kesin doğrudur gibi bir iddiası olmadan, birçok bence görüşlerle birleşerek toplumsal bir kesin doğru elde edilir. İşte toplumun kanaati böyle bence fikirlerden oluşur. Ne kadar bence fikir olursa sanılanın aksine ortaya kargaşa değil, bir nizam çıkar. Oluşan sağlam ortak sentez, kişilerin görüşlerinin toplamıdır. Sağlıklı bir toplumun kanaati, dünya yaratıldığından beri hiç yanılgıya uğramamıştır. İnsanoğlunu her alanda doğru hareket etmesini sağlamıştır. Bence fikirler kadar önemli bir başka şey daha var ki,  bu da işi ehline vermektir. Bu konuda herkes hem fikirdir, yüce yaratan bir ayetinde şöyle buyuruyor: “Sizi yarattık amellerinizi boyunlarınıza astık.” Yani her kim ne yapacaksa yaratılma gayesine uygun bir iş ve amel ile yaratıldığı söyleniyor. Yapacağı iş ile ilgili donatılarak yaratılmıştır. Sonradan kazanılamayan birçok yeteneğin açıklaması böyle yapılabilinir. Taş ustasına, marangoza, çiftçiye, sanatçıya yapacakları işler konusunda yetiler verilip, melekeleri bu yönde geliştirilmiştir. Şarkı söylemek isteyen birinin sesi mutlaka güzeldir. Şiir yazacak olanın istidadı bu yöndedir. Resim yapmak bir yetenek ister. Bütün bunları bilerek veya bilmeyerek besler, kendimizi bu yönde donatırız. “Bence” düşünmek işte burada da devreye girer ve önemini bir kez daha bize gösterir. İcatlar böyle ortaya çıkar. Yeni tekniklerin alt yapısında yine bu bence görüşler ve meraklar yer alır. Bir başkasının görüşünü çürütmek ondan daha sağlam bir görüş ortaya atmakla olur. Bu bence görüşler, yeniliklere kapı açarak sürer gider. Bence düşünen her kim olursa olsun veya ne iş yaparsa yapsın, hayali ne yönde olursa olsun, toplum bilincinin dışına çıkamaz. Toplum dışı düşünemez. “Bence” düşünceye sahip olanlar her ne kadar bencil gibi görünseler de toplum içindeki her ferdi düşünmek zorundadırlar. Kendi düşüncesinin ona olan etkisini veya yararını düşünmek zorundadır. Elektriği bulan Edison veya telefonu bulan Graham Bell sadece kendilerinin yararlanacağı bir icada imza atmamışlardır. Kendilerinden başkasını düşünerek yola çıkmışlardı. İşleri kolaylaştırmak en çok bu gibi düşünen insanların kaygısı ve düşüncesidir. Bir başka konuda sanatla uğraşanlar arasında kendini gösterir. Bunu söylerken “Sanat sanat için mi, sanat toplum için mi?” kısır döngüsüne uğramadan, sanatla uğraşan insanın, bir başkasının duygusuna tercüman olduğunu bilmelidir. Bunun sorumluluğunu da taşımalıdır. Bu yazılı olmayan bir toplum kuralıdır. Sağlam kurallar hep böyle yazılı olmayan kuralların eseridir. Toplumu dinamik tutarlar.  Ben yaptım oldu keyfiyetiyle sanatçı rastgele, kuralsız bir kuralla hareket etmemelidir. Toplumu veya bir milleti iyi analiz etmek istediğimizde o dönem yaşamış sanatçıların eserlerine bakarız, o millet hakkında bilgi sahibi oluruz. Düşünün; yaptığı işin ehli olmayan birinin eseri nasıl bir yanılgıya sebebiyet verecektir. Yaptığı işin en güzelini “Bence” imzası taşıyarak, sanatının kuralına uyarak, ardıllarına geliştirilecek bir iz bırakmanın sorumluluğunu taşımalıdır. Bu ilkyazım da “ Bence” düşüncelerimi paylaştım ama söyleyeceklerim bitti mi, elbette bitmedi, günlerce üzerinde konuşsak bitmeyecek geniş alanlı bir konuya el attım. Demek oluyor ki, bundan sonraki yazılar bu minval üzere olacak. Söyleyecek sözüm çok ve henüz yeni başlamışken, sayfa sonuna geldik bile. Daha güzel yarınlarda görüşmek üzere şimdilik kalın sağlıcakla… Esen kalın efendim…
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2020 - Çarşamba

Bence Yazılar

Size merhaba dediğim bu ilkyazımda; sizleri hoş buldum, yazımı okuyacak olanlara da umarım sefalar getiririm. Birlikte vakit geçireceğimiz zamanlar da neleri yazmak, neleri konuşmak istiyorum biraz bundan bahsetmek istiyorum. Birinci önceliğim sanat ve kültür ağırlıklı yazılar olması, daha sonra güncel konulara da değinmemiz gerekirse onları da kendi bakış açımızı katarak bir anlamda “Bence” görüşlerimi sizlerle buluşturacağım. Neden “Bence” dediğimi merak ettiğinizi düşünüyorum. Bence, herkesin bir “Bence” görüşü olmalı. Kopyala, yapıştır tarzı bir düşünce, sığ bir düşünce olur ve böyle düşünenleri çıkmaza sokar. Oysa kişinin bence bir görüşü olduğunda, kendince bir çözüm bulur, bu çözüm kesin doğrudur gibi bir iddiası olmadan, birçok bence görüşlerle birleşerek toplumsal bir kesin doğru elde edilir. İşte toplumun kanaati böyle bence fikirlerden oluşur. Ne kadar bence fikir olursa sanılanın aksine ortaya kargaşa değil, bir nizam çıkar. Oluşan sağlam ortak sentez, kişilerin görüşlerinin toplamıdır. Sağlıklı bir toplumun kanaati, dünya yaratıldığından beri hiç yanılgıya uğramamıştır. İnsanoğlunu her alanda doğru hareket etmesini sağlamıştır.

Bence fikirler kadar önemli bir başka şey daha var ki,  bu da işi ehline vermektir. Bu konuda herkes hem fikirdir, yüce yaratan bir ayetinde şöyle buyuruyor: “Sizi yarattık amellerinizi boyunlarınıza astık.” Yani her kim ne yapacaksa yaratılma gayesine uygun bir iş ve amel ile yaratıldığı söyleniyor. Yapacağı iş ile ilgili donatılarak yaratılmıştır. Sonradan kazanılamayan birçok yeteneğin açıklaması böyle yapılabilinir. Taş ustasına, marangoza, çiftçiye, sanatçıya yapacakları işler konusunda yetiler verilip, melekeleri bu yönde geliştirilmiştir. Şarkı söylemek isteyen birinin sesi mutlaka güzeldir. Şiir yazacak olanın istidadı bu yöndedir. Resim yapmak bir yetenek ister. Bütün bunları bilerek veya bilmeyerek besler, kendimizi bu yönde donatırız.

“Bence” düşünmek işte burada da devreye girer ve önemini bir kez daha bize gösterir. İcatlar böyle ortaya çıkar. Yeni tekniklerin alt yapısında yine bu bence görüşler ve meraklar yer alır. Bir başkasının görüşünü çürütmek ondan daha sağlam bir görüş ortaya atmakla olur. Bu bence görüşler, yeniliklere kapı açarak sürer gider.

Bence düşünen her kim olursa olsun veya ne iş yaparsa yapsın, hayali ne yönde olursa olsun, toplum bilincinin dışına çıkamaz. Toplum dışı düşünemez. “Bence” düşünceye sahip olanlar her ne kadar bencil gibi görünseler de toplum içindeki her ferdi düşünmek zorundadırlar. Kendi düşüncesinin ona olan etkisini veya yararını düşünmek zorundadır. Elektriği bulan Edison veya telefonu bulan Graham Bell sadece kendilerinin yararlanacağı bir icada imza atmamışlardır. Kendilerinden başkasını düşünerek yola çıkmışlardı. İşleri kolaylaştırmak en çok bu gibi düşünen insanların kaygısı ve düşüncesidir.

Bir başka konuda sanatla uğraşanlar arasında kendini gösterir. Bunu söylerken “Sanat sanat için mi, sanat toplum için mi?” kısır döngüsüne uğramadan, sanatla uğraşan insanın, bir başkasının duygusuna tercüman olduğunu bilmelidir. Bunun sorumluluğunu da taşımalıdır. Bu yazılı olmayan bir toplum kuralıdır. Sağlam kurallar hep böyle yazılı olmayan kuralların eseridir. Toplumu dinamik tutarlar.  Ben yaptım oldu keyfiyetiyle sanatçı rastgele, kuralsız bir kuralla hareket etmemelidir. Toplumu veya bir milleti iyi analiz etmek istediğimizde o dönem yaşamış sanatçıların eserlerine bakarız, o millet hakkında bilgi sahibi oluruz. Düşünün; yaptığı işin ehli olmayan birinin eseri nasıl bir yanılgıya sebebiyet verecektir. Yaptığı işin en güzelini “Bence” imzası taşıyarak, sanatının kuralına uyarak, ardıllarına geliştirilecek bir iz bırakmanın sorumluluğunu taşımalıdır.

Bu ilkyazım da “ Bence” düşüncelerimi paylaştım ama söyleyeceklerim bitti mi, elbette bitmedi, günlerce üzerinde konuşsak bitmeyecek geniş alanlı bir konuya el attım. Demek oluyor ki, bundan sonraki yazılar bu minval üzere olacak. Söyleyecek sözüm çok ve henüz yeni başlamışken, sayfa sonuna geldik bile. Daha güzel yarınlarda görüşmek üzere şimdilik kalın sağlıcakla…

Esen kalın efendim…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ankhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.