Nice 50’nci sayılara
Yaratmak Allah’a mahsustur düşüncesiyle biraz mürekkep yalamış dindar çevrelerde “yaratmak” kelimesinin cümle içinde kullanımı konusunda hassasiyet gösterilir. Esasında kimse yaratmak kelimesini cümle içinde kullanırken ilahi bir vasfa sahip olma iddiasında değildir. Sadece meramı ifade etme hususunda ‘meydana getirmek’ anlamında daha vurgulayıcı olduğu için kullanılır.
Bir fikri hayata geçirmek, bir eseri meydana çıkarmak öyle kolay değildir. Önce düşünülen, sonra hayal kurulan eserlerin meydana getirilmesi ve yaşatılması tam da yaratmak kelimesine karşılık gelecek şekilde zorlu, sancılıdır.
Geçmişte 1980’lerin sonlarından başlamak üzere yayın organlarında çalışma, hiç yoktan yayın çıkarma, eser meydana getirme süreçlerini tecrübe etmiş bir kişi olarak Ankhaber’i ve kurucusu, İmtiyaz Sahibi Dursun Erkılıç’ı kutlamak istiyorum. Değişen iletişim, baskı ve yayın tekniklerini bile bile tutkuyla bağlı olduğu mesleğine yeni bir gazete kazandırmanın kıvancını yaşadı. 50 hafta önce ilk sayısını yayınladığında yaşadığı sevinci bizzat dinlemiş bir kişi olarak, 50’nci sayıya erişmenin mutluluğunu yaşamayı fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum.
Geçmişte bir yayın organını çıkarmak zor, satmak daha kolaydı. Gazete bayisinin yolunu bilen, gazete okuma kültürü olan, sayfalar arasında göz gezdirmekten keyif alan bir okuyucu kitlesi vardı. Eli ayağı düzgün bir yayın organı çıkardığınızda istikrarınızı bozmazsanız yayın organını yaşatmanız mukadderdi. Değişen teknoloji sebebiyle bugün bir yayın organını çıkarmak son derece kolay. Ancak geçmişten farklı olarak o yayın organını yaymak, yaşatmak çok zor. Çünkü okuyucu hem gazete bayiinin yolunu, hem gazete okumayı unuttu. Artık dijital haber sitelerine bakmak, sosyal medyada gezinmek daha kolay, masrafsız ve eğlenceli. Üstelik dijital haber siteleri arasında fark edilip okunan olmak da kolay değil.
Dikkat ederseniz bakmak ve gezinmek dedim. Çünkü artık eskisi gibi içselleştirerek okumuyoruz. Reklam afişine bakar gibi internet sayfalarına bakıyor, sosyal medya sayfalarında geziniyoruz. Doğal olarak okuyucu gibi değil, tüketici gibi davranıyoruz.
Ankhaber ve ankhaber.com geldiğimiz bu sürecin sancılarından doğdu. Meslekî bir kaygı ve tutkunun eseri olarak bakılan değil, okunan olmak amacıyla kuruldu. Bu hafta da 50’nci sayısına erişti. Üstelik daha önce tabloid boyda olan gazete, 50’nci sayısını da 53x34 cm ölçülerindeki normal gazete boyutlarında basarak okuyucusuna ulaşmayı başardı.
Hem dijital hem konvansiyonel tekniklerle yayınlanan ve 29 Ekim’de Hem Cumhuriyeti hem de birinci yaş gününü kutlayacak Ankhaber’i ve İmtiyaz Sahibi Dursun Erkılıç’ı kutluyorum. Büyük bir özveri ve dayanışmanın eseri olarak varlığını güçlü bir kurumsal kimliğe büründürmesini temenni ediyor, okuyucusu bol bir yayın organı olarak uzun yıllar yaşamasını diliyorum.
Ekleme
Tarihi: 07 Ekim 2021 - Perşembe
Nice 50’nci sayılara
Yaratmak Allah’a mahsustur düşüncesiyle biraz mürekkep yalamış dindar çevrelerde “yaratmak” kelimesinin cümle içinde kullanımı konusunda hassasiyet gösterilir. Esasında kimse yaratmak kelimesini cümle içinde kullanırken ilahi bir vasfa sahip olma iddiasında değildir. Sadece meramı ifade etme hususunda ‘meydana getirmek’ anlamında daha vurgulayıcı olduğu için kullanılır.
Bir fikri hayata geçirmek, bir eseri meydana çıkarmak öyle kolay değildir. Önce düşünülen, sonra hayal kurulan eserlerin meydana getirilmesi ve yaşatılması tam da yaratmak kelimesine karşılık gelecek şekilde zorlu, sancılıdır.
Geçmişte 1980’lerin sonlarından başlamak üzere yayın organlarında çalışma, hiç yoktan yayın çıkarma, eser meydana getirme süreçlerini tecrübe etmiş bir kişi olarak Ankhaber’i ve kurucusu, İmtiyaz Sahibi Dursun Erkılıç’ı kutlamak istiyorum. Değişen iletişim, baskı ve yayın tekniklerini bile bile tutkuyla bağlı olduğu mesleğine yeni bir gazete kazandırmanın kıvancını yaşadı. 50 hafta önce ilk sayısını yayınladığında yaşadığı sevinci bizzat dinlemiş bir kişi olarak, 50’nci sayıya erişmenin mutluluğunu yaşamayı fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum.
Geçmişte bir yayın organını çıkarmak zor, satmak daha kolaydı. Gazete bayisinin yolunu bilen, gazete okuma kültürü olan, sayfalar arasında göz gezdirmekten keyif alan bir okuyucu kitlesi vardı. Eli ayağı düzgün bir yayın organı çıkardığınızda istikrarınızı bozmazsanız yayın organını yaşatmanız mukadderdi. Değişen teknoloji sebebiyle bugün bir yayın organını çıkarmak son derece kolay. Ancak geçmişten farklı olarak o yayın organını yaymak, yaşatmak çok zor. Çünkü okuyucu hem gazete bayiinin yolunu, hem gazete okumayı unuttu. Artık dijital haber sitelerine bakmak, sosyal medyada gezinmek daha kolay, masrafsız ve eğlenceli. Üstelik dijital haber siteleri arasında fark edilip okunan olmak da kolay değil.
Dikkat ederseniz bakmak ve gezinmek dedim. Çünkü artık eskisi gibi içselleştirerek okumuyoruz. Reklam afişine bakar gibi internet sayfalarına bakıyor, sosyal medya sayfalarında geziniyoruz. Doğal olarak okuyucu gibi değil, tüketici gibi davranıyoruz.
Ankhaber ve ankhaber.com geldiğimiz bu sürecin sancılarından doğdu. Meslekî bir kaygı ve tutkunun eseri olarak bakılan değil, okunan olmak amacıyla kuruldu. Bu hafta da 50’nci sayısına erişti. Üstelik daha önce tabloid boyda olan gazete, 50’nci sayısını da 53x34 cm ölçülerindeki normal gazete boyutlarında basarak okuyucusuna ulaşmayı başardı.
Hem dijital hem konvansiyonel tekniklerle yayınlanan ve 29 Ekim’de Hem Cumhuriyeti hem de birinci yaş gününü kutlayacak Ankhaber’i ve İmtiyaz Sahibi Dursun Erkılıç’ı kutluyorum. Büyük bir özveri ve dayanışmanın eseri olarak varlığını güçlü bir kurumsal kimliğe büründürmesini temenni ediyor, okuyucusu bol bir yayın organı olarak uzun yıllar yaşamasını diliyorum.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.