Daha dün iyi insan, can dost, Türkiye hizmetkarı bir ağabeyi; Kenan Nuhut’u toprağa vermenin derin üzüntüsünü yaşarken: bu gün de Gündem Gazetesine adım attığım 15 Eylül 1974’te birlikte çalışma şansı bulduğum ve daha sonra farklı yerlerde çalışsak da hep temas halinde bulunduğum bir meslektaşım, ağabeyim olan Abdullah Öztoprak’ı yitirmenin acısı içindeyim.
NEŞE DOLU BİR DOSTTU
Son dönemde o kadar çok meslektaşımı ve dostumu kaybettim ki Azrail fazla mesai yapıyor desem yeri!
Abdullah Öztoprak, bulunduğu ortamlarda yeri geldikçe attığı keskin kahkahasıyla ‘ben burdayım’ der, esprileriyle ortama neşe katardı.
Gündem Gazetesi’nin 1970’lerdeki kadrosunda yer alan isimlerden bazılarıyla ayda bir toplanma geleneği başlatmıştık ama virüs salgını başta olmak üzere çeşitli sebeplerle hem buluşmalarımız aksadı hem de katılımcıların sayısı azaldı.
ZAMAN ZAMAN BULUŞURDUK
Siyaset dünyamızın marka isimlerinden Yılmaz Ateş, gazeteci ağabeylerim; Ali Tekin Çağlav, Halim Utlu, Zeki Aparı, bendeniz, Abdullah Öztoprak ağabey ve onun Kara Bekir dediği, buluştuğumuz mekanın sahibi Bekir Kara ile bize eşlik eden diğer dostlarla birlikte 2019 yılı Mart ayında hoş sohbetimiz olmuştu.
ALLAH RAHMET EYLESİN
Sayımız azaldıkça, azaldığımızı bilmenin hüznü yüreğimizi yakıyor…
Kıymetli ağabeyime rahmet diliyorum…
Başta Abdullah Ağabeyin kardeşleri Mehmet ve Bekir Öztoprak meslektaşlarım olmak üzere tüm gazeteci dostlarıma, sevenlerine ve elbette kıymetli ailesine baş sağlığı ve sabır temenni ediyorum…